Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/5 E. 2022/683 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/5 Esas
KARAR NO: 2022/683
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 18/12/2020
KARAR TARİHİ: 15/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı müvekkili — davalı —-hesabı bulunduğunu, Müvekkili ile davalı banka arasında —- tarihinde ticari kredi niteliğinde —- akdedildiğini, davalı bankanın—- numaralı hesabından — tarihinde bilgisi ve rizası dışında ; —- tutar—- hesabına—-yoluyla gönderildiğini, müvekkillinin —– sularında davalı bankanın —— tarafindan kullanmakta olduğu — telefonundan arandığı, ——- bilgisi dahilinde olup olmadığı sorduğunu, davacının işbu para çıkışının bilgisi dahilinde gerçekleşmediğini beyan ettikten sonra, davalı bankanın ——temsilciisiyle görüşerek kendi hesabından — numaralı hesabına —– para gönderildiğini öğrendiğini ve hesaba bloke konduğunu, davacının bilgisi ve izni dişında üçüncü kişiler tarafından gerçekleştirilen hukuka aykırı işlem ile —- kapsamında gerekli soruşturmanın yapılarak şüphelilerin tespiti ve cezalandırılması için—– tarihinde suç duyurusunda bulunulduğunu, — sayılı dosyada devam ettiğini, davalı bankanın müşteri hizmetleri tarafından aranarak hesabindan bilgisi dışında para transferi gerçekleştirdiğini öğrenip hesabına —– konduktan sonra, davalı banka tarafından müvekkiline gönderilen —– kurulduğunu, işlem veya cihaz size ait değilse —- şeklinde —– gönderildiğini, davalı banka nezdindeki hesabından —– üzerinden bilgisayar vasıtasiyla gerçekleştirdiğini, —— müvekkili tarafindan kullanılmadığını, Davalı banka tarafından gerekli önlemler alınmadığını, kötü niyetli 3. Kişiler tarafından müvekkilinin —– girilmesine sebebiyet verildiğini, müvekkilin bilgisi olmaksızın usulsüz işlemler nedeniyle doğan zarardan, gerekli güvenlik önlemlerini almayarak kusurlu olarak zarara sebebiyet veren davali bankanın zarardan sorumlu olduğunu, bu sebeplerle, davanın kabulü ile davacı müvekkilinin davalı bankanın—— numaralı hesabindan— müvekkilimizin bilgisi ve rizası dışında 3. Kişinin hesabina aktarılan—— tarihinde itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davali bankadan tahsili ile davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu olayda, —– —–sonrası —güncellemesi yapıldığını—– hesabına aktarıldığını, bu işlemlerin müşterinin—– gerçekleştirildiğini, Müvekkili bankanın —– giriş yapılabilmesi için kart hamilinin kullanmış olduğu—— bilinmesi ve sonraki aşamada istenecek olan —- gönderilen tek kullanımlık şifrenin de ——- gerektiğini, Davacının —- şifresinin paylaşımından sonra —– üzerinden hesabindaki sabit faizli mevduat ve ticari ek hesap tutarı olan —– hesabına aktatıldığını, konu ile ilgili olarak—–yapıldığı anda müvekkil banka tarafindan;——- Imza kurulmustur. Islem veya cihaz size ait degilse —- personeli dahil hic kimse ile paylasmayiniz.——– cıkışı olmuştur. Islem bilginiz disindaysa —— atıldığını, Konuya ilişkin; —- bilgileri ve davacının bankada kayıtlı bulunan —– numaralı telefonuna ait ——- de müvekkil banka kayıtlarında tutulduğunu, davaya konu olayın gerçekleşmesinin, müvekkil banka sistemine ait eksiklikten kaynaklanmasının söz konusu olmadığını, banka siteminde kayıtlı — iletilen ——korumanın müşterinin sorumluluğunda olduğunu, Müşterinin —– olmadan hesaplarına ——– kanalından erişim teknik olarak mümkün olmadığını,—- müvekkil Banka tarafından mevcut/en son teknoloji kullanılarak sağlandığını, söz konusu olayda gerçekleşen saldıri müvekkil banka sistemine değil, tamamıyla davacı/müşterinin bilgisayarına yönelik olduğunu, sonuç olarak, davacı ve diğer müşterilerin bilgisayarindaki güvenlik önlemlerinin alinmasi, müvekkil ——- tarafından davaci ve diğer sunulan güvenlik uygulamalarının kullanılması, bilgi paylaşımının yapılmaması sorumluluklarının yerine getirilmesinin, müvekkil banka müşterilerinin insiyatifinde bulunduğunu, bankaların ne tarz güvenlik önlemi alırlarsa alsınlar, müşteriler ne kadar bu güvenlik önlemlerini kullanırlarsa kullansınlar söz konusu güvenlik duvarinin kırılabileceği ve sifrelerin ele geçirilebileceği, virüs yazılımlarının tam anlamıyla güvence sağlamadığının açık olduğu, söz konusu olayda gerçekleşen saldırının banka sistemine değil, tamamıyla müşteri hesabına yönelik olduğunu, saldırının bankaya yönelik olması halinde o tarihte———- kullanan on binlerce aktif —–hesabı bulunan ve özellikle hesabında yüz binlerce — olan müşterilerin hesaplarının da, aynı şekilde dolandırıcılık eylemine maruz kalması gerektiğini, müşterinin şifrelerinin ne şekilde 3. şahısların kullanımında olduğunun bankaca takip edilmesinin mantiksal bir çerçeveden bakıldığında mümkün olamayacağı, ispat yükümlülüğünün de bankaya yüklenemeyeceğinin aşikar olduğu, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun açilan iş bu davanın reddi ile yargılama harç ve giderleriyle avukatlık vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava—– dosyası olarak açılmış olup, Davacı vekili tevzi talebi üzerine ——- tevzi edilmesine karar verilmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile davacının davalı bankada bulunan hesabından izni ve bilgisi dışında — tarihinde başka hesaba—- davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
—– yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. arabuluculuk son tutanağında icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı dosya arasına alınmıştır.
Dosyamız —— bilirkişiye tevdi edilerek aldırılan raporda ; Davacı’nın sadece ——kullandığını belirtmesine rağmen, güvenlik seçeneğinin cep imza olarak değiştirilmesi ve mobil şube üzerinden para transferinin gerçekleştirilmesi ile ilgili olarak bu işlemlerin hangi tarih ve zamanda, hangi kanaldan gerçekleştirildiği ile—- bilgi talep edilmesi ve dosyaya eklenmesi,— şubeye giriş ve sonra gerçekleştirilen işlemlerin tek tek kayıtlarının hangi—– gerçekleştirildiğinin Banka’dan talep edilmesi ve dosyaya eklenmesi, gönderilen —– ile sırayla listelenerek dosyaya eklenmesi, halinde bir sonuca gidebileceğini belirten raporunu mahkememize sunmuşlardır.
Eksiklikler giderildikten sonra dosya —— uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek aldırılan ek raporda ; Davacı’nın —-şubesine girişte kullandığı—–için —- gönderildiği, para transferi işlemi öncesinde gönderilen—- davacının cep telefonuna —– bilgisinin verildiği, davacının aynı dakikalar içerisinde ——gelen bir kerelik —kullanarak —–şubesine giriş yaptığı, yani gelen—- gecikme olduğuna dair bir bulgu olmamasına ve —-öncelikli kuyruktan gönderilmesine rağmen —— ve cep — —- geç gelmesine dair bir bulguya rastlanmadığı, ——– aynı zamanlarda kullanılması ve farklı işlem yapılmasından dolayı,—- birden fazla kişi tarafından bilindiği, ayrıca tek kullanımlık şifre gönderilen cep telefonunda hem —-hem de — —–dakikalar içerisinde doğrulanması nedeniyle,—–da birden fazla kişi tarafından kullanıldığı sonucuna varıldığı, gerçekleştirilen işlemlerin kısa sürede çok sayıda—— ya da işlemin üst üste çok kez denenmesi gibi davalı banka tarafından —- farkedilerek önlenebilecek bir durumun olmadığı;—- şube üzerindeki işlemlerin tek bir— gerçekleştirildiği, olayda —- yoluyla, casus yazılım vasıtasıyla şifre kopyalama şüphesi yer almadığı ve olsaydı dahi bu yöntemlerin aynı cep telefonuna gönderilen birden çok —– girilmesini sağlamayacağı, bu gerekçelerle Davaya konu olayla ilgili Davalı —— bankacılığına giriş ve davacının hesaplarına erişim için bir kusur atfetmenin mümkün olamayacağını sonuç ve kanaatine varıldığına ilişkin raporunu mahkememize sunmuştur.
Dosya yazılım uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek aldırılan bilirkişi raporunda özetle ; Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere hem güven kurumu hem de basiretli bir tüccar görülen bankaların sorumluluklarını——daha etkin kullanarak gerçekleştirmeleri gerektiği ilkesi ile gerçekleştirmiş bulunduğunu, raporda tespit ettiği ağır ve normal kusurlara ilişkin dağılımın ağır kusur katsayısı 3 . Hafif kusur katsayısı 1 olarak puanlandığını, davacının ——- oranında kusurlu olduğunu belirten raporunu mahkememize sunmuştur.
Bankalar kendilerine yatırılan paraları mudilere istendiğinde veya belli bir vadede ayni veya misli olarak iade etmekle yükümlüdür——- Bu tanımlamaya göre, mevduat ödünç ile usulsüz tevdi sözleşmelerinin niteliklerini taşıyan kendine özgü bir sözleşmedir. BK. 306 ve 307. maddeler uyarınca ödünç alan, akdin sonunda ödünç verilen parayı eğer kararlaştırılmışsa faizi ile iadeye mecburdur. Aynı Yasa’nın 372/1. maddesi uyarınca usulsüz tevdide paranın nef’i ve hasarı mutlak şekilde saklayana geçtiği için ayrıca açıklamaya gerek kalmadan saklayan bu parayı kendi yararına kullanabilir. Bu açıdan değerlendirildiğinde, usulsüz işlemle çekilen paralar aslında doğrudan doğruya bankanın zararı niteliğinde olup, mevduat sahibinin bankaya karşı alacağı aynen devam etmektedir. Usulsüz işlemlerin gerçekleşmesinde ispatlandığı takdirde mevduat sahibinin müterafık kusurundan söz edilebilir ve banka bu kusur oranı üzerinden hesap sahibinin alacağından mahsup talebinde bulunabilir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ,dosyaya celbedilen belgeler ve tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede ;davacı ile davalı banka arasında —- tarihli —— imzalandığı,sözleşme kapsamında davalıya —- limit tahsis edildiği,çerçeve sözleşmesi kapsamında davalıya —- tarihinde davacının hesabından bilgisi dışınnda, dava dışı 3.kişi hesabına —– çıkışının yapıldığından bahisle davalı bankanın sorumlu olduğu gerekçesiyle, mahkememizde zararın tazmini amacıyla dava ikame edildiği,yapılan incelemede, transfer işlemlerinin—–üzerinden yapıldığı,her ne kadar varılan sonuç bakımından——– tarihli bilirkişi raporu benimsenmemiş olsa da; teknik değerlendirme kısmında davaya konu işlem sırasında—–aynı anda kullanıldığı,ve farklı işlemler yapılmasından dolayı, —- birden fazla kişi tarafından bilindiği, ayrıca tek kullanımlık şifre gönderilen —-, hem —–hem de mobil şube giriş —- dakikalar içerisinde doğrulanması nedeniyle, —- da birden fazla kişi tarafından kullanıldığı sonucuna varıldığının bildirildiği,her ne kadar gerek —-tarihli ek raporunda davalı bankanın kusurunun olmadığı belirtilmişse de ; davacıya ait paranın, davalı bankaya karşı gerçekleştirilen sahtecilik işlemi ile hesaptan çekilerek başka hesaplara —— yapılmış olup, bu durum davalı bankayı aldığı mevduatı iade etme yükümlülüğünden kurtarmayacağı gibi, ispat yükü kendisinde olan davalı banka davacıya vermiş olduğu şifre ve parolanın davacının kusuru ile ele geçirildiğini de kanıtlayamadığı, Kaldı ki, ——- bankanın ve müşterilerin güvenliğini sağlayacak ek güvenlik önlemlerinin kullanılmasının zorunlu kılınmaması ve davacının insiyatifine bırakılması nedeniyle, meydana gelen zarardan dolayı davalı bankanın sorumluluğu ortadan kaldırmayacağı, Ayrıca, davacıya ek güvenlik enstrümanlarını kullanmadan işlem yapma yetkisinin davalı banka tarafından verilmiş olması karşısında, bunları kullanmadan işlem yapan davacının meydana gelen zararda müterafik kusuru olduğunun kabulünün de mümkün olmadığı,güvenlik zaafiyeti sebebiyle sözkonusu işlemlerin yapıldığının ve kusurun davalı bankada olduğunun kabulü gerektiği, dava konusu olayda davacının mobil şube ve ——–şubenin aynı zamanlarda kullanılması ve farklı işlem yapılmasının birden fazla kişi tarafından aynı anda işlem yapılmasının banka güvenliği tarafından hiç fark edilmemiş olması bankanın sağladığı ——- güvenlik açığı olarak kabul edilmesi gerektiği, ve doğan zararı telafisi etmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.—– tarihli bilirkişi raporunda davalı bankaya kusur izafe edilemeyeceğinin belirtildiği,ancak yukarıda açıklanan sebeplerle davalı—– zaafiyeti sebebiyle zarardan sorumlu olduğu kanaatiyle bu rapora itibar edilmediği,işbu raporun mahkememizce denetime elverişsiz olduğu gerekçesiyle dosyanın yeni bir bilirkişiye tevdii ediliği,ancak —- tarihli raporda da davacının telefonuna gelen şifreye —– süreçte bakamaması sebebiyle kusur yüklendiği, salt bu sebeple davacıya kusur yüklenmesinin hakkaniyete aykırı olduğu Hakimin bilirkişi raporuyla bağlı olmadığı,dolayısıyla aşamalarda aldırılan bilirkişi raporlarına itibar edilmeyerek davalı bankanın kusurlu olduğu kanaatiyle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ İLE —— bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 4.098,60-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 1.024,65-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 3.073,95-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 9.600,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL Başvuru Harcı, 1.024,65-TL Peşin/nisbi Harcı, 2.500,00-TL Bilirkişi ücreti, 250,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 3.829,05TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
5-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştiğinden yatıran İADESİNE,
6-Dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde ——–Arabulucuk Başvuru Nolu dosyada taktir olunan 1.320,00-TL ücretin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde —– Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/09/2022