Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/502 E. 2022/91 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/502 Esas
KARAR NO : 2022/91

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 15/07/2021
KARAR TARİHİ : 10/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının ——kazı çalışması sırasında müvekkili şirkete— verdiğini, hasar bedelinin tahsili için ——sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız takibin davalının itirazı ile durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle takip ve dava konusu hasarın ihale kapsamında çalışma yapan—- ihbarını talep ettiklerini, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, hasarın meydana gelmesinde davacının mütefarik kusurunun araştırılması gerektiğini, haksız fiilde yasal faiz istenebileceğini savunarak davanın reddine, %20’den az olmamak üzere davalı lehine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçesinde, icra dosyasını, hasar tespit tutanağını, hasar bildirim formunu, hasara —faturasını, tanık ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkili—–ile yapılan sözleşmeye— incelemesini delil olarak göstermiştir.
Davaya konu— sayılı icra dosyası celbedilmiş, incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine asıl alacak ve faiz toplamı toplam 932,80-TL hasar belinden kaynaklanan alacağın tahsili için için davalı ve dava dışı—– takip başlatıldığı, — tarihinde davalıya tebliğ edildiği, davalı vekilinin——– tarihinde borca itiraz ettiği görülmüştür.
Dava dilekçesi ekinde ibraz edilen belgelerin incelenmesinde,—– dava dışı—- tarafından—- sırasında davacının —zarar verilidiğinin tutanak altına alındığı, hasarın ——— tutarlı fatura düzenlendiği görülmüştür.
—- tarihli bilirkişi bilirkişi raporunda hasar bedeli — işlemiş yasal faiz— olarak hesaplanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiilden kaynaklanan hasar bedelinin tazmini talebiyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
İİK’nın 67/1.maddesine göre “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”
TBK’nın 49.maddesine göre “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
TBK’nın 50.maddesine göre, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.”
Somut olayda davalının ihbar olunan —-vasıtasıyla yaptığı çalışma esnasında, davacıya ait alt yapının zarar gördüğü ortadadır. Davalı vekili, hasar meydana gelmişse bile hasardan ihbar—– sorumlu olduğunu ileri sürmüştür. Davalı ile ihbar olunan —sözleşme hükümlerinin, sözleşmenin taraflar arasında geçerli olduğu, olayda 3.kişi konumunda olan davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, bu hali ile, davalının zarardan müteselsilen sorumlu olduğu anlaşılmaktadır—-
Davcının zararı kapsamının TBK’nın 50.maddesi hükmüne ve gerçek zarar ilkesine göre belirlenmesi gerekir. Alınan bilirkişi raporunda, dosyada bulunan —– bittiği—- izlenimi vermesi sebebiyle davacıya yöneltilebilecek kusur durumundan bahsedilemeyeceği, 603,50-TL’lik fatura bedelinin tahsil edilebileceği kanaatine varılmıştır. Raporda her ne kadar yasal faiz hesabı yapılmışsa da, davanın tarafları tacir olup, davacı avans faiz talep edebileceği, basit faiz hesabının hakim tarafından yapılabileceği, bu nedenle usul ekonomisi de dikkate alınarak talep edilen işlemiş avans tutarı Mahkememizce hesaplanarak 192,38-TL olarak tespit edilmiştir. Açıklanan nedenlerle 603,50-TL asıl alacak, 192,38-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 795,88-TL üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına karar vermek gerkmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde icra inkar tazminatı, davalı vekili cevap dilekçesinde kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuştur.
İİK 67/2.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için İİK 67.maddesindeki itirazın iptaline özgü dava şartlarının yanında, davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmetmek için reddedilen kısım bakımından davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğunun ispatı gerekir.
—— sayılı kararında; “Genel bir—- hesaplanabilir alacaktır”.—- söz edilebilmesi için; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez” denilmiştir.
Haksız fiilden kaynaklanan alacağın miktarı bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, davalının alacağın tüm unsurlarının davalı tarafından bilinmesinin mümkün olmadığı, bu nedenlerle alacağın likit olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Reddedilen kısım yönünden davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğu davalı tarafça ispat edilemediğinden, davalı vekilinin icra kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulü, kısmen reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
1— Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte, davalı-borçlunun; 603,50-TL asıl alacak, 192,38-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 795,88-TL alacak miktarına yaptığı itirazın iptali ile, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Şartları oluşmadığından davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Şartları oluşmadığından davalı vekilinin icra kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gereken 80,70 TL karar harcının, davacı tarafından peşin yatırılan 59,30 harçtan mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin terkin sınırı altında kaldığından alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 909,00 TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 775,57 TL’si ile 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı toplamı 894,17 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davanın kabul oranı dikkate alındığında davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan——-vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davanın ret oranı dikkate alındığında davalı lehine karar tarihinde yürürlükte—– ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
9-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurmuş oldukları —– görüşmeler neticesinde belirlenen 1.320,00 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 1.126,25 TL’sinin davalıdan, 193,75 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
10-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.