Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/580 E. 2021/946 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/580 Esas
KARAR NO: 2021/946
DAVA: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/08/2021
KARAR TARİHİ: 25/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili ve dava dışı —— konu almak üzere kira sözleşmesi imzalandığını, ayrıca dava dışı şirketin —–sigortalandığını, müvekkili bünyesinde istihdam edilen ——— kullanımına tahsis edilen aracın kamera kayıtlarından da görüleceği üzere ————- alışveriş yapmak için aracın içinde eşinin bulunduğu halde anahtarsız çalışan aracın anahtarı cebinde olmak suretiyle aracı fırının önünde bıraktığını, o esnada yoldan geçen kırmızı montlu bir şahsın ani bir şekilde araca şoför kapısından binmesi üzerine ——— eşinin bir anlık korku ve panikle eşine ulaşmak maksadıyla araçtan çıktığı anda şüpheli şahıs tarafından aracın hırsızlandığını,— hemen ——- bulunduğunu, devam eden süreçte araçtaki —– işlerle ilgilenen arkadaşını arayarak aracın yer tespitini sağladığını, olayın yaşandığı bölgeye yakın bir yer olan ——– kavşakta kazalı bir şekilde bırakılıp kaçılmış halde bulunduğunu, kolluk görevlilerinin nezaretinde aracın çekildiğini ve gerekli sigorta sürecinin başladığını, müvekkilinin kaza kaynaklı giderleri araç maliki olan —— bulunması nedeniyle aracı kiralayan şirkete hasar bildiriminde bulunup sigortacı şirketin ———- başvurduğunu, başvuruyu müteakip davalı yan nezdinde hasar dosyası açıldığını, hasar dosyası kapsamında tazminat taleplerini—– şartlarına atıfla reddettiğini, araçtaki teknolojiye uygun olmayan —— gerekçe gösterilerek ödeme yapılmamasının gerçekleşen rizikonun hasar bedelinin ödenmesinden imtina edilmesinin usule ve hukuka aykırı olduğunu, rizikoların belirlenmesi ve kapsama alınmasına dair gerekli araştırma ve çalışmayı yapmayan davalı şirketin bu sorumsuzluğunun külfetinin müvekkiline yükletilmesi ahlaki ve hukuki normlara ters düştüğünü, bu nedenlerle fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla – plakalı aracın davalı yan sigortacı tarafından —— gerçekleşmesine rağmen yapılmayan ödemenin müvekkilinin dava dışı ——- yana işleyecek avans faiziyle alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama gider ve harçlarının davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı tarafın aracı kiraladığını beyan edip işbu davayı ikame etmiş ise de kiralama sözleşmesinin müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, davacının işleten sıfatını haiz olup olmadığı, aktif husumeti bulunup bulunmadığının kontrolünün gerektiğini, husumet itirazında bulunduklarını, huzurdaki davanın hem yasa hem de sözleşme hükümlerinde öngörülen sürelerin geçmiş olması nedeniyle zamanaşımına uğradığını, bu nedenle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacıya ait aracın müvekkili şirket tarafından sigortalandığını, müvekkili şirket nezdinde sigortalı aracın——- tarihinde hasarlandığı iddiası ile yapılan hasar ihbarı üzerine hasar dosyası açıldığını ve inceleme başlatıldığını, yapılan tespitler neticesinde aracın çalışır vaziyette ve kilitsiz bırakılmış olması sebebiyle hasarın teminat dışı olduğunun belirlendiğini, yine aracın kiralık olduğu beyan edildiğini, talebin teminat dışı kaldığına ilişkin beyanları saklı kalmak kaydıyla belirlenecek tazminattan poliçe şartı gereği——uygulanması gerektiğini, sigorta sözleşmelerinin, gerek kuruluşlarında, gerek devamı sırasında ve gerekse rizikonun gerçekleşmesi aşamasındaki ihbar yükümlülükleri bakımından iyi niyet esasına dayalı sözleşmeler olduğunu, somut olayda başvuru sahibi sigortalı tarafından doğru ihbar mükellefiyetine ve iyi niyet kurallarına da aykırı davranılmış olduğunun dosyada mübrez belgeler ile ortaya konulmuş olduğundan müvekkili şirketin tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, somut olayda iyi niyet kurallarına açıkça aykırı hareket edildiğinden rizikonun teminat içinde kaldığını ispat külfetinin de davacı sigortalıya geçtiğini, davacının araçta oluştuğunu iddia ettiği hasar bedelinin son derece fahiş olup piyasa şartları ile de örtüşmediğini, bu nedenlerle davacının açmış olduğu haksız ve yersiz davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile —- tarihinde meydana gelen hırsızlık olayında ——- plakalı aracın çalınması sonrasında kazalı bir şekilde bulunduğu, bu trafik kazası sonucu meydana gelen zararın —–sıfatıyla sigorta şirketinden tahsili talepli açılan tazminat davasıdır.
——- fıkrasında rizikonun gerçekleşmemesinde menfaati bulunanların, bu menfaatlerini mal sigortası ile teminat altına alabilecekleri belirtilmiştir. Kural olarak tazminat ödemesi sigortalıya yapılır. Dolayısı ile sigortalı olmayan kiracının açtığı dava ile sigortacıdan talepte bulunması halinde o dava yönünden dava takip yetkisinin bulunmadığının kabulü gerekir. Ne var ki, kiracının —— maddeleri anlamında hukuken geçerli bu yazılı temlike dayanarak temlik alan sıfatıyla dava hakkını kazanması, yani dava takip yetkisine sahip olması hukuken mümkündür.
—-tarihinde yürürlüğe giren —— Tazminat alacağı, sadece hak sahibine veya avukatına ödenir ve birinci fıkrada belirtilen kişiler de dahil dahil olmak üzere hiç kimseye devredilemez.” şeklindedir.
Huzurdaki dava, dava dilekçesi ekinde bulunan —— tarihli temlik sözleşmesinden de anlaşılacağı üzere davacı davayı bu temlik sözleşmesi kapsamında açmıştır. Kanunun emredici hükmü gereği temlik söz konusu olamayacağından HMK 114/1-d. madde hükmü gereği davacının aktif husumet ehliyetine sahip olmadığı kanaatine varılmış, dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında dikkate alınacak olması karşısında davacının davasının usulden reddine karar vermek gerekmiştir
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Aktif husumet ehliyetine sahip olmayan davacının davasının, HMK 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE
2-Alınması gereken 59,30-TL karar harcının peşin alınan 1.477,90-TL’den mahsubu ile bakiye 1.418,60-TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarfolunan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri sarfolunmadığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
5-Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 5.100-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Dava şartı olması sebebiyle başvurulan —— neticesinde taktir olunan 1.320,00-TL ücretin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/11/2021