Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/54 E. 2021/443 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/54 Esas
KARAR NO : 2021/443 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/01/2021
KARAR TARİHİ : 01/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı tarafından davacı müvekkili aleyhine istanbul anadolu —.icra dairesi’nin– esas sayılı icra dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan takip hala derdest olduğunu, müvekkili aleyhine açılan icra dosyası davalı tarafından haksız şekilde açıldığını, müvekkilinin davalı yana hiçbir borcu bulunmadığını, müvekkilinin icraya konu senet borcunu davalı şirkete ödemiş olması sebebi ile, davacı müvekkilinin davalı şirket lehine keşide ettiği senetler karşılığında davalı şirkete herhangi bir borcunun olmadığının tespitini dava konusu farklı tarihli 2 adet senedin iptaline, dava konusu senedin tahsili halinde, müvekkil şirketin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan dava konusu senedin, teminatsız veya mahkemenizce uygun görülecek bir teminat mukabilinde ve iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, davaya konu senedin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyat-i tedbir kararı verilmesine, davalının müvekkil aleyhine başlatmış olduğu takip haksız ve kötü niyetli olduğundan takip konusu alacak miktarının yüzde 20 sinden aşağı olmamak üzere davalı tarafa icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirkette tüm ücretler maaş bordrolarına tahakkuk ettirilerek banka kanalı ile ödendiğini, davacıya elden maaş ödenmediğini, davacı müvekkil şirkete olan borcunu ödemediğini, bu sebeple istanbul anadolu—. icra müdürlüğünün–. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, senetler temel borç ilişkisinden soyutlanmış, bağımsız bir varlık kazandığını, alt ilişki dava konusu edilemeyeceği gibi kesinlikle davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla ispat yükü davacı üzerinde olup davacı davasını ispat edemediğini, bu sebeple müvekkili şirket alacağını sürüncemede bırakmak sebebiyle açılan haksız ve mesnetsiz davanın tümden reddine, haksız ve kötü niyetli itiraz sebebiyle davacı/borçlunun İstanbul Anadolu—.İcra Müdürlüğü’nün —. Sayılı dosyasındaki esas alacağın en az %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı/borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Davacının İstanbul Anadolu —. İcra müdürlüğünün — esas sayılı dosyasına konu senetler sebebi ile borçlu olup olmadığı söz konusu senetlerin iptali koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye ikmalen cevap verildiği, icra dosyasının uyap üzerinden gönderildiği görüldü.
HMK.nun 114/c.maddesinde mahkemenin görevi dava şartı olarak sayılmıştır.
Yine HMK.nun 115/1. Maddesi uyarınca “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.”
Bu kapsamda dosya mahkememizin görevli olup olmadığı yönünden incelenmiş aşağıdaki hususlar tespit olunmuştur.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK.nun 4. Maddesinde ticari dava “(1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a, b, c, d, e ve f bentlerinde sayılan davaları ticari dava olarak sayılmıştır.
Somut olayda davacı TTK.nun 16/2 maddesi uyarınca tacir değildir. Ve — akdi devam ederken davacı asile verilen avansın teminatı olarak verilen senetten kaynklanmakta olup TTK.nun 4.maddesinde sayılan dava türlerinden de değildir. Her ne kadar TTK.nun 19.maddesinde ticari işin tanımı yapılarak taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmelerin, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılacağı belirtilmiş ise de;
TTK.5 maddesi (1) ” Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine” bakmakla görevlidir.” hükmüne göre her ticari işle ilgili dava ticari dava olarak kabul edilemeyeceğinden işbu davada görevli mahkemenin İş Mahkemesi olması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ile somut olay birlikte değerlendirildiğinde, iş akdinden kaynaklanan işbu davada görevli Mahkemenin –Mahkemeleri olduğu kanaatina varılmakla, görev dava şartı olduğundan HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliğine ve davanın usulden reddine, karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- H.M.K.114/1 (c),H.M.K. 115/2 maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı caiz olmadığından DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin –İş Mahkemesi olduğuna,
3-Karar kesinleştiğinde ve HMK.20/1 maddesi gereğince taraflardan biri tarafından iki haftalık süre içinde talep edildiğinde dosyanın görevli — Nöbetçi İş Mahkemesine gönderilmesine,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmemesi halinde HMK 20 maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
5-Yargılama harç ve masraflarının gönderilen mahkemede dikkate alınmasına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.