Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/512 E. 2022/418 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/512 Esas
KARAR NO : 2022/418

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 17/07/2021
KARAR TARİHİ : 12/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:Müvekkili şirketin —-davalı ——yapmış olduğu —– sırasında müvekkili şirkete——– verildiğini, şirkete verilen hasar nedeniyle, şirket elemanlarınca hasarlar tespit edildiğini, ——niteliğinde olan iletişimin aksamaması adına, ivedilikle—— tarafından hasar giderildiğini, zararın tazmini için alacağın tahsilini sağlamak amacıyla hasar tespit tutanağı, hasar keşif formu ve olay yeri resimlerine istinaden,—– üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe ilişkin ödeme emri davalılara, tebliğ edilmiş olduğunu, davalı tarafın yetkiye ve borcun tamamına (aslına ve ferilerine) itiraz ettiğini, —– kapsamında——–yapılan müracatın da anlaşmazlıkla sonuçlandığını, davalının tüm itirazları haksız, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalının itirazlarının iptali gerektiğini, . Alacağın likit alacak olduğundan ve daha önce belgeleriyle birlikte davalı/borçluya bildirildiği halde, haksız itirazı ile takibin durmasına neden olan davalıdan ayrıca % 20 oranında icra inkar tazminatının tahsilini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Açılan iş bu davada müvekkili idareye hiç bir sorumluluk ve kusur atfedilemeyeceğinden davanın esas yönünden de reddedilmesi gerektiğini, dava konusu hasarın meydana gelmesinde davacının karşılıklı kusur durumunun da araştırılması gerektiğini, davacıya —–uygun bir biçimde ——döşenmediği ——— gerekirse ——- getirtilerek yerinde kazı yapılmak suretiyle incelenmesi gerektiğini, hasarın oluştuğu iddia edilen yerde müvekkil —– elemanlarınca herhangi bir çalışma yapılmadığını, eğer hasar verilmişse bile; bu durum, o yerde iş yapan diğer ——- sorumluluğunu gerektirdiğini, müvekkili idarenin bu işi —–ettikten sonra ——- çalışanlarını seçme ve kontrol etme ve onlara talimat verme yetkisi bulunmadığını, müvekkil idarenin işlerin yapılması sırasında gerek yüklenicinin yaptığı işi, gerekse de bu işin yapımında kullandığı elemanları seçme, kontrol etme yetkisi olmadığından bunların vermiş oldukları zararlardan da sorumlu tutulabilmesi hukuken mümkün olmadığını, mahkemenizde açılmış olan iş bu davanın konusu hasar olup hasar da haksız fiil olarak nitelendirildiğini, haksız fiilden kaynaklanan davalarda ise ancak yasal faiz istenebileceğini, davacı tarafın her ne kadar icra inkâr tazminatı talebinde bulunmuş ise de bu talebinin kabul edilmemesi gerektiğini, davanın dayanağı haksız eylem olup Haksız eylemlerde ise alacak likit olmadIğını, likit olmayan haksız eyleme dayalı alacağı için icra inkâr tazminatı isteyen alacaklının bu talebinin reddedilmesine karar verilmesini belirtmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçesinde, icra dosyasını, hasar tespit tutanağını, hasar bildirim formunu, hasara —-hasar giderim faturasını, tanık ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkili—- yazılarını,—–firma ile yapılan sözleşmeye ek teknik şartnameyi, keşif, tanık ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
Davaya konu,—-. sayılı icra dosyası celbedilmiş, incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine asıl alacak ve faiz toplamı toplam 913,11-TL hasar belinden kaynaklanan alacağın tahsili için için ilamsız takip başlatıldığı, borçlu vekilinin 07/12/2020 tarihli dilekçesi ile yetkiye ve borca itiraz ettiği görülmüştür.
Tutanakta imzası bulunan davacı tanığı ———dinlenmiştir.
Dava dilekçesi ekinde ibraz edilen belgelerin incelenmesinde,—– tarihinde davalı tarafından,——kesişiminde yapılan — davacının altyapısına zarar verilidiğinin tutanak altına alındığı, hasarın tazminine dair dava dışı 3.kişi tarafından 11/12/2019 tarihli 822,86-TL tutarlı fatura düzenlendiği görülmüştür.
Elektrik Mühendisi bilirkişi — hazırlanan —- tarihli bilirkişi—— raporunda hasar bedeli —– olmak üzere toplam 895,52-TL olarak hesaplanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiilden kaynaklanan hasar bedelinin tazmini talebiyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
İİK’nın 67/1.maddesine göre “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, ——- alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”
TBK’nın 49.maddesine göre “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
TBK’nın 50.maddesine göre, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa —-, olayların —– görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.”
Davalı taraf icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş olup, takip haksız fiilin işlendiği ve zararın meydana geldiği yer icra dairesinde başlatılmış olduğundan, HMK’nın 16.maddesi uyarınca davalının icra dosyasına yaptığı yetki itirazının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ekinde——- def’inde bulunmuş olup, hasarın —— meydana geldiği, icra takibinin de hasardan sonra 2 yıllık zamanaşımın süresinde içinde ——— tarihinde başlatıldığı, takip ile zamanaşınının kesildiği, davanın da 2 yıllık zamanaşımın süresinde içinde açıldığı anlaşılmakla davalı vekilinin zamanaşımı def’in reddine karar verilmiştir.
Somut olayda davalının————-yaptığı çalışma esnasında, davacıya ——-zarar gördüğü ortadadır. Davalı vekili, hasar meydana gelmişse bile hasardan ihbar olunan —- sorumlu olduğunu ileri sürmüştür. Davalı ile ihbar olunan — sözleşme hükümlerinin, sözleşmenin taraflar arasında geçerli olduğu, olayda 3.kişi konumunda olan davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, bu hali ile, davalının zarardan müteselsilen sorumlu olduğu anlaşılmaktadır (Aynı doğrultuda ———-
Davcının zararı kapsamının TBK’nın 50.maddesi hükmüne ve gerçek zarar ilkesine göre belirlenmesi gerekir. Alınan bilirkişi raporunda, dava konusu hasarın davalı adına söz konusu —– yapan ——- sırasında meydana geldiği, dava konusu hasarın davacının yüklenicisi tarafından yapıldığı belirtilen onarımına ilişkin olarak;—— tahakkuk ettirilen malzeme ve işçilik bedellerinin, dosyada bulunan belge ve fotoğraflara göre böylesi bir hasar onarımı için kullanılabilecek uygun malzeme miktarları ve işçilik bedelleri olduğu, ancak karşılığında oluşan zarara ilişkin somut bir belge sunulamayan—– talep edilemeyeceği, sonuç olarak kazı çalışmasından kaynaklanan hasarın onarımı için davacı tarafından çıkarılan toplam 730,78.-TL’lik malzeme işçilik bedelinin talep edilebileceği kanaatine varılmış, işlemiş faiz miktarı 164,74-TL olarak hesaplanmıştır.
Açıklanan nedenlerle 730,78-TL asıl alacak, 164,74-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 895,52-TL üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına karar vermek gerekmiştir. Taraflar tacir olduğundan ticari avans faizine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
İİK 67/2.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için İİK 67.maddesindeki itirazın iptaline özgü dava şartlarının yanında, davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir.
Yargıtay ——-sayılı kararında; “Genel —— bilinebilir, hesaplanabilir alacaktır”—— edilebilmesi için; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez” denilmiştir.
Haksız fiilden kaynaklanan alacağın miktarı bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, davalının alacağın tüm unsurlarının davalı tarafından bilinmesinin mümkün olmadığı, bu nedenlerle alacağın likit olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulü, kısmen reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1—— Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte, davalı-borçlunun;—- işlemiş faiz olmak üzere toplam 895,52-TL alacak miktarına yaptığı itirazın iptali ile, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Şartları oluşmadığından davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 80,70TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin terkin sınırı altında kaldığından alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 1.030,00 TL yargılama giderinin, davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye1.010,16 TL’si ile 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı toplamı 1.128,76 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan —– göre takdir olunan 895,52-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan —- göre takdir olunan 17,59 TL’nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
8-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurmuş oldukları—— dosya—- görüşmeler neticesinde belirlenen 1.320,00 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 1.294,57 TL’nin davalı taraftan, bakiye 25,43 TL’sinin davacı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.