Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/559 E. 2022/292 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/559 Esas
KARAR NO : 2022/292

DAVA : Alacak (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/08/2021
KARAR TARİHİ : 06/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı yönetim kurulu üyelerinin müvekkiline ——- kurulacağını, kooperatife üye olmaları halinde söz konusu yapılacağı iddia edilen—— adreste —-kurulacağına ilişkin davacı müvekkili ikna etmek amacıyla—- geldiğini iddia ettikleri belgeleri müvekkile—- gönderdiklerini ve bu evrak ve davalı yöneticilerin beyanları doğrultusunda müvekkilinin —- kurulu üyelerinin vaat etmiş oldukları hususlar nedeniyle kooperatif hesabına —– ödeme yaptığını, müvekkilinin —— üye olduğu tarihten itibaren ——– kurulması bakımından kooperatifçe herhangi bir işlem yapılmadığını, , davalının müvekkili ile paylaştığı bilgiler ve kendisine e-mail yöntemi ile gönderildiği iddia edilen —- evraklarının gerçekliği hususunda birtakım araştırmalar yaptığını —- oluşturulan yazılar olmadığını, evrakların sahte olduğunu ve —–verilen cevapta gerekli hukuki sürecin başlatıldığınında belirtildiğini, söz konusu —yazısının yeni bir sahte belge hazırlayarak evrakın sehven hazırlandığını belirten —- yazıldığı iddia edilen yeni bir yazı sunduklarını ve müvekkilince yapılan evrak doğrulama sisteminde sehven yazıldığı iddia edilen — yazısınında aslının olmadığının anlaşıldığını, bu nedenlerle tüm belgelerin sahte olmasının tespitinin ardından davalı —- müvekkilin uğramış olduğu zararın giderilmesi ve daha fazla uğrayabileceği zararların önlenmesi amacıyla, kooperatife ödenmiş olduğu iddia edilen —- işleyen faiz ile birlikte müvekkiline derhal gönderilmesini ayrıca müvekkilin üyeliğinin istifa yolu ile sonlandırıldığının ihtar edildiğini ancak kooperatif tarafından bir dönüş olmadığını, müvekkilinin davayı açmadan önce arabulucuya başvurduğunu ancak karşı tarafla anlaşma sağlanılamadığını, bu nedenlerle
uğranılan maddi zararın, para değeri üzerindeki değişen koşullar da dikkate alınmak suretiyle şimdilik 50.000,00 TL’nin ticari faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsil olarak tahsil edilerek müvekkile verilmesini, ileride telafisi imkansız zararların doğmaması için davalıların mal varlıkları üzerine tedbir konulmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 01/12/2021 tarihli ve 1 numaralı celsesinde de belirtildiği üzere davalıların cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
Davalı —vekilinin süresinden sonra sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın tüm ilişkilerini davalı kooperatif ile yürüttüğünü ve bu nedenle bu davanın davalısının sadece kooperatif olabileceğini ve bu nedenle davada adı geçen davalı şahıslar yönünden davanın reddinin gerektiğini, açılan davada dava değerinin davacının haklarının saklı kalması kaydı ile 50.000 TL üzerinden açıldığını ve davayı belirsiz alacak davası olarak nitelendirdiğini, dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında para değeri üzerindeki değişen koşullar da dikkate alınarak ——- değerlendirilmesini ve davanın açıkça belirtilmese de munzam zarar isteme davası olarak nitelendirildiğini, dava değeri davacı tarafça bankaya yatırılan meblağın dekontu ile belirlenebileceğini, alacağın belli veya belirlenebilir olması durumunda davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının usule aykırı olduğunu ve davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesinin gerektiğini, davacının dava dilekçesinde zararını 445.000,00 TL olarak gösterdiğini ancak 50.000 TL üzerinden kısmı dava ya da belirsiz alacak davası açamayacağını, dava değerinin düşük gösterildiğini ve dava harcının tamamlanmasının gerektiğini, davacı tarafın müvekkili kooperatife gönderdiği ihtarnamede yatırılan paranın iadesi için müvekkili kooperatife ek süre vermediğini ve derhal dediği için davalı kooperatifi temerrüde düşürmüş sayılmayacağını, davacının müvekkili kooperatife 16/02/2021 tarihli kooperatiften çıkmak istediğine dair ihtarname gönderdiğini ve 13/08/2021 tarihli huzurdaki davanın Kooperatif Kanununda bildirme süresi ve çıkma zamanı maddeleri gereğine aykırı olduğunu ve davanın erken tarihte açıldığını ayrıca kooperatifçe alınan aidatlar karşılığında henüz bir yer tahsisi yapılamadığını ve çalışmaların devam ettiğini, müvekkilinin 23/10/2021 tarihli ve 31637 sayılı Resmi Gazete’de — —- tarihleri arasından düzenlenen yatırım teşvik belgesininde yayınlandığını, yatırım teşvik belgesinin yayımlandığı tarihin huzurdaki davadan iki ay sonrasına ait olduğunu ve yatırım teşvik belgesi alınmadan — yatırımcılara yer tahsisi yapılmadığını, dolayısıyla davacının davayı erken açtığını ve müvekkilinin haksız yere itam edildiğini, bu nedenlerle davanın esastan reddine, talebin kabul edilmemesi halinde yönetim kurulu üyeleri diğer davalı şahıslar yönünden davanın reddine, tüm yargılama giderlerinin, avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Kooperatifin ——- ana sözleşmesinin tescil edildiği, davalı şahısların halen—–oldukları anlaşılmıştır.
—- yürütülmesi —- düzenlemelerine yönelik iş ve işlemlerin —- müdürlük tarafından konu ile ilgili alınmış herhangi bir izin bulunmadığı anlaşılmıştır.
—– bulunan taşınmazın—- koruma alanı olarak belirlendiği, parselin tamamının meri imar planlarında rekreasyon alanı kullanımında kaldığı, bu taşınmazda sanayi sitesi kurulmasıyla ilgili —- düzenlenen herhangi bir izin belgesi bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı ve davalı tarafından dosyaya sunulan —- sayılı ihtarnamesine göre keşideci —–tarafından muhatap davalı kooperatife karşı çekilen ihtarname olduğu, bu ihtarnamede keşideci davacının kooperatife ödediği 445.000,00 TL. nin ödeme tarihi olan 21/09/2020 tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte vereceği İBAN numarasına gönderilmesinin ve müvekkilinin üyeliğinin sonlandırılmasını ihtar ettiği, bu ihtarnamenin davalı kooperatife 18/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Davalı kooperatifin 23/09/2020 tarihli, 2020/91 nolu kararı ile davacının kooperatif ortaklığına oy birliği ile karar verildiği, davacının istifası üzerine——sayılı karar ile davacının istifasının oy birliği ile kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Davanın açıldığı tarihi itibariyle davacı kooperatif ortağı olmadığından kooperatif yöneticilerine karşı sorumluluk davası açamaz, bu nedenle bu talepleri yönünden aktif husumeti olmadığı kanaatine varılmıştır. Davacının para alacağına ilişkin istemi kooperatiften çıkma payı talebi olarak değerlendirilmiştir. Kooperatifler kanunun 17.maddesinde; “kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortakların kendilerinin veya mirasçılarının kooperatif varlığı üzerinde hakları olup olmadığı ve bu hakların nelerden ibaret bulunduğu ana sözleşmede gösterilir. Bu haklar,—–hariç olmak üzere, ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanır” düzenlemesi mevcut olup, davacının 2021 yılında istifası nedeniyle sona eren kooperatif ortaklığından kaynaklanan alacak kalemlerinin, 2021 yılının genel kurulunun yapılacağı 2022 yılında değerlendirilmesi mümkündür. Bu nedenle davacının talebi erken açılmış bir dava niteliğindedir. Bu açıklamalar ışığında davalı kooperatif yönünden davanın usulden reddine, davalı şahıslara karşı sorumluluk davası şeklindeki taleplerin ise davacının kooperatif ortaklığından istifası ve aktif husumeti bulunmaması nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Hüküm: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kooperatifler Kanunun 17.maddesi ve ana sözleşmenin 15.maddesi uyarınca ileride dava açma hakkı saklı kalmak kaydıyla davanın davalı kooperatif yönünden usulden reddine,
2-Davalı şahıslar yönünden davanın aktif husumet yokluğundan reddine,
3- Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar harcının peşin alınan 853,88 TL harçtan mahsubu ile bakiye 773,18 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
7-Tarafların dava şartı olması sebebiyle başvurmuş oldukları——–belirlenen 1.360,00TL ücretin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
8- Davalı kooperatif lehine —– maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı kooperatife verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.