Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/458 E. 2021/998 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/458 Esas
KARAR NO: 2021/998
DAVA: Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 02/07/2021
KARAR TARİHİ: 14/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin —– müvekkili ile birlikte çalışma isteğini belirttiğini, halihazırda bu görevinden ayrılması halinde tazminat alacaklarının kendisi tarafından karşılanacağı teminatını vererek birlikte çalışma isteğini yinelediğini, ısrarların sürmesi neticesinde müvekkilinin —itibariyle çalıştığı kuruma istifasını sunarak — tarafından yapılan teklife evet dediğini, müvekkilinin ilk olarak— şirketinde — olarak görevine başladığını, —–tarafından hayata geçirilen ilk projelerin temel atma seviyesinden satış işlemlerinin tamamlanmasına adar tabiri mümkün ise—- türlü iş ve işlemlerin takibi ve gereken durumlarda bizzat işin yapılmasına kadar kadar görevini fazlasıyla ifa ettiğini,—– müvekkiline hitaben bir turizm şirketi kurmak istediğini ve kendisini de tüm çalışma azmi, çalışkanlığı ve gayreti sebebiyle şirketin %20 hissedarı yapacağını söylediğini, kendi el yazısı ile müvekkilinin ortak yapıldığını gösterir bir belge hazırlayarak müvekkiline teslim ettiğini, devam eden süreçte müvekkilinin işe başladığı — yılından bu yana neredeyse hiç izin kullanmadan—yurt içi-yurt dışı mesai yaptığını, —-çok yakın çalışma ve birçok farklı iş kolunda faaliyet gösterme bakımından yol katettiğini, tüm bu işler ile ilgili araştırma ve çalışmalar yaptığını, elbirliği modeliyle devre-mülk şeklinde —–,— benzeri çalışmalar yaptığını, müvekkilinin — — yine diğer şirketlerde olduğu gibi —– tarafından kendisine tam yetki vermek suretiyle birçok bölgede görevlendirildiğini, tüm bu çalışmalar ve gayretleri gören —müvekkiline o yıl sonu prim ve ek ödemeler yapacağını ifade ettiğini ancak hayatını kaybettiğini, müvekkilinin prim alacaklarını teminat almak maksadı ile bahsi geçen —- müvekkili arasında geçen prim konuşmalarına ait ses kaydını saklı tuttuğunu, bununla birlikte emin üstün ile müvekkili arasındaki çalışma mantığını ve —- ortaklığını gösteren el yazısı ile yazılmış belge mevcut olduğunu, işbu dava konusu kar payı alacaklarının kendisine ödenmesi gerektiğini, bununla birlikte ——- pay sahiplerine kar payının dağıtılacağının açıkça belirtildiğini, —–yaptığı holding bünyesindeki şirketlerden alacaklı olduğunu da kabul ettiklerini, şirket ortaklarının müvekkili kadar iyi niyetli davranmayarak mağduriyetine neden olduğunu, elde etmiş olması gereken alacaklarının tahsili, telafisi imkansız zararın meydana gelmemesi açısından zariri olduğunu, bu nedenlerle davalının bankalardaki mevcut paralarına —kişilere devretmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, ———- müvekkili birlikte çalışmaya başladığı ilk şirketin kuruluş tarihinden itibaren holding bünyesinde mevcut ve müvekkilinin mesai harcadığı şirketlere ait kedisine düşen kar payı kısmının en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte müvekkiline derhal ödenmesine, müvekkilinin mesai harcadığı tüm şirketlere ait huzur haklarının tamamının eksiksiz olarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacının dava konusu alacaklar için arabulucuya başvurmadığını, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, Davacının dava dışı —- nezdinde son olarak—–çalıştığını, davacının iş akdinin müvekkili —— değişikliğine ilişkin almış olduğu karar neticesinde ve kendisine uygun başka bir görev de bulunmaması üzerine feshedildiğini, —- bünyesinde her biri bağımsız tüzel kişiliğe ve hukuki varlığa sahip şirketlerin yer aldığını, her ne kadar bir holding orada çalışanların aidiyet duygusu bakımından ve personel organizasyonunda uygulamalar açısından bir bütünlük arz etse de bu holdinge veya şirket gruplarına bağlı bir şirket hukuki yapıları bakımından ayrı ayrı birer şirket niteliğini taşıdığını, tüm bu nedenlerle söz konusu talepler bakımından müvekkili holdinge husumet yönetilmesinin mümkün olmadığını, dava dilekçesinin HMK’nun 119 maddesinde sayılan zorunlu şartları taşımadığını, müvekkili şirkette kar pay sahibi olmayan davacının kar payı talep edebilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu edilen şirketler bakımından huzur hakkı ödenmesinin bir zorunluluk olarak kabul edilmediği gibi bahsetmiş oldukları üzere davacıya görevli olduğu şirketlerde yaptığı çalışmalara ilişkin ücretlerinin ödendiğinin de sabit olduğunu, bu nedenle davacının huzur hakkı talep edebilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirketin mal kaçırma, taşınmazı devretme gibi bir gayesi olmadığını, halihazırda müvekkili şirketin tüm işlerinin—– altında olduğunu, müvekkili şirket açısından telafisi mümkün olmayacak zarara yol açacağından davacının mesnetsiz ve haksız olan tedbir talebinin reddi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibari ile şirket ortaklık payı alacağının tahsili davasıdır.
7155 sayılı kanun ile 6102 sayılı TTK’na eklenen ve —— tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesi ile “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. ….” hükmü uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki ticari davalarda dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirilmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesindeki “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü gereğince arabuluculuğa tabi davalarda dava açılırken, arabulucuya başvurulması ve arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmesi gerekir.
Davacı vekili duruşmadaki beyanında dava açılmadan önce davanın dava şartı arabulculuğa tabi olmadığı kanaatiyle arabulucuya başvurmadığını belirttiği, yapılan incelemede arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği, dava konusunun dava şartı arabuluculuğa tabi olduğu anlaşıldığından davanın dava şartı yokluğundan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL karar harcının peşin alınan 170,78-TL’den mahsubu ile bakiye 111,48-TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarfolunan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri sarfolunmadığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
5-Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 5.100-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere davacı asil, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2021