Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/530 E. 2023/979 K. 12.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/530 Esas
KARAR NO: 2023/979
DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ: 02/08/2021
KARAR TARİHİ: 12/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından davalı aleyhine ——– Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olup, davacı taraf soğutma fan kanadı isimli ürün ile ilgili üretim faaliyetlerinin müvekkili firma tarafından yapılması hususunda anlaştıklarını, müvekkilinin teklif formundaki kendisine yüklenen edimleri yerine getirmeye başladığında davalı firma yetkilisinin sürekli fikir değiştirerek bir dizi taleplerde bulunduğunu, daha sonra davalı firma sahibinin davacının iş yerini basarak darp, hakaret ve tehditte bulunduğunu, ürün tesliminin davalı tarafın bitmek bilmeyen değişiklik talepleri nedeniyle gerçekleştirilemediğini, zira davalının pervanelerin monte edileceği kuleler ile ilgili çelişen bilgiler vermesi sebebiyle son montajın yapılamadığını, bu durumun müvekkilinin sorumluluğunda olmadığını, davalının müvekkiline yapılan işe ilişkin bakiye borcu ödeyemediği gibi ürünleri de teslim almadığını, ——–Noterliğinin 22/12/2020 tarihli ——— yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davacının eser sözleşmesini feshettiğini, bakiye borcun ödenmesi ve davacıdan teslim alınmayan ürünlerin teslim alınmasının ihtaren bildirildiğini, davalı tarafın ihtarnameye olumsuz cevap verdiğini, borcu ödemediğini, ürünleri de teslim almadığını beyan ederek takibe kötü niyetle yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafa usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.Birleşen ——– Esas sayılı davada;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların ”Soğutma Fan Kanadı” isimli ürün ile ilgili bir dizi üretim faaliyetinin müvekkil firma tarafından yapılması hususunda anlaştıklarını, bu anlaşmanın temelinde 10.06.2020 ve 23.07.2020 tarihinde tanzim olunan toplam 8 sayfadan ibaret teklif formu bulunduğunu, taraflar arasındaki eser sözleşmesi ile soğutma kulesi fan kanadı yapım işi davalı tarafından müvekkile verilmiş olmakla birlikte, taraflar arasında akdedilmiş bir yazılı sözleşme bulunmadığını ve ürünlerin teslimi için kesin bir süre verilmediğini, bununla birlikte kanatların üretimi için öncelikle model sonra kalıp ve kalıpların parçalarının üretimi gerçekleştirilmekte ve ardından tüm parçalar kanadı meydana getirecek şekilde birleştirildiğini, müvekkil şirketin büyük bir ciddiyetle teklif formunda yükümlendiği edimleri yerine getirmeye başlamışken davalı firma yetkilisi aracılığı ile sürekli olarak fikir değiştirdiğini, bilimsel anlamda imkansız olduğu ortaya çıkan bir dizi mesnetsiz fikir ile müvekkilimizi çalışamaz hale getirmiş ve konusu suç teşkil eden yazılar ile ilişkiyi gerdiğini, son olarak ise davalı firmanın sahibi müvekkilimizin iş yerini basarak darp, hakaret, tehdit, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar vermek gibi bir dizi suç işlediğini, ürün tesliminin, tamamen davalı firmanın bitmek bilmeyen değişik talepleri nedeniyle gerçekleşemediğini, davalının sürekli farklı talepleri, pervanelerin monte edileceği kuleler ile ilgili verdiği çelişen bilgiler dahilinde son montajın yapılamadığını beyanla; Fazlaya ilişkin talep ve dava hakları ve ıslah hakkı saklı kalmak kaydı ile; müvekkilin uğradığı zarar, kâr kaybı, teslim alınmayan ürünlerin yer işgal etmesinden doğan tazminat ile iş hacmi ve iş gücü kaybından doğan tazminat alacağı için şimdilik 20.000,00-TL’nin (belirsiz alacak davasıdır) ihtarname tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkile verilmesine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafın kendisine yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.——– Esas sayılı dosyasında verilen 15/03/2022 tarihli karar ile; “Aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunan mahkememizin işbu ——– Esas sayılı dosyası ile ——— Esas sayılı dosyasının HMK’nın 166/1. maddesi gereğince birleştirilmesine, ” karar verilerek dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Birleşen ——– Esas sayılı davada;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkilinin demir çelik üretim tesisleri, termik santraller ve fabrikalar gibi büyük tesislerin soğutma kulelerinin tepesindeki hava sirkülasyonunu temin eden fanların kanatları için, mevcut piyasada kullanılan fan kanatlarından %30 ile %65 oranında daha az enerji tüketen ve ortalama % 5 – 20 oranında daha fazla hava debisi sağlayan bir kanat tasarımı yaptığını ve bu tasarımı ile üretim yapan bir şirket olduğunu, bu tasarımı için patent başvurusunda da bulunulduğunu, bu kanat tasarımından dolayı tasarruf elde edildiği iddia edilen enerjinin, dünyanın farklı ülkelerinden bir çok endüstri şirketinin dikkatini çektiğini ve müvekkilinin kendi üretim imkanları ile bu talebini karşılanasının mümkün olmadığını ve davalı şirket ile görüştüğünü, müvekkilinin e-posta yolu ile davalıya üretmesini istediği kendi patent başvurusu yapılmış kanat tasarımına ilişkin teknik çizimleri ve kanatların montajının yapılacağı soğutma kulesinin görsellerini ilettiğini davalı ise müvekkilinin tamamen karbonfiberden ürettiği ürünü çok büyük bir kısmının cam elyafı malzemeden, %10 kadar bir kısmının karbonfiberden yapılacağını, ancak bunun için bir laminasyon planı hazırlanması ve bazı ölçüm ve hesaplamalardan sonra bilgisayar simülasyonları ile teknik noktaların netleşeceğini, kendisinin bu işlemleri yıllardır çalıştığı ve koşulsuz güvendiği bir ingiliz firması olan “——–” firmasından isteyeceğini ve ondan gelecek laminasyon planlarına göre üretimi yapabileceğini bildirdiğini, daha sonra yapılan görüşmelerde 2100 mm ölçüsündeki kanatlar için bir çalışma yapıldığını ve üretimi ile ilgili sözleşme ve fiyat teklifi sunulduğunu, teklifte her biri 1.150 Euro bedelli 24 adet kanat için toplam 27.600 Euro ve bu kanatların üretileceği alüminyum kalıp ve fiktürler için ise 15.400 Euro olmak üzere toplam 43.000 Euro teklif edildiğini, davalı teklifinde kerr —— firmasından gelecek nihai çizimlerin gelmesini takiben 13 haftada ürünleri teslim edeceğini vaad ettiğini, müvekkilince yapılacak ödemenin ise kanat üretim peşinatı olarak toplam 24 adet kanat bedelinin %30’u peşin, teslim edilen kanat bedeli peşinattan düşülecek ve sonrasında haftalık teslimat ile 1 hafta vadeli olarak faturalandırılacağı şeklinde kararlaştırıldığını, müvekkilinin 24 adet kanat bedelinin %30’u olan 8.280 Euro’yu davalıya banka aracılığı ile gönderdiğini ve taraflar arasında eser sözleşmesi kurulduğunu, müvekkilinin davalıya toplamda 420.620 TL ve 8.280 Euro ödediğini, davalı tarafça üretilecek kanatların zamanında teslim edilmediğini ve kanatların ilk aşamada istendiği gibi üretilmediğini, ancak davalı tarafça üretilen kanatlara taahhüt verilerek herhangi bir problemin yaşanmayacağı bilgisi verildiğini, daha üretime başlanmadan müvekkilinin davalıya yaklaşık 134.000 TL ödeme yaptığını, müvekkiline teslim edilen kanatların müvekkili müşterisinin fabrikasındaki havalandırma kulesine montajının yapıldığını ancak çalıştırıldıktan 2 saniye sonra parçalanarak fabrikanın muhtelif yerlerine zarar verdiğini, müvekkilinin müşterisine karşı zor durumda kaldığını, daha sonrasında davalının çalıştığı dava dışı şirketin kanat tasarımına bir tepsi eklenmesi gerektiğini belirttiğini ve üretilen kanadın da aslında tepsi olmadan da çalışmayacağının kabul edildiğini, müvekkilinin davalı şirkete verdiği siparişleri sorduğunda muğlak ifadeler kullanıldığını ve ne zaman teslim edileceğinin net bir şekilde belirtilmediğini, müvekkilinin teslim edilmeyen ürünlere ait faturaların davalı tarafa iade edileceğini bildirerek davalıya peşinen ödediği bedelleri geri istediğini ve bundan sonra sözleşmede belirtildiği şekilde üretilen ürünler teslim edildiğinde ödeme yapılacak şekilde bir ticari usul izleneceğini bildirdiğini, bunun üzerine davalının iade faturaları kabul etmediğini ve üretimi durdurduğunu, sipariş edilip anlaşılan ürün üzerinde fiyat arttırımı yaptığını, müvekkilinin davalı tarafa sözleşmeye uygun bir şekilde siparişi verilen hizmetin üretilmesini talep ettiğini ancak davalı tarafça gönderilen ihtarname de eser sözleşmesinin fesih edildiğinin bildirdiğini, müvekkilince gönderilen karşı ihtarda sözleşmenin haksız olarak feshedildiğini, sorumluluğun ve masrafların davalı tarafa ait olduğunu ve tüm giderlerin davalı tarafa yükleneceğini bildirdiğini, arabuluculuk görüşmeleri yapıldığını ve görüşmelerin sonuç vermediğini, davalı tarafın sözleşmeye sadık kalmadığını ve yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalının düzenlediği iddia edilen faturalara ilişkin henüz kendi karşılığını ödememesine rağmen alacağının 116.000 TL’lik kısmı için icra dairesine başvurduğunu ve müvekkilince icraya itiraz edildiğini, itirazın iptali için mahkememizin ——- Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası ikame edildiğini ve huzurdaki dava ile birleşmesi gerektiğini, daha sonra davalının üretmediği ve teslim etmediği iddia edilen ürünlerin kendi iş yerinde olduğu gerekçesi ile davacıdan kira talebinde bulunduğunu, müvekkilinin ürünlerin çalışır vaziyette teslim alması şartına karşılık davalının bunu kabul etmediğini ve görüşmenin olumsuz sonuçlandığını ve davalının ikame ettiği ——— E. sayılı alacak davası da ——— E sayılı dosyası ile birleştirildiğini bu nedenlerle davalıya eser sözleşmesi çerçevesinde ödenmiş 420.620 TL nin davacıya ürünleri teslim etmesi için TBK 123 md uyarınca verilen makul sürenin bitimi olan 15.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ve 8.280 Euro’nun fiili ödeme tarihindeki Euro kuru üzerinden belirlenecek TL karşılığının yine 15.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek Euro ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının sözleşme sebebi ile uğradığı menfi zararın ve manevi zararın tazminini talep hakkının saklı tutulmasına, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin de davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının arabuluculuk tutanağını mahkemeye sunmadığını ve arabuluculuğa başvurulmadan davanın açılmış olması halinde davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, taraflar arasında soğutma kuleleri için fan yapım işinin davacı tarafından müvekkiline verildiğini ve müvekkilinin teklif formu hazırlayarak davacı tarafça kabul edilmesi üzerine taraflar arasında eser sözleşmesi doğduğunu, somut olayda sebepsiz zenginleşme hususlarının olmadığını, davacı tarafça yapılan ödemelerin eser sözleşmesinden kaynaklı yapıldığını, esere ilişkin nihai ve her türlü detayın eser sözleşmesinin akdedildiği tarihte henüz kararlaştırılmadığını, müvekkilinin iyi niyetli olduğunu ve davacı ile yaptığı görüşmelerde kâr amacı gütmeden işi doğru bir şekilde yapmaya çalıştığını, yapılacak iş için davacı tarafa iş için destek alınması gereken işin ehli ve öneri mahiyetinde firmalar bildirildiğini, müvekkilinin bildirdiği firmalar ile bir ilgisi veya bağının olmadığını, davacının kendi iradesi ile dava dışı ——– firması ile ilişki ve iletişimi sonucu ortaya çıktığı iddia edilen çizimlere uygun olarak eser meydana getirileceğini, davacının söz konusu tasarım ve mühendisliği müvekkilinden bağımsız bir şekilde kararlaştırdığını, davacının ifadelerinin gerçeğe aykırı olduğunu, müvekkilinin alacağının tahsili amacı ile gönderdiği iddia edilen ihtarnameden sonra davacı tarafın ayıba ilişkin iddiaları dile getirdiğini ve süresinde de ihbar etmediğini ayrıca üretimlerin davacı yanın onayı ve direktifleri ile hazırlandığını, müvekkilinin yüklendiği edimleri yerine getirmeye çalışırken davacının sürekli fikir değiştirdiğini ve müvekkilini çalışamaz hale getirdiğini, müvekkilinin en az 3 yıl süreyle tam kapasite olarak davacı tarafla akdettiği sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmek için çalıştığını ve bundan doğan maliyetleri karşıladığını, ürün tesliminin davacı firmanın bitmek bilmeyen değişik talepleri nedeni ile gerçekleştirilemediğini, müvekkili tarafından üretilmiş olduğu iddia edilen bir kanatın deneme aşamasında kopması davacı şirketin bilgisi dahilinde olduğunu ve pervanenin bütünlüğünü etkileyebilecek şekilde montaj yapıldığını, hasarın sebebinin büyük ölçüde montaj eksikliğinden kaynaklandığını, davacı şirketin eksikliğinden kaynaklanan zararlarda müvekkilinin bir sorumluluğunun olamayacağını, bu nedenlerle dava şartı olan arabuluculuk son tutanağının sunulması için davacı tarafa süre verilmesine, sunulmaması halinde davanın usulden reddine, sebepsiz zenginleşme şartlarının oluşmadığından ve ayıba ilişkin müvekkilinin sorumluluğu olmadığından davanın esastan reddine, davacı hakkında 5.000,00 TL den az olmamak kaydıyla disiplin para cezası ile cezalandırılmasına, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıdan tahmiline karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.Mahkememizin —— Esas sayılı dosyasında verilen 08/02/2023 tarihli karar ile; “Mahkememizin bu dava dosyasının yine aynı sözleşmeden kaynaklanan mahkememizin ——– Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine ” karar verildiğinde dosya mahkememiz dosyası içerisine alınmıştır.Davacı … vekili 30/11/2023 tarihli dilekçesi ile; mahkememizin ——– Esas sayılı dosyası ile bu dosya ile birleşen ——– Esas sayılı ve ——- Esas sayılı dosyalarının tarafları olarak davalara konu uyuşmazlığın tümü hakkında haricen anlaşmaya varıldığını ve tarafların mezkur davalara konu tüm talep ve karşı taleplerinden feragat etme konusunda anlaşmaya vardıklarını, tarafların karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ederek feragat istemleri yönünde karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Davalı ——- şirketi vekili 30/11/2023 tarihli dilekçesi ile; mahkememizin ——- Esas sayılı ve bu dosya ile birleşen ——– Esas sayılı ve ——- Esas sayılı dosyaların tarafları olarak davalara konu uyuşmazlığın tümü hakkında haricen anlaşmaya varıldığını ve tarafların davalara konu tüm talep ve karşı taleplerinden feragat etme konusunda anlaştıklarını, tarafların birbirlerinden feragat sebebi ile herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ederek davacı tarafın feragatini kabul ettiklerini beyan ettiği anlaşılmıştır. Taraf vekillerinin vekaletnamelerinin denetlenmesinde davadan feragat yetkilerinin bulunduğu görülmüştür.Her ne kadar davanın duruşması 06/03/2024 tarihine bırakılmış ise de; tarafların hem asıl dava hem de birleşen davalar yönünden feragat beyanları nazara alınarak dosya ele alınmıştır.HMK’nun 307 – 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran, karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan taraf işlemi olmakla; Asıl davanın, birleşen —— Esas sayılı davasının ve birleşen Mahkememizin——– Esas sayılı davasının feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)Asıl Dava;
1-Asıl davanın Feragat nedeniyle reddine,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin alınan 1.435,05 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.165,20 TL ‘nin karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Talep gibi, taraflar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
B)Birleşen ——– Esas Sayılı Dava :
1-Birleşen davanın Feragat nedeniyle reddine,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin alınan 9.133,27 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.863,42 TL ‘nin karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Talep gibi, taraflar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
C)Birleşen——- Esas Sayılı Dava;
1-Birleşen davanın Feragat nedeniyle reddine,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin alınan 341,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 71,70 TL ‘nin karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Talep gibi, taraflar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.12/12/2023