Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/553 E. 2023/151 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/553 Esas
KARAR NO: 2023/151
DAVA: Tespit, Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 11/08/2021
KARAR TARİHİ: 15/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tespit, Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin aile şirketi olduğunu ve müvekkillerinin abisi—– yılında şirketin tek yetkili yönetim kurulu üyesi olarak atandığını,—- yılına kadar %70 hissedar olan —– hisselerinin bir kısmını diğer hissedarlar olan müvekkili kız kardeşlerine devrettiğini ve devir sonrasında ——- olmak üzere davalı şirkette hisse sahibi olduklarını, aile şirketi olduğu için müvekkillerinin abisi olan —— şirkette tek imza yetkilisi, şirketin temsil ve ilzamı, defterlerin tutulması ve yönetim kurulunun görev ve yetkisi kapsamında olan olağan genel kurulların düzenlenmesi gibi işlerde sorumlu olmasında herhangi bir sakınca görmeyerek abilerine güvendiklerini, —– yapılmış ve toplantıya ait hazirun cetvellerinin bir örneği müvekkillerine verilmiş ve hazirun cetvelinde de hisse oranlarının anlaşmayı yansıtan şekilde düzenlendiğinin anlaşıldığını, ancak müvekkillerinin abisi —–hisse devri olmadığı iddiası ile kardeşlerine ait olduğu iddia edilen hisseleri gasp edercesine ve şirketteki yetkilerini kötüye kullanarak davalı şirketi kasten zarara uğratacak işlemler yapmaya başladığını ve müvekkillerinin şirkete verilen zararın tespit edilmesi amacı ile—– sayılı dosyası ile sorumluluk davası açtıklarını, abilerinin davalı şirket ile faaliyet konusu aynı olan bir şirket kurduğunu ve davalı şirketi bu şirkete devretmeye çalıştığını, müvekkillerinin bilgisi olmadan 09/05/2021 tarihinde devir talebinde bulunmuş ve davalı şirket markasını kendisi kurduğu şirkete devrettiğini, davalı şirketin genel kurul izni olmaksızın kendi şahsi hesabına 640.000,00TL’ye denk gelen tutarda altın transferi yaptığını, ayrıca davalı şirketi kendi kurduğu şirkete borçlandırdığını ve bu şekilde icra takibinde bulunduğunu, ancak davalı şirketteki yetkilerinden dolayı icra takibine itiraz edebilecek tek yönetim kurulu üyesi olması avantajından faydalanarak takibi kesinleştirdiğini ve davalı şirketin faaliyetlerini gerçekleştirdiği iddia edilen adreste bulunan taşınmaza 1.503.351,69 TL tutarında haciz koydurduğunu, —– tarihinde görev süresinin dolduğunu, —– yıllarına ilişkin genel kurul toplantısının 30/07/2021 tarihinde yapılması kararı alındığını ve toplantıya çağrının da — yılındaki en son hazirunda görünen hisse oranlarına uygun olarak yapıldığını ve bu nedenle şirkette — anlaşılan hisse devrine kadar hiçbir zaman hissedar olmamış olduğu iddia edilen müvekkili —- ortaklar arasında sayılarak toplantıya çağrıldığını, ancak toplantı gününde gelen kurul, müvekkili —– hissedar olmadığı ve —– olarak göründüğü hazır bulunanlar listesi evrakı üzerinden yapıldığını, 30/07/2021 tarihli genel kurulda alınan kararların yoklukla sakat olduğunu, toplantıya tüm ortakların katıldığını ancak alınan kararların kabulü için sadece %30 hisse sahibi —— olumlu oy kullandığını, genel kurulda bulunması zorunlu olan pay defterinin ibraz edilmediğini, genel kurulda bulunması zorunlu mali bilgi ve belgelerin gösterilmediğini ve yönetim kurulu sıfatını taşımadığı iddia edilen hissedarın TTK’na aykırı bir şekilde müvekkillerinin olumsuz oy kullanmalarına rağmen —– yönetim kurulu üyesi olarak kendisinin ibra edilmesine ilişkin karar aldığını, şirkete ait kayıtların müvekkillerince incelenmesine izin verilmediğini, yoklukla sakat olduğu iddia edilen genel kurul kararlarının müvekkillerinin haklarının korunması amacı ile yürütülmesinin geriye bırakılması gerektiğini bu nedenlerle; davalı şirketin —- tarihli genel kurul toplantısında alınan ——numaraları kararların yoklukla sakat olduğunun tespitine aksi halde genel kurul kararlarının iptaline, dava sonuçlanıncaya kadar dava konusu genel kurul toplantısında alınmış ve dava dilekçesinde belirtilen kararların yürütülmesinin geri bırakılmasını, ve——— bildirilmesi ve kararın tescil ve ilanına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına, yargılama sonuçlanıncaya kadar davalı şirketin 30/07/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların tedbiren yürütmesinin geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket yetkilisi —– tarihinde yapıldığı iddia edilen —- bulunmadığını ve davacıların dayanak olarak gösterdikleri hazirun cetveline imza atmadığını, şirketteki %40 hissesini davacı kardeşlerine devir etmediğini, davacıların şirket yetkilisinin haberi ve bilgisi olmadan olağan genel kurul toplantısı düzenlediklerini ve imzasını taklit ederek hukuka aykırı bir şekilde hazirun cetveli tanzim ettiklerini ayrıca şirket yetkilisi —– geçmişe dönük yaptığı incelemelerde —— tarihinde yapıldığı iddia edilen—– yıllarına ait olağan genel kurul toplantısına ait hazirun cetvelerindeki imzasınında kendisine ait olmadığını ve 20/03/2015 tarihinde yurt dışında olduğunu, ayrıca şirketin 15/08/2019 tarihli yönetim kurulu kararındaki imzanın da —— ait imzanın olduğu ancak bu tarihte de yurt dışında olduğunu ve bu hususla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, dava konusu genel kurulda bulunması gereken pay defteri ve mali bilgi ve belgelerin davacı taraflarca gösterilmediği beyan edilmiş ise de yönetim kurulu karar defteri, pay defteri, genel kurul toplantı ve müzakere defterlerinin genel kurulda bulunmamasının sebebinin davacı —- bulunması ve saklanması sebebiyle olduğunu, davacıların kardeşleri —— tuzak kurup tehdit ve santajda bulunduklarını, bugün dahi şirkete ait defterlerin davacı—— olduğunu, davacıların şirkete hiç bir mali katkılarının olmadığını, şirketin kuruluşundan bugüne kadar —– mali gücü ve desteği ile kurulmuş ve bugüne kadar gelmiş olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen şirketin maliki olduğu taşınmazın —–tarafından şahsına çektiği kredi ile ve borçlarını bizzat ödeyerek aldığını ve şirketin kredi limiti artsın diye de daha sonrasında taşınmazı şirket üzerinde geçirdiğini ayrıca —— ilinde bulunan butik otelini sattığını ve şirketin borçlarına teminat gösterdiğini, davalı şirketin hisse oranlarının davacıların iddialarının aksine—- ibaret olduğunu, dava dosyasına sunulan —- tarihli hazirun cetvelindeki imzanın ——- ait olmadığını ve sahte olduğunu, bu nedenlerle davanın ve karşı tarafın tüm taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davacının tedbir talebi ile ilgili TTK’nın 449 maddesi uyarınca davalı şirket yönetim kurulu üyelerinden görüş almak üzere tebligat çıkarılmış herhangi bir beyanda bulunmadıkları anlaşılmıştır.
Davalı şirketin sicil dosyası, ana sözleşmesi, davaya konu genel kurul kararı ve hazirun listesi celp ve ibraz edilmiş, mahkememizin—- tarihli ara kararı ile şirketin—- listesi ile—— arasındaki sermaye dağılımının farklı oluşu, her iki genel kurul arasında şirkette hisse yada ortaklık değişimine ilişkin alınmış başka bir karar olmadığı anlaşılarak davaya konu genel kurul toplantısında alınan kararların yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiş, karara karşı yapılan itiraz reddedilmiş, itiraz kararına karşı yapılan istinaf başvurusu sonucu —— tarafından istinaf başvurusunun reddedildiği anlaşılmıştır.
Davalı şirketin ticari defter ve kayıtları ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Davacı tarafından dava dosyasına sunulan—— tarihli hazirun cetveli incelendiğinde şirket esas sermayesinin 500.000,00 TL olduğu,——– sermaye payı’nın ——- olarak işlendiği görülmüştür. Söz konusu hazirun listesinde hem davalı şirketin hem de davacılar ile dava dışı üçüncü kişi —– imzasının bulunduğu tespit edilmiştir. Yine 30.07.2021 tarihli olağan genel kurul toplantısına ilişkin olarak hazırlanan hazirun cetvelinde ise şirket esas sermayesinin 500.000,00 TL olduğu, ——- olarak işlendiği, davacıların imzaları ile dercedilen muhalefet şerhi ile “İş bu ——— şirket pay sahibi dağılımını göstermemeklte ve gerçeği yansıtmamaktadır. Şirket pay sahipliği dağılımına ilişkin ayrıntılı beyanlarımız tutanağa dercedilmiştir. —— kabul etmiyoruz. İhtirazi kayıtlı olarak imzalıyoruz, itiraz ve dava hakkımız saklıdır” ifadeleri ile ilgili hazirun cetvelindeki pay dağılımının gerçeği yansıtmadığı gerekçesi ile ihtirazi kayıtla itiraz edildiği görülmüştür.
Her ne kadar ——tarafından gönderilen cevabi yazıda şirket tescilinden sonra yapılan pay devirleri tescil ve ilana tabi olmadığından şirketin genel kurul tarihindeki pay oranları bildirilememişse de, 11.11.2019 tarihli hazirun listesinde davacılara ve dava dışı —– ait pay oranları bildirilmiş ve bu pay oranları gerek —–‘gerekse şirket tarafından ihtirazi kayıt olmadan imzalanarak kabul edilmiştir. Ayrıca 30.07.2021 tarihli hazirun listesindeki pay oranlarına da davacıların tamamı ihtirazi kayıt kaydolmuştur. Davalı şirket tarafından da 11.11.2019 tarihinden sonra pay sahipleri arasında pay devri yapıldığına ve bu nispetle dava dışı——pay oranının %70’e yükseldiğine dair bir evrak da sunulmuş değildir. Tüm bu veriler ışığında davalı şirketteki pay sahipliği oranının tespitinde 11.11.2019 tarihli hazirun cetvelinin esas alınması gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Bu açıklamalar ışığında davalı şirketteki pay oranlarının; %30 —— tespit edilmiştir.
Genel Kurulda alınan kararların incelenmesinde;
1 numaralı genel kurul kararında, toplantı başkanlığı ve yazmanlık seçimi yapıldığı, toplantı yeter sayısının sermaye oluşturan payların 1/4’ü oranında olması gerektiği, karar yeter sayısının ise toplantıya katılanların 1/2’si+1 olarak düzenlenmiştir. Söz konusu karar %30 olumlu oya karşılık %70 olumsuz oy ile alınmış bulunduğundan kanunda aranan nisaba uyulmadığı için kararın yok hükmünde olduğu kanaatine varılmıştır. Ayrıca davacıların bu konuda muhalefet şerhleri de olduğu anlaşılmıştır.
2 numaralı genel kurul kararında; —– yılı faaliyet raporu ve kar zarar tablolarının müzakere edilerek yönetim kurulu başkanı ——– ibra edildiği, bu kararda ibraz edilen yöneticinin kendisini ibra edilmesine ilişkin oy kullandığı ve ibra edilen kişinin oyunun dikkate alınmayıp kalan kişilerin oy hakları bir bütün olarak değerlendirildiğinde kararın esasen toplantıya katılarak oy kullanan pay sahiplerinin tümünün olumsuz oyuna karşı alındığı tespit edildiğinden bu kararında yok hükmünde olduğu kanaatine varılmıştır.
3 numaralı genel kurul kararında; şirketin —— yılları karının geçmiş yıllar zararına karşılık mahsup edilmesine karar verildiği, kar payı dağıtılmasına ya da dağıtılmamasına dair genel kurul kararlarının alınması, kanunun —– sayılan istisnalar arasında olmadığından genel toplantı ve karar nisabına tabii olduğu, yani toplantıya katılan pay sahiplerinin çoğunluğunun oyu ile alınabileceği, yukarıdaki açıklamalar ışığında bu kararın %70 olumsuz oya karşılık %30 olumlu oy ile alındığı ve kanunun aradığı nisabın sağlanmadığı anlaşılmakla bu kararında yok hükmünde olduğu kanaatine varılmıştır.
4 numaralı genel kurul kararında; yönetim kurulu üyelerinin oy birliği ile ibra edilmelerine ilişkin olduğu, genel kurul incelendiğinde davacıların tamamının karara olumsuz oy verdiği, yönetim kurulu üyesinin kanunen yasak olmasına karşılık ibraya ilişkin kararda oylamaya katılarak oy kullandığı, bu nedenle söz konusu kararın aslında %100 olumsuz oy ile alınmış olduğu ve yoklukla malul olduğu kanaatine varılmıştır.
5 numaralı genel kurul kararında; şirketin yönetim kurulu üyeliğine —– seçilmesine karar verildiği, yönetim kurulu üyelerinin seçiminin genel kurulun devredilemez yetkileri arasında olması nedeniyle TTK’nın 421. Maddesinde düzenlenen istisnai kararlardan olmadığından, genel toplantı ve karar yeter sayısı ile alınabilecek bir karar olduğu, bu kararın ——- olumlu oyuna karşılık davacıların %70 olumsuz oyuna rağmen alındığı, kanuni nisaba uyulmadığı ve yoklukla malul olduğu kanaatine varılmıştır.
6 numaralı genel kurul kararında; yönetim kurulu üyelerine ücret ödenmemesine karar verildiği, bu hususun aynı şekilde genel toplantı ve karar yeter sayısına tabii olduğu, davacıların oluşturduğu %70 pay sahibinin olumsuz oy kullandığı ve bu nedenle bu kararında yoklukla malul olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile —–sicil numarasında kayıtlı —– alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespitine,
2-Dosyada mevcut —– ilk onay tarihli pay defteri, ——- ilk onay tarihli yönetim kurulu karar defterinin şirket işlerinde gerekliliği göz önüne alınarak dosyaya sunan tarafa mahkeme yazı işleri müdürlüğünce iadesine, bu defterlerin doldurulmuş sayfalarının masrafı gider avansından alınarak birer fotokopisinin yazı işleri müdürlüğünce aslı gibi onayı yapılarak dosyaya eklenmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin olarak yatırılan 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL’nin davalıdan alınıp hazineye irad kaydına,
4- Davacılar tarafından sarf olunan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 230,70 TL tebligat, 2.500 TL bilirkişi ücreti toplamı 2.849,30-TL’nin davalıdan alınıp davacılara verilmesine,
5-Davalı tarafından sarf olunan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı lehine, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara tarafa verilmesine,
7- Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, e-duruşma yöntemi ile davacılar vekilinin yüzüne karşı, mahkeme duruşma salonunda davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/02/2023