Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/602 E. 2022/939 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/602 Esas
KARAR NO : 2022/939

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 06/09/2021
KARAR TARİHİ : 01/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin müvekkili bankadan —–destekli kredi kullandığını, diğer davalıların da kefil olduğunu davalılardan olan alacağının tahsili için——sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibinin davalıların itirazı üzerine durduğunu, itirazın haksız olduğunu, —– tarafından yapılan ödemeye rağmen alacağın tamamı üzerinden takibe devam edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği davaya cevap dilekçesi sunmadıkları anlaşılmıştır.
DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçesinde delil olarak; —–Esas icra dosyası, Genel Nakdi Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi, İhtarname, banka kayıtları, ödeme planı ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır.Davalılar cevap dilekçesi vermediğinden, delil bildirmemişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
İİK 67/1.maddesine göre “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”
——-Esas icra dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı-borçlular aleyhine 143.653,53-TL asıl alacak, 22.247,54- TL işlemiş temerrüt faizi, %66,00 (28.04.2019-24.07.2019) 1.112,38 TL %5 —– olmak üzere toplam 167.013,45-TL alacağın tahsili talebiyle ilamsız takip başlatıldığı, davalı-borçluların vekili aracılıyla borca itiraz ettikleri, ayrıca ——-yönünden imzaya itiraz edildiği görülmüştür.İmza inkarında bulunan davalı——HMK 211/1-a maddesi uyarınca isticvabına karar verilmiş, “belirtilen duruşma gününde hazır bulunmadığız takdirde ekte fotokopisi bulunan kefil sıfatıyla imzanızın bulunduğu 3 adet imza ile bilgilendirme ve sözleşmenin teslimine ilişkin imzanızın bulunduğu belgedeki 1 adet imzanın kendinize ait sayılacağınız” ihtaratını içeren isticvap davetiyesine rağmen duruşmaya katılmadığı için söz konusu imzaların adı geçen davalı tarafından atıldığına karar vermek gerekmiştir.
Taraflar arasındaki Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi İrdelendiğinde; Davacı Banka ile davalı —— arasında, 10/08/2017 tarihinde 100.000-TL limit tutarında ——imzalandığı, limitin daha sonra 500.000-TL’ye çıkarıldığı, diğer davalıların da bu kredinin 500.000-TL’sına kadar müteselsil kefil olduğu görülmektedir.Faiz Hususu İrdelendiğinde; 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 88 ve 120 maddelerinde temerrüt faizine sınırlamalar getirilmiştir. Yürürlük Kanunun 7. Maddesine göre söz konusu hüküm 01/07/2012 tarihinden önce başlatılmış takiplerde de uygulanacaktır. Ancak 6102 sayılı TTK’nun 8. Maddesine göre ticari işlerde faiz serbestisi ilkesi geçerlidir. Ticaret Kanunu Borçlar Kanuna göre daha özel bir kanundur. Aynı tarihte yürürlüğe giren bu özel kanunlar arasındaki farklı nitelikteki hükümler söz konusu olduğundan daha özel nitelikteki 6102 sayılı TTK hükümlerinin dikkate alınarak faiz oranının belirlenmesi gerekir. Mahkememizce Türk Borçlar Kanunu’nun 88. ve 120. Maddesindeki sınırlamaların uyuşmazlıkta uygulanamayacağı taraflar arasındaki kredi sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerekeceği düşünülmüştür.Taraflar arasında düzenlenen davaya konu —– Taraflar arasında imzalanan; —— 10.05.maddesinde “Kredi alan, işbu sözleşmeden doğan borçlarını gününde ödemediği takdirde, temerrüdünün doğduğu tarihten itibaren bunları bankaya ödeyeceği tarihlere kadar geçecek günler için temerrüt tarihinde bankaca tespit edilmiş en yüksek cari faiz oranının 2 katı oranında gecikme faizi ve onun gider vergisini ödemeyi kabul ve taahhüt eder.”hükmü uyarınca ; bilirkişi tarafından yapılan incelemede, davaya konu ——sayılı taksitli ticari kredi hesabı için akdi yıllık (1,90 x 12 = ) %22,80, Gecikme – Temerrüt faizinin (22,80 x 2 = ) %45,60 olarak dikkate alınması gerektiği, davacı bankanın talep ettiği %66 faiz talebinin yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Kredi sözleşmesine dayanılarak yapılan takiplerde alacak hesabı yapılırken; Kredi sözleşmesindeki hüküm nedeniyle davacı bankanın kayıt ve belgelerinin esas alınması hesabın kat edildiği tarih itibariyle davacı banka alacağının belirlenmesi bu miktara kat tarihinden temerrüt tarihine kadar akdi faiz ve faizin gider vergisi hesaplanıp kapitalize edilerek temerrüt tarihindeki asıl alacağın bulunması, bu alacağa takip tarihine kadar temerrüt faizi ve ——işletilerek takip tarihindeki toplam alacak miktarının bulunması, takip tarihinden sonra yapılan ödemeler var ise bunların öncelikle masraf ve faizlere mahsubunun yapılması ve dava tarihindeki alacak miktarının belirlenmesi gerekir. Bu genel açıklamalar doğrultusunda somut uyuşmazlık irdelenmiştir. Davacı banka, tarafından davalı asıl borçlu şirkete—— sayılı taksitli ticari kredi kullandırılmış, kullanılan kredilerin ödenmemesi üzerine ——- yevmiye yevmiye nolu ihtarnamesin hesapları kat ederek, nakit kredi alacaklarının 7 gün içinde ödenmesini, aksi halde yasal yollara başvurularak tahsil yoluna gidileceğinin ihtar etmiş, hesap kat ihtarnamesi ihtarnamenin davalı asıl borçlua 02/05/2019 tarihinde, kefil olan diğer davalılara 03/05/2019 tebliğ edilmiştir. Ödeme için verilen 7 günlük süre verildiğinden temerrüt tarihi; davalı asıl borçlu şirket yönünden 03/05/2019, diğer davalı kefiller yönünden ise 13/05/2019 tarihidir.Bilirkişi tarafından taksitli ticari kredinin 6.taksit ödemesi yapıldığı, bu ödemeden sonra takip tarihine kadar yapılmadığı, 27/03/2019 tarihinde yapılan 6.taksit ödemesinden sonras ödeme yapılmadığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda;
Asıl Borçunun takip Talebiyle Bağlı Olarak İcra Takip Tarihindeki Banka Alacağı;
143.653,53 TL Anapara
13.648,39 TL İşleyen Temerrüt Faizi
682,42 TL Faizin %5——
157.984,34 TL olarak hesaplanmıştır.
Kefillerin Takip Talebiyle Bağlı Olarak İcra Takip Tarihindeki Banka Alacağı;
143.653,53 TL Anapara
13.128,87 TL İşleyen Temerrüt Faizi
656,44 TL Faizin %5 ——
157.438,84 TL olarak hesaplanmıştır.
Dava dilekçesinde takipten sonra —– tazmin talebinde bulunulmuş ve—– tarafından Bankamıza 22/12/2020 tarihinde 118.402,96.-TL ödeme yapıldığı bildirilmiştir. Raporda, takip sonrası yapılan—— tazmin ödemesi için 01/01/2018 tarihli 30288 sayılı resmi gazetede yayınlanan ——nolu Bakanlar Kurulu Kararının 3.maddesinin 1.fıkrası ve emsal Yargıtay kararı dikkate alınarak ayrıca bir hesaplama yapılmadığı belirtilmiştir.Bilirkişi raporu fennî sıhhati haiz, dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli ve Yargıtay’ın konu ile ilgili içtihatları ile uyumlu bulunduğundan hükme esas alınarak, davalı borçluların bilirkişi raporundaki hesaplamalar doğrultusunda itirazlarının iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar vermek gerekmiştir.
İİK 67/1.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmetmek için reddedilen kısım bakımından davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğunun ispatı gerekir.Davacı vekili dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talep ettiği, kabul edilen miktar yönünden ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar yerleşik Yargıtay kararları uyarınca likit kabul edildiğinden İİK’nun 67.maddesi gereğince, itirazın iptaline karar verilen alacak miktarının %20’si oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir.Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
1——- Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte;
a-Davalı borçlu——; 143.653,53 TL asıl alacak, 13.648,39-TL takip öncesi işlemiş faiz 682,42-TL %5——-olmak üzere toplam 157.984,34-TL alacak miktarına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %45,60 oranında temerrüt faizi ve takip sonrası işleyecek faize %5 ——yürütülmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b-Davalı borçlular —–143.653,53 TL asıl alacak, 13.128,87-TL takip öncesi işlemiş faiz 656,44-TL %5 ——olmak üzere toplam 157.438,84-TL alacak miktarına yapmış oldukları itirazın iptali ile, takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %45,60 oranında temerrüt faizi ve takip sonrası işleyecek faize %5——-yürütülmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İtirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen alacak miktarı 157.984,34-TL’nin %20’si olan 31.596,86-TL icra inkâr tazminatının davalı-borçlulardan (davalı-borçlular ——- bu miktarın 31.487,76-TL’sinden sorumlu olması kaydıyla) alınarak davacı alacaklıya verilmesine,
3-Alınması gereken 10.791,91 TL’nin davacı tarafından yatırılan 2.017,11 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 8.774,80 TL’nin (davalı-borçlular ——bu miktarın 8.744,50-TL’sinden sorumlu olması kaydıyla) davalı borçlulardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 2.352,50 TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 2.225,32 TL’si ile 2.017,11 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı toplamı 4.301,73 TL’nin (davalı-borçlular——-bu miktarın 4.286,88-TL’sinden sorumlu olması kaydıyla) davalı borçlulardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan—— göre takdir olunan ——- bu miktarın —— sorumlu olması kaydıyla) davalı borçlulardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurdukları ——- dosya nolu görüşmeler neticesinde belirlenen 1.320,00 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 1.248,64 TL’sinin (davalı-borçlular —— sorumlu olması kaydıyla) davalılardan, bakiye 71,36 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda, verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde——Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.