Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/482 E. 2022/371 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/482 Esas
KARAR NO : 2022/371

DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 11/07/2021
KARAR TARİHİ : 27/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından davalı üzerine kayıtlı —- nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptaline ve müvekkili adına takyidattan ari olarak tesciline karar verilmesi gerektiğini, —– esas sayılı dosyası ile dava ikame edildiğini ve davalı aleyhine ikame edilen davada ıslah ile —– talebinden vazgeçildiğini, bedel iadesi yönünden davaya devam edildiğini ve 11/01/2021 tarihinde davanın kabulüne karar verildiğini ve mezkur karara istinaden davalı aleyhine——- tarihinde genel haciz yoluyla ilamlı takip başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, icra takibinde borçlu tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine —- tarihinde davalı şirket hakkındaki takibin —- ile takibe çevrildiğini ve davalı şirket tarafından iflas ödeme emrine 07/07/2021 tarihinde itiraz edildiğini, müvekkilin davalı borçludan olan alacağı iflas takip tarihi itibariyle —-olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne, İİK’nın 154. ile 158. maddeleri uyarınca iflas takibinde davalının itirazının kaldırılmasını ve depo kararı verilerek iflasına karar verilmesini, İİK’nın 159. Md ve HMK 389 vd maddeleri uyarınca davalı şirketin taşınır-taşınmaz mallarının 3.kişilere devrinin önlenmesi ve alacaklıların menfaatinin korunması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, taşınmazların tapu kayıtlarına “iflas davası” şerhi işlenmesini, takibe konu alacağın ilama dayalı olduğunu ve bu nedenle teminatsız şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini ve yargılama sonunda iflas kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının talebiyle müvekkiline gönderilen iflas ödeme emrinin takip hukukuna aykırı olduğunu, ilgili ödeme emri ve iflas takibinin iptali için —- sayılı dosyası ile dava tanzim edildiğini ve ilgili dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacı tarafından yapılan —-. sayılı ilamlı icra takibinin davacının talebi üzerine iik 43 gereğince iflas takibine çevrildiğini ancak daha evvelce ilamlı icra takibine ilişkin gönderilen icra emri ile — tarihinde tebliğ alınan iflas takibine ilişkin ödeme emrinin birbiri ile uyuşmadığını, alacak kalemlerinin değiştirildiğini, borç tutarlarının birbiriyle uyumsuz olduğunu, gönderilen iflas emrinin ve iflas takibinin iptalinin gerektiğini, davacının ilama dayandığını iddia ettiği—- açılan davanın müvekkili şirketin davacıya satmış olduğu taşınmazı üzerindeki rehin sebebiyle— devir tescil edememesinden kaynaklı tapu iptal ve tescil davası olduğunu, dava açıldıktan yaklaşık 1 ay sonra taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırıldığını ve taşınmazın devre hazır hale geldiğini ancak davacının taşınmazı devralmak istemediğini ve davayı bedel iadesi yönünden yürüttüğünü ve — sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, müvekkilinin üzerinde birçok taşınmaz bulunduğunu ve borca batık olmadığını, müvekkile ait taşınmazların değeri ile dava konusu borcun karşılaştırılamayacak miktarda kaldığını ve iflas takibine ait borç nedeniyle müvekkilinin tüm taşınmazlarına ihtiyati tedbir işlenmesinin haksız bir talep olduğunu bu nedenlerle, davanın reddine, — sayılı dosyanın bekletici mesele yapılmasına, —– sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına, ihtiyati tedbir talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafından iflas avansının yatırıldığı anlaşılmıştır.
——dosyası kapak hesabı ile birlikte celp edilmiş, incelendiğinde; davacı tarafından —– Karar sayılı ilamına dayalı olarak başlatılan adi takip olduğu, daha sonra davacı tarafından takip türü değiştirilerek — Asıl alacağın faiz ve yargılama giderleri ile birlikte toplam 392.405,50 TL. Alacak olarak davalı aleyhine 30/06/2021 tarihinde iflas yoluyla adi takipte ödeme emri gönderdiği anlaşılmıştır. Takip dayanağının —-Karar sayılı taşınmazın aynına ilişkin davadan vazgeçilerek alacak davasına dönüşmesi üzerine hükmedilen —– alacak isteminin kabulüne ilişkin karar olduğu anlaşılmıştır.
Davalının ödeme emrinin iptaline ilişkin — mahkemesinde dava açtığı, bu davada—- Esas—– Karar sayılı karar ile; ilamı icraya koyarak borçluya icra emri gönderen alacaklının, icra emrine konu alacağın ödenmemesi üzerine haciz yoluyla takibe devam edebileceği gibi haciz yolu ile takibini İİK’nun 43/2 maddesine göre iflas yoluna çevirmeden doğrudan doğruya ticaret mahkemesine başvurarak borçlunun iflasına karar verilmesini isteyebileceği, iflas yoluyla adi takibe ilişkin örnek 11 ödeme emri gönderilerek ilamsız takibe geçilmesinin İİK’nun 32 ve 43.maddelerine aykırı olduğu gibi alacaklının bu durumda herhangi bir hukuki yararı da olmadığından ilama dayalı olarak adi iflas takibi yapılamayacağı kanaatine varılarak şikayetin kabulüne — Esas sayılı dosyasında borçluya çıkartılan — ödeme emrinin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. Dosyamız davacısı kendisi aleyhine verilen icra hukuk mahkemesi kararına karşı İstinaf yoluna gidilmediğini ve kararın kesinleştiğini duruşmada beyan etmiştir.
Dava; İİK’nun 158.maddesi uyarınca itirazın kaldırılması ve iflas talebine ilişkindir. Bu davanın görülebilmesi için ortada iflas talepli adi takip yada iflas talepli kambiyo senetlerine özgü takip yapılmış olması gerekmektedir. İtirazla duran takipte itirazın kaldırılması ve depo kararı verilerek, depo kararının süresinde yerine getirilmemesi halinde iflas kararı verilebilecektir.
Oysa davacı elinde mahkeme ilamı olmasına rağmen öncelikle adi takip yapmış, daha sonra aynı ilama dayanarak iflas yoluyla adi takipte ödeme emri göndermek suretiyle itirazın kaldırılmasını ve iflasa karar verilmesini talep etmektedir. İflas davasının görülebilmesi için kanunda belirtilen şekle uygun bir takip yapılması özel dava şartı olup davacı tarafından usulüne uygun bir iflas takibi yapılmadığından davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İflas yoluyla takibe konu ödeme emrinin iptaline karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmakla, İflas davanın görülebilmesi için ortada geçerli bir takip bulunmadığından davanın usulden reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar harcının, peşin alınan 59,30 TL peşin harç ve 80,70 TL ıslah harcı toplamı 140.00 TL’den mahsubu ile bakiye 59,30 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
5-Davacı tarafından yatırılan iflas avansının karar kesinleştiğinde kendisine iadesine,
6-Davalı tarafça yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
7-Davalı lehine — uyarınca taktir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

DÜZELTME ŞERHİ

Her ne kadar kararın hüküm kısmında ” kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere” şeklinde karar verilmiş ise de; kararın hüküm kısmındaki maddi hatanın “kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere” şeklinde düzeltilmesine oy birliği ile karar verildi.