Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/65 E. 2022/768 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/65 Esas
KARAR NO: 2022/768
DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ: 27/01/2021
KARAR TARİHİ: 12/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı ortaklık nezdinde —-, dava dışı ——-hakim ortak olduğu iddia edilen—–sermaye ile ortak olduğunu ve benzer sermaye yapısı ile —- hakim, müvekkilinin ise azınlık pay sahibi olduğu —— olarak kurulduğunu, müvekkilinin —– —– süreci sonrası—— başladığını ve ——- girişimi sonrası fikir ayrılıklarının husumete dönüştüğünü, müvekkilinin şirketin mali kayıtlarından uzak tutulduğunu ve idari işlerin işleyişine dair yıllardır bilgi alamadığını, müvekkilinin şirketin mali konulara dikkat çekerek şirketin işleyişi hakkında müzakere talep ettiğini, bunun üzerine hakim ortak —— tarihli ——– yapılmış ve gerekçe gösterilmeden müvekkilinin —– görevine son verilerek temsil ve ilzam yetkilerinin kaldırılmasına karar verilmiş olduğunu, şirket nezdinde müvekkili tarafından tespit edildiği iddia edilen usulsüz işlemlerin olduğunu ve bunların gizlendiğini, savcılık dosyalarında şirketlerde—– olarak ——-tutulduğu ve muvazaalı mali işlemlerin yapıldığının tespit edildiğini, mahkeme karar ile ——- hesaplarının tutulduğu iddia edilen bilgisayarlara el koyma kararı verildiğini, bu işlemler ile ilgili —– hakkında hizmet sebebi ile emniyeti suistimal, güveni kötüye kullanma ve sair suçlardan cezalandırılması adına şikayetçi olunduğu ve soruşturma dosyası açıldığını, soruşturma dosyasında şirket çalışanı tanığın ifadesinde —– tutulduğunu ve ——— yürütüldüğünü ve talimatı hakim ortak —-verdiğini beyan ettiğini ve akabinde iş akdinin sona erdirildiğini, müvekkilinin şirket ortaklığından çıkma davasında —-şirketin tüm mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir kararı verdiğini, şirkette fiilen çalışmayan ancak sigortalı olarak görünen kişiler olduğunu ve hakim ortak —– ortak olunan diğer şirketlerde de usulsüz işlemler yaptığını, —-müvekkili arasında ——– imzalandığını ve hakim ortağın —– bağlı olduğu şirketlere ilişkin hiçbir bedel talep etmeden ilgili şirketlerdeki hisselerini —– devredeceğini, ayrıca diğer ilgili şirketlerdeki müvekkili hissesinin ——– olacak şekilde hisse devri yapacağını kabul ve taahhüt ettiğini, ancak ——- hissedar olarak görünmediği şirketlerde hisse devri yapacağını beyan ederek muvazaalı işlemler yaptığını ve ortak şirketlerin sermayesinden karşılayarak diğer şirketleri kurduğunu kabul ve ikrar ettiğini, ayrıca protokolün ilk maddesinde tüm şirketlerin geçmişe dönük kayıtlarının müvekkili tarafından incelemeye alınacağı kararlaştırılmışsa da incelemeye açılmadığını, şirket için düzenlenen denetim raporlarında bağımsız denetçi görevi yapan şahsın —- ayrıca ortak olduğunu ve düzenlenen raporların objektif olmadığını, müvekkilinin bir çok ihtarname gönderdiğini ve hakkı olduğu iddia edilen inceleme ve bilgi alma hakkının şirketçe yerine getirilmediğini, şirket tarafından —— tarihinde yapılacak —— davet edildiğini ve kurul öncesinde müvekkilinin gönderdiği ihtarnamelerde talep ettiği hususları ve usulsüz işlemler hakkında inceleme ve denetim yapılmasını talep ettiğini ve —– gündemle —- ertelenmesine karar verildiğini, şirketin muhasebe sorumlusu olduğu iddia edilen —– şirkete ait mali kayıtları toplantı tarihinden —— önce sunduğunu ve müdürler tarafından açıklanması talep edilen konularda açıklama yapılmadığını,—— dürüst hesap verme ölçüsü ilkeleri uygun olarak açıklanmaması ve bunun ikinci kez finansal tablolar ve ilgili diğer maddeler hakkında karar alınırsa kanun gereği genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle —– alınan tüm kararların T.T.K’nın 449 maddesi uyarınca yürütülmesinin geri bırakılmasına, davalı şirketin—–kaynaklı tekrar erteleme yapılmadığından iptalinin gerektiğine, ——–halinde açıklanması talep edilen konulara ilişkin açıklama yapılmaksızın denetim raporunun ve finansal tabloların pay sahibi müvekkili tarafından değerlendirilmesi ve bu konuda karar verilmesinin mümkün olamayacağını, hakim ortak —— yapıldığı iddia edilen —-tarihli protokol ile davalı şirketin hisselerinden hiçbir bedel almadan müvekkil—–devir yapılacağını taahhüt edildiğini ancak henüz bu devir yapılmadığını, hisse oranları konusundaki çekişmenin sabit olduğundan bu haliyle kar dağıtımına karar verilemeyeceğine, ——, dürüst hesap verme ölçüsü ilkelerine uygun olarak açıklamalarda bulunmamasına rağmen, ikince kez finansal tablolar ve ilgili diğer maddeler hakkında erteleme yapmaksızın alınan kararların TTK 662 ve TTK 445 vd kurallarına göre iptali gerekeceğini, şirket nezdinde savcılık dosyalarında muhasebe çalışanın tanık olarak dinlenmesi ile tespit edildiği iddia edilen, resmi kayıtlardan ayrı olarak ———- Kasa hesabı tutulduğunu ve resmi kayıtlar ile finansal tabloların gerçeği yansıtmadığını, tabloların ve mali durumun aydınlığa kavuşturulması için toplantıda tutanağı geçirilen konu başlıkları hakkında genel kuruldan açıklama ve şirket nezdinde inceleme ve denetim yapılması talep edildiğini, —- alınan 2. Kez erteleme taleplerinin reddi ile gündem konularının görüşülmesine geçilmesi kararının —- yılı müdürler kurulu faaliyet raporu ile bilanço gelir gider tablosu hesapları ve denetçi raporunun tasdiki —- çalışmalarından dolayı müdürler kurulunun ibrası, kar dağıtılması, ——-atanması kararlarının iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin paylarının —– davacı —- ait olduğunu, şirketin —- bağımsız denetime tabii olduğunu, davacı tarafın diğer ortakların oyları ile birlikte şirkette uzun süre müdür olarak görev yaptığını, dava konusu —– tarihinde yapılan dava konusu kararların alındığı iddia edilen ——öncesindeki tüm toplantılarda davacının da olumlu oy kullanması ile kararların oy birliği ile alındığını, şirket müdürlerinin görev süresinde müdürlük sıfatı ile hiç bir zaman maaş almadıklarını, şirket işleyişi sorunsuz bir şekilde ilerlerken davacının—— yılında, diğer ortaklara şirketlerden ayrılmak isteğini yönelttiğini, ancak davacının makul olmayan isteklerine olumlu bir yanıt verilemeyeceğini ve ortaklığın devam etmesi gerektiğinin davacıya bildirildiğini, davacının şirket içinde huzursuzluk çıkarttığını ve şirket için olumsuz davranışlarda bulunduğunu,—– tarihinde yapıldığı iddia edilen —— davacının müdürlük görevine son verildiğini, ancak —– karşı üç aylık hak düşürücü süre içinde bir iptal davası açmadığını, daha sonra davacının —– dosyası ile davalı şirketten ortaklık payının ödenmesi amacı ile dava açtığını ve davanın derdest olduğunu, davacının şirketten bilgi alamama iddialarının yersiz olduğunu ve istenilen bilgilerin kendisi ile paylaşıldığını, müvekkili şirketin çağrısı üzerine —- davacının TTK 420 maddesi uyarınca toplantıyı aynı gündem ile bir ay sonrasına bırakılması yönündeki talebi ile toplantının aynı gündem ile —- tarihine bırakıldığını,—– tarihinde aynı gündem ile tekrar toplanıldığını ve davacının ikinci kez erteleme talebinde bulunduğunu ve diğer ortakların oy birliği ile talebin reddine karar verildiğini ve ayrıca davacının —– tarihine dek şirkette münferit yetkiye sahip müdürlerden olduğunu, talep edilen ——- kararlarının——- ilişkin olduğunu ve davacının hesap sorma değil hesap verme konumunda olduğunu, davacı tarafın ortaklıktan ayrılma davası açana kadar herhangi bir itiraz ve talebi olmadığını ancak açılan davadan sonra kendisine delil oluşturma amacında olduğunu, müvekkili hakkında soruşturma dosyası bulunmadığını, şirket çalışanlarına ait bordroların tamamını davacının bildiğini ve fiili çalışma olmadan şirket bünyesinde sigortalı işçiler olduğu iddiasının asılsız olduğunu, müvekkili şirketin başka herhangi bir şirkette hissesinin bulunmadığını, gayri resmi giderlerin karşılanması için fiktif faturalar düzenlendiği ve karşılığında mal alınmadığı iddialarının asılsız olduğunu , davalı şirketin— davacıya tebliğ edildiğini ve ——- olmadığı gibi stok eritme durumunun da söz konusu olmadığını, davacı ile şirket ortağı —- arasında imzalandığı iddia edilen—- tarihli protokolün dava ile bir ilgisi olmadığını, dava konusu —— alınan kararların yasa ve usullere uygun olduğunu, alınan kararların iptali halinde müvekkili şirketin bir takım yasal ve idari yaptırımla karşı karşıya bırakacağını, —- ——- seçildiğini, kararların oy birliği ile alındığını hatta davacının toplantının bir bölümüne başkanlık ettiğini, davalı şirketin ——— Kararlarının iptali talep edilen kararlardan —–kararı dışında kalan kararların icra edilemeyeceğini, —— kararının yasal zorunluluk olduğunu, şirket müdürlerinin ibrasına ilişkin alınan bir karar olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
Butlanı ve iptali istenen davaya konu—- kararı, ——davalı şirketin sicil dosyası, şirketin diğer ortakları hakkında yapılan—— verilen takipsizlik kararı ve ekleri, toplantı davet tutanakları celp ve ibraz edilmiş, ——— yürütmesinin durdurulmasına ilişkin talebi mahkememizce reddedilmiş, bu konuda İstinaf mahkemesine yapılan başvuru esastan reddedilmiştir.
Şirketin vergi denetim raporları celp edilmiş, ticari defter ve kayıtları üzerinde dosya ile birlikte bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Dava; davacının ortağı olduğu davalı şirketin —– tarihli—– maddelerindeki kararların iptali talebine ilişkindir. Davanın 3 aylık yasal sürede açıldığı anlaşılmıştır.
İptali istenen ———nolu kararında; ———– oybirliği ile seçildiği, davacının toplantının ertelenmesi talebinin ise diğer ortakların oy birliği ile reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacının bu karara itiraz ederken bilgi alma ve inceleme hakkını kullanamadığını iddia etmekte olup, bu konuyla ilgili mahkemeye bilgi alma ve incelemek için başvurabileceği halde ——- hükümsüzlüğünü talep etmesi yokluk, butlan yada iptal sebebi olarak kabul edilmemiştir, kaldı ki davacı tarafından ilk genel kurulda istenen belgelerin kendisine —- yolu ile iletildiği —— gönderilemeyen belgeler için ise dilediği takdirde ——– inceleme yapabileceği açıkça belirtilmiş iken davacının ilk genel kurulda talep ettiği belgelerin kendisine verilmediği ve finansal tablolar hakkında yeterince bilgilendirilmediğine ilişkin itirazlarına itibar edilmemiştir, ayrıca davacının bu maddeyle ilgili sadece olumsuz oy kullandığı ancak muhalefet şerhi bulunmadığı görülmektedir.
İptali istenen —– faaliyet raporu ——– müzakere edildiği, toplantıda hazır bulunan hissedarlardan —– oyuna karşılık diğer ortakların —– tasdik edilmesine karar verildiği, davacının olumsuz oy kullandığı ancak muhalefet şerhini tutanağa işletmediği, iptal talep etme şartlarının oluşmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca mali bilirkişi tarafından yapılan incelemede; mali tabloların gerçeği yansıtmadığı yönünde somut bir tespit yapılamadığı, bu finansal tabloların davacı ortak ile de paylaşılmış olduğu anlaşıldığından butlan ve yokluk sebeplerinin de bulunmadığı tespit edilmiştir.
İptali istenen genel kurulun—– yılları çalışmalarından dolayı müdürler kurulunun ibrasının oylandığı, —— olumsuz oyuna karşılık; şirket yönetimine katılmamış ortak —– olumlu oyu ile müdürlerin ibraz edilmesine karar verildiği, yönetime katılmış ortak ——- müdürlerin ibrasında oy kullanmadığı anlaşılmıştır. Davacı tarafından finansal tabloların ve bağımsız denetim raporlarının gereği yansıtmadığı iddia edilerek bilgi alma ve inceleme hakkı hususunun da kullandırılmadığı iddiası ile bu —– maddesinin iptali talep etmiş ise de TTK.nu hükümlerine göre bilançonun onaylanmasına ilişkin—– kanunda aksine bir açıklık bulunmadığı takdirde yönetim kurulunun , denetçilerin ve yöneticilerin ibrazı sonucunu doğuracaktır. —– ibrası için kanunda özel bir nisap öngörülmemiş olup, TTK.nun 418.maddesinde düzenlenen basit toplantı ve karar nisabı uygulanacağı, iptali istenen —– toplantı ve karar yeter saysının kanuna uygun olarak yerine getirildiği anlaşılmıştır. Ayrıca davacı tarafça müdürlerin kusurları ile şirketi zarara uğrattıklarını ispatlayacak nitelikte herhangi bir delil sunulmadığı gibi bu maddenin oylanmasında red oyu vermiş ise de ilgili karara karşı herhangi bir muhalefet şerhi tutanağa geçmediğinden iptale ilişkin şartların oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
İptali istenen genel kurulun -nolu kararında; —- faaliyet dönemi karının dağıtılıp dağıtılmaması hususunun müzakere edildiği, 6102 sayılı TTK.ya 7244 sayılı yasa ile eklenen geçici —–madde uyarınca—– karının yalnızca —— kadarının dağıtımına karar verilebileceği, geçmiş yıl karları ve serbest yedek akçeler dağıtıma konu edilemeyeceği, —- kuruluna kar payı avansı dağıtımı yetkisi verilemeyeceği düzenlemesi nazara alınarak şirketin —– yasal kesintiler yapıldıktan sonra kalan tutarın, şirket ortaklarının hisseleri oranında, —– dönemi sonuna kadar ortaklara dağıtılmasına,—- olumsuz oya karşılık—– oyla karar verildiği, davacının bu karara herhangi bir muhalefet şerhi koymadığı, bu maddenin iptali talebi ile ilgili iddiasında genel kurulda sorulan ve açıklama talep edilen konulara ilişkin kayıt ve belgelerin şirket merkezinde incelenebileceği gerekçesi ile kendisine verilmediği, bu nedenle karın belirlenmesi ve dağıtılmasına ilişkin gündemin görüşülemeyeceğini beyanla karın aydınlatılmamış finansal tablolar uyarınca belirlendiğinden bahisle batıl ve iptale tabi olduğunu iddia etmiş ise de; davacı tarafından——–talep edilen bilgi ve belgelerin mail yoluyla iletilebilecek olanlarının kendisine iletildiği ve bu mailde yer alan bilgilerin davacı tarafça talep edilmedi halinde şirket merkezinde incelenebileceğinin belirtildiği, —–incelemek üzere hazır edildiğinin bildirildiği ancak davacı tarafından ilgili belgelerin incelenmesi üzerine yapılan davete icabet edilmediği, davacının şirket muhasebesinde usulsuz işlemler yapıldığı, sahte faturalar düzenlendiği, iki ayrı muhasebe hesabı tutulduğu ve bu sebeple karın gerçeğe aykırı finansal tablolara dayalı olarak belirlendiğine ilişkin iddialarına somut bir delil sunmadığı anlaşılmakla butlan talebinin yerinde olmadığı, herhangi bir muhalefet şerhi olmadığından iptal şartları da oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
İptali istenen genel kurulun— nolu kararında; şirketin —- ve diğer ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde denetimi için —– olumlu oyla karar verildiği, davacının herhangi bir muhalefet şerhi bulunmadığından iptal şartlarının oluşmadığı anlaşılmış, butlan iddiaları ile ilgili inceleme yapılmıştır.
TTK’de bağımsız denetçi seçim yetkisi şirket genel kuruluna verilmiş —— ve bu yetkinin— devredilemez yetkilerinden olduğu belirtilmiştir—– Muhasebe, finans denetimi için gerekli düzenin kurulması ise yönetim kurulunun devredilemez yetkileri arasında sayılmıştır—–Düzenlemede, yönetim kuruluna, denetçiyi belirleme konusunda her hangi bir görev yüklememektedir. Denetçi, şirket genel kurulunca; şirkeler topluluğunda, topluluk denetçisi, ana şirket genel kurulunca seçilir ——-
Seçim kararı olağan yeter sayısıyla alınır. Her faaliyet dönemi için yeni bir denetçi seçilir. Denetçinin her hâlde görevini yerine getireceği faaliyet dönemi bitmeden seçilmesi şarttı——. İlgili düzenlemeden, her ne kadar denetçinin faaliyet döneminin son günü dahi seçilebileceği anlamı çıksa da, TTK m 399/6 düzenlemesinden
kanun koyucunun denetçinin faaliyet döneminin dördüncü ayına kadar atanmasını istediği anlaşılmaktadır. Denetçinin faaliyet döneminin dördüncü ayına kadar seçilmemesi durumunda, her yönetim kurulu üyesinin ve pay sahibinin mahkemeye başvurma hakkı bulunmaktadır. Seçimden sonra, yönetim kurulu, gecikmeksizin
denetleme görevini hangi denetçiye verdiğini——– tescil ettirir; ——— ilan eder ——-
Limited şirketlerde denetime ilişkin TTK m.635’de özel bir düzenleme yapılmamış ve ilgili maddede atıf ile anonim şirket başlığı altında düzenlenen denetim hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir. Denetçi olabilecek ve olamayacak kişiler ise TTK m. 400’de sınırlı olarak sayılmıştır. Sayılan şartlardan birinin mevcut olması
halinde kişi denetçi olarak atanamayacaktır. İlgili madde mutlak emredici hüküm niteliğindedir. Bu nedenle genel kurulda, kanunda belirlenen şartları sağlamayan denetçi atanması halinde atama kararı butlan ile malul olacaktır. Davacı tarafından butlan iddiasında bulunulan—– yılı hesap ve işlemlerinin ——–seçilmesine dair kararda, denetim şirketi yetkilisi —-şirket ile şirket arasında bağlantı ve ticari ilişki bulunduğu gerekçesiyle iptali talep edilmiş, yapılan incelemede davalı şirketle bağlantısı bulunan ——-kuruluş tarihi olan ——– uyarınca sermaye şirketi olarak kurulan ——–ortaklığı bulunması nedeni ile ——-denetçi olarak seçilmesine ilişkin—–kapsamında butlan ile malul olduğu, her ne kadar bilirkişi heyeti ek raporunda, davalı şirketle bağlantısı bulunan ——- tescil tarihli pay devrine kadar paya sahip olan —– tarihli hisse devir sözleŞmesi ile tüm hisseleri devretmeiş olmasından dolayı —— toplantısında ortağı ve yetkilisi olduğu —— denetçi olarak atandığkı tarihte TTK’nun 400. Maddesinde sınırlı şekilde sayılan hallerden birinini mevcut olmadığı şeklinde görüş bildirmiş ise de; davacı şirketin ortağı ile bağımsız denetim şirketinin ortağının 3.şirkette ortaklıklarının bulunması—– tarihinde yapmış olduğu hisse devrinin tescil ve ilan edilmediği, tescilin —— tarihinde yapıldığı, bu haliyle hem iyi niyet kurallarına hem kanunun açık hükmüne aykırı olduğu ve butlan şartlarının mevcut olduğu kanaatine varılarak ————– butlanla malul olduğunun tespitine, diğer taleplerin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin—– alınan —— kararın butlanla malul olduğunun tespitine,
2-Aynı genel kurulda alınan diğer kararların butlan ve yokluk hükmünde olmadığı anlaşılmakla iptali talepleri yönünden yapılan değerlendirmeye göre; özel dava şartı yokluğundan usulden reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40TL harcın davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan; 6.000,00 TL bilirkişi gideri ve 113,30 TL posta gideri olmak üzere toplam 6.113,30 TL yargılama masrafı ve 80,70 TL peşin harç ile 59,30 TL başvurma harcı toplamı 140,00 TL’nin davanın kabul-red oranı nazara alınarak takdiren 3.056,65 TL yargılama masrafı ile 70,00 TL harç gideri toplamı 3.126,65 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı lehine davanın kabul edilen kısmı yönünden AAÜT uyarınca taktir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı lehine davanın reddedilen kısmı yönünden AAÜT uyarınca taktir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yargılama gideri sarf olunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair,davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/10/2022