Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/488 E. 2022/367 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/488 Esas
KARAR NO : 2022/367

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/11/2015
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava —-dava dışı sigortalı —- plaka sayılı araca ilişkin olarak müvekkili şirketin —— poliçesi tanzim edildiğini, aracın davalı —– çalındığını, mezkur hırsızlık olayı sebebi ile çalınan araca ilişkin kasko poliçesine dayanarak müvekkili firma aleyhinde——- Esas sayılı dosyası ile alacak davası ikame edildiğini, mezkur dosyada yerel mahkemenin yetkisizlik kararı sonrası bozma kararı verildiğinden—- dosyasına kaydedildiğini ve yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, yasa ve yerleşik yüksek mahkeme içtihatları uyarınca davalı — sorumlu olduğunu, bu sebeple davacı müvekkili aleyhinde ikame edilen davanın kabulü halinde ödenecek tazminatın hırsızlıktan sorumlu bulunan davalı firmaya rücu haklarına —gelmemesi amacıyla davalı firmaya da ihbar edildiğini, davacı müvekkilinin tanzim edilen —- mezkur kararın icra edilmesi amacıyla ikame edilen — esas sayılı dosyasına— ödeme yapmak suretiyle sigortalının talep ve dava haklarının halefi konumuna gelindiğini, zikredilen alacağın tahsili amacıyla davalı yanın ödemeye yanaşmaması sebebiyle davalı aleyhinde ödenen bedelin— fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydı ile —- dosyası ile icra takibi ikame edildiğini, takibe ilişkin ödeme emrinin davalı yanca tebellüğ edildiğini fakat davalı yanın yapmış olduğu haksız ve tahsil sürecini uzatmaya yönelik hüsnüniyet kaidelerine aykırı itirazı neticesinde icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, ayrıca bakiye 2.286,61-TL tutarındaki esas alacak ve ferilerine ilişkin olarak da fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak—- dosyası ile icra takibi ikame edildiğini, davcalı yanın yapmış olduğu haksız ve tahsili sürecini uzatmaya yönelik hüsnüniyet kaidelerine aykırı itirazı neticesinde icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, bu nedenlerle alacağın tahsili safhasına yönelik olarak davalı yanın borç miktarı kadar mal varlığı üzerine karar kesinleşinceye kadar ihtiyaten tedbir konulmasına, itirazın iptali ile icra takibin devamına, davalı yanın %40’tan aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacının ——- tarihinde çalınmasından dolayı mahkeme kararı ile sigortalı araç —— ödediklerini ve ödedikleri bu meblağın rücue——- icra takibi yaptıklarını,—– çalınmasından dolayı sigortalının haksız eyleme dayalı açacağı tazminat davalarında öngörülen zamanaşımı süresinin 1 yıl olduğunu, davacının 1 yıldan çok daha sonra icra takibine geçtiğini ve 1 yıllık—– zamanışımı süresini geçirdiğinin anlaşıldığını, davanın mururuzaman nedeniyle reddini talep ettiklerini, içinde —- kelimesi var diye bu alışveriş merkezinin —– edilemeyeceğini, —— —– ait olmadığını, kaldı ki aracın müşteri olup olmadığı, ne amaçla—– bırakıldığının da belli olmadığını—- alışveriş yaptığına dair alışveriş fişi, fatura ve delil bulunmadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, aracın —— otoparkından çalındığından bahisle sigortalının haklarına halef olarak kendi inanmadığı bir olaya dayanarak—- dava açmasının iyi niyetle bağdaşmayacağını,—- çalındığı——-, gerçekle bağdaşmadığını, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacının %40 icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine, dava masrafları ve—- ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, davalının muhafaza sorumluluğunun bulunduğu bir yerde çalınan araç nedeniyle — dayalı sigorta ilişkisi çerçevesinde) davacı sigorta şirketi tarafından sigortalıya yapılan ödemenin davalıya rücu edilmesine ilişkindir.
Mahkememizce—–‘ …Mahkememizce uyuşmazlıkla ilgili olarak kusur, sigorta uzmanı ve makina mühendisi aracılığı ile para alınmış, tarafların itirazları doğrultusunda ek rapor alınmış ve dosyaya konmuştur. Araç bedelinin kadri maruf olduğu, davacının 18.03.2011 tarihinde sigortalısına ödeme yaptığı hususları kesin olarak ortaya konmuştur. Yapılan ödemenin teminat kapsamında olduğu, lütuf ödemesi niteliğinde olmadığı anlaşılmıştır. Olayın hırsızlık olduğu, tutulan tutanaklarla sabit olduğundan, davalı tarafın buna dair itirazlarına da itibar edilmemiştir. Aracın sigortalının evindeki hırsızlıktan kısa bir süre çalınmış olması nedeniyle akla sigortalının yedek anahtarlarının çaldırdığını ihbar edip etmediği ve aracın anahtarlarını değiştirmesi gerekip gerekmediği sorusu gelmektedir. Şayet aracın davalının otoparkından yedek anahtarla çalınmış olduğu ortaya çıkmış olsaydı (davalının bu durumda kamera veya güvenlik görevlisi ile bir hırsızlık olayının gerçekleştiği anlaması bile söz konusu olamayacağından) mahkememizce uygun bir oranda indirim yapılması düşünülebilirdi, ancak araba olay tarihinden bu yana bulunamadığından, hırsızlık olayına dava dışı sigortalının da müterafik kusuru ile sebebiyet verdiği net olarak ortaya konamamış olup, indirim yoluna bu sebeple gidilmemiştir.
—– doğrultusunda dava dışı sigortalı ile davalı—— sözleşmesinin olduğu, bu sözleşme için ücret alınmasının şart olmadığı kabul edilmiştir. Bu bakımdan davalının itirazlarına itibar edilmemiştir.
Mahkememizce denetlenen ve benimsenen kök ve ek bilirkişi raporunun olayın oluşuna, dosyaya, usul ve yasaya uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli, uyuşmazlığı çözer nitelikte olduğu görülmüş ve hükme esas alınmıştır. ‘ gerekçesi ile verilen kısmen kabul kısmen red kararı —- davadan önce, sigortalı tarafından davanın davacısı sigorta şirketi aleyhine ——sayılı dosyası ile kasko sigorta sözleşmesi nedeni ile tazminat davası açılmış, bu davada aracın çalınıp çalınmadığı, ispat yükünün kimde —kapsamında kalıp kalmadığı irdelenmiş, —— gerçekleştiğine karar verilmiş, anılan dava ile sadece hırsızlık olayının gerçekleştiği ve teminat kapsamında kaldığı kesinleşmiş, hırsızlık olayının nerede ve nasıl gerçekleştiği konusu o davanın konusu olmadığından irdelenmemiş ve hırsızlığın nerede gerçekleştiği hususu kesinleşmemiştir.
Davalının sorumluluğuna karar verilebilmesi için davaya konu aracın davalının sorumluluğunda —– ettiğinin somut delillerle ispatı gerekmekte olup, aracın davalının sorumlu olduğu —çalındığına dair davacının iddiası dışında bir delile de dosya içinde rastlanmamıştır. Dosya içersinde bulunan, —- tutanakta;— davaya konu aracın — belirtildiğine —- görüntülerinin de incelenerek aracın davalının — bırakılıp bırakılmadığının, aracın davalının —-çalınmadığını kesin olarak belirlendikten sonra davalının sorumlu olup olmadığına ve sair hususlara karar verilmesi gerekmekte olup hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. ‘ gerekçesi ile bozulmuştur. Bozma üzerine davacı vekilince yapılan karar düzeltme istemi— red edilmiştir.
Yargıtay bozma kararı sonrasında yukarıdaki dosya numarasına—– celse de bozmaya uyularak yargıtay kararında belirtilen kamera görüntülerini sunmaları için taraflara kesin süre verilmiş ayrıca hırsızlığın meydana geldiği —- davalı —– aracılığı ile istenmiş ise de aracın —– kayıtlarının —– gerekçesi ile —- kayıtlarının gelmediği anlaşılmıştır.
Bilindiği ve Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesinde düzenlendiği üzere “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olayların varlığını ispatla yükümlüdür.” Yine 6100 Sayılı HMK’nun 190/1.maddesi gereğince “ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
Davacı vekili tanık listesi sunmuş olup—– —— görgüye dayalı tanıklığı olmadığından diğer —–sayılı dosyasından—- tarihinde alındığı ve—-aracı olay tarihinden üç ay önce kullanıp iade etmek için aldığını davaya konu aracın yedek anahtarının kendine ait aracın ve bir kısım———- çalınığını, davaya konu aracın ise — tarihinde —- çalındığı——- çalındığını beyan ettiği anlaşıldı.
Davada aracın davalının otoparkında çalındığı hususunun ispatı davacı tarafta olduğundan ve buna ilişkin davacının arkadaşının tanıklığı haricinde kabule yarar kesin ve inandırıcı delil sunulmadığından kaldı ki davacı sigorta—- dosyasına verdiği ——–atıf yaparak bu beyanın tek başına delil olma kabiliyetinin olmadığını savunduğu anlaşıldığından davacının davasını ispat edemediği kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL karar harcının peşin alınan 641,45-TL harçtan mahsubu ile bakiye 560,75-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarfolunan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarfolunan 205,25-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı lehine —- 9.263,95-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.