Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/591 E. 2022/265 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/591 Esas
KARAR NO: 2022/265
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/09/2021
KARAR TARİHİ: 31/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili—- olduğunu, taraflar arasında—- tarihli —akdedildiğini ve davalı tarafın sözleşme yükümlülüklerini bugüne dek yerine getirmediğini, davacı —- sözleşme kapsamında— tarihinde davalı tarafa sattığını ve devrettiğini, ancak davacı .— davalıya sözleşme uyarınca — düzenlenme tarihli, —– teminat senedi tanzim ettiğini ve geri alım hakkının kullanılması durumunda hüküm doğuracak senedi keşide ve teslim ettiğini, müvekkili — teminat senedinde kefil olduğunu,— tarihi itibari ile müvekkili— kapsamındaki geri alım hakkını kullanmadığını, —–halen davalı üzerinde olduğunu ve bu nedenle davalıya verilen teminat senedinin hükümsüz olduğunu, ancak davalı teminat senedini temlik etmek, ciro etmek ve icraya koyma hazırlığı içerisinde olduğunu , sözleşmeye aykırılığa ve kendilerine yapılan ihtarlara rağmen senet aslını elinde bulunduran davalının, müvekkilleri zararına hareket edecek üçüncü kişilerin senet hakkında yasal işlem başlatma, cebri icraya konu etme, —– kurumlara verme kısaca bedelsiz teminat senedini tahsile koyma ihtimallerinin olduğunu, bu nedenlerle müvekkillerinin uğrayacağı zararların önlenmesi amacı ile—– bedelli teminat senedine ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davanın kabulünü, teminat senedinin bedelsizliğinin ve hükümsüzlüğünün tespitini, teminat senedinin iptalini, müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitini, muarazanın men’ine ve mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Açılan davada, dava konusu bononun tanzim sebebinin taraflar arasındaki taşınmaz hisse satışına ilişkin olduğunu ayrıca müvekkilinin tacir olmadığını ve sözleşme uyarınca tarafların birbirine karşı olan edimlerinin yerine getirip getirmediği hususunda inceleme yapılması gerektiğini, bu nedenlerle huzurdaki davaya Asliye Hukuk Mahkemelerinin bakmakla görevli olduğunu ve davanın usulden ve görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu sözleşme uyarınca bononun ihtilaf halinde ——-Mahkemeleri’nin yetkili kılındığını, bu sebeple yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davanın hak düşürücü sürede açılmamış olduğunu ve zamanaşımına uğradığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı şirketin———sayılı dosyası ile geri alım hakkını kullandığını ve davanın reddine karar verildiğini ve dosyanın İstinaf incelemesinde olduğunu bu nedenle bononun bedelsizliği veya hükümsüzlüğünün söz konusu olmadığını, bono iadesi hususunda müvekkili ile bir görüşme yapılmadığını, ihtiyati tedbir verilmesi amacı ile davacı tarafın aslı olmayan iddialarda bulunduğunu, dava dilekçesinde her ne kadar teminat senedi olarak bildirilmişse de aslında bononun borç senedi olduğunun sözleşme de belirtildiğini, tüm bu nedenlerle, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, davanın usulden reddine, görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesine, davanın esastan reddine, davacılar aleyhine alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı asil —– tarihli dilekçesi ile davadan koşulsuz ve şartsız feragat ettiklerini ve bu doğrultuda karar verilmesini talep ettiği görüldü.
Davalı vekili —- tarihli dilekçesi ile müvekkilinin yargılama ve vekalet ücreti talebi olmadığını ve davacının feragati doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görüldü.
Davacılar vekilinin —– tarihli dilekçesi ile davadan feragat edildiğini, bu kapsamda davanın reddine karar verilmesini, tedbirin kaldırılarak teminatın iadesini ve ilam harcının peşin yatırılan harçtan mahsubu ile fazla yatırılan harcın iadesini talep ettiği görüldü.
Davacı vekilinin vekaletnamesinin denetlenmesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
HMK’nun 307 – 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran, karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan taraf işlemi olmakla; davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar harcına karşılık peşin alınan 127.022,45 TL. harcın mahsubu ile fazla alınan 126.941,75 TL. harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından sarf olunan tüm yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4- Tarafların vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ve teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 31/03/2022