Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/519 E. 2022/328 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/139 Esas
KARAR NO: 2022/331
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 23/02/2021
KARAR TARİHİ: 19/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin murisi —–sevk ve idaresindeki —- plakalı araç ile geri geri gelirken dikkatsizlik sonucu yaşanan trafik kazası neticesinde vefat ettiş olaya karışan —olduğunu, —- davalı sigorta şirketine destekten yoksun kalma tazminat talebinde bulunulduğunu, davalı sigorta şirketinin açılan hasar dosyası neticesinde müvekkillere kusur atfederek, yanlış ve eksik hesaplama yapmak suretiyle eksik tazminat ödediğini,—– tazminat ödemesi yapıldığını ancak bunun eksik hesaplama sonucu yanlış olarak belirlenen miktar olduğunu, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla davalı tarafça ödenmeyen tazminat tutarı olarak her bir müvekkil için şimdilik — olmak üzere toplam —– belirsiz bedelli davada uzman bilirkişilerden alınacak rapora göre belirlenecek tutarı temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı tarafınca müvekkillerine ödenmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıların dava dilekçesinde açıkça ifade ettikleri gibi müvekkil şirkete davacılar tarafından yapılan müracaat sebebiyle davacılara destek zararlarının tamamının ödendiğini, oluşturulan hasar dosyasının—- sunulmadan. Bilirkişi inceleme kararının verilmesinin doğru olmadığını, bilirkişi incelemesi yapılmadan önce müvekkil nezdinde bulunan — dosyasının celbinin talep edilmesi gerektiğini, davacıların müracaatı sebebiyle destekten yoksun kalma zararlarının aktüerlere hesap yaptırıldığını, davacılara toplam —-ödeme yapıldığını, yapılan ödeme ile davacı tarafın iş bu davadaki vekili tarafından, müvekkil şirket ibra edilmiş, açılmış ve açılacak her türlü davadan feragat edildiğini, mahkemenin yaptıracağı aktüerya hesaplamasında ödeme yapılan tarihi olan — verilerini esas alması gerektiğini, ——-aşmamak üzere iskonto faizi uygulanacağı hükmüne uygun olarak hesaplama yapılması gerektiği, Tüm bu sebeplerle davanın reddini, olmaz ise – bilirkişi – incelemesi yaptırılmasından önce müvekkil şirketteki hasar dosyasının celbini, ödeme yılı olan —–verileri esas alınarak ve mer’i mevzuata uygun %2 teknik faiz uygulanarak destek zararının hesaplanmasını, yapılan ödemenin kadri marufundan olup olmadığının tespitini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile — tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu çocukları — kaybeden anne ve babanın —-olan sigorta şirketine karşı açmış oldukları destekten yoksun kalma tazminatı davasıdır.
Trafik kazasının oluşumunda kusur oranlarının tespiti noktasında —–getirtilmiş olup iş bu kararın incelemesinde karar gerekçesinde belirtildiği üzere—müteveffa — dedesi olduğu, olay günü sanığın sevk ve idaresindeki —— plakalı aracı ile ahırın önünden geri manevra yaptığı sırada (kaçıp aracının arkasına geçen) torunu olan müteveffaya çarparak ölümüne neden olduğunu, müşteki ve tanık beyanları, otopsi raporu, adli tıp raporu, kolluk tutanakları ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere somut olayda bilinçli taksiri gerektirecek bir durumun bulunmadığını, sanığın taksirle müteveffanın ölümüne – sebebiyet verdiğinin sabit olduğunu,…’ belirtmek suretiyle sanığın müteveffanın dedesi olması da gözetilerek TCK/226 ve CMK 223/4-b uyarınca ceza verilmesine yer olmadığı kararı verildiği ve kkararın —- tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Dosyada tüm tutanaklar ve ceza mahkemesi kararı ile birlikte makine mühendisi bilirkişiden rapor aldırılmış rapor sonucunda dava dışı araç sürücüsüsün %75 müteveffa küçüğün %25 kusurlu olduğu rapor edilmiştir.
Davacılar küçüğün temyiz kudreti olmadığından kusuru olmayacağı şeklinde itirazda bulunmuşlardır. Her ne kadar müteveffanın kaza sırasında — yaşında olması hareket ve fiillerinin sonuçlarını kavrayamaması fiillerinden sorumlu olmayacağı kabul edilse dahi kazanın oluşumuna %25 oranında etkili olduğunu kabul etmek gerekeceği ayrıca Türk Medeni kanunu 339. Maddeisnde velayet başlığı altında çocuğun bakım yükümlülüğü anne ve babaya ait olduğundan kazanın oluşumundaki %25 oran sonucu tazminatın düşülmesinde anne babanın sorumluluğu olduğundan kusur raporuna ve bu kapsamda hazırlanan aktüer hesaplamasına yapılan itirazlar kabul edilmemiştir.
Davalı taraf her ne kadar ödeme yapmak suretiyle sorumluluğunun kalmadığını beyan etmiş ise de ödeme tarihi itibari ile yaptırılan hesaplamada yapılan ödemenin yetersiz olduğu anlaşılmıştır. davalı sigortacının davadan önce ödediği miktar ile ödemesi gereken miktar arasında açık yetersizlik bulunduğu anlaşıldığından, davacının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 111/2. maddesi gereği ibranın iptalini talep etme hakkı bulunduğundan bu savunma kabul edilmemiştir.
Bu kapsamda aktüer bilirkişisince —-kullanılmak suretiyle küçüğün —- yaşına kadar gelir elde edemeyeceği ve bakım gideri olarak babanın payına düşen %5 oranında bakım gideri düşülmek ve yapılan ödemelerin hesap tarihi itibari ile güncellenerek tazminatlardan mahsubu sonucunda davacı annenin —- davacı babanın — destekten yoksun kalma tazminatı alabilecekleri kanaatine varılmıştır.
Davacı taraf — tarihli talep artırım dilekçesi ile talebini anne için — baba için — çıkardığı tespit edilmiştir.
Dava dilekçesi ekinde — tarihli başvuru dilekçesi var ise de bu başvurunun sigorta şirketine teslim edildiği tespit edilemediğinden davacının—- tarihli dilekçe ekinde davalı sigorta şirketi tarafından — tarihli başvurunun reddine ilişkin mail çıktısı kapsamında davalının —- tarihinde temerrüte düştüğü ve aracın ruhsat kaydında yük nakli- hususi yazdığı ticari kullanım olduğunu gösterir bir husus olmadığı sonucuna varılarak yasal faize hükmedilmek suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile;
—destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketinden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla alınarak davacı anne—- verilmesine alacağa —- tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına ,
—destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketinden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla alınarak davacı baba —- verilmesine alacağa —- tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına
2-Alınması gereken 9.048,48-TL karar harcına karşılık alınan 450,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.598,48-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarfolunan 1.696,10-TL yargılama gideri ile 450,00-TL harç toplamı 2.146,10-TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir edilen 16.533,90-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/04/2022