Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/503 E. 2022/92 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/503 Esas
KARAR NO : 2022/92

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 15/07/2021
KARAR TARİHİ : 10/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının———yaptığı —– çalışması sırasında müvekkili şirkete—- hasar bedelinin tahsili—-.sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız takibin davalının itirazı ile durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Zamanaşımı def’inde bulunduklarını, takip ve dava konusu hasarın —– ihbarını talep ettiklerini, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, hasarın meydana gelmesinde davacının mütefarik kusurunun araştırılması gerektiğini, haksız fiilde yasal faiz istenebileceğini savunarak davanın reddine, %20’den az olmamak üzere davalı lehine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçesinde, icra dosyasını, hasar tespit tutanağını, hasar—, hasara—–, tanık ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkili —– ile yapılan sözleşmeye ek teknik şartnameyi, keşif, tanık ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
Davaya konu,—sayılı icra dosyası celbedilmiş, incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine asıl alacak ve faiz toplamı toplam 8.028,39-TL hasar belinden kaynaklanan alacağın tahsili için için ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin 04.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin — tarihli yetkiye ve borca itiraz ettiği görülmüştür.
Dava dilekçesi ekinde ibraz edilen belgelerin incelenmesinde, ——yapılan —-çalışmasında davacının altyapısına zarar verilidiğinin tutanak altına alındığı, hasarın tazminine dair dava dışı — fatura düzenlendiği görülmüştür.
Elektrik Mühendisi bilirkişi —-tarafından — tarihli bilirkişi bilirkişi raporunda hasar bedeli — işlemiş yasal faiz —-olarak hesaplanmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiilden kaynaklanan hasar bedelinin tazmini talebiyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
İİK’nın 67/1.maddesine göre “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”
TBK’nın 49.maddesine göre “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
TBK’nın 50.maddesine göre, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.”
Davalı taraf —— işlendiği ve zararın meydana geldiği yer icra dairesinde başlatılmış olduğundan, HMK’nın 16.maddesi uyarınca davalının icra dosyasına yaptığı yetki itirazının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ekinde zamanaşımı def’inde bulunmuş olup,— meydana geldiği, icra takibinin de hasardan sonra 2 yıllık zamanaşımın — başlatıldığı, takip ile zamanaşınının kesildiği, davanın — içinde açıldığı anlaşılmakla davalı vekilinin zamanaşımı def’in reddine karar verilmiştir.
Somut olayda davalının ihbar olunan —— davacıya — zarar gördüğü ortadadır. Davalı vekili, hasar meydana gelmişse bile hasardan ihbar olunan — sürmüştür. Davalı ile— arasındaki sözleşme hükümlerinin, sözleşmenin taraflar arasında geçerli olduğu, olayda 3.kişi konumunda olan davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, bu hali ile, davalının zarardan müteselsilen sorumlu olduğu anlaşılmaktadır—sayılı kararı)
Davcının zararı kapsamının TBK’nın 50.maddesi hükmüne ve gerçek zarar ilkesine göre belirlenmesi gerekir. Alınan bilirkişi raporunda, dosyada bulunan ——– izlenimi vermesi sebebiyle davacıya yöneltilebilecek kusur durumundan bahsedilemeyeceği, 6.036,94-TL’lik fatura bedelinin tahsil edilebileceği kanaatine varılmıştır. Raporda — yapılmışsa da, davanın tarafları tacir olup, davacı avans faiz talep edebileceği, basit faiz hesabının —- yapılabileceği, bu nedenle usul ekonomisi de dikkate alınarak talep edilen işlemiş avans tutarı Mahkememizce hesaplanarak 1.917,02-TL olarak tespit edilmiştir. Açıklanan nedenlerle 6.036,94-TL asıl alacak, 1.917,02-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam — itirazın iptali ile takibin devamına karar vermek gerkmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde icra inkar tazminatı, davalı vekili cevap dilekçesinde kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuştur.
İİK 67/2.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için İİK 67.maddesindeki itirazın iptaline özgü dava şartlarının yanında, davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmetmek için reddedilen kısım bakımından davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğunun ispatı gerekir.
——– sayılı kararında; “Genel —— hesaplanabilir alacaktır”.——- söz edilebilmesi için; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa,— alacaktan söz edilemez” denilmiştir.
Haksız fiilden kaynaklanan alacağın miktarı bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, davalının alacağın tüm unsurlarının davalı tarafından bilinmesinin mümkün olmadığı, bu nedenlerle alacağın likit olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Reddedilen kısım yönünden davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğu davalı tarafça ispat edilemediğinden, davalı vekilinin icra kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulü, kısmen reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
1——- dosyası üzerinden yapılan takipte, davalı-borçlunun; 6.036,94-TL asıl alacak, 1.917,02-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.953,96-TL alacak miktarına yaptığı itirazın iptali ile, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Şartları oluşmadığından davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Şartları oluşmadığından davalı vekilinin icra kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gereken 543,34 TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 96,97 TL harçtan mahsubu ile bakiye 446,37 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 853,50 TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 845,59 TL’si ile 96,97 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı toplamı 1.001,86 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davanın kabul oranı dikkate alındığında, davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan —– vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davanın ret oranı dikkate alındığında, davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan — göre takdir olunan 74,43 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
9-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurmuş oldukları ——-görüşmeler neticesinde —davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında 1.307,76 TL’sinin davalıdan, 12,24 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
10-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.