Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/441 E. 2021/790 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/441 Esas
KARAR NO: 2021/790
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2021
KARAR TARİHİ: 19/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı firmanın müvekkili——– kazanmış olduğu belirtilerek—–verdiğini ve sonrasında —— müvekkili davet ettiğini ve daha önceden satın almayı düşünmediği, devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar psikolojik baskı ve aldatıcı vaadler üzerine hazırlıksız bulunmuş olduğu sırada sözleşme imzalatılmak istendiğini, müvekkilinin —– tutulmaya çalışıldığını, davalı firmanın müvekkile öncesinde bu davetin satış ve tanıtım içeren bir ticari faaliyet olduğunu bildirmesi gerekirken herhangi bir açıklama yapmadan hediye tatil amaçlı müvekkili işletmeye çekerek baskı ile sözleşmeyi imzalatmak istediklerini, davaya konu sözleşmenin mahiyeti ayni bir hakkı konu edinen ön ödemeli devre tatil sözleşmesi olması sebebiyle öncelikli olarak düşünülmüş olduğunda Ayni hakkı konu edinen bir devre tatil sözleşmesinde, teslim ve ayni hakkın devri borcunun ve sözleşmede satıcı firmanın iş görme edimlerinin bu satım sözleşmesinin esaslı unsurunu oluşturduğunu, koruma kapsamında da tüketicinin sözleşme veya öneri ile bağlanmasından makul bir süre önce, açık ve anlaşılır bir şekilde, tam ve doğru bilgilendirmenin tüketiciye sağlanması gerektiği kanunen korunduğunu, davanın devamı sürecinde müvekkil açılan icra takibi sebebiyle ciddi bir zarara uğrayacağını ileri sürerek müvekkilinin böyle haksız bir zarara uğramaması adına dava süreci boyunca icra takibinin ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasını, uyuşmazlığa konu geçersiz sözleşmenin tespit edilerek iptal edilmesini ve bu sözleşme sebebi ile müvekkile başlatılan icra dosyasının iptal edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesi ile :Davacının kendi özgür iradesi ile sözleşme imzaladığını ve hatta bu sözleşmenin kullanım şartlarını değiştirme talebi ile zaman zaman başkaca sözleşmeleri de imzaladığını, davacının önce müvekkili şirket ile sözleşme imzaladığını ve böylece taşınmaz hissesini devralmak iradesini ortaya koyduğunu, tesisi gezip gördüğünü ve beğendiğini ve satın alma iradesini gösterdiğini, sadece kullanım haklarını değiştirmesi bile üyelerin, sözleşmeyi benimsemiş olduğu iradesini ortaya koyduğunu, sözleşmenin niteliğinin belirlenmesinin önem arz ettiğini, hukuk sisteminin sözleşme özgürlüğü prensibi üzerine kurulmuş olduğunu, taraflar araların da hukuka ve ahlaka aykırı olmadıkça sözleşmenin türü ve içeriğini serbestçe belirleyebileceklerini, bu nedenle davaya konu sözleşmenin münferit olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirterek davanını reddine karar verilmesini belirtmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, sözleşmenin iptali, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
—— maddesine göre bir davanın ticaret mahkemesinde görülmesi için —– tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işlerinden biri olması veya hukuki uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya sayılacağı açıkça düzenlenmiş olması gerekir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmış, Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Dava dilekçesi ekinde ibraz edilen belgelerin incelenmesinde; taraflar arasında ——- tarihinde —-yapıldığı, davacı tarafından davalıya—adet sıralı bono verildiği, verilen bonoların—- takibe konulduğu, davacının sözleşmesinin iptali, icra takibine konu bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespiti ve sözleşme sırasında ödenen —- ödemenin davalıdan tahsili için işbu davayı açtığı, anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmesinin devre tatil satış sözleşmesi niteliğinde olduğu ve davaya konu senetlerin devre tatil satış sözleşmesi uyarınca davacı tarafından davalıya verildiği ve bu nedenlerle taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin——- maddelerinde devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri düzenlenmiş olup, devre tatil ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni hak olmasının bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Bu nedenlerle uyuşmazlığın çözümünde davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Mahkememizce açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş, HMK’nun 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli Tüketici mahkemelerine gönderilmesine hükmedilmiş, HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra Tüketici mahkemelerinde davaya devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Tüketici Mahkemelerince hükmedileceğinden bu aşamada yargılama harç ve giderlerine hükmedilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK’nun 114/1-c bendi uyarınca mahkememizin görevli olmamasına ilişkin dava şartı yokluğundan HMK nun 115/2 maddesi gereğince DAVANIN USULDEN REDDİNE, Mahkememizin Görevsizliğine, Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğuna,
2-Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli—— Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 20. Maddesi gereği iş bu kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan biri mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini istemezse HMK’nun 331/2 maddesi gereğince talep halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama harçları, vekalet ücreti ve yargılama giderinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde ——–Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.19/10/2021