Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/51 E. 2021/976 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/51 Esas
KARAR NO: 2021/976
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/01/2021
KARAR TARİHİ : 02/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil şirket —– elektrik kullanma için abonelik sözleşmesi imzalandığını, imzalanan —- gereği, müvekkil şirketi tarafından borçlu şahsa elektrik hizmeti verilecek, bunun karşılığında da borçlu şirket tarafından aldığı hizmet karşılığında belirli bir meblağ ödeneceğini, taraflar arasından yapılan —— numarasi adı altında, davalı tarafa elektrik hizmeti verilmeye başlanıldığını, davalı tarafın kendisine verilen hizmet karşılığında borcunu yerine getirmeyerek, —– faturasını ödemeyerek müvekkili şirkete karşı yükümlülüğünü yerine getirmediğini, müvekkil şirket tarafından ödenmeyen fatura bedeli olan toplam —- Asıl alacağı ödemesi için borçlu şahıs ile iletişime geçildiğini ve gerekli bilgilendirmeler uyarılara rağmen borçlu şahıs tarafından müvekkil şirkete ödeme yapılmadığını, ödeme yapılmadığından müvekkili tarafından—– dosya ile icra takibi başlatıldığını, borçlu şahıs aleyhine icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine itiraz edildiğini, arabulucuya başvuru yapılmış olduğunu, anlaşma gerçekleşmediğini, haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptali ve takibin devamı ile karşı yan aleyhine % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesi ile :Davacı şirket tarafından müvekkili şirket aleyhine ——- dosyası ile başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali talepli olarak davanın ikame edildiğini, davanın tümüyle haksız ve kötü niyetli olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu fatura dönemindeki elektrik kullanımı bizzat kat malikleri tarafından gerçekleştirildiğinden dolayı söz konusu borçtan da kat malikleri müteselsilen sorumlu olduklarını, ana taşınmazda fiili oturum başlamış olmasına rağmen kat maliklerince kötü niyetli olarak elektrik abonelikleri ferdileştirilmemiş olması sebebiyle fatura borçlusu müvekkil şirket olarak gözüktüğünü, davacı kurumun ve dava dışı kat maliklerinin yükümlülüklerini ve sorumluluklarını gereği gibi yerine getirmemiş olması sebebiyle müvekkili şirketin kendisi ile alakalı olmayan bir borçtan sorumlu tutulmaya çalışıldığını, işbu davanın kat maliklerine ihbarı gerektiğini, kat malikleri adına doğalgaz aboneliklerinin başlangıç tarihleri ve ana taşınmazda çalışmakta olan görevlinin —- kayıtları celp edildiğinde de dava konusu faturanın kat maliklerince gerçekleştirilen kullanımdan kaynaklandığı ve bu şekilde dava konusu faturanın esas borçlusunun kat malikleri olduğunun anlaşılacağını, davacı kurum tarafından müvekkili şirket aleyhine ikame edilen işbu davanın haksız ve kötü niyetli olduğunun kabulü ile davanın esastan reddine karar verilmesini belirtmiştir.
DELİLLER :
Davacı vekili dava dilekçesinde delil olarak, icra dosyasını, ödenmemiş faturaları, abone sözleşmesini, ticari defterleri, yemin, tanık ve bilirkişi incelemesini göstermiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde yapı kullanma izin belgesini, — adına olan — ve bilirkişi incelemesini göstermiştir.
Takip dayanağı— sayılı takip dosyasının —sistemi üzerinden incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine — asıl alacak, —- asıl alacağa gecikme zammı ve gecikmenin — tahsili talebiyle ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin— tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun vekili aracılığıyla —- tarihli itiraz dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Deliller toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi — tarafından hazırlanan — tarihli bilirkişi alınmış ve taraflara tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından faturaya dayanarak davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafın süresinde itirazı üzerine İİK 67.maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içinde açılmış itirazın iptali davasıdır.
İİK 67/1.maddesine göre “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”
Fatura tutarı aslı alacağa ilişkin yapılan değerlendirmede;
Takibe konu alacak elektrik faturasından kaynaklanmaktadır. Faturaya konu aboneliğe davalının itirazı söz konusu olmayıp, davalı vekili cevap dilekçesinde ana taşınmazın — tarihinde kat maliklerine teslim edildiğini, kullanımın kat maliklerine ait olduğunu savunmuştur. Bilirkişi raporunda — tarihli abonelik sözleşmesi gereğince ilgili tesisatta — tarihleri arasındaki tüketim karşılığı hesaplanan — sorumlu olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli olup, davalının aboneliğe itirazının olmaması, aboneliğinin sonlandırıldığına dair iddiasının olmaması, taşınmazı kat maliklerine devretse bile, aboneliği sonlandırmayarak abonelik üzerinden elektrik kullandırması nedeniyle fatura tutarından sorumlu olduğundan, davacı vekilinin — tutarlı asıl alacağa ilişkin itirazın iptali talebi yerindedir.
Gecikme zammına ilişkin yapılan değerlendirmede;
Davaya konu takipte taklip öncesi ve sonrası için gecikme zammı talep edilmiştir.
—–kararında;
—- göre; abonelik sözleşmesinde ödemelerde gecikme olması hâlinde, —– istenebilmesi için, gecikme zammına ilişkin şartın açık, anlaşılabilir ve oranları da belirtilmek suretiyle yazılması gerekir. Soyut olarak, salt kanun ve yönetmelik hükümlerine atıf yapılmış olması hâlinde gecikme zammı istenemez, abonenin sıfatına göre yasal veya ticari faiz istenebilir.—– gecikme zammı oranının uygulanacağına yönelik bir hüküm yoksa, borç ödenmediği takdirde, normal tüketim bedeline —- faiz uygulanacaktır. —— Bu nedenle, davalının aboneliğinin ticari abonelik olduğu dikkate alınarak asıl alacağa ticari faiz uygulanması gerekmektedir”
denilmiştir. Davalıdan somut biçimde gecikme zammı alınacağına, gecikme zammı oranlarının bildirildiğine gösteren, davalının imzasın taşıyan sözleşme hükmü bulunduğuna dair delil ibraz edilmediği, bu nedenle davacının gecikme zammı isteyemeyeceği, davalının aboneliğinin ticari abonelik olduğu dikkate alınarak asıl alacağa ticari faiz uygulanması gerektiği, gecikme faizi talebinin yerinde olmadığı gibi, davaya konu faturanın davalıya tebliği ve davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğüne dair delil bulunmadığından takip öncesine ilişkin gecikme faizi yerine işlemiş faize de karar verilmesi mümkün değildir.
— talebine ilişkin yapılan değerlendirmede;
Davacı gecikme zammı talep edemeyeceğinden dolayı gecikme zammına da —- talep edemez. Bu nedenle gecikme zammının —- dair takip öncesi ve sonrasına ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davalının itirazının kısmen iptali ile davalının asıl alacak miktarına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin asıl alacağa değişik oranlarda işleyecek ticari avans faizi ile devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talep etmiştir. İİK 67/1.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için İİK 67.maddesindeki itirazın iptaline özgü dava şartlarının yanında, davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Asıl alacak yönünden alacak likit olmakla, asıl alacağın yüzde yirmisi oranında davacı lehine icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiştir.
Kısa kararda icra dosyası —– şeklinde yazılmış, başına yazılması gereken —– kısmı sehven eksik yazılmış, kısa karardaki yazım hatası HMK’nın 304/1.maddesi uyarınca gerekçeli karada—– şeklinde re’sen düzeltilmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulü, kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle :
DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
1—- sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte, davalı-borçlunun; —-asıl alacak miktarına yaptığı itirazın iptali ile, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek ticari avans faizi ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İtirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen alacak miktarı —- icra inkâr tazminatının davalı-borçludan alınarak davacı alacaklıya verilmesine,
3-Alınması gereken 504,53 TL karar harcının, davacı tarafından peşin yatırılan 131,38 TL harçtan mahsubu ile bakiye 373,15 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan tebligat ve müzekkere ücreti olarak yapılan 1.006,60 TL yargılama gideri ile 131,38 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı toplamı 1.197,28 TL’nin davanı ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 1.149,53 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davanın kabul oranı dikkate alındığında davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davanın ret oranı dikkate alındığında davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 306,81-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
8-Dava şartı olması nedeniyle tarafların başvurmuş oldukları —– görüşmeler neticesinde belirlenen 1.320,00 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 1.267,35 TL’sinin davalıdan, 52,65 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, davanın reddine karar verilen kısım yönünden kesin, davanın kabulüne karar verilen kısım yönünden kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——–Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/12/2021