Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/501 E. 2022/96 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/501 Esas
KARAR NO : 2022/96

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 15/07/2021
KARAR TARİHİ : 10/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:
Müvekkil şirketin ——- ——— kesişiminde —- yapmış olduğu —- çalışmaları sırasında müvekkili şirkete ait —- hasar verildiğini, şirkete verilen hasar nedeniyle, —- hasarlar tespit edilmiş olduğunu, hasar keşif tutarı formu ve —— cetveli düzenlendiğini,— hizmet niteliğinde olan iletişimin aksamaması adına, ivedilikle — tarafından hasar giderildiğini, zararın tazmini için alacağın tahsilini sağlamak amacıyla hasar tespit tutanağı, hasar keşif formu ve olay yeri resimlerine istinaden, —- nolu dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe ilişkin ödeme emri davalılara, tebliğ edilmiş olduğunu, davalı taraf yetkiye ve borcun tamamına (aslına ve ferilerine) itiraz ettiğini,——– yapılan müracaatın anlaşmazlıkla sonuçlandığını, hasarın meydana geldiği yer —– olduğunu, haksız fiillere ilişkin yetki kuralı gereği, hasarın meydana geldiği yer bakımından — İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, haksız fiillerde zarar görenin yerleşim yeri mahkemeleri yetkili olduğundan müvekkilin adresi bakımından da—- İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davalının yetkiye, alacağın aslına ve ferilerine yönelik tüm itirazları haksız, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalının itirazlarının iptali gerektiğini, haksız ve kötü niyetli davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle:
Davanın haksız fiil nedenine dayalı olarak açıldığını, haksız fiil nedenine dayalı davalar için geçerli olan zamanaşımı süresi dikkate alınması gerektiğini, zamanaşımı olgusunun gerçekleştiğinin tespiti halinde, davanın bu yönünden reddini talep ettiklerini, dava dilekçesinde belirtilen yer ve —-müvekkili idare tarafından değil —– çalışma yapıldığını, —- firmanın müvekkil —– sorumluluğunu gerektirmeyeceğini, davanın husumetten reddi gerektiğini, iş bu davada müvekkil idareye hiç bir sorumluluk ve kusur atfedilemeyeceğinden davanın esas yönünden de reddedilmesi gerektiğini, dava konusu hasarın meydana gelmesinde davacının karşılıklı kusur durumunun da araştırılması gerektiğini, davacıya ait — uygun bir biçimde——– araştırılarak, gerekirse——— getirtilerek yerinde —yapılmak suretiyle incelenmesi gerektiğini, davacı kurumun hasarın onarımını hemen yapmayıp hasarlı—– açık bırakılması suretiyle hasar miktarının artmasında da kusuru bulunduğunu, hasarın oluştuğu iddia edilen yerde———-tarafından ve—- herhangi bir çalışma yapılmadığını, hasar verilmişse bile; bu durum, o yerde iş yapan diğer — firmanın sorumluluğunu gerektirdiğini, istenilen tazminat bedelinin fahiş olduğunu, davanın— yersiz ve dayanaksız davanın zamanaşımı,husumet ve esastan reddine, alacağın haksız ve mesnetsiz olduğu anlaşılır olmakla, lehlerine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı takdirine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçesinde, icra dosyasını, hasar tespit tutanağını, hasar bildirim formunu, hasara ilişkin resimleri, hasar giderim faturasını, tanık ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkili —-yazılarını,—- ile yapılan sözleşmeye ek teknik şartnameyi, keşif, tanık ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
Davaya konu,—. sayılı icra dosyası celbedilmiş, incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine asıl alacak ve faiz toplamı toplam 3.428,31-TL hasar belinden kaynaklanan alacağın tahsili için için ilamsız takip başlatıldığı, ödeme—tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 11.09.2020 tarihli yetkiye ve borca itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dava dilekçesi ekinde ibraz edilen belgelerin incelenmesinde, 29.10.2018 tarihinde davalı tarafından, —– çalışmasında davacının —- zarar verilidiğinin tutanak altına alındığı, hasarın tazminine dair dava dışı——- tutarlı fatura düzenlendiği görülmüştür.
Elektrik Mühendisi bilirkişi—– tarafından hazırlanan —- bilirkişi bilirkişi raporunda hasar bedeli 2.557,63-TL, işlemiş yasal faiz 425,69-TL olarak hesaplanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiilden kaynaklanan hasar bedelinin tazmini talebiyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
İİK’nın 67/1.maddesine göre “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”
TBK’nın 49.maddesine göre “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
TBK’nın 50.maddesine göre, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.”
Davalı taraf icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş olup, takip haksız fiilin işlendiği ve zararın meydana geldiği yer icra dairesinde başlatılmış olduğundan, HMK’nın 16.maddesi uyarınca davalının icra dosyasına yaptığı yetki itirazının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ekinde zamanaşımı def’inde bulunmuş olup, hasarın —–tarihinde meydana geldiği, icra takibinin de hasardan sonra 2 yıllık zamanaşımın—başlatıldığı, takip ile zamanaşınının kesildiği, davanın da 2 yıllık zamanaşımın süresinde içinde açıldığı anlaşılmakla davalı vekilinin zamanaşımı def’in reddine karar verilmiştir.
Somut olayda davalının ihbar olunan —-vasıtasıyla yaptığı çalışma esnasında, davacıya— zarar gördüğü ortadadır. Davalı vekili, hasar meydana gelmişse bile hasardan ihbar olunan — firmanın sorumlu olduğunu ileri sürmüştür. Davalı ile ihbar olunan — firma arasındaki sözleşme hükümlerinin, sözleşmenin taraflar arasında geçerli olduğu, olayda 3.kişi konumunda olan davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, bu hali ile, davalının zarardan müteselsilen sorumlu olduğu anlaşılmaktadır—-.sayılı kararı)
Davcının zararı kapsamının TBK’nın 50.maddesi hükmüne ve gerçek zarar ilkesine göre belirlenmesi gerekir. Alınan bilirkişi raporunda, dosyada bulunan —– çalışmasının bittiği ana ait izlenimi vermesi sebebiyle davacıya yöneltilebilecek kusur durumundan bahsedilemeyeceği, 2.557,63-TL’lik fatura bedelinin tahsil edilebileceği kanaatine varılmıştır. Raporda her ne kadar yasal faiz hesabı yapılmışsa da, davanın tarafları tacir olup, davacı avans faiz talep edebileceği, basit faiz hesabının hakim tarafından yapılabileceği, bu nedenle usul ekonomisi de dikkate alınarak talep edilen işlemiş avans tutarı Mahkememizce hesaplanarak 849,22-TL olarak tespit edilmiştir. Açıklanan nedenlerle — asıl alacak, 791,01-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.348,64-TL üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına karar vermek gerkmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde icra inkar tazminatı, davalı vekili cevap dilekçesinde kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuştur.
İİK 67/2.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için İİK 67.maddesindeki itirazın iptaline özgü dava şartlarının yanında, davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmetmek için reddedilen kısım bakımından davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğunun ispatı gerekir.
— sayılı kararında; “Genel bir kavram olarak — alacak” “tutarı belli —-), bilinebilir, hesaplanabilir alacaktır”. —- bir alacaktan söz edilebilmesi için; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez” denilmiştir.
Haksız fiilden kaynaklanan alacağın miktarı bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, davalının alacağın tüm unsurlarının davalı tarafından bilinmesinin mümkün olmadığı, bu nedenlerle alacağın likit olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Reddedilen kısım yönünden davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğu davalı tarafça ispat edilemediğinden, davalı vekilinin icra kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulü, kısmen reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
1- —- Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte, davalı-borçlunun; 2.557,63-TL asıl alacak, 791,01-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.348,64-TL alacak miktarına yaptığı itirazın iptali ile, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Şartları oluşmadığından davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Şartları oluşmadığından davalı vekilinin icra kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gereken 228,75 TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 59,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 169,45 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 879,50 TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 859,06 TL’si ile 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı toplamı 977,66 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davanın kabul oranı dikkate alındığında, davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan—- göre takdir olunan 3.348,64 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davanın ret oranı dikkate alındığında, davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan—- göre takdir olunan 79,67 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
9-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurmuş oldukları —- dosya no’lu görüşmeler neticesinde belirlenen —davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında 1.289,32 TL’sinin davalıdan, 30,68 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.