Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/505 E. 2023/444 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/505 Esas
KARAR NO : 2023/444

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 16/07/2021
KARAR TARİHİ : 11/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin —- hizmet sahası —- adresinde 15.05.2019 tarihinde davalı —– yapmış olduğu kazı çalışmaları sırasında müvekkili şirkete ait altyapı kablo ve tesislere hasar verildiğini, verilen hasar nedeniyle şirket elemanlarınca hasarlar tespit edildiği, hasar keşif tutarı formu ve malzeme-işçilik cetveli düzenlendiğini, Akabinde, kamusal hizmet niteliğinde olan iletişimin aksamaması adına, ivedilikle yüklenici firma tarafından hasarın giderildiğini, zararın tazmini için alacağın tahsilini sağlamak amacıyla hasar tespit tutanağı, hasar keşif formu ve olay yeri resimlerine istinaden, —–.İcra Müdürlüğü’nün —— Esas no.lu dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, bu takibe ilişkin ödeme emrinin davalılara, tebliğ edildiğini, davalı tarafın yetkiye ve borcun tamamına (aslına ve ferilerine) itiraz ettiğini, davalının tüm itirazları haksız, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu, itirazlarının iptalinin gerektiğini alacakları likit alacak olduğundan ve daha önce belgeleriyle birlikte davalıya bildirildiği halde, haksız itirazı ile takibin durmasına neden olan davalıdan ayrıca % 20 oranında icra inkar tazminatı talep ettiklerini, davalının haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli davalı aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde belirtilen yer ve saatte müvekkil idare tarafından değil —–Ortaklığı tarafından çalışma yapıldığını, —— Ortaklığının müvekkili idarenin yüklenici firması olduğunu, Müteahhit firmanın müvekkili idare —– yüklenicisi olması ——-sorumluluğunu gerektirmeyeceğini, davanın husumetten reddinin gerektiğini, Müvekkili idare ile yüklenicileri arasında işlerin yapılması amacıyla istisna akdi yapıldığını, sözleşme gereği yüklenicilerin kendi hesabına ve müvekkili idareden bağımsız olarak işi yapmayı üstlendiklerini, müvekkili idare ile yüklenici firma arasında akdedilen sözleşmede ve eki olan özel şartnamede yüklenicinin 3. şahıslara verdiği zarardan kendisinin mesul olduğunun kararlaştırıldığını, müvekkili idare ile yüklenici firma —— arasında akdedilen sözleşme uyarınca yüklenicinin yaptığı işlerle ilgili olarak ortaya çıkabilecek her türlü kaza, hasar, şikâyet, zarar ve ziyandan dolayı maddi, manevi, hukuki ve cezai sorumlu olup, işe ait sigorta kapsamı içinde veya dışında kalan hareket ve fiillinden dolayı meydana gelecek bütün talep ve iddialarının karşılanması yükümlülüğünün de yükleniciye ait olduğunu, bu nedenle iş bu dava konusu yerde diğer davalı, iş sırasında başkalarına zarar vermişse bile bundan bizzat kendinin sorumlu olduğunu, bağımlılık ilişkisi bulunmadığından müvekkili idarenin sorumlu tutulamayacağı, müvekkili idarenin BK 66. maddesi anlamında bir denetim ve gözetim yetkisinden bahsedilemeyeceğini, idarenin bir kamu kuruluşu olduğunu, inşaat işleri ile uğraşmadığı için bu işi ihale yönetmeliğine uygun olarak gerekli yeterlilik belgelerini ibraz ederek ihaleyi alan firmaya verdiğini, bu işi yapacak kişilerin müvekkil idarenin gözetim ve denetiminde olmadığını, idarenin sadece işin teknik şartlara uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetleyebildiğini, bunun dışında bir denetim ve gözetimin söz konusu olmadığını, müvekkil idare ——-diğer davalı müteahhidin çalıştırdığı elemanlara hiçbir şekilde talimat vermesi, onları seçmesi ve denetlemesinin söz konusu olmadığını, bu görevlerin diğer davalı yüklenici firmaya ait olduğunu, müvekkil idarenin denetimi işin bu firma tarafından eser sözleşmesine uygun olarak yapılıp yapılmadığının denetlenmesi olduğunu, öncelikle dava konusu hasarın meydana gelmesinde davacının karşılıklı kusur durumunun da araştırılması gerektiğini, davacıya ait altyapı tesislerinin, projesine ve yapı tekniğine uygun bir biçimde döşenip döşenmediği araştırılarak, gerekirse projelerinin de getirtilerek yerinde kazı yapılmak suretiyle incelenmesi gerektiğini, ancak bu husus açıklığa kavuştuktan sonra hakkaniyete uygun bir sonuca varabilmenin mümkün olacağını, davacı kurumun hasarın onarımını hemen yapmayıp hasarlı kabloların açık bırakılması suretiyle hasar miktarının artmasında da kusuru bulunduğunu, hasarın oluştuğu iddia edilen yerde müvekkili idare tarafından ve idare elemanlarınca herhangi bir çalışma yapılmadığını, eğer hasar verilmişse bile; bu durumun o yerde iş yapan diğer yüklenici firmanın sorumluluğunu gerektirdiğini, müvekkil idarenin bu işi yüklenici firmaya ihale ettikten sonra yüklenici firma çalışanlarını seçme ve kontrol etme ve onlara talimat verme yetkisi bulunmadığını, bu nedenlerle; öncelikle davanın ——Ortaklığına ihbarına, yersiz ve dayanaksız davanın zamanaşımı, husumet ve esastan reddine, dava dosyasından hiçbir dayanağı bulunmadığı anlaşılan alacağın haksız ve mesnetsiz olduğu anlaşılır olmakla, lehlerine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı takdirine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Davacı tarafın davalı tarafın yapmış olduğu kazı çalışmaları sırasında davacıya ait alt yapı kablo ve güzergah ve alt yapı tesislerine hasar vermesi sebebiyle başlattığı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali talebinden ibarettir.—–yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.Dosyamız arasına alınan—– İcra Dairesinin ——Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin 02/12/2020 tarihinde başlatıldığı davalının süresinde 14/12/2020 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.Davacının; borçlu tarafından yapılan itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür. Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. arabuluculuk son tutanağında icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı dosya arasına alınmıştır.Dosya Elektrik Mühendisi Bilirkişiye tevdi edilerek aldırılan bilirkişi raporunda özetle ; Davalı tarafın dava konusu hasarın oluştuğu adreste kendileri tarafından değil yüklenicisi ——tarafından çalışma yapıldığını kabul ve beyan ettiği ve buradan hareketle, davacı tarafa ait yer altı kablo tesislerinde oluşan zararın davalı —— Genel Müdürlüğü tarafından yetkilendirilen yüklenicisi ——Tarafından yürütülen bir kazı çalışması sırasında meydana geldiği, Dava konusu hasarın davalı tarafından sözleşme ile yetkilendirilen——-. tarafından yürütülen bir çalışma sırasında meydana geldiği ve sorumluluğun bu şirkette olduğu kanaatine varılmakla birlikte, aralarındaki sözleşmelerin ——-Genel Müdürlüğü ile sözleşme ile yetkilendirdiği bu şirket arasında bağlayıcı olması gerektiği görüşüne varıldığını ve söz konusu sözleşmenin, taraf olmayan davacı yönünden bağlayıcı olup olmadığı konusunda hukuki takdirin mahkemeye bırakıldığını, Kazı yapılan alanda davacı tarafında kusur durumunun değerlendirilebilmesi için kazı yapıldığı ve hasarın oluştuğu anda yapılacak gözlemlerin büyük önem taşıdığı ve bu gözlemler sonucunda; kablonun olması gerekenden daha yüzeyde olduğu, kablonun —— boru içerisinden geçirilmeden döşendiği şeklinde tespitlerin varlığı halinde davacının kusur durumundan bahsedilebileceği, ancak dosyada bulunan fotoğraflara göre çoklu telefon kabloların 50.-cm derinlikte olduğu ve bu derinliğin olağan bir kazı çalışmasında erişilebilir bir derinlik olması sebebiyle, bilinmeden yapılacak bir kazı çalışmasında kabloların zarar göreceği anlaşıldığı için oluşan hasarda davacıya yöneltilebilecek somut bir kusur durumundan bahsedilemeyeceği yönünde görüş ve kanaate varıldığını, dava konusu hasarın davacının yüklenicisi tarafından yapıldığı belirtilen onarımına ilişkin olarak; 26.11.2019 tarihli fatura ile tahakkuk ettirilen malzeme ve işçilik bedellerinin, dosyada bulunan belge ve fotoğraflara göre böylesi bir hasar onarımı için kullanılabilecek uygun malzeme miktarları ve işçilik bedelleri olduğu anlaşılmakla birlikte, davacının yüklenicisi tarafından yapıldığı belirtilen onarıma ilişkin eğer ödeme yapılmışsa 16.127,26.-TL bedelin talep edilebileceği, ancak bu fatura için ödeme yapılmamışsa yüklenici ile yapılan bakım onarım anlaşmaları belli bir bedel üzerinden iş yapılsa da yapılmasa da akdedildiği için, yalnızca 10.853,12.-TL malzeme bedelinin talep edilebileceği yönünde sonuca varıldığını, Dava konusu icra takibine ilişkin olarak 15/05/2019 tarihinden 02.12.2020 olabileceği anlaşılan takip tarihine kadar ticari temerrüt oranı üzerinden yapılan hesaplama ile borç tutarı fatura için ödeme yapılmışsa 20.158,85.-TL, fatura için ödeme yapılmamışsa 13.566,25.-TL olarak hesaplandığını belirten raporunu mahkememize sunmuştur.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, 03/04/2023 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede; davacının 15.05.2019 tarihinde ——- adresinde bulunan yer altı kablo ve güzergahında meydana gelen hasarların davalı tarafça yapılan kazı çalışmaları neticesinde meydana geldiğini ileri sürerek oluşan hasar bedelinin tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi yaptığı, davalının itirazı üzerine mahkememizde itirazın iptali davası açıldığı, 03/04/2023 tarihli bilirkişi raporuna göre, kazı çalışması yapılan alanda kablolarda hasar meydana geldiği, kabloların bulunduğu konum itibariyle kazı yapılmadan önce kazı ruhsatının alınması ve kazı yapılacak noktada yer altı tesisleriyle ilgili bilginin alınmasının gerekli olduğu, davalının bu şekilde hareket ettiğine dair bir delil sunamadığı, davacı tarafça hasar onarımına ve işçilik bedeline ilişkin fatura sunulduğu, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere faturayla belirlenen bedellerin davacı tarafça talep edilebileceği, bu doğrultuda fatura bedeli olan 16.127,26 TL malzeme ve işçilik bedeli ile iş bu bedele 4.031,59TL faizin işletilmesi gerektiği anlaşılmakla, davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne, alacak yargılamayla belirlendiğinden, icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının DAVASININ KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE ile Davalının —– İcra Dairesi —– sayılı dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE 16.127,26 TL asıl alacak, 4.031,59 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.158,85 TL üzerinden takibin devamına, takip tarihinden itibaren bu bedele avans faizi uygulanmasına,Alacak yargılamayla belirlendiğinden icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 1.377,05-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 245,58-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 1.131,47-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 173,84-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 245,58-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 304,88TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
6-Davacı tarafından yapılan; 1.500,00-TL Bilirkişi ücreti, 250,00-TL Tebligat, Tanıklık Ücreti, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.750,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.735,04-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
7- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra istek halinde yatıran taraflara İADESİNE,
8-Dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde ——Arabulucu Başvuru Nolu dosyada taktir olunan 1.308,71-TL ücretin kısmen kabul kısmen red oranı dikkate alınarak 1.305,45 TL’lik kısmın davalıdan, 12,29 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde—— Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.