Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/642 E. 2021/703 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/642 Esas
KARAR NO: 2021/703
DAVA: Tazminat (Haksız İhtiyati Tedbirden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/08/2020
KARAR TARİHİ: 21/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız İhtiyati Tedbirden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememizin ——sayılı dava dosyasına verdiği dava dilekçesi ile, davalının müvekkili — olduğu şirketlerine olan borçlarına karşılık,—– bedelli üç adet bono verildiğini, davalının bonoların ödeme günü yaklaştığında haksız ve hukuka aykırı şekilde, borç ödemeden kurtulma, cebri icra işlemlerini geciktirme ve arada mal kaçırma amacıyla, zayi nedeniyle iptal davası açtığını, savcılık şikayeti ile çeklerin müvekkili tarafından çalındığının iddia edildiğini, savcılık tarafından takipsizlik kararı verildiğini, davalının iftirasının müvekkilinin kişilik haklarına saldırı olduğunu ileri sürerek, müvekkili — uğramış olduğu manevi zararın karşılığı olarak —–manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememizin —— dava dosyasına verdiği cevap dilekçesi ile, müvekkilinin savcılık dosyasında davacılara yönelik bir şikayetinin bulunmadığını, şikayetin eyleme ve eylemi gerçekleştirtiği tespit edilecek kişilere yöneltildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE;
Dava, davacının savcılık soruşturması sırasında davalıya iftira attığı iddiasıyla açılmış manevi tazminat davasıdır.
Dava Mahkememizin —-sayılı dava dosyası ile görülen haksız ihtiyati tedbir nedeniyle açılmış tazminat davası ile birlikte açılmış, yargılamanın — tarihli duruşmasında davacı—- tarafından davalı—— aleyhine açılan manevi tazminat davasının tefrikine karar verilerek Mahkememizin işbu esasına esasına kaydedilmiştir.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde sayılmışlardır. Ayrıca, Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalar olup, iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi ve iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı TTK’da 6762 sayılı TTK’dan farklı olarak mutlak ticari davalar (kanundan dolayı ticari dava sayılanlar) haricindeki ticari davalar “ticari iş” kriterine göre değil de “ticari işletme” kriterine göre belirlenmiştir
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. ———-sistemi üzerinden yapılan sorgulamada davacının sadece gayrimenkulleri kiraya verme yönünden mükellefiyet kaydı olduğu, deftere tabi bir mükellefiyet kaydının bulunmadığı, görülmüştür.
Somut uyuşmazlığın tüm tarafları tacir olmadığından ve uyuşmazlık TTK’da düzenlenen veya TTK’da sayılan hususlara ilişkin olmadığından ticari dava niteliğinde değildir. Kaldı ki davanın konusu da haksız şikayet nedeniyle kişilik hakların ihlal edildiği iddiasıyla açılmış manevi tazminat davasıdır. Bu nedenlerle somut uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca HMK 2.maddesi gereği Asliye Hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.
6335 Sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nun 5. Maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev hususu HMK’nun 114/1-c maddesi uyarına dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
Mahkememizce açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş, HMK’nun 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli Asliye Hukuk mahkemelerine gönderilmesine hükmedilmiş, HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra Asliye Hukuk mahkemelerinde davaya devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Asliye Hukuk Mahkemelerince hükmedileceğinden bu aşamada yargılama harç ve giderlerine hükmedilmemiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK’nun 114/1-c maddesindeki dava şartı yokluğundan aynı yasanın 115/2 maddesi gereğince davanın usûlden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna,
2-Karar kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvuru halinde dava dosyasının görevli —— Asliye Hukuk Mahkemelerine tevzii edilmesi için Tevzii Bürosuna gönderilmesine,
3-Görevsizlik kararından sonra davaya görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Asliye Hukuk Mahkemesince hükmedileceğinden bu konuda HMK’nun 331/2. maddesi uyarınca şu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ————-Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.22/09/2021