Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/640 E. 2023/331 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/640 Esas
KARAR NO:2023/331
DAVA:Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/09/2021
KARAR TARİHİ:06/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Taşıyıcı konumundaki davalı şirket, taşıtan müvekkil şirketten dava dışı —— teslim edilmek üzere toplam değeri 32.535,86-TL olan malları teslim almış ancak taşıma konusu mallar, dava dışı alıcı ——— deposuna hiç ulaşmadığından ve mallar zayi olduğundan müvekkil şirketin tazminat hakkının olduğunu, taşıma konusu malların alıcı firmaya hiç ulaşmamış olduğunu, davalı şirket malları teslim ettiğini iddia etse de dava dışı alıcı————- yaptığı depo kontrolleri, plaka kontrolleri, firma kayıt kontrolleri sonrasında, davalı taşıyıcı firmanın malların teslim edilmesi gereken depolarda kaydının olmadığının tespitini yapmış olduğunu, Müvekkil şirket fatura ödemelerinin dava dışı alıcı şirket tarafından yapılmaması üzerine dava dışı alıcı şirket ile e-posta yoluyla iletişime geçmiş olduğunu, Dava dışı alıcı firma yetkilisi, davalı şirket tarafından malların teslim edildiği iddia edilen tarihlerde müvekkil şirket adına kapı kaydının olmadığını, depoya herhangi bir ürün girişinin olmadığının belirtmiş olduğunu, Davalı şirket tarafından teslimatın yapıldığı iddia edilen araçların plaka bilgileri tarafımıza verilmemiş olup, plaka bilgileri daha sonra dava dışı alıcı firma ile kontrol etmeleri amacıyla paylaşılmış olduğunu, Dilekçe ekinde bulunan dava dışı alıcı firmanın yetkilisi ve müvekkil şirket yetkilisi arasındaki e-posta yazışmalarında da görüleceği Üzere, dava dışı alıcı firma tarafından plaka kayıtları incelendiğinde, davalı taşıyıcı tarafından sevkiyatın yapıldığını iddia ettiği 23 adet aracın kaydı, dava dıiışi alıcının depolarında bulunmamakta olduğunu, Dava dışı alıcı tarafından yapılan tüm bu kontrollerin ardından müvekkil şirkete konuya ilişkin olayı aydınlatan bir açıklamanın yapılmış olduğunu, Ekteki 26 Kasım 2020 tarihli saat 14:17’de dava dışı alıcı firmanın yetkilisi tarafından müvekkil şirkete gönderilen e-postada “ürünlerin depolarına gelmediğini, depoda tekrardan sayım yapıldığını ancak fazladan Ürün çıkmadığını, nakliye firmasının kaşeli diye belirttiği irsaliyelerdeki kaşelerin net olmadığını, kendilerinin hiçbir zaman kaşelerin üzerine paraf veya imza atmadıklarını, nakliye firmasıyla kendisi görüştüğünde imzayı davalı nakliye firmasının şoförünün kendisinin attığını beyan ettiklerini, malkabül sürecinde tüm firmaların güvenliğe kapı kaydı yaptırdığını, sistemdeki kapı kaydına göre ürünlerin malkabülünün yapılmadığını, tüm bunlara ek olarak ürünlerin malkabülü gerçekleştikten sonra şoförlere (nakliye firmalarına) sistem çıktısı —– verildiğini, nakliye firmasında ise ——- formu bulunmadığını, güvenliğin kayıt yaptığı her irsaliyeye palet adedi ve plaka bilgisi yazıldığını, dava konusu olan irsaliyelerde bu bilgilerin olmadığını ve nakliye firmasının depoya geldiğine dair bir kayıt olmadığını” bildirerek davalı nakliye firmasının malların sevkiyatını yapmadığını belirtmiş olduklarını, Dava dışı alıcı şirketin, şubeler ve operasyon kontrol yöneticisi ——- tarafından, 19 Nisan 2021 tarihinde ve saat 13:35’te gönderilen e-postada uyuşmazlığa ilişkin detaylı bilginin verilmiş olduğunu, ——- firmasından girişi yapılamayan ürünlerin geldiği araç plakaları istendiğinde, önce plaka kaydını tutmadıklarını belirtmiş olduklarını, Daha sonra alıcı şirketle paylaşılan —— araç plakası ile depo girişleri sorgulandığında hiçbirinin giriş kayıtlarında belirtilen ürünlerin kaydının bulunulamadığı bilgisinin verilmiş olduğunu, nakliye firmasının getirmiş olduğu————günlere ait farklı firmaların sevkiyatlarında bütün girişlerin yapılmış olduğu, kapı kayıtlarının olduğu, herhangi bir problem olmadığının e-posta ile kanıtlanmakta olduğunu, Aynı plakalar depo güvenlik kapı kayıtlarında sorgulandığında ilgili plakaların ilgili firmasının ürünlerine ait eşleşme bulunamadığının belirtilmiş olduğunu, Olayın gerçekleştiği ——- depoda bulunan sorunun aynı dönemde davalı şirkete ait girişte ———— depoda da mevcut olduğu belirtilmiş olup e-postada aynen “Bu madde davalı taşıyıcı tarafından nakliyesi yapılan diğer ürünlerimizde farklı depolarda da sorun olduğunu göstermektedir.” Denmiş olduğunu, Dava dışı alıcı şirketin yetkilisi ——– aynı e-postanın devamında davalının irsaliyelerde kaşe olmasına dayanarak teslim ettiğin iddia etmesini değerlendirmiş olduğunu, Depolarda girişi yapılan bütün malkabüllerin sonunda sevkiyatı getiren araç şoförüne——- formu verilmekte olduğunu, Firmanın belirtmiş olduğu kaşenin üzerindeki imza ise ekli maillerde de görüleceği gibi araç şoförünün kendisinin attığı ile ilgili sözlü beyanını firmaya bildirilmiş olduklarını, Kaşe ile ilgili başka bir konu ise nakliye firması aynı anda farklı firmaların ürünlerini de getirdiğinde toplu olarak o irsaliyeye kaşe bastırmış olabileceğini, Girişi yapılan bütün sevkiyatların karşılığında——-formu gelen nakliye firmalarının aldığı ve takip ettiği bir belge olduğundan bunun baz alınması gerektiğini, nakliye firmanın elinde———- formunun mevcut olmadığını, Bu sebepten dolayı faturaların onaylanmamış olduğunu, mail içeriğinden anlaşılacağı üzere dava dışı alıcının depolarında, mal kabul yapıldıktan sonra sevkiyatı yapan araç şoförüne —– formunun verilmekte olduğunu, davalı nakliye firmasında ————- formu bulunmadığından müvekkil şirkete ait ürünlerin depolara teslim edilmediğinin görünmekte olduğunu, Bunun dışında alıcı firma yetkilileri tarafından depo girişlerindeki kayıtlar ve depo güvenlik kayıtları kontrol edildiğinde yine davalı taşıyıcı firmaya ait kayıtların bulunamamış olduğunu, davalı nakliye firmasının getirmiş olduğu o günlere ait farklı firmaların sevkiyatlarında bütün girişlerin yapılmış olduğu, kapı kayıtlarının olduğu, herhangi bir problem olmadığı, sadece davalının getirdiği ürünlerde sorun olduğunun tespit edilmiş olduğunu, sorunun——— depoda olmadığı, davalının sevkiyat yapması gereken diğer depo olan ——-deposunda da aynı sorunun olduğunu belirtmiş olduğunu, davalı nakliye firmasının kusurlu olduğunu kanıtlar nitelikte olduğunu, davalı taşıyıcının sevkiyatı yapmamasından kaynaklı müvekkil şirketin ürünleri zayi olmuş olup, Müvekkili şirketin zarara uğramış olduğunu, bu zararın davalı tarafından tazmini gerekmekte olduğunu, Sonu——- sonu ——— olmak üzere müvekkil şirketin zayi olan mallarının toplam değerinin 32.535,86-TL olduğunu, Müvekkil şirket zayi olan ürünlerinin dışında davalı taşıyıcı firmaya 600,00-TL + KDV olan toplam taşıma bedelini icra tehdidi altında ödemek zorunda kalarak da zarara uğramış olduğunu, müvekkilin icra tehdidi altında ödediği toplam tutarın 38.048,44-TL olduğunu,—————Taşıma bedelinin de müvekkil şirkete tazmini gerekmekte olduğunu” beyan ederek Müvekkilin zayi olan mallarından kaynaklanan zararına binaen 32.535,86 TL’nin malın ziyalı tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Müvekkili tarafından davalıya iİcra tehdidi altında ödenmek zorunda kalınan 600,00-TL + KDV’nin müvekkilin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dosyada mübrez 28.05.2021 tarihli arabulucu son tutanağında Arabuluculuk Konusu Uyuşmazlık “Başvurucunun taşınması için diğer tarafa teslim ettiği ve taşıma sırasında kaybolup alıcıya teslim edilmeyen ürünlerin bedelinin ödenmesi talebi” olarak geçmiş ve görüşmelerin bu kapsamda olmuş olduğunu, Arabuluculuk toplantısında görüşülmeyen bir konu ile ilgili tazminat talebinin ticari dava şartı zorunlu arabuluculuk yolu tüketilmeden işbu dava kapsamı içinde talep edilmesinin mümkün olmadığını, Davacı tarafın ödeme emrinin tebliğinden 4 gün sonra borcu ödemiş olduğunu, Takip borçlusunun parayı, icra takibine itiraz etme süresi içerisinde ödemiş olması halinde, cebri iİcra tehdidi altında borcu ödemiş olduğu kabul edilmemekte olduğunu,————- Sayılı dosyasından gönderilen ödeme emri 08.04.2021 tarihinde davacıya ulaşmış, davacı takip borçlusu ise icra dosya borcunun tamamını işbu tebligattan 4 gün sonra 12.04.2021 tarihinde ihtirazı kayıt ileri sürmeden veya itiraz dilekçesi sunmadan ödemiş olduğunu, Dava dışı——- teslim edilmek üzere toplam değeri 32.535,86-TL olan malları teslim alan davalı müvekkilin taşıma konusu malların ——— deposuna hiç ulaşmadığı ve malların bu şekilde zayi edilmesi sebepli tazminat taleplerini kabul etmelerinin mümkün olmadığını, Davacı şirket toplam değeri ————— sevkiyatların teslim edilmediğini iddia etmekte olduğunu, teslimatlar yapılmış olup kaşeli teslim irsaliye evrakının mevcut olduğunu, bu ürünlerin dava dışı————–ait depolar tarafından girişlerinin olmadığını, kaşelerin sahte olduğunu iddia etmiş olduklarını, mevcut diğer tedarikçi müşterilere ait olan teslim kaşeli irsaliyeler——- karşılaştırıldığında kaşelerin aynı olduğunun görülmekte olduğunu, sorunun çözüme kavuşması adına teslim alınmadığı belirtilen depolara müvekkil şirket yetkililerince yapılan ziyarette kamera kayıtlarının mevcut olmadığı ve silindiğinin belirtilmiş olduğunu, Davacı, dava dışı ——-ticaretinden dolayı yapılan hatayı tarafımıza yüklemeye çalışmakta olduğunu, ürünlerin kaşe ile teslim edildiği kaşe dışında ürün teslimi için bir evrak veya işlem süreci aranmadığı ve bunu davacı şirket yetkililerinin ikrar ettiğinin görülmekte olduğunu, mail yazışmalarından davacı şirket yetkilisi ——– dava dışı —–gönderdiği 3 Kasım 2020 tarihli mailde “kaybolan ürünlerimiz ile Aaynı tarihte teslim edilen Ürünlerin irsaliyelerini gönderiyorum. bu irsaliyelerde de kaşe imza mevcut ve teslim alınmış gözükmekte. bu irsaliyelerden yola çıkarak ürünleri bulma imkanımız olursa sevinirim” denerek mail ekinde delil listemizde de mevcut——— adet irsaliye emsal mahiyette mail atılmış ve diğer taşımalarda da dava konusu irsaliyelerde mevcut olan kaşe İle teslimin gerçekleştiğinin davacı tarafından belirtilmiş olduğunu, mail yazışmalarında davacı şirket yetkilisi ———– tarihli mailde “üzerinde teslim alma kaşesi olmasına rağmen depo teslim alınmadığını, nakliye firması da irsaliye üzerine kaşe vurularak teslimin gerçekleştiğini iletmektedir,——olarak bugün de benzer bir teslim sorunu yaşanmış olsa işleyişin halen aynı olduğu için üzerinde depo kaşesi olan irsaliyeyi size ibraz ederek ürünün teslim edildiğini ispat etmek durumundayız” denildiğini, dava dilekçesinde iddia edildiği gibi “ürünlerin mal kabulü gerçekleştikten sonra şoförlere (nakliye firmalarına) sistem çıktısı —- formu verildiği, nakliye firmasında ise ———– bulunmadığı, bu sebeple teslimin yapılmadığı” gibi sonuca varılacak bir uygulama olmadığı gibi bunu davacı şirketin yetkilileri dahi 14.04.2021 tarihli mailden anlaşılacağı üzere bilmemekte olduğunu, söz konusu mail yazışmalarında müvekkil şirket yetkilisi ————- tarihli mailinde belirttiği üzere “kamera kayıtlarını kontrol ettirebilir misiniz? kaşeli evrakla ilerleyemiyorsak kamera kayıtları ile ilerleyebilir miyiz?” şeklindeki sorularına cevap alamamış, yine müvekkil şirket yetkilisi —————– tarihli mailinde belirttiği üzere “Teslim alınmayan bir ürüne kaşe vuruluyor mu? irsaliyeyi sürücü size verdiğinde ürün nerede diye sormadınız mı? ürünün sizde olmadığını söylüyorsunuz, öyleyse teslim almadığınızı belirttiğiniz ürünün kaşeli irsaliyesini neden sürücüye geri verdiniz? ekte aynı zaman aralığında teslim edilen diğer ürünlerin irsaliyesini iletiyorum, lütfen mal kabulünü kimin yaptığını, sisteme neden girişini yapmadığını bulmanızı ve sorduğum sorularıma cevaplamanızı rica ederim” şeklindeki sorularına cevap alamamış olduğunu, mal kabul ve tesliminde irsaliyeye kaşe basılması haricinde bir uygulama olmadığını, teslim kaşeleri ve atılan imzaların sahteliği ile ilgili bir suç duyurusu olmadığını, tam tersine kamera kayıtları silinerek delillerin yok edilmiş olduğunu” beyan ederek 600,00-TL + KDV taşıma bedeline yönelik talebin öncelikle usulden reddini, haksız ve mesnetsiz açılmış tüm dava konusu taleplerin esastan reddini, dava tarihi öncesini kapsar mahiyette işlemiş faiz talebin reddine karar verilmesinin talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Taşıtan konumundaki davacının dava dışı ———— teslim edilmek üzere taşıyıcı konumundaki davalıya teslim edilen malların dava dışı firmanın deposuna ulaşmaması ,malların zayii olması sebebiyle dava dışı firmaya ödemek zorunda kaldığı, 32.535,86 TL tazminat ile davalıya icra tehdidi altında ödemek zorunda kalınan 600,00 TL + KDV’nin davalıdan rücuu talebine ilişkindir.———– yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. arabuluculuk son tutanağında icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı dosya arasına alınmıştır.
Dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek aldırılan bilirkişi raporunda özetle ; Davacı ve davalı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin (HMK md. 222) uyarınca davacı lehine delil niteliğinin bulunduğu, Taraf defterlerinde dava tarihi itibari ile birbirlerinde alacaklı ve/veya borçlu olmadıklarının belirlendiği, İş bu davadaki uyuşmazlığın davalı tarafça yapılan taşımalarda teslimi yapılmadığı iddia olunan ürünlere ilişkin olduğu, davacının kaybolan ürünler ile ilgili dava dışı ———- tarafından davacı aleyhine 24.12.2020 tarihinde 32.535,86 TL’lik iade faturası düzenlenmek sureti ile davacının dava dışı ———- hesabından mahsubunun yapılmış olduğu, dava konusu ile ilgili davacıyla dava dışı firma ve davalı arasında bir kısım yazışmaların olduğu ancak davalı tarafça iş bu yazışma içeriğinin kabulüne dair vesaikin bulunmadığı, davacının dava dışı firmadan zarara ilişkin faturaları kabul edip defterlerine kaydetmesine karşın davacı tarafından dava dışı firma adına iş bu faturaların yansıtılması ile ilgili herhangi bir kayda ulaşılamadığı; diğer bir ifade ile davalının uğrattığı öne sürülen zararın tazminine yönelik olarak davacı tarafça davalı adına fatura tanzim edilmediği, Davacının 32.535,86 TL tazminat ile “icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığını beyan ettiği” 600,00 TL KDV’yi davalıdan talep edip edemeyeceğinin takdirinin mahkemeye ait olduğu, davalının davacıya karşı taşıma sorumluluğunu üstlendiği ürünleri dava dışı alıcısı ——- emrine teslim ettiğini tevsik eden, alıcısının kaşelediği sevk irsaliyelerinin fiili durumu yansıtmadığını varsayıp; irsaliyelerdeki ürünlerin kaybından kaynaklanan zarardan mesul tutulmasının yerinde olmayacağını belirten raporlarını mahkememize sunmuşlardır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, 31.05.2022 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede ;davacı ile davalı arasında imzalanan taşıma sözleşmesi kapsamında ,dava dışı ———– teslim edilmesi gereken davaya konu malların teslim edilmemesi sebebiyle zayii olan ürün bedeli olan 32.535,86-TL ile icra tehdidi altında ödemek zorunda kalınan 600,00 TL bedelin davalıdan tahsili amacıyla mahkememizde dava açıldığı, davacının davalıyla arasındaki taşıma sözleşmesine konu malların zayi olması ve bu mallar sebebiyle dava dışı firmaya yapmış olduğu ödeme sebebiyle davalının sorumlu olduğu iddiasında bulunduğu, taraf defterleri üzerinde mali müşavir ve Taşıma Uzmanı bilirkişi tarafından yapılan incelemede; Davaya konu kaybolan ürünler ile ilgili dava dışı ———tarafından davacı aleyhine 24.12.2020 tarihinde 32.535,86 TL’lik iade faturası kesildiği, davacının işbu iade faturasıyla dava dışı ——hesabından mahsubunun yapılmış olduğu, davacının dava dışı firmadan zarara ilişkin faturaları kabul edip defterlerine kaydetmesine karşın davacı tarafından dava dışı firma adına iş bu faturaların yansıtılması ile ilgili herhangi bir kayda ulaşılamadığı; diğer bir ifade ile davalının uğrattığı öne
sürülen zararın tazminine yönelik olarak davacı tarafça davalı adına fatura tanzim edilmediği,davalı taşıyıcının sorumluluğunun tayininde 6102 sayılı TTK.`nın taşıma işleri düzenleyen 850`inci ve devamındaki maddelerinin irdelenmesi gerekeceği, davalının taşıma sorumluluğunu üstlendiği ürünlerin dava dışı ——-teslimine yönelik sevk irsaliyeleri dikkate alındığında malların teslim edilmediği hususu ispat edilmeden irsaliyelerdeki ürünlerin kaybından kaynaklanan zarardan davalının sorumlu tutulamayacağı, kaldı ki, yukarıda uygulandığı üzere davacı tarafça davalı adına kesilen herhangi bir yansıtma faturasının olmadığı dolayısıyla davacının davaya konu alacağı davalıdan talep edemeyeceği kanaatine varıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 387,83-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra istek halinde yatıran taraflara iadesine,
6-Dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde ——— dosyada taktir olunan 1.320,00-TL ücretin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde ——-Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/04/2023