Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/513 E. 2022/411 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/513 Esas
KARAR NO : 2022/411

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 18/07/2021
KARAR TARİHİ : 12/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının —– tarihinde yaptığı —– çalışması sırasında müvekkili —– verdiğini, hasar bedelinin tahsili için —–.sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız takibin davalının itirazı ile durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Uyuşmazlığın çözümünde — mahkemesinin görevli olduğunu,—-, ——firma hasar vermişse de müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, kusur durumunun araştırılması gerektiğini, haksız fiilde yasal faiz istenebileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçesinde, icra dosyasını, hasar tespit tutanağını, hasar bildirim formunu, hasara ilişkin resimleri, hasar giderim faturasını, tanık ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkili —- yazılarını,—- ile yapılan sözleşmeye ek teknik şartnameyi, keşif, tanık ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
Davaya konu, — sayılı icra dosyası celbedilmiş, incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine asıl alacak ve faiz toplamı toplam—- hasar belinden kaynaklanan alacağın tahsili için için ilamsız takip başlatıldığı, — tarihli dilekçesi ile yetkiye ve borca itiraz ettiği görülmüştür.
Tutanakta imzası bulunan davacı —– tarihli duruşmada dinlenmiştir.
Dava dilekçesi ekinde ibraz edilen belgelerin incelenmesinde,—– tarihinde davalı tarafından, ——- adresinde yapılan ——- davacının —- zarar verilidiğinin tutanak altına alındığı, hasarın tazminine dair dava dışı ——- tarafından ——- düzenlendiği görülmüştür.
Elektrik Mühendisi bilirkişi —– tarihli bilirkişi bilirkişi raporunda hasar bedeli 1.199,88-TL asıl alaca —-işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.471,00-TL olarak hesaplanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiilden kaynaklanan hasar bedelinin tazmini talebiyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İİK’nın 67/1.maddesine göre “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, —– alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”
TBK’nın 49.maddesine göre “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka —— başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
TBK’nın 50.maddesine göre, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın ——– hakkaniyete uygun olarak belirler.”
Davalı—-yetkisine itiraz etmiş olup, takip haksız fiilin işlendiği ve zararın meydana geldiği yer icra dairesinde başlatılmış olduğundan, HMK’nın 16.maddesi uyarınca davalının icra dosyasına yaptığı yetki itirazının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ekinde zamanaşımı def’inde bulunmuş olup, —-geldiği, icra takibinin de hasardan sonra 2 yıllık zamanaşımın süresinde içinde —–tarihinde başlatıldığı, takip ile zamanaşınının kesildiği, davanın —– süresinde içinde açıldığı anlaşılmakla davalı vekilinin zamanaşımı def’in reddine karar verilmiştir.
—– tarihli hasar tespit tutanağında, —- konu —tarafından yapılan kazı çalışması sırasında gerçekleştiği tespit edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, hasara müvekkil — sebebiyet vermediğini, ancak müvekkil —- adına ——— tarafından yapılan çalışmalar neticesinde bir hasara sebebiyet verilmişse dahi müvekkil—– ile —— arasında bağımlılık ilişkisi bulunmadığından — sorumlu tutulamayacağını ileri sürmüştür.
Somut olayda davalının ihbar —— yaptığı çalışma esnasında, davacıya ait —- zarar gördüğü ortadadır. Davalı vekili, hasar meydana gelmişse bile hasardan ihbar olunan—– — sorumlu olduğunu ileri sürmüştür. Davalı ile ihbar olunan —– arasındaki sözleşme hükümlerinin, sözleşmenin taraflar arasında geçerli olduğu, olayda 3.kişi konumunda olan davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, bu hali ile, davalının zarardan müteselsilen sorumlu olduğu anlaşılmaktadır (Aynı doğrultuda ——-
Davcının zararı kapsamının TBK’nın 50.maddesi hükmüne ve gerçek zarar ilkesine göre belirlenmesi gerekir. Alınan bilirkişi raporunda, hasar onarım —–olarak hesaplanmıştır.
Açıklanan nedenlerle—– faiz olmak üzere toplam 1.471,00-TL üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına karar vermek gerekmiştir.Taraflar tacir olduğundan ticari avans faizine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
İİK 67/2.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı—- mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için İİK 67.maddesindeki itirazın iptaline özgü dava şartlarının yanında, davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir.
—— kararında; ——alacak” “tutarı belli (muayyen), bilinebilir, hesaplanabilir alacaktır”. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez” denilmiştir.
Haksız fiilden kaynaklanan alacağın miktarı bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, davalının alacağın tüm unsurlarının davalı tarafından bilinmesinin mümkün olmadığı, bu nedenlerle alacağın likit olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulü, kısmen reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
1——Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte, davalı-borçlunun; —- asıl alacak 271,12-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.471,00-TL alacak miktarına yaptığı itirazın iptali ile, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Şartları oluşmadığından davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 100,48 TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 41,18 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 1.030,00 TL yargılama giderinin, davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 907,98 TL’si ile 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı toplamı 1.026,58 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan —– göre takdir olunan 1.471,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan —– göre takdir olunan 197,68 TL’nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
8-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurmuş oldukları—– neticesinde belirlenen 1.320,00 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 1.163,63 TL’nin davalı taraftan, bakiye 156,37 TL’sinin davacı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.