Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/491 E. 2022/602 K. 08.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/491 Esas
KARAR NO : 2022/602

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/07/2021
KARAR TARİHİ : 07/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde——(————-akaryakıt tedariği sağladığını——— sistem üzerinden tüzel kişi müşterilerinin araçlarına takılan akıllı cihazlarla—– —- kolay ve hızlı—-alımlarını sağlamadığını, —–; bünyesinde——- sektörlerini barındıran ve 30 yıllık ticari geçmişe sahip ——– olduğunu, müvekkili ile davalı —- başlangıç tarihli ve —- davalının 3 yıl süre ile kendi belirlediği araçlar için müvekkillinden akaryakıt alımı yapacaklarını, müvekkilİ ile davalı arasında —– imzalandığını, davalının yükümlülüklerini yerine getirmediğini, — tarihinde müvekkil Davalı ———– olan —- görüşmeleri doğrultusunda sözleşmeye aykırılık ve yakıt almamaları nedeni ile ceza faturası kesildiğini ve 7 gün içerisinde ödeme yapılmaması — adresine gönderildiğini, sözleşme’nin 2.2.8.’inci maddesi uyarınca Davalı’nın araçlarına ———-için verilen cihazların yakıt almaması, cihazların iade edilmemesi, kötü niyetle yakıt almaması ve sözleşmeyi feshetmesi nedenleriyle de—ve Davacı sistemlerinde kayıtlı 4 adet aracında bulunan — edildiğini, Sözleşme’nin 2.2.8.’inci maddesi uyarınca —-Davalı tarafından davacı’ya ödenmek zorunda olduğunu ileri sürerek, davalı—- likit alacağa karşı yaptığı haksız itiraz nedeniyle İcra ve İflas Kanunu’nun 67’nci maddesinin 2’nci maddesi Davalı—— aleyhine takip konusu miktar üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Huzurda ki davanın itirazın iptali davası olduğunu, davacının tüm iddialarını ispatlaması gerektiğini, davada tüm ispat yükü davacı üzerinde olduğunu, davacı taraflar arasındaki sözleşmenin 2.2.8. ve 6. maddesine göre cezai şart talep ettiğini, cezai şartın koşullarının hiçbiri gerçekleşmediğini, müvekkili tarafından sözleşme feshedilmediğini, davacının müvekkiline bir takım ekipmanlar teslim ettiğini iddia ettiğini, bu doğrultuda fatura düzenleyip takip yapıldığını, bu iddianın gerçeğe aykırı olduğunu, müvekkiline hiçbir ekipman teslim edilmediğini, davacının müvekkiline gönderdiğini ileri sürdüğü hiçbir mail müvekkile gönderilmediğini, müvekkiline ulaşan hiçbir ihtar bulunmadığını, davacının sunduğu bu delilleri kabul etmediklerini, müvekkilinin imzasını taşımayan, müvekkile ulaştığının ispatı yapılamayacak bu mail yazışmaların delil olarak değerlendirilmesi ve hükme esas alınması mümkün olmadığını belirterek açılan davanın cezai şartta indirim yapılacak olması nedeniyle talep edilen alacağın hukuken likit olmasına imkan olmadığını, icra-inkar tazminatının reddi gerektiğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER :
Davacı vekili dava dilekçesinde delil olarak;—— sayılı icra dosyası, müşteri taşıt tanıma sözleşmesi, faturalar, tanık bilirkişi incelemesi ve yemine dayanmıştır.
Davalı vekili yasal süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş, dolayısıyla süresi içinde delil bildirmemiştir.
—- Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; müşteri —- Sistemi Sözleşmesi’ne müteakip ceza faturası bedeli 9.375,20-TL’nin tahsili talebiyle ilamsız takip başlatıldığı,—- usulsüzlüğüne ve öğrenme tarihinin 24/03/2021 tarihi olduğunun tespitine karar verildiği, davalı-borçlu vekilinin 26/03/2021 tarihinde borca itiraz ettiği görülmüştür.
Davaya konu takip dayanağı faturanın incelenmesinde faturanın; 6.112,00-TL sözleşme fesih bedeli, 1.528,00-TL cihaz bedeli, —-olmak üzere toplam 9.015,20-TL olarak düzenlendiği görülmektedir.
Taraflar arasında ——— Sözleşmesinin fesih başlıklı 6.maddesinde; müşterinin bu sözleşmedeki edimlere uymaması veya sözleşmenin zamanından önce feshi durumunda müşterinin, taşıt başına ——ödeyeceğinin, anlaşmanın süresi içinde dolması ve feshini takiben müşterinin,——-vermiş olduğu ekipmanların—– içersinde iade edeceği, ekipmanların sökülme işlemlerinin —- kararlaştırılmıştır.
Tarafların ticari defterleri, elektronik posta iletileri ve tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan inceleme sonucu mali müşavir, bilgisayar mühendisi ve nitelikli hesap uzmanından oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınarak taraflara tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından taşıt tanıma sözleşmesine dayalı sözleşme fesih bedeli ve cihaz bedelinin tahsili talebiyle davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine vaki açılmış itirazın iptali davasıdır.
İİK 67/1.maddesine göre “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”
Davaya konu takip dayanağı fatura, sözleşme fesih bedeli, cihaz bedeli ve KDV toplamından oluşmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü için davalıya bildirimlerin yapıldığı ileri sürülen elektronik postalar ve ticari defterler üzerinde incelemesi yapılması gerektiğinden, mali müşavir, bilgisayar mühendisi ve nitelikli hesap uzmanından oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda;
-Sözleşmenin 6. hükmünde “müşterinin (davalının) sözleşmedeki edimleri ifa etmemesi veya sözleşmenin zamanından önce feshi halinde taşıt başına—- ödeyeceği; sözleşmenin süresi içinde dolması ve feshini takiben müşterinin (davalının) davacının verdiği ariyet konusu ekipmanları davacıya 1 ay içinde iade edeceği” kararlaştırılmış olmakla bu maddede kararlaştırılan ceza koşulu (cezai şart) türünün, TBK m. 179/2 hükmünde düzenlenen “ifa yerine istenebilecek ceza koşulu” olduğu kanaatine varıldığı,
-Davalının, 3 yıl süreli sözleşmenin imzalanmasından itibaren sadece ilk 4 ayda yakıt alımı yapması sebebiyle sözleşmenin 2.2.8. hükmüne aykırı davrandığı, davalının sözleşme özgürlüğünce açıkça kararlaştırılan yakıt alımı yükümlülüğüne aykırı davranmasından dolayı bu hükme göre sözleşmenin süresinden önce feshedilmiş sayılabileceği,
-Davacının sözleşmenin 2.2.8. maddesinde kararlaştırıldığı üzere taşıt kimlik ünitesinin,—- davacıya iadesi için davalıya bu durumu “yazılı olarak” bildirdiği, davacı tarafından düzenlenmeden evvel davalıya e-posta gönderildiği, bu e-postaların davalıya ulaştığı, böylece davacının sözleşmenin 2.2.8. maddesinde kararlaştırılan külfeti yerine getirmiş sayılabileceği,
-Ayrıca sözleşmenin bu hükmünde, hükümde sözü edilen şekilde davranış sergileyen davalının,—- edilmiş araçlar bakımından kararlaştırılan ceza koşulunun türünün de TBK m. 179/I hükmünde düzenlenen “ifa yerine istenebilecek ceza koşulu” olduğu,
-Davacının —-sözleşme fesih bedeli ve—- cihaz bedelini talep edebileceği,
-Davaya konu faturanın davacı defterlerinde kayıtlı, davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı,
-Mahkemenin davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması münasebetiyle, takip sonrasında davacı alacağı için 3095 sayılı yasa kapsamında aylık %8 yıllık %96 faiz talebinin fahiş olup olmadığı hususundaki değerlendirmenin Mahkemenin takdirinde olduğu, kanaatine varılmıştır.
Sözleşmenin Feshi Nedeniyle Cezai Şart Talebi Değerlendirildiğinde;
Taraflar arasındaki sözleşmenin 6. maddesinde davalının sözleşmedeki edimleri ifa etmemesi veya sözleşmenin zamanından önce feshi halinde taşıt başına 200 USD+KDV ödeyeceği kararlaştırılmıştır. Bilirkişi heyetinden davalının sözleşmenin imzalanmasından sonra ilk 4 ay içinde davalıdan 9.399,56-TL.yakıt aldığı, daha sonra yakıt alımının bulunmadığı, davacı tarafından fesih bildirimi içeren e-posta iletisinin davalıya ulaştığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla davalı sadece ilk 4 ay davacıdan yakıt almış, sonrasında yakıt alımı yapmayarak sözleşmeye aykırı davranmış olup, davacının fesih bildirimi ve TBK’nın 179/2.maddesi gereği taşıt başına — şart talebi yerindedir. Bilirkişi raporunda —-olarak hesaplanmış olup, bu miktar fatura ile uyumludur.
Cihaz İade Bedeli Talebi Değerlendirildiğinde;
Taraflar arasındaki sözleşmenin 1.maddesinde; taşıt tanıma — (— çalışması için gerekli cihazların, taşıt tanıma ünitesi—— akıllı anahtarın montaj gerektirmediği, diğerlerinin montaj gerektirdiği, akıllı anahtarın ise müşteri hizmetleri aranarak hizmete açılacağı belirtilmiştir. Davacının talebi 4 adet e akıllı anahtar— içindir.
Sözleşmenin 2.2.8 maddesine göre; taşıt tanıma sistemine dahil edilen ve —- araçların sistemden—- ise sistemden 1 yıl önce çıkartılması durumunda — sistemden çıkartılan —- araçların 6 ay süre ile yakıt almaması durumunda aracın sistemden çıkartıldığı düşünülecek ve —– teslimi için müşteriye yazılı bildirimde bulunulacağı ve işbu madde hükmünün uygulanacağı kararlaştırılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmeye konu 4 araç için davacı tarafından davalıya cihaz teslim ediliğine dair dosyada delil yoktur. Ancak, her iki tarafın defterlerine göre, davalının davalıdan ilk 4 ay yakıt aldığı tespit ediliğine, sözleşmedeki cihazlardan biri olmadan yakıt alımı mümkün olmadığına göre, davacı tarafından davalıya sözleşmedeki cihazlardan birinin teslim edildiği kabul edilmiştir. Sözleşmenin 2.2.8 maddesine göre —– talep edilecek miktarın —— olduğuna göre, davacı tarafından davalıya yakıt alımı için —– edilmiştir. Davalı ilk 4 aydan sonra yakıt alım yükümlülüğünü ihlal ederek 6 ay yakıt almadığından sözleşmenin 2.2.8 maddesine göre; TBK’nın 179/2.maddesi gereği taşıt başına — cezai şart talebi yerindedir. Bilirkişi raporunda —- hesaplanmış olup, bu miktar fatura ile uyumludur.
KDV Bedeli Talebi Değerlendirildiğinde;
Davaya cezai şart bedellerine 1.375,20-TL KDV tahakkuk ettirlerek fatura düzenlenmiştir. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde ticari, sınaî, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetler ile bu maddenin 3 üncü bendinde sayılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.
Buna göre, işlemin katma değer vergisine tabi olabilmesi için bir teslim veya hizmetin bulunması ve söz konusu teslim veya hizmetin katma değer vergisinin konusuna giren işlemlerden olması gerekmektedir.
Konuya ilişkin açıklamaların yer aldığı ————-Sirkülerinin “1.2. Tazminatlar” başlıklı bölümünde, herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığı olarak ortaya çıkmayan tazminat ve benzeri ödemelerin prensip olarak———-, işin sözleşme şartlarına uygun yapılmaması, işin verilen süre içerisinde tamamlanmaması, sözleşmenin feshedilmesi gibi nedenlerle tazminat, cayma bedeli vb. adlarla yapılan cezai şart mahiyetindeki ödemelerin, herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığını teşkil etmediğinden, —– tabi tutulmayacağı belirtilmiştir.
Dolayısıyla sözleşmede davaya konu cezai şart alacak kalemlerine bedellerine KDV ekleneceği kararlaştırılmışsa da, davaya konu cezai şart bedelleri katma değer vergisine tabi olmadığından, KDV bedeli 1.375,20-TL yönünden davacının itirazının iptali talebi yerinde görülmemiştir.
Faiz Oranı ve Takip Öncesi İşlemiş Faiz Talebi Değerlendirildiğinde;
6102 sayılı TTK’nun 8. Maddesine göre ticari işlerde faiz serbestisi ilkesi geçerlidir. Ticaret Kanunu Borçlar Kanuna göre daha özel bir kanundur. Aynı tarihte yürürlüğe giren bu özel kanunlar arasındaki farklı nitelikteki hükümler söz konusu olduğundan daha özel nitelikteki 6102 sayılı TTK hükümlerinin dikkate alınarak faiz oranının belirlenmesi gerekir. Bu nedenle, Türk Borçlar Kanunu’nun 88. ve 120. Maddesindeki sınırlamaların uyuşmazlıkta uygulanamayacağından, sözleşme hükümlerinin uygulanması gerekir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 2.1.6 maddesinde, vadesinde yapılmayan ödemeler için aylık %8 gecikme faizi talep edileceği düzenlenmiştir. Bilirkişi raporunda fatura tarihi ile takip tarihi arasındaki 54 günlük süre için aylık %8 faiz oranı üzerinden 1.280,41-TL faiz hesabı yapılmıştır. Ancak sözleşmenin 2.1.6 maddesindeki aylık %8 faiz oranı akaryakıt alım faturalarına ilişkin olup, bu maddenin sözleşmenin sonraki maddelerinde düzenlenen cezai şart alacaklarına da uygulanacağı yönünde bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Sözleşmenin sonraki maddelerinde düzenlenen; 2.2.8.maddesindeki akıllı cihazın iade edilmemesi halindeki cezai şart ve 6.maddesindeki sözleşmenin feshi nedeniyle cezai şart alacakları için herhangi bir faiz oranı öngörülmemiştir. Bu nedenle davaya konu cezai şart uyuşmazlıkta ticari avans faizi uygulanması gerekir. Faiz hesabı hakimin basit matematik hesabı ile yapılabileceğinden, usul ekonomisi dikkate alınarak avans faizi için ek rapor alınmayıp, sözleşmenin feshinden kaynaklanan cezai şart bedeli 6.112,00-TL ve cihaz iade bedeli 1.528,00-TL toplamı 7.640,00-TL’nin fatura tarihinden takip tarihine kadar işlemiş avans faizi —– olarak hesaplanmıştır.
Açıklanan nedenlerle davalının, cezai şart bedeli——- faiz miktarına yaptığı itirazın iptali ile takibin bu miktar alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden sonra avans faizi uygulanmasına karar vermek gerkmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talep etmiştir. İİK’nın 67/2.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın —– uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için İİK 67.maddesindeki itirazın iptaline özgü dava şartlarının yanında, davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. İtirazın iptaline karar verilen alacak kalemleri sözleşmede açıkça belirlenmiş olup, alacak likittir. Bu nedenle itirazın iptaline karar verilen alacağın %20’si oranında davacı lehine icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davanın kısmen kabulü, kısmen reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
1—– Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte, davalı-borçlunun; 7.640,00-TL alacak, 138,46-TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.778,46-TL alacak miktarına yaptığı itirazın iptali ile, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek ticari avans faizi ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İtirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen alacak miktarı 7.778,46-TL’nin %20’si oranında (1.555,69-TL) icra inkâr tazminatının davalı-borçludan alınarak davacı alacaklıya verilmesine,
3-Alınması gereken 531,35 TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 119,38 TL harçtan mahsubu ile bakiye 411,97 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 3.654,50TL yargılama gideri ile 119,38 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı toplamı 3.833,18‬ TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 3.180,33 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davanın kabul oranı dikkate alındığında davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan—-vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davanın ret oranı dikkate alındığında davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan —–vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
8-Tarafların dava şartı nedeniyle başvurmuş oldukları———- neticesinde belirlenen 1.320,00 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 1.095,18 TL’sinin davalıdan, 224,82 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.