Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/435 E. 2022/288 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/435 Esas
KARAR NO : 2022/288

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2021
KARAR TARİHİ : 05/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin —— hizmetleri veren bir şirket olduğunu, müvekkili ile davalı —– gerçekleştirilen—- gereğince müvekkil tarafından davalıya hizmet verildiğini, Davalının hizmet karşılığı gereken ödemeyi——— bakiye kaldığını, Müvekkil şirketin, alacağın tahsilini teminen cari hesap bakiyesi —– üzerinden davalı aleyhinde icra takibi başlattığını, Ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, borçlunun —- dilekçe ile ödeme emrine itiraz ettiğini, İş bu itiraz üzerine icra takibinin durduğunu, itirazın iptali davası ikame edebilmek amacıyla arabuluculuk görüşmelerine başlandığını,— tarihinde anlaşamama tutanağının imza altına alındığını, Davalının itirazı haksız ve mesnetsiz olup itirazın iptali davası ikame etme zorunluluğu doğduğunu, Davalının icra takibine itiraz ettiğini, Ancak iş bu dava dilekçesi ile mahkemeye sunulan sözleşme, faturalar ve müvekkil şirkete ait ticari defterler —- taraflar arasında akdedilen bir sözleşmenin mevcut olduğu ve müvekkil şirketin sözleşmeye dayalı gerçekleştirdiği hizmetlere ilişkin alacağının mevcut olduğunun görüleceği, davalının müvekkil şirketten hizmet aldığını, ancak ödemesi gereken tutarları ödemediğini, Davalının müvekkil şirketin kesmiş olduğu faturalara ilişkin herhangi bir iade veyahut itirazda da bulunmadığını, dolayısıyla dava konusu faturaların davalı tarafça kabul edildiğini, Dilekçe ekinde sundukları faturalar, tarafların ticari defterleri ve ticari ilişkisi incelendiğinde de müvekkilin davalıya hizmet verdiği, davalının söz konusu faturalara itiraz etmediği, faturaları kabul ettiği davalının müvekkile takip tarihi itibariyle 36.190,64 TL borcu olduğu, davalılara verdiği miktarın açık ve net olup davalılar tarafından yapılan geri ödemelerin de banka yoluyla gerçekleştirilmiş olduğu, geriye kalan miktarın kolayca hesaplanabilecek nitelikte olduğunu, faturalar ve cari hesap ekstresi ile açık olduğu üzere müvekkilinin alacağı likit olmakla itirazın kötü niyetli olduğu, Bu doğrultuda davalının kötü niyetli olarak, yargılama sürecini uzatmak ve müvekkilinin alacağının tahsilatını güçleştirmek amacıyla hareket ettiği, açılan davanın kabulüne, davalının —-dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, Haksız ve kötüniyetli Davacı tarafın alacağın % 20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, Vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı şirkete hiç bir borcu olmadığını, Aksine müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu, müvekkilin, dava dilekçesine konu itirazın iptal—- sayılı icra dosyasında belirtildiği miktarda ve konuda davacıya borcu olmadığını, ——- adi şirketi olduğunu, davacının da müvekkille —— gösterdiğini, şirket yetkilisi olan——ile yıllardır hem ticari hem de şahsi ilişki içerisinde olduğunu, tarafların—- kapsamında sık sık karşılıklı işlemler yaptıklarını davacı şirket ve yetkilisi —- ihtiyaç duydukça müvekkilden borç para aldığını, Davacının zaman zaman da müvekkilden aldığı çekleri nakde çevirdiğini, karşılığında ödemeler yaptığını, gelinen aşamada davacının borcu için yapmış olduğu ödemeler ile alacaklarını birbirine karıştırdığını, borç ödemelerini de — alacağıymış gibi işbu davada soyut ve dayanaksız bir biçimde talep ettiğini, müvekkilin temsilcisi olduğu şirketin davacıdan alacaklı olduğu için——– İcra Müdürlüğü’nün dosyasından fatura alacağı için takip başlattığını, ancak itiraz üzerine takibin durduğunu, müvekkilin alacağı için takip başlatması üzerine davacının işbu davayı açtığını, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi olmadığını, davacı alacağının kaynağını cari hesaba dayandığını iddia ettiğini, taraflar arasında yapılmış bir cari hesap sözleşmesi olmadığını, Bilindiği üzere cari hesap sözleşmesi yazılı yapılmadıkça geçerlilik kazanamayacağını ve hukuki sonuç doğuramayacağını, cari hesap sözleşmesi için konulan yazılılık şartının bir ispat şartı değil geçerlilik şartı olduğunu, Hal böyle iken yazılı bir cari hesap sözleşmesi olmaksızın davacının cari hesap alacağında bulunmasının mümkün olmadığını, icra dosyasına sunulan cari —- altındaki belgenin davacı tarafından düzenlenmiş tek taraflı bir belge olması dışında hukuki bir niteliği olmadığını, Müvekkile yapılan ödemelerin dekontları incelendiği zaman görüleceği üzere açıklamalarda borç olarak verildiğine dair bilgi olmadığını, sebep bildirilmeksizin yapılan ödemelerin tamamının davacının borcuna ilişkin olduğunu, Davacının istemi haksız ve kötüniyeli olup dayanaktan yoksundur; dava dilekçesine konu itirazın iptali istenen ———– sayılı icra dosyasında belirtildiği miktarda ve konuda davacıya borcu olmadığını, davacı tarafından alacak kaydı yapılarak talep edilen borcun dayanağı yoktur. Şayet alacak talep—-e—- anlamına gelmemek üzere zamanaşımına uğradığını, İcra dosyasına dayanak sunulan davacı— tutulmadığını, tek taraflı sadece davacı beyanlarını içeren, defter kayıtlarının dayanağı olabilecek belgelere dayanamayan nitelikte olduğunu, bu nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davanın yukarıda açıklanan sebeplerle esastan reddine, kabul anlamına gelmemekle birlikte zamanaşımına uğrayan alacakların reddine, haksız açılan dava sebebi ile dava konusu tutarın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine, karar verilmesi talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile ilişkindir.
Davacı vekili 05/04/2022 tarihli dilekçesi ile ; davadan feragat nedeniyle vazgeçtiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili 05/04/2022 tarihli dilekçesi ile : davacının feragat etmesi nedeniyle feragataki kabul ettiklerini davacı taraftan herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini beyan etmiştir.
Taraf vekillerinin vekaletnamenin denetlenmesinde davadan feragat yetkisinin olduğu görülmüştür.
HMK’nun 307 – 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran, karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan taraf işlemi olmakla, davacı yanın feragati nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın Feragat nedeniyle REDDİNE
2-Harçlar kanunu gereğince Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinden sonra vuku bulduğundan, maktu karar ve ilam harcının üçte ikisi olan 53,80-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 383,30 TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.