Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/55 Esas
KARAR NO : 2023/309
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/01/2021
KARAR TARİHİ : 30/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı ile davalı borçlu şirket arasında cari (açık) hesap ilişkisi mevcut olduğu, taraflar arasındaki söz konusu ticari ilişki devam ederken davacının, yıl sonu cari hesabını kapatma döneminde davalı borçlu tarafından 46.184,29 TL ödenmeyen bedeli olduğu tespit etmiş ve haliyle bu hususta borçlu şirketten ödeme yapılması beklentisine girdiğini, davalının borçlu şirketçe herhangi bir ödeme gerçekleştirilmediğinden, davacı tarafından işbu bakiye alacağa ilişkin ilk olarak 17.06.2020 tarihinde —-. Noterliği —– yevmiye numaralı ihtarname ile borcun ödenmesi talep edildiği, ilgili ihtarname akabinde davalı borçlu şirket tarafından 20.342,29 TL ödeme yapılmış bakiye olarak 25.842,00 TL ödenmeyen meblâğ kalmış olduğu, devam eden süreçte davacı tarafından 11.09.2020 tarihinde —- Noterliği —-yevmiye numaralı ihtarname ile de bakiye alacak olan 25.842,00 TL’nin ödenmesinin talep edildiği, davacı tarafından gönderilen ikinci ihtarmameye cevaben davalı borçlu şirket tarafından davacıya gönderilen —–. Noterliği —– yevmiye numaralı ve 15.09.2020 keşide tarihli ihtarnamede davalı borçlu, davaya konu icra takibine vaki 25.842,00 TL bedelin —–30.08.2020 keşide tarihli —— seri numaralı 31,539,09 TL bedelli çek ile ödendiği ileri sürüldüğünü, ihtarnameler ile sabit olduğu üzere davalı borçlunun davacı tarafından kendisine icra takibinden önce gönderilen ihtarnameden mütevellit bakiye borcun bir kısmını ödeyerek taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığını ve dolayısıyla davacının işbu ticari ilişkiden kaynaklanan edimini ifa ettiğini kabul etmiş olduğu, gönderilen ihtarnameye ilişkin olarak itiraz etmeyerek bir kısım ödeme yapan borçlu borcunu kabul etmiş ve borç muaccel hale geldiği, ancak söz konusu ticari ilişkiden doğan kalan borcun ifası hususunda kendi edimini ifadan kaçındığı, davalı borçlu her ne kadar edimini ifadan kaçınsa da davaya konu icra takibinin dayanağı olan cari hesap ekstresini gösterir muavin defterinden de anlaşılacağı üzere 25.842,00TL borcun ödenmediği her türlü izahtan vareste olduğunu, kaldı ki bu hususun tarafların ticari defterlerinin de incelenmesiyle ortaya çıkacağını, Davalı borçlunun —- İcra Müdürlüğü —–. Sayılı icra takibine yapmış olduğu hakkaniyete, usule ve yasaya aykırı itirazın iptaline, davalı borçlunun, takip konusu borcu, takip dosyasında belirtilen faiziyle ve tüm ferileriyle ödemeye ve asıl alacağın 9020’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın iddia ve talepleri mesnetsiz olup hukuki dayanaktan ve hukuki yarardan yoksun olduğu, davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davacı, dava dilekçesinde, davaya konu icra dosyasına yapmış olduğumuz itirazın hakkaniyete, usule ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiş, fakat yapmış olduğumuz itiraz her türlü şüpheden uzak bir şekilde hakkaniyete, yasaya ve usule uygun olduğu, bu sebeple davacı taraf, iş bu davayı açmak durumunda kaldığı, zira, davacı tarafın da dilekçesinde bahsettiği şekilde davacının bahsetmiş olduğu alacakları, davalı şirket tarafından son kuruşuna kadar ödenmiş olduğu, son olarak davacı ile davalı şirketin yürüttüğü ticari iş gereği bahsedilen 25.842 TL olarak iddia edip belirttikleri alacağı; davalı şirketçe—–30/08/2020 keşide tarihli,—–Seri Numaralı, 31.539,09 TL bedelli çek ile ödenmiş olduğu, bu durum kendilerine gönderilen ve dava dilekçelerinde bahsettikleri —– Noterliği ——-yevmiye numaralı ve 15.09.2020 keşide tarihli ihtarnamede belirtildiği, davacı tarafın iddialarının aksine, davalı şirket ile davacı şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında, davacı tarafın davalı şirketten hiçbir hak ve alacağı bulunmadığı, davacı taraf davalı şirketin borcunu ikrar ettiğini fakat borç ilişkisindeki kendine düşen kısmı ifa etmediğini ileri sürdüklerini, delillerimizle davalı şirketin kendi üzerine düşen tüm ifaları yerine getirdiğini, zira dava bu haliyle hukuki menfaat yokluğundan reddedilmesi gerektiği, tüm bu hususlar dilekçemiz ekinde mahkemenize sunmuş olduğumuz muavin defter kayıtları veya mahkemenizce yapılacak bilirkişi incelemesi ile cari hesap kayıtları, banka hesap hareketleri, ticari defterler ve sair evrakla açıl görüleceği, bu nedenle davacının iddia ve talepleri soyut ve mesnetsiz olup mahkemenizce reddi gerektiği, yukarıda saydığımız sebeplerle, öncelikle davacının davayı açmakta bir hukuki yararının bulunmaması nedeniyle davanın dava şartı yokluğu sebebiyle ve usulen yaptığımız itirazlarımıza binaen reddine, sonrasında esas yönünden ise davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmaması nedeniyle, davacının hukuka, hakkaniyete ve dürüstlük kuralına aykırı davasının reddine karar verilerek, dava konusu icra takibine itirazımızın kabul edilerek, takip dosyasının işlemden kaldırılmasına, davacının haksız davası ve davasında kötü niyetli olması nedeniyle İİK m.67/2 gereği müvekkil şirket lehine, davacı aleyhine takip miktarının % 20’sinden az olmamak üzere icra-inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Davacı tarafça alacaklı sıfatı ile cari hesap ilişkisinden kaynaklanan icra takibine davalı tarafça yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasından ibaret olduğuna ilişkindir.—– Noterliği, —–. Noterliği,—— İcra Müdürlüğüne, —-Ticaret Odası, Vergi Daireleri, ——Bankası yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.Dosyamız arasına alınan —–İcra Dairesinin—— Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin 15/10/2020 tarihinde başlatıldığı davalının süresinde 11/03/2019 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.Davacının; borçlu tarafından yapılan itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür. Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. arabuluculuk son tutanağında icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı dosya arasına alınmıştır.Dosya Mali Müşavir Bilirkişiye tevdi edilerek aldırılan bilirkişi raporunda özetle ; Ticari Defterlerin Usulüne Uygun Tutulup, Tutulmadığı Yönünden: Mahkemenin vermiş olduğu görev kapsamında davalı şirketin 2017-2018-2019 ve 2020 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış onayları ile GİB onaylı Yevmiye ve Defter-i Kebir beratlarının süresinde ve usulüne uygun tutulduğu, Davacının Alacak Talebi Yönünden: Davacı şirketin Talimat ile incelenen ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter onaylarının süresinde ve usulüne uygun tutulduğu, davacının kendi defterlerinde davalı taraftan 25.842,00 TL alacaklı gözüktüğü…” şeklinde 02.11.2021 tarihli bilirkişi raporunda tespit edildiği, davalı şirketin 2017-2018-2019 ve 2020 yılına ilişkin ticari defter ve kayıtlarının 17.06.2022 tarihinde mahkeme kaleminde incelenmesi neticesinde raporun 4.b. bölümünde detayları yer alan davalı defterlerinde dava hesabında 20.10.2020 takip tarihi itibariyle borç alacak bakiyesinin bulunmadığı, her iki tarafın defter kayıtları karşılaştırıldığında ise; davacının takip tarihi itibariyle kendi defterlerinde davalı taraftan 25.842,00 TL tutarında alacaklı gözüktüğü tarafların ticari defter kayıtları arasındaki uyumsuzluğun raporun 4.b bölümünde tespit edildi; üzere davacının kendi defterlerinde davalı aleyhine 25.842,00 TL tutarındaki borç kayıtlarından kaynaklandığı, mahkemenin talebiyle celp edilen BA, BS formları incelendiğinde ise takip konusu davacı alacağını oluşturan faturaların davalı tarafından BA bildirimine dahil edilmediği, tüm bu hususlar çerçevesinde davacının alacak talebine ilişkin hukuki değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu, davacının takip öncesi faiz talebine ilişkin temerrüt şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, Sayın Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması münasebetiyle, takip sonrasında davacı alacağı için 3095 s.k kapsamında yıllık % 9 faiz talep edebileceği değerlendirildiğini belirten raporunu mahkememize sunmuştur.Talimat yoluyla —–. Asliye Ticaret Mahkemesince Dosya Mali Müşavir Bilirkişiye tevdi edilerek aldırılan bilirkişi raporunda özetle: Davacı ile davacı arasında araç tamir bakımı ve yedek parça teminine konu hizmete dayalı ticari ilişki olduğu, Davacının bilanço esasına göre ticari defter tuttuğu, inceleme bölümünde verildiği üzere, ticari defterlerinin delil vasfının bulunduğu, dosya kapsamı ve davacı defter ve belgeleri üzerinde yaptığımız incelemede neticesinde, davacının defter kayıtlarına ve davalıya servis hizmetlerine konu faturaları ve servis formları değerlendirildiğinde, davacının davalıdan 20.10.2020 takip tarihi ve 25.01.2021 dava tarihi itibarı ile 25.842,00 TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığına ilişkin raporunu sunmuştur.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi aşamalarda aldırılan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamıyla birlikte yapılan değerlendirmede davacının araç oto tamir ve bakım servis işiyle iştigal ettiği, davalıya bu doğrultuda hizmet verdiği, davalıya ait birtakım araçların tamir ve bakımlarını gerçekleştirdiği, aralarında bu şekilde bir cari hesap ilişkisinin oluştuğu, davacının işbu cari hesap ilişkisinden kaynaklı alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali istemiyle mahkememizde dava açtığı, davacının ticari defterleri üzerinde talimat mahkemesince yapılan bilirkişi incelemesinde, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının ticari defterlerine göre, davalıdan olan alacağının 25.842,00 TL olduğu, davalının defter kayıtlarına esas davacı Muavin defter kayıtlarına ait listelerde davacı defterlerinde yapılan incelemede, davalıya ait muavin defter kayıtları karşılaştırıldığında, davalı tarafça yapılan ödemelerin davacı kayıtlarının alınmış olduğu, takip tarihi itibariyle davalı kayıtlarında davacıya borç kaydının bulunmadığı, davacının defter kayıtlarını işlediği ve dava konusu olan 5 adet faturanın davalı defter kayıtlarına alınmadığı, davalının incelenen ticari defterlerini usulüne uygun tutulduğu, davalının BA formlarında davacıdan herhangi bir mal-hizmet alımına ilişkin bildiriminin bulunmadığı, taraf defterleri arasında uyumsuzluğun davaya konu 5 adet faturadan kaynaklandığı, davalının cevap dilekçesinde, davaya konu alacağın—–seri numaralı 31.539,09 TL bedelli çek ile ödediği savunmasında bulunduğu, davalının cevap dilekçesinde bilgilerini verdiği —– Bankasına ait 30/08/2020 keşide tarihli, —– seri numaralı 31.539,09 TL bedelli çek hesabının kime ait olduğunun, çekin tahsil için herhangi bir banka şubesine ibraz edilip edilmediğinin ve tarihinin, takasa sunulup sunulmadığının, ibraz eden veya takasa sunanın açık kimlik ve adres bilgilerinin, çek bedelinin ödenip ödenmediği husunda bilgi verilmesi için ilgili bankaya müzekkere yazıldığı gelen yazı cevabında davacı tarafça ilgili çekin ibraz edilerek tahsil edildiğinin görüldüğü, dolayısıyla davacının davaya konu faturalar sebebiyle alacağının kalmadığı anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 137,83-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra istek halinde yatıran taraflara iadesine,
6-Dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde——- Arabulucuk Başvuru Nolu dosyada taktir olunan 1.320,00-TL ücretin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde —–Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.