Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/561 E. 2021/709 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/561 Esas
KARAR NO: 2021/709
DAVA: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/08/2021
KARAR TARİHİ: 23/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ortağı olduğu dava dışı şirket ile davalı arasında —— akdedildiğini, müvekkilinin sigorta süresi içinde rahatsızlanarak tedavi gördüğünü, poliçe kapsamındaki faturaları davalıya iletmesine rağmen poliçe yıllık limiti dolduğu, yapılan işlemlerin de tanılama amaçlı olduğu gerekçesiyle ödeme yapılmadığını, yıllık poliçe limiti dolmadığı gibi tanı amaçlı işlemlerin de poliçe kapsamında olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şi,mdilik —–ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek faiziyle davalı sigorta şirketinden iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle poliçede — yaptığı harcamaların kapsam dışı olduğununa dair not bulunduğunu,—- harcamalara ilişkin davacının ayakta tedavi limitinin dolduğunu,—— yapılan faturalar içinse müvekkili şirkete herhangi bir talepte bulunulmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçesinde, poliçeleri, faturaları, hastane kayıtlarını, ödeme belgelerini, tanık, yemin ve sigorta red yazısını delil olarak göstermiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde deliller bölümüne yer vermemiş, dilekçe ekinde poliçe, teminat tablosu ve teminat kullanım listesini ibraz etmiştir.
bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından ödenen tedavi masraflarının —– kapsamında davalı sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre bir davanın ticaret mahkemesinde görülmesi için h tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işlerinden biri olması veya hukuki uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya sayılacağı açıkça düzenlenmiş olması gerekir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmış, Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut uyuşmazlıkta, dava dışı şirket ile şirket ile davalı sigorta şirketi arasında akdedilen — başlangıç tarihli —– davacı sigortalı konumunda olup, —- bizzat sigortalı tarafından — işyeri tarafından yaptırılması fark etmeksizin, davacı-sigortalının —— tanımlanan tüketici olması nedeniyle davanın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. —– kararında, sigortalının çalıştığı şirket tarafından, —– yaptırılan ——— dayalı olarak fatura bedellerinin ödenmesi talebiyle sigorta şirketine açılan davada, sigortalının tüketici konumda olduğu, davanın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesiyle, Asliye Ticaret Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Mahkememizce açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş, HMK’nun 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli Tüketici mahkemelerine gönderilmesine hükmedilmiş, HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra Tüketici mahkemelerinde davaya devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Tüketici Mahkemelerince hükmedileceğinden bu aşamada yargılama harç ve giderlerine hükmedilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK’nun 114/1-c bendi uyarınca mahkememizin görevli olmamasına ilişkin dava şartı yokluğundan HMK nun 115/2 maddesi gereğince DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli —— TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 20. Maddesi gereği iş bu kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan biri mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini istemezse HMK’nun 331/2 maddesi gereğince talep halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama harçları, vekalet ücreti ve yargılama giderinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair gerekçeli kararın davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde ——– Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/09/2021