Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/636 E. 2022/152 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/636 Esas
KARAR NO: 2022/152
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/09/2021
KARAR TARİHİ: 01/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ——– yapmakta olduğunu, ——— ürettiğini, —— yaptığını, ve yine gerek yurt dışında gerekse yurtiçinde —–işiyle uğraşmakta olduğunu, —– firmasıyla ——– anlaştığını, Tarafların alım satıma ilişkin malların ——bildirdiği adrese gönderilmesi için anlaştıklarını, ——tarafından ödendiğini, satışa konu malların,—- davalı taraflardan —–yönetiminde olan—— getirildiğini, Taşımayı gerçekleştirecek olan, davalılardan ——- tarihinde—– bağlandığını, yükleme devam ederken —–yapılmaya başlandığını, —— üzerindeki kaynak işlemi devam ederken, —–içerisindeki yükün tutuşmasına sebep olduğunu ve yangın başladığını tüm müdahalelere rağmen yangına engel olunmadığını ve müvekkil tarafından satın alınan malların yanarak kullanılamaz hale geldiğini, bu hususta ——- dosyasından delil tespiti talebinde bulunulduğunu, bilirkişilerce yapılan incelemede —– olan müvekkile ait—— olduğu ve paketleme bedeli, gemiden tahliye, hasarsız ürünlerin geri yüklenmesi, hasarsız malzemenin terminali, hasarsız malzemenin ara nakliyesi, ————– olduğunun tespit edildiğini, —– dava konuşu yanan yüklerin fiili taşıyanıdır. ———– yüklendikten sonra —– kaynaklanmaktayken yangın çıktığını ve müvekkilce satın alınan malların bu şirkete ait ——yandığını, ——olduğu,——– tarafından yapıldığını ve ——kapaklarına kaynak yapılırken yangının çıktığını, ——dava konusu malların taşınması amacıyla taşıma sözleşmesi akdettiği ——-malların taşınması amacıyla taşıma sözleşmesi akdettiği fiili taşıyan olduğunu, Huzurdaki dava esas olarak taşıyanın hukuki sorumluluğuna dayanan bir alacak davası olduğunu, müvekkiline alt malların, yükleme devam ederken, bir diğer ifadeyle taşıyanın hâkimiyeti yanı vasıtasız feri zilyetliği altındayken, meydana gelen bir yangın neticesinde hasar oluştuğunu, davaya konu somut olayda mallar ——yüklendikten sonra, —— yola çıkmadan, ——-kapaklarına gereken izolasyonun yapılması için uygulanmakta olan kaynak işlemi esnasında alev aldığını ve önemli bir kısmının yanarak kullanılamaz hale geldiğini, Dolayısıyla burada ——– TTK”’nın 1141. maddesi uyarınca gemiyi denize elverişli halde bulundurmak yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirememiş, dava konusu mallar, taşıyanın hakimiyetinde ve ——-edilmesi gerekirken çıkan yangın neticesinde hasar gördüğünü, Dolayısıyla mallarda ortaya çıkan zarardan davalılardan, taşımanın yapılacağı geminin ——– —— taşıyan sıfatıyla sorumlu olacağının açık olduğu, Davalılardan —— göre kurulmuş ve ——dolayısıyla, davalının dava konusu mallarının yüklenmesi esnasında —– yetkili acentesi olarak faaliyet gösteren —– vekili olarak davaya dahil edildiğini, Zira TTK 102. Madde uyarınca acente, müvekkili nam ve hesabına belirli bir bölge içerisinde “…sürekli olarak ticari bir işletmeyi ilgilendiren sözleşmelerde aracılık etmeyi veya bunları o tacir adına yapmayı meslek edinen kimse…”dir. İşbu uyuşmazlık açısından da dava konusu malların taşınmasına ilişkin sözleşmenin yapılması ve sonrasındaki ifasına aracılık eden davalı ——-davanın taraflarından olduğunu, Taşıma sözleşmelerinin ifasında taşıtana karşı taşıma taahhüdünde bulunan akdi taşıyanın aynı zamanda taşımayı bizzat gerçekleştirmesinin zorunlu olmadığını, Taşıyan, taşımayı sözleşmenin tarafı olmayan üçüncü bir kişi eliyle de gerçekleştirebileceğini, Bu halde taşımayı gerçekleştiren fili taşıyan olduğunu, Bu doğrultuda fiili taşıyan, TTK m. 1178/2 uyarınca eşyanın zıyar veya hasarından yahut geç tesliminden doğan zararlardan, zıya, hasar veya teslimde gecikmenin, eşyanın fiili taşıyanın hâkimiyetinde bulunduğu sırada meydana gelmiş olması şartıyla sorumlu olduğunu, Somut olay açısından fiili taşıyan sıfatını haiz olan —- —– —— yanında, yine fiili taşıyan sıfatını haiz ——-taşıyan olarak beraber müvekkilin mallarına gelen hasardan sorumlu olduğunu, Davaya konu malların yanmasına sebep olan yangının; davalılardan —— ——-üstündeki yüklerin sabitlenmesi için ——- sırada meydana geldiği de yangın raporu ile sabit olduğu, dolayısıyla esas olarak yüklerin tamamına yakınının kullanılamaz hale gelmesine sebep olan asıl olay olan yangının çıkış sebebi davalı ——yapmış olduğu kaynak işi olması sebebiyle —— uyarınca malların zarar gömesinden —– sorumlu tutulması gerektiğini, davanın hukuki boyutuna ilişkin açıklamaları doğrultusunda, davaya konu olan olayda çıkan yangın ile müvekkilinin yüklerinin ciddi bir kısmının zarar gördüğünü, kullanılamaz hale geldiğini, yangının, ——–personelinin kusuru neticesinde çıktığını, taşıyanın gereken müdahaleleri zamanında yapmaması sebebiyle de büyüdüğünü ve malların hemen hepsinin kullanılamaz hale geldiğini, İşbu sebeple müvekkilimizin ——- fazla bedelde oluşan zararının tazmini zorunluluğunun hasıl olduğunu, Müvekkilinin zararının tazmini için yaptıkları arabuluculuk görüşmesinde davalılar ile anlaşma sağlanamadığını, olduğundan işbu davayı ikame etme zorunluluğu doğduğunu, arz ve izah edilen nedenler, mahkemenin resen göz önünde bulduracağı sebeplerle, fazlaya ilişkin hakları saklı tutulması kaydıyla; Davanın kabulü ile; davanın belirsiz alacak davası olarak görülmesine, müvekkilinin tüm zarının tam olarak belirlenmesini teminen arttırılmak kaydıyla şimdilik —- tarihinden itibaren ———— açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı ——- dilekçesinde özetle; Dava konusu tazminat isteminin ——–taşıma sözleşmesi kapsamında, ———yüklerin yüklenmesi aşamasında meydana gelen yangın nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olduğunu, davacı tarafça, ——- malzemelerinden oluşan malların —– bildirilen adrese, —— davalı taraflardan ——- yönetiminde olan —— getirildiğini, taşımayı gerçekleştirecek olan, davalılardan ———– olduğu —— yükleme yapılırken, ——– sıralarında —– tarafından, —— sabitlenmesi için kaynak işlemi yapılırken ——- üzerindeki kaynak işlemi devam ederken, ——-içerisindeki yükün tutuşmasına sebep olduğu ve yangın başladığı, tüm müdahalelere rağmen yangına engel olunamadığı, davacı tarafından satın alınan malların yanarak kullanılamaz hale geldiğini, bu durumda, somut olayda uyuşmazlığın ———taşımasından kaynaklanan zararın tazminine ilişkin olduğuna hiçbir şüphe bulunmadığını, Bu kapsamda, ——– kurulup, faaliyete geçirildiği ancak daha sonra ——– kurulmayan yerlerde, ticaret mahkemesi bulunması halinde bu mahkemenin, ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde ——– görevli olacağı hususunun karar altına alındığını, en son ——- verilen ——– yetkili olmak üzere, üç hakimli ——— görevli ve yetkili kılındığını, Bu hususta —— anlaşılacağı, davada denizcilik ihtisas mahkemesi olan — yetkili ve görevli olduğu, mahkemece görevsizlik kararı verilerek, dosyanın——- Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, arabulucu anlaşmazlık tutanağından da görüleceği üzere, davacı arabulucuya başvuru yaparken, müvekkil aleyhine, ————-izafeten başvurduğunu, müvekkil aleyhine doğrudan arabulucuya bir başvuru yapmadığını, dolayısıyla, söz konusu uyuşmazlıkta arabuluculuğun zorunlu olduğunu, müvekkil şirket aleyhine ise arabulucuya yapılmış herhangi bir başvuru bulunmadığını, dava şartı eksikliği nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, TTK’nın 105. maddesinde (6762 s.TTK 119.m.); acentenin, aracılıkta bulunduğu veya akdettiği mukavelelerle ilgili her türlü ihtar, ihbar ve protesto gibi hakkı koruyan beyanları müvekkili namına yapmaya ve bunları kabule salahiyetli olduğu, bu gibi mukavelelerden çıkacak ihtilaflardan dolayı acentenin müvekkili namına dava açabileceği gibi acenteye karşı da aynı sıfatla dava açılabileceği, bu hükümlere aykırı olan şartların muteber olmayacağının düzenlendiği, hüküm uyarınca acenteye asıl borçluya izafeten dava açılabileceği, acente aleyhine değil asıl borçlu aleyhine hüküm tesis edilmek zorunda olduğu, Müvekkili ——– hakkında ise dava dilekçesinde açıkça, diğer davalılardan—— yetkili acentesi olduğu ve taşıyanın vekili olarak davaya dahil edildiğinin ifade edildiği, buna rağmen bu müvekkilin açıkça davanın tarafı olarak davalı sıfatıyla dava yöneltildiğini, ——– birçok kararında açıklandığı gibi, acente hakkında asaleten dava açılabilmesinin, ancak ve ancak doğrudan acentenin eyleminden dolayı bir zararın vuku bulması hallerinde mümkün olabileceğini, müvekkilin kendi kusuruna dair bir iddiada bulunulmadığı dava dilekçesindeki anlatımdan açıkça anlaşıldığını, Bu itibarla müvekkil hakkında doğrudan davalı sıfatıyla dava açılmış olmasının tamamen yanlış olduğunu, bu davada müvekkilin acentesi olduğu ———- bunun yanında taşımada aracılık eden diğer ilgililere karşı asaleten dava açılmış olmasına rağmen, acente konumundaki müvekkile karşı —– dava açılmasının hukuka aykırı olduğu, ilgili yasa hükümlerine göre, zarar gören tarafından ———dava açılmasının mümkün olmadığı durumlarda acenteye karşı——— izafeten dava açılabileceğini, Buna göre, bu davada müvekkile izafeten bile dava açılmasının yasaya aykırı olduğunu, Ayrıca bir davada husumet yokluğunda davanın esasına girilmeksizin davanın sadece bu nedenle reddinin gerektiğini, husumet itirazına ilişkin olarak, açıkladıkları hususlar çerçevesinde, bu davada müvekkilinin pasif husumeti (davalı sıfatı) bulunmadığından, müvekkil hakkında açılan davanın öncelikle sırf bu nedenlerle reddinin gerektiği, Her ne kadar dava dilekçesinde hatalı olarak kaza tarihi —– olarak yazılmış ise de kaza ——- tarihinde meydana geldiğini, davaya konu zararın niteliğine göre, bu zarara ilişkin zamanaşımının ——- olduğu, zamanaşımını kesen bir işlem de söz konusu olmadığı, bu nedenle zamanaşımı dolduktan sonra dava açıldığı, davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiği, dava tarihi itibari ile dava konusu miktarın belirlenmemiş olması, belirsiz alacak davası açılabilmesi için yeterli olmadığı, bu hususta verilen ——- kararlarında, dava tarihi itibariyle, dava konusu miktar belirlenmemiş olsa dahi belirlenebilir olması halinde, davanın belirsiz dava şeklinde açılamayacağı yolunda olduğu, dolayısıyla belirsiz alacak davası şeklinde açılan iş bu davanın reddinin gerektiği, Somut uyuşmazlıkta da, dava konusu edilen miktarın, davacı tarafça açılan tespit davası ile tespit ettirildiği, dolayısıyla, tespit davasında belirlenen miktarı kabul etmemekle birlikte, dava tarihi itibariyle, davacı açısından dava konusu miktarın zaten belirlendiğini, dolayısıyla hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın re’sen reddedilmesini talep ettiklerini, ———– şahıs olan davacı şahısın, yargılama giderleri ile karşı tarafın zarar ve ziyanlarını karşılamak için teminat yatırmak zorunda olduğu,u bu nedenle verilen süre içerisinde teminat göstermemesi halinde davanın usulden reddinin gerektiği, öncelikle husumete ilişkin savunmalarınıda belirttikleri üzere mahkemece müvekkile karşı açılan davanın ——–izafeten açıldığı kabul edilirse veya davacı tarafça bu yönde bir ıslah yapılırsa, buna göre müvekkilin bu davada acente sıfatıyla davada bulunduğundan, müvekkil hakkında davanın esasına ilişkin aleyhinde her hangi bir hüküm kurulamayacağını, ———kararında açıklandığı üzere; bu davada müvekkil aleyhine hüküm kurulamayacağını, dava sonunda ancak davalı ——– hüküm kurulabileceğini, dava konusu olaya ilişkin esasa dair ———-izafeten bildirecekleri savunmada dava konusu olayda, ilgili sözleşmelerin dosyaya sunulacağı, davacı şirketin ———- düzenlediğini, anılan davalı daha sonra, malların ——-getirtilip ——-yüklenmesi için davalılardan —- sözleşme düzenlediğini, bundan ayrı olarak da davalılardan ——- malların ——-taşıması yapılması için önceki sözleşmeden ayrı ve bağımsız bir başka sözleşme yapıldığını, dava konusu taşıma sırasında meydana gelen yangın ve zararın doğmasında, davalılardan ——–olduğunun açık bir şekilde ortada olduğunu, Öte yandan, dava, asıl taşıyan olan ——– yöneltilmediğini, Bu nedenle davanın ——– ihbar edilmesini talep ettiklerini, Dava konusu olayda ——–bağlandığı —– yükleme devam ederken —- sıralarında, ——- tarafından, ——- işlemi devam ederken, ambar içerisindeki yükün tutuşmasına sebep olunduğu ve yangın başladığı, müdahalelere rağmen yangına engel olunamadığı, malların yanarak kullanılamaz hale geldiğini, dava konusu taşıma; ———kadar kara taşıması ve malların ——–yükletilmesi ve ———taşıması olarak iki ayrı aşama olarak gerçekleştiği, dava konusu zararın, müvekkilin ve acentesi olduğu donatanın sorumluluğu dışında meydana geldiği, dava konusu olayda ve doğan zararda müvekkilin acentesi olduğu ——– donatanının bir kusuru ve sorumluluğu olmadığı, dava dilekçesinde de, yangının——- nedeniyle çıktığı, çıkan yangın nedeniyle meydana gelen zarardan da bu firmanın sorumlu olduğu belirtildiği halde, dayanaktan yoksun gerekçeler ve gerçeğe aykırı isnatlarla müvekkil aleyhine dava açıldığını, aleyhe olan hususları kabul etmemekle birlikte davacı tarafça dosyaya sunulan yangın raporu ve fotoğraflarda bu hususun anlaşıldığı, yine dosyadaki———- delil tespiti dosyasında alınan bilirkişi yine tarafımızca kabul edildiği anlamına gelmemek kaydıyla zararın nedeninin açıklandığı, TTK’nın 1179 ve 1180. maddelerinde açıklandığı üzere, taşıma sürecinde, taşıyanın kusurun bulunmadığı hallerde ve özellikle zararın yangın nedeniyle meydana geldiği durumlarda, taşıyanın sorumluluğunun bulunmadığının açıklandığı, bu davada bu hususların özellikle tartışılıp değerlendirilmesi gerektiği, kusurun ve buna göre sorumluluğun nasıl tespit edileceği, ——– kararında açıklandığı yargılamanın buna göre yapılmasının gerektiği, dava konusu olayda, Borçlar Kanunu ve Ticaret Kanunu hükümlerine göre, müteselsil sorumluluk ilkelerine dayanılmakta ise de, olayda taşımanın etaplar halinde gerçekleştiği dikkate alındığında, zarara neden yangının davalılardan ———- sorumluluğunda ve bu davalın kusuru ile gerçekleştiği çok açık olduğundan, varsa zararın bu davalıdan talebi gerektiği, öte yandan ise davacı şirket delil listesinde belirttiği delillerden, kendi uhdesinde olanları dahi dosyaya ibraz etmemiş olduğu, sonradan delil ikamesine muvafakatleri bulunmadığı, davalının öne sürdüğü zarar kalemlerinin de gerçeği yansıtmadığı, davaya konu edilen malların sahibi olduğu iddiasıyla müvekkil aleyhine, davacı vekili iş bu dava öncesinde ihracatçı firma ———– dosyasında icra takibi yapıldığı, Bu nedenle de, davaya konu malların sahibinin kim olduğunun da öncelikli olarak belirlenmesi gerektiği, Bunun içinde, satıcı ile alıcı arasındaki sözleşmenin incelenmesi ve satışın hangi incotermsle yapıldığının tespiti gerektiği, davadaki satış ve buna göre taşıma işlemi ——- yapıldığından, müvekkilin acentesi olduğu ——- adlı firmanın taşımadaki ve buna göre dava konusu zarardaki sorumluluğu, zararda kusuru olması şartıyla, taşıma başladıktan sonraki zararlar açısından sorumluluğu bulunduğu, Oysa somut olayda, yukarıda ——- açıklandığı üzere, henüz yükleme tamamlanmadan, ———-personeli tarafından, ———–üstündeki yüklerin sabitlenmesi için ——— kapağı üzerindeki kaynak işlemi devam ederken, ambar içerisindeki yükün tutuşmasına sebep olunmuş ve yangın başladığı ve zarar oluştuğu, bu itibarla, dava konusu zarardan müvekkilin acentesi olduğu ———- da kusur ve sorumluğu bulunmadığı, her ne kadar müteselsil sorumluluk hükümlerine göre tüm davalılara birlikte bu dava açılmış ise de; somut olayda, davada açıklanan nitelikte müteselsil sorumluluğu gerektiren ortak ve bir bütün olarak gerçekleştirilmiş bir taşıma söz konusu olmadığı, Davacı tarafça, ——— usulüne göre yapıldığı, ilk olarak ———-düzenlendiği, anılan davalı daha sonra, malların—— getirtilip ——- yüklenmesi için davalılardan ———- düzenlendiği, bundan ayrı olarak da davalılardan ———-, malların ——-yapılması için önceki sözleşmeden ayrı ve bağımsız olarak müvekkil ile ayrı bir sözleşme yaptığını, Dava konusu taşıma sırasında meydana gelen yangın ve zararın doğmasında, davalı ——– kusurlu olduğu, Bu durumda, bu davada, tüm davalıların zincirleme olarak ortak bir taşımaya kısmen iştirak ettikleri ve buna göre zarardan müteselsilen sorumlu olmalarını gerektirir bir taşıma ve zarar söz konusu olmadığını, müvekkilin acente olması nedeniyle, zarardan sorumlu tutulamayacağı açık olduğu gibi, zararın meydana geliş biçimine göre müvekkilin acentesi oldu ———- da zarardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, bu itibarla, her hal ve durumda müvekkil hakkındaki davanın reddinin gerektiğini, Öncelikle, dosyada görevsizlik kararı verilerek, dosyanın görevli ve yetkili —–gönderilmesine, müvekkil hakkında açılan davanın, müvekkilin bu davada davalı sıfatı (pasif husumeti) bulunmaması, teminat gösterilmemesi ve zamanaşımına uğraması nedeniyle reddine, Belirsiz alacak davası açmada hukuki yararı bulunmayan davanın usulden reddine, Davanın ——– ihbar edilmesine, Müvekkil aleyhine arabuluculuk yoluna başvurulmaması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan reddine, Davanın esası bakımından ise, yukarıda açıkladığımız nedenlerle, müvekkilin gemi donatanının acentesi olduğu, aleyhine hüküm kurulamayacağı gerekçesiyle reddine, davacı tarafça hukuki dayanağı olmayan haksız, delilsiz ve hukuka aykırı iddialarla açılan davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin ayrı ayrı davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekâleten talep etmiştir.
CEVAP : Davalı Davalı ——cevap dilekçesinde özetle; Davcının taleplerinin, TTK 1352 Maddesinin a-e-f-g-h-l fıkralarında ifade edilen deniz alacağına ilişkin olduğundan , 6102 sayılı TTK’ nun 5. Kitabında yer alan ——- ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiğinden görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, Davacı yabancı şirket olduğundan, ——— dava açan tüzel kişiler, yargılama ve giderleriyle karşı tarafların zarar ve ziyanlarını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorunda olduklarını, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-ğ maddesi gereğince teminat gösterilmesinin dava şartlarından olduğunu, HMK 115. Maddesine istinaden davacının dava şartı şartı eksikliğini gidermesini aksi halde dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddini talep ettiklerini, davacı dilekçesinde —–değerindeki emtianın yangın neticesinde ——- belirsiz alacak davası açtığını, Davacının, dava konusu malların bedelini ve zarar oranını belirleyebildiği ve/veya belirlenebildiği, ve hatta yaptığı harici masraflarının ——- olduğunu belirtmesine rağmen belirsiz alacak davası açtığını, Bu nedenle davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından —–istinaden davanın red edilmesi gerektiği kanaatinde olduklarını, TTK m. 1188/1 “Eşyanın zıyaı veya hasarı ile geç tesliminden dolayı taşıyana karşı her türlü tazminat istem hakkı, bir yıl içinde yargı yoluna başvurulmadığı takdirde düşer.” hükmünü taşıdığından, dosyaya sunulan yangın raporuyla da sabit olduğu üzere, uyuşmazlığa konu yangın hadisesi, —- meydana geldiği, davacı —– tarihinde arabuluculuk bürosuna başvurduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin ise —- tarihinde anlaşamama ile sonuçlandığını —— tarihinde ise gemide taşınan eşyanın ziyanı veya eşyanın hasarından kaynaklanan tazminat davası açtığını, Davacının taleplerinin zaman aşımına uğradığından red edilmesini talep ettiklerini, Davacının dava konusu emtiaların, —– tarafından, ambar üstündeki yüklerin sabitlenmesi için geminin—– yapılırken, ambar içindeki yükün tutuşmasına sebep olunduğunu; ve müvekkilinin satın aldığı emtianın kullanılamaz hale geldiği iddiasında bulunduğunu, Davacının maddi olayı tasviri ve hukuki nitelemesinin eksik olduğunu, Davacının iddiasının aksine gemideki yangının yüklemeler devam ederken çıkmadığını, Aksine yükleme, —–talimatları ve sorumluluğu içerisinde—- yükleme işlemi bittikten sonra , yine —- talimatı, denetimi ve gözetimi altında –üç nolu ——kapağında —- hizmeti yapılırken çıktığını, Bilindiği —- bağlama ve sabitleme anlamını taşıdığını ve —-yani sabitleme ve kaynak işinin yapılıp, yapılmayacağı yapılacak ise nasıl yapılacağını belirlemesinin karar vermesinin ——-teknik donanım ve yeterliliği ile ——kaptan tarafından kabul edilen yüklerin niteliklerine bağlı olarak —– vereceğini, Nitekim TTK 1094 maddesi Kaptanın yükleme başladıktan boşaltma bitinceye kadar —- etmeyeceği, —–boşaltmada ——-aşırı derecede yüklenmemesine, gerekli safranın ——-bulunmasına ve ——ambarlarının taşınacak olan eşyayı kabule ve korumaya elverişli bir şekilde donatılmış olmasından ve 1090-1091 maddelerin de—– talimatlarından sorumluluğunun düzenlendiğini, bu maddeler birlikte değerlendirildiğinde müvekkilinin herhangi bir kusuru ve sorumluluğu olmadığını,—- hizmetlerinin yasal düzenlemelere ve izinlere bağlı olarak ———— kaptanının talimatları, gözetimi ve denetimi altında yapıldığını, —- yaptırmak için —- olduğu durumlar için çalışma izin formu” yazısını eklediklerini,——aldığı izin formunda ifade etmeye çalıştıkları yükleme —– çalışmalarında —sorumluluğu üstlendiğini yasalara uygun olarak taahhüt ettiğini, bu nedenle de müvekkilinin yangınla ilgili hiç bir sorumluluğu olmadığını,
davalıların delil tespiti talebinde bulunduğu,—- dosyasından bilirkişilerce yapılan inceleme neticesinde — tarihli bilirkişi raporunun——incelendiğinde, özellikle bir konu üzerinde odaklanmanın söz konusu olduğundan bahsedilebileceği, — incelendiğinde, ——eski —-olduğu, —— olduğunun belirlendiği, ek ve asli kusurlunun —– —- olduğunun belirtildiği, davacının müvekkilin TBK 66 maddeye istinaden sorumlu olduğunu ifade etmiş ise de bunun hukuken mümkün olmadığı, özel kanun niteliğinde olan TTK’nunun —– sorumluluğunu, ——yüke ve denize elverişli olmasını ve navluna gelen zararlarla ——sebep olduğu zararlardan ve benzeri konulardan sorumluluk ve zararın tazminini özel hükümlere bağladığından TBK’nun 66 maddesinin Müvekkil hakkında uygulamayacağı kanaatinde olduğunu, müvekkiline atfedilebilecek bir kusur ve sorumluluk olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı —— cevap dilekçesinde özetle; Davacının ——–gönderilmesine ilişkin bir anlaşma imzaladıklarını, sözleşme bedelini ödediklerini iddia ettikleri malların, —- nolu davalının işletmeciliğini yaptığı ——— tarihinde ——-müvekkilimize ait ——-yüklendiği sırada, ——– tarafından ——üstündeki yüklerin sabitlenmesi amacıyla gerçekleştirilen kaynak işlemi esnasında çıkan yangında, yanarak kullanılmaz hale gelmesi neticesinde oluşan hasardan kaynaklanan zararlarının, tahsilini temin için müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları iddiasıyla, müvekkilimiz ve diğer davalılar aleyhine belirsiz alacak davası ikame ettiğini, davanın açıkça ———ticaretine ilişkin bir uyuşmazlık olduğu, davacının da atıf yaptığı, Türk Ticaret Kanununun (TTK) “——–Ticareti” başlıklı 5. Kitabında yazılı kanun maddeleri doğrultusunda çözümleneceğini, ——- çevresinde denizcilik ihtisas mahkemesi sıfatının,——– olduğunu, uyuşmazlığın işbu mahkemede görülmesi gerektiğini davaya konu olan yangın hadisesi sebebiyle, ———-açılan davalar neticesinde, ilgili dosyaların görevli ——— gönderilmesine karar verildiğini, huzurdaki uyuşmazlıkta görevli olmaması sebebiyle, iş bölümü itirazının kabulü ile başkaca bir incelemeye gerek olmaksızın dosyanın görevli ——— gönderilmesini talep ettiklerini, yargılamanın, HMK’nın 316 ve devamı maddeleri uyarınca basit yargılama usulüne tabi tutulmasına karar verildiğini, buna göre davacının, HMK 121. ve 318. maddelerine göre davasının dayanağını oluşturan tüm delillerini dosyaya sunmak ve tebliğ ettirmek zorunda olduğunu, dava dilekçesi incelendiğinde, davacının bir sözleşmeye taraf olduğu, bu sözleşmeye konu malların alıcısı olduğu ve bedelini ödediğini belirttiği bu malların, müvekkililerine ait ———yüklendiği sırada yanarak zayi olduğunu iddia etmişse de bu iddiaları ispat edebilecek herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadıkları, HMK 319 gereğince, savunma hakkına halel gelmemesi açısından, davacı delillerine karşı beyanda bulunma haklarının saklı tutulacağını, davacı tarafından dosyaya, iddialarını ispat edecek hiçbir belge sunulamamışsa da herhangi bir kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bir an için iddiaların gerçek olduğu varsayılsa bile, hasar gördüğü iddia edilen malların mülkiyetinin davacıya ait olduğunu, malların, —– şekli ile satın alındığı iddiasının kabulünde dahi, —– şekli yalnızca malların —————-yüklenmesinin tamamlanmasından sonraki risk geçişini düzenlemekte olduğu, mülkiyete dair herhangi bir düzenlemeye havi olmadığı.——– sözleşme yapıldığı iddiasında dahi davacının davayı takip yetkisi bulunmadığı, davacı tarafın yabancı olması sebebiyle olayda yabancılık unsurunun varlığı açık olduğundan, ——— mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır.” hükmü gereği —— mukim davacının, —— dava açmak için yabancılık teminatı yatırması gerekmektiğini, Hukuk Muhakemeleri Kanununun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin Ğ fıkrası gereğince,davacının, dava değerinin %40ından az olmamak üzere yabancılık teminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, Dava dilekçesinin “Sonuç ve İstem” kısmında davanın, belirsiz alacak davası olarak kabul edilmesi talep ettiğini, 6100 sayılı HMK’da düzenlenen belirsiz alacak davasının, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde davacıya tanınmış bir imkan olup bahsi geçen belirleyememe halinin, objektif kriterlere dayanarak tespit edilmesini gerektirdiğini, Dava dilekçesi incelendiğinde, davacı tarafından, dava konusunun —— fazla olduğunu beyan ettiklerini, Öte yandan, dava dilekçesinde ——- sayılı delil tespiti dosyasından yapılan bilirkişi raporuna atıf yapılarak, ——– bedelli —— ilk sayımda ve en az ——–adedinin zayi olduğu ve paketleme bedeli,—— tahliye, hasarsız ürünlerin geri yüklenmesi, ———– başkaca masrafların haricen yaklaşık ——- olduğunun ifade edildiği, dolayısıyla davacı yanın, dava konusu malların bedeline ve zayi olduğunu iddia ettiği malların miktarına ilişkin bilgi sahibi olduğunun açıkça ortada olduğu, fakat alacağın belirlenebilir olması ile ispat edilebilirliği kavramlarının hatalı bir şekilde birlikte değerlendirildiğinin anlaşıldığını, Bu doğrultuda davacının, ödediği malın bedeline ve zarar gören malların miktarına dair bilgi sahibi olduğu ve bunu da açıkça dilekçesinde beyan ettiği; ancak bu durumu ispat edemediği için belirsiz alacak davası yoluna başvurduğunun anlaşıldığını, Bu haliyle belirsiz alacak davası açılmasının, yalnızca davacıyı harç ve masraflardan korumak olduğunu, HMK’nın lafzına gerekse —— aykırı olduğunu, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı İşbu hususun tamamlanabilir bir dava şartı olmaması nedeniyle davanın, başkaca bir inceleme yapılmaksızın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Dava dilekçesi incelendiğinde, müvekkilinin davalının, fiili taşıyan sıfatını haiz olduğu iddiasıyla, taşıyanın sorumluluğuna ilişkin hükümler çerçevesinde uyuşmazlığa konu hadiseden sorumlu tutulduğunun anlaşıldığı, oysaki müvekkili ——–değil; yalnızca çıplak mülkiyetini elinde tutan maliki olduğunu, dosyaya sundukları ——-mülkiyet belgesinden açıkça görülebileceği gibi —— uygulamada kullanılmakta olan, —— kayıtlarının internet ortamında tutulduğu, —–mevcut kayıtlarından teyit edilebileceğini, Müvekkilinin gemisini ——— ——elverişli bir şekilde kiraladığını, ——– unvanları ekli sertifikalarda açıkça belirtildiğini, ——— verenin ——- donatılmaksızın kiracıya kullandırmayı taahhüt ettiği bir —— kira sözleşmesi olduğunu, Sözleşmenin doğal yapısı gereğince kiraya veren sözleşme süresince ——–teknik ve ticari idaresini kiracıya bıraktığını, kiracı ——- tarihinde sefer bazlı olarak ———- kiraladığını, bu şartlar altında müvekkilinin, maliki olduğu gemiyi kendisinin işlettiğini ve ————–istihdam edilen personelin işvereni de olmadığını, yalnızca çıplak mülkiyetini elinde bulundurduğunu, ——– haiz olmayan müvekkilimizin —– bulundurma yükümlülükleri de dahil olmak üzere, 3. kişilere karşı herhangi bir sorumluluğu bulunmaması sebebiyle huzurdaki davada kendilerine husumet tevcih edilemeyeceğini, Müvekkilinin taşıyan sıfatını haiz olmamakla birlikte, taraflarına ulaşan herhangi bir bildirimin bulunmadığını Yukarıda belirtilen tüm usule ilişkin itirazlarımız doğrultusunda davanın, esasa girilmeden usulden reddini talep ettiklerini, Usule ilişkin itirazlarında da tafsilatıyla açıkladıkları üzere müvekkilinin taşıyan sıfatını haiz olmadığı 3. kişilere karşı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, dava dilekçesinde müvekkilinin hatalı bir şekilde fiili taşıyan olarak değerlendirilmesi neticesinde esasa ilişkin itirazlarımızı bu doğrultuda sunma zarureti söz konusu olduğunu, Dava dilekçesinde de belirtildiği üzere, dava konusu yangın hadisesinin ————personeli tarafından, ——–üstündeki yüklerin sabitlenmesi için kaynak işlemi yapıldığı sırada meydana geldiğini, Bu cümleden olarak, bahse konu sabitleme işleminin gerçekleşmesinde, taşıyanın adamlarının herhangi bir dahli olmadığı, uzmanlık gerektiren kaynak işleminin, ——- tarafından gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığı, dilekçede belirtildiği gibi taşıma sırasında olmadığı —— —— tarafından yürütülen operasyon neticesinde meydana geldiğini, dolayısıyla, dava dilekçesinde ne sebeple taşıyanın sorumluluğuna dair hükümlere atıf yapıldığının da anlaşılmadığını,——–işletmesini aldığı tüzel kişi olduğu ve ilgili——— olduğunu, ——– yükümlülüğü ve müdahale zorunluluğu olduğunu, dava dilekçesinde, davacı tarafından ——– dosyasından delil tespiti talebinde bulunulduğunun belirtildiği, bilirkişi raporu sonuç kısmında —— tarafından üretilen mallara ilişkin kayıp olduğu yönünde değerlendirme yapıldığı, Aleyhe bir kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacının, davaya konu olan ve yandığı iddia edilen malların —— satıldığını iddia ettiğini, bu doğrultuda, dosyaya sunulan bilirkişi raporunun farklı bir dosyada yapılan incelemeye ilişkin olduğu, raporun davacı tarafından değil üçüncü bir kişi tarafından alındığı ve bilirkişi raporunun mahkemeniz dosyası açısından geçersiz olduğu, Bilirkişi raporunun geçerliliği hususunda herhangi bir kabul anlamına gelmemek ve her türlü itiraz hakları saklı kalmak kaydıyla, —– tarafından, davacı yanın iddialarının aksine, doğru ve etkin bir şekilde yangına müdahale edildiği ve geminin, üzerine düşen sorumluluğu eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğinin ifade edildiğini, dolayısıyla—- dahli olmaksızın tek başına gerçekleştirdiği sabitleme işlemi sırasında kusuru ile sebebiyet verdiği yangın neticesinde oluşan zarardan, —- nolu davalı ——– tek başına sorumlu olduğu, —— ilgililerin üzerlerine düşen yükümlülükleri, eksiksiz bir şekilde yerine getirerek yangına müdahalede kusursuz oldukları davanın, öncelikle görev yönünden reddi ile görevli ——— gönderilmesine, daha sonra dava şartları eksikliğinden başkaca bir incelemeye gerek olmaksızın usulden reddi ile her halükarda haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacıya verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Davacı tarafın dava dışı —– satın aldığı —- üzerindeki ——–,davalılardan —- olduğu ———davalı —– yapıldığı sırada, ——-kapağı üzerinde personel tarafından yapılan kaynak işlemi esnasında yüklerin tutuşması sonucu oluşan yangın neticesinde zayii olan malların bedeli ile yapılan masrafların,yüklerin fiili taşıyıcısı olan —- davalı—– tahsili talebine ilişkindir.
TTK.nun 5/2. Maddesine göre; “…Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan —— ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diger islere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, is durumunun gerekli kıldıgı yerlerde —– asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diger kanunlardan dogan ——–ticaretine ve ——–sigortalarına iliskin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir…” hükmü gereğince Asıl dava hukuki niteliği itibariyle, ——taşımasına konu emtianın hasarı nedeniyle oluşan davacının doğrudan ve dolaylı zararlarının, davalı ——taşımacısından tazmini istimiyle açılmış bir maddi tazminat davası talebine ilişkin olduğundan görevli mahkeme, TTK.nun 5/2. Maddesi gereğince Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca ——ticaretine ve ———sigortalarına iliskin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilen —-olduğu anlaşılmakla davanın görev yönünden (usulden) reddine, görevli mahkemenin —-olduğuna dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-H.M.K.114/1 (c),H.M.K. 115/2 maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı caiz olmadığından DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin —- Mahkemesi OLDUĞUNA
3-Karar kesinleştiğinde ve HMK.20/1 maddesi gereğince taraflardan biri tarafından iki haftalık süre içinde talep edildiğinde dosyanın görevli —– Mahkemesine gönderilmesine,
4-Görevsizlik kararından sonra davaya görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Asliye Hukuk Mahkemesince hükmedileceğinden, bu konuda HMK’nun 331/2. maddesi uyarınca şu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, ——–yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde ——– Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.01/03/2022