Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/539 E. 2022/368 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/539 Esas
KARAR NO : 2022/368

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/08/2021
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından davacı aleyhine — sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının ticari ilişkiden kaynaklı senet üzerinde yazılı tutar kadar alacağı bulunduğundan davacı tarafından davalı tarafa — tarihli senet düzenlenip verildiği, senet konusu tutarın tamamının ——- davalı şirkete taksitler halinde ödendiği, bu hususun tarafların ticari defterleri incelendiğinde de görüleceği, takip konusu senet tüm borcun ödenmesi sebebiyle davalı şirketten talep edildiğinde ise —- kaybettiğini ileri sürdüğü ve davacıda aralarında uzun süreden beri devam eden ticari ilişkinin de getirdiği—– davalının bu beyanına itibar ettiği ancak davalı tarafından senet saklandığı, kötü niyetli bir şekilde dava konusu takibe koyulduğu, yukarıda açıklanan nedenlerle öncelikle ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, davanın kabulüne, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve senedin davacıya iadesine, ——- icra takibinin iptaline, davalı aleyhine %100’ den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket——-keşide edilerek davalı şirkete teslim edildiği, Nitekim dava dilekçesinde icra takibine dayanak bononun davacı şirket tarafından davalı şirkete teslim edildiğinin kabul edildiği, söz konusu bonodan kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine davalı şirket tarafından, davacı aleyhine —— sayılı —- senetlerine özgü ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacı ——- —–kaynaklı ——– taksitler halinde ödendiğini belirterek dilekçe ekinde makbuzların eklendiği, taraflar arasında cari hesap ilişkisinin mevcut olduğu, ayrıca davacının dilekçe ekinde sunduğu ödeme dekontları —– meblağlı bono borcuna istinaden yapıldığına dair herhangi bir açıklamanın da mevcut olmadığı, davacı tarafın bonodan kaynaklı borcunun ödememiş olduğu, işbu sebeple davalı şirketin bonodan kaynaklı alacağının tahsili için icra takibi başlattığı, ayrıca davacı tarafın bonodan kaynaklı borcun ödendiğini, senet aslının iadesi talep edilmesine karşın senedin kaybedildiği belirtilerek davalı şirket tarafından iade edilmediği iddia edilmiş ise de söz konusu beyanların gerçek dışı olduğu, taraflar arasında cari hesap ilişkisi olması, ödeme makbuzlarında senet borcuna istinaden ödeme yapıldığına dair açıklamanın mevcut olmaması, —-sebepten —– olması hususları değerlendirildiğinde huzurdaki davanın haksız ve kötü niyetli olduğu, İş bu sebeple —– sayılı icra takibine dayanak bonodan kaynaklı borcun davacı tarafça ödenmemesi nedeniyle huzurdaki davanın reddi gerektiği, Mahkemenizce davalı alacaklı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminat ödenmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında——- davacının keşideci davalının—- bedelli bononun davacının ödeme defi kapsamında borçlu olmadığının tespiti istemli menfi tespit davasıdır.
Usulüne uygun taraf teşkili sağlanarak taraf delilleri toplanmış ve tahkikat aşamasında değerlendirilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında verildiğini belirtmiş davalı cevap dilekçesinde taraflar arasında cari hesap ilişkisi olduğunu beyan etmiştir.
Taraflar tacir olup delil olarak —- dayandıklarından tarafların ticari defter ve kayıtları ve davacının sunmuş olduğu ödeme makbuzları üzerinde inceleme yaptırılmıştır.
Davacı taraf senet bedelinin ödendiğini iddia ederek 82.200 TL toplam bedelli dekontlar sunmuş ise de dekontlardaki ödemelerin davaya konu bonoya ilişkin olduğunu gösterir bir açıklama olmadığı görülmüştür. ‘…—– Bu durumda senet bedellerinin ödendiğinin davacı tarafından ispatlanması gerekmektedir. Her ne kadar dosya içerisinde mevcut —- dekont —— vadeli senet karşılığı yapıldığı ileri sürülmüş ise de; ödeme dekontunda açıklama yapılmadığı gibi davalı tarafından da yapılan ödemenin—- kabul edilmediğine göre, mahkemenin kabulünün aksine senet bedellerinin ödendiği ispatlanamadığından, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir..’
Ayrıca davacı bilirkişi raporuna itiraz etmiş ve sunduğu dekontardan bir kısmının toplamının bono bedeli kadar olduğunu ve tanzim tarihinden sonra ödemenin yapıldığını , tanzim tarihinden sonra yapılan ödemelerin karine olarak bono için yapıldığının kabul edileceğini , davalının bu ödemeleri bono için almadığı savunması kapsamında söz konusu ödemelerin hangi sebeple alındığı hususunun ispatının davalı tarafa geçtiğini ve bunun davalıca ispat edilmesi gerektiği itirazında bulunmuş ise de tarafların defter incelemesi sonucu mali müşavir bilirkişi —- tarihli raporda da bahsedildiği üzere davacının yaptığı ödemlerin davalı tarafından davacının borcundan düşüldüğü diğer bir ifade ile yapılan ödemelerin davalının açık hesabına mahsup edildiği görüldüğünden davalının ödemeleri ne için aldığına dair bir ispat etme yükümlülüğü kalmamıştır.
Davacının dava konusu bonoyu açık hesap ilişkisi kapsamında davalıya ait olan borcuna hitaben ödeme amaçlı olarak verdiği ve defterine bu şekilde işlediği görülmüş olup kendi defterlerine göre 105.505,00 TL alacaklı gözüktüğü, davalı tarafın defterlerine göre yapılan incelemede ise davalının 67.330,00 TL alacaklı olduğu görüldüğünden bononun verilmesine sebep alt ilişkiyi doğuran sebebin sona erdiği tespit edilemediğinden bedelsizlik def-i kapsamında menfi tespit talebinin de kabulü mümkün olmamıştır.
Davacı talebi bütün itibari ile davalı tarafa borcu olmadığına dair bir menfi tespit istemi olmadığı, sadece davaya konu bonoya ilişkin bir menfi tespit talebi olduğu, yapılan ödemelerde bonoya atıf yapılmadığı ve taraflar arasındaki açık hesabın sıfırlanmadığı ( davalının defterlerinde davacıdan 67.330,00 TL alacaklı gözüktüğü ) ve bu yönüyle bononun bedelsiz kalmadığı anlaşıldığından ve 07.09.2021 tarihli icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde verilen kararın teminat yatırılmadığından uygulanmadığı anlaşıldığından davanın reddine ve davalının %20 oranındaki tazminat isteminin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL. harçtan, peşin alınan 934,44 TL harçtan mahsubu ile bakiye 853,74-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan harcama olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı lehine —- göre hesaplanıp —. ücreti vekaletin davacı taraftan alınarak, davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, ——
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.