Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/434 E. 2022/287 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/434 Esas
KARAR NO : 2022/287

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2021
KARAR TARİHİ : 05/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı şirketin—– ilgili olarak davalı şirketle ——hizmet sözleşmesi akdettiğini, işbu sözleşme ile davalı şirketin, adı geçen ——-davacının—- vermesini sağlamayı taahhüt ettiğini, sözleşme imzalandıktan sonra davacının üzerine düşen edimlerini yerine getirdiğini ve davalı şirket hesabına kurulum ücreti olarak—-bedeli olarak —ödemeleri yapmasına rağmen davalıdan, taahhüt edilen hizmeti alamadığını, davacı şirket yetkilileri tarafından durum davalı şirkete bildirilmiş ise de herhangi bir sonuç alınamadığını, gerekli hizmetin alınamaması üzerine davacı tarafından yapılan araştırma sonucunda, kurulması taahhüt ediler —-sisteminin kullanılmasının bir miktar kullanıcı datasının birikmesi ile mümkün olabileceği ve kullanılan ——- bu hizmetten yararlanabilecek alt yapıya sahip olmadığı sonucuna ulaştığını, durumun bu şeklide olduğu davacı şirket yetkililerince davalı şirkete —-üzerinden yazılı olarak bildirildiğini, sözleşmenin karşılıklı olarak feshedilerek hizmet alınamaması nedeniyle ödenen paraların iadesinin talep edildiğini, yapılan bu talebe karşılık davalının göndermiş olduğu — aylarının ödemelerinin yapılması şartına bağlı olarak sözleşmenin feshedilip, fesih bedelinden feragat edeceklerinin bildirildiğini, harici olarak uyuşmazlığın çözümünün mümkün olmaması ve hizmet alınamaması üzerinde sözleşmenin haklı nedene binaen davacı şirket tarafından feshedilerek davalı şirkete ödenen paraların iadesinini, yapılan bu taleplerin yerine getirilmemesi üzerine bu kez —. Sayılı dosyası üzerinden davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını ve gönderilen ödeme emrine borçlu şirket tarafından itiraz edildiğini, —- için belirli sayıda kullanıcı sayısı gerekmesine ve yeterli kullanıcı sayısı olmamasına rağmen müvekkili şirketin kullanımında olan— gerekli —– sahip olup olmadığı yönünde bir araştırma ve bilgilendirme yapılmadan — gerçekleştirildiğini, sözleşme öncesinde davalı yetkililerince kurulacak — karlılığa götürülecek adımlar atılacağına dair davacı şirkete taahhütte bulunulmuş olmasına karşın —-müsait olmadığından verilen hizmetin davacı şirket tarafından halen de kullanılamadığını, davalı şirketin sözleşme imzalandığı sırada — davacı şirket kullanımında olan —– uygun olup olmadığı noktasında bir araştırma yapmadığını ve sistem gereksinimleri noktasında davacının bilgilendirilmediğini, tarafların TMK 2’ye göre birbirlerini aydınlatma yükümlülüğü olduğunu, sözleşme ilişkisinden vazgeçecek seviyesinde — olan bir hususun diğer tarafa bildirilmemesi sadece aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi anlamını taşımayıp, aynı zamanda dürüstlük kuralına da aykırı olduğunu, tüm bunlara rağmen sistem kurulmuş ise de —- uygun olmadığından — yapılamadığını, hizmetin etkin hale getirilemediğini, yaşanan tüm bu olumsuzlukların sözleşmenin imzalanmadan önce ve imza sırasında — noktasında gerekli araştırma yapmayan ve teknik bilgiyi gerektiren hususlarla ilgili davacı şirketi bilgilendirmeyen davalının kusurundan kaynaklandığını, açıklanan tüm bu sebeplerin sözleşmenin feshinde davacının haklı olduğunu net bir şekilde ortaya koyduğunu ileri sürerek sözleşme gereği ödenen paraların iadesi yönünde başlatılan icra takibine karşı yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı ile davacının —- tarihinde sözleşme imzaladığını, sözleşmenin şartlarını davalının yerine getirdiğini, davacıya hizmet verdiğini ve hizmet bedeli için faturalar düzenlediğini, davacının ilk birkaç faturayı ödediğini ancak sonrasında hizmetin devam ettiğini fakat faturalarını ödemediğini, kendilerine fatura bedelleri için takip başlatıldığını, davacının takibe itiraz ederek durdurduğunu, davacının da ödenen faturaların iadesi için takip başlattığını ve davalının durdurduğunu, davacının sözleşme gereği borçlu olduğu halde, geçmişte ödemiş olduğu birkaç faturanın bedelini davalıdan geri istediğini, davalı alacaklı olduğu için davacının talebine kabul etmediğini, bunun üzerine davacının huzurdaki davayı açtığını, şu an huzurdaki davada davalı alacaklı iken borçlu konumuna düşürülmek istendiğini, sözleşme ve faturalar incelendiğinde davalının borçlu olmadığının görüleceğini, davacının haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Uyuşmazlık davacı ile davalı arasında imzalanan —— taatülü hizmet sözleşmesi kapsamında davalı tarafça sözleşme kapsamında üzerine düşen edimlerin yerine getirilmemesi sebebiyle davacı tarafça sözleşmenin feshedilmesinde haklı koşulların oluşup oluşmadığı ayrıca davacının sözleşme kapsamında davalıya ödediği bedellerine yöneik davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.
Dosyamız arasına alınan — Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin 20/04/2021 tarihinde takip başlatıldığı davalının süresinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca —- bulunulmuştur. — arabuluculuk Numaralı,— tarihli arabuluculuk son tutanağında icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı dosya arasına alınmıştır.
Dava dosyası bilirkişiye tevdi edilmiş aldırılan bilirkişi raporunda özetle ; Defterlerin Usulüne Uygun Tutulup Tutulmadığı Yönünden: Davacı şirketin incelenenmesinde—-tasdiklerinin TTK hükümleri uyarınca süresinde yapıldığı, 2020 yılı kapanış tasdiklerinin bulunmadığı, 2021 yılı kapanış süresinin gelmediği, Raporun 4.a-2 kısmında ayrıntılı olarak açıklandığı üzere davalı tarafından defter ve belge ibraz edilmediğinden incelemenin yapılamadığı, Davacı Alacağı Yönünden: Teknik uyumsuzluğun olup olmadığının kontrol edilmesi gerekliliğinin Davalı tarafından Davacıya söylenmediği,——- —-müşteri verisi oluşması esaslı bir konu olmasına rağmen, —– bağlı olarak zaman içerisinde oluşacağı bilgisinin Davacıya verilmediği, bu konuların sözleşmede de açıkça yer almadığı ve Davacının hizmeti hiç almadığı hususları topluca değerlendirildiğinde sözleşme kapsamında davacının davalıya ödediği sabit olan 7.375,00 TL’nin iadesini talep edebileceği, C- Faiz; davacı/alacaklı takip öncesinde faiz talebinde bulunmadığı için taleple bağlılık kuralı gereği bu konuda değerlendirme yapılmayacaktır. Sayın Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen Davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında hükmolunacak asıl alacağı için 3095 s.k m.2/2 kapsamında avans faiz talebinin yerinde olduğu, dosyanın mevcut delil durumuna göre davacının; Davalı tarafından—dosyasına yapmış olduğu itirazın hükmolunacak davacı alacağı yönünden iptalini isteyebileceği kanaatini bildirir raporunu mahkememize ibraz etmiştir.
Dava dilekçesi cevap dilekçesi ,22.01.2022 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede ; Davacı ile davalı arasında — bulunan —– ile ilgili olarak,davalı şirketle —-taahhütlü hizmet sözleşmesi imzalandığı, işbu sözleşme ile davalı şirketin, adı geçen —-adlı ——- davacının—– sağlamayı taahhüt ettiği,bu kapsamda davacının, davalı şirkete ödemeler yaptığı,ancak taahüt edilen hizmeti alamadığından bahisle sözleşmenin feshi yoluyla ödenen bedellere yönelik davalı aleyhine icra takibi başlattığı,davalının itirazı üzerine mahkememizde itirazın iptali davası açıldığı,— tarihli denetime elverişli bilirkişi raporuna göre ,hizmetin ifa edilememesinde teknik uyumsuzluğun sebebiyet verdiği,—- uyumsuzluğun olup olmadığının kontrol edilmesi gerekliliğinin Davalı tarafından Davacıya söylenmediği,— işlerinde—bir konu olmasına rağmen,——— bağlı olarak zaman içerisinde oluşacağı bilgisinin Davacıya verilmediği, bu konuların sözleşmede de açıkça yer almadığı ve Davacının hizmeti hiç almadığı hususları topluca değerlendirildiğinde sözleşme kapsamında davacının davalıya ödediği sabit olan 7.375,00 TL’nin iadesini talep edebileceği kanaatine varıldığından davacının davasının kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının DAVASININ KABULÜ İLE ile Davalı borçlunun — dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE ,takibin 7.375,00 TL asıl alacak üzerinden devamına , takip tarihi itibariyle avans faiz işletilmesine ;
Asıl alacağın %20si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 503,79-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 89,07-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 414,72-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden——- hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 89,07-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.600,00-TL Bilirkişi ücreti, 38,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.786,87TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Tarafların dava şartı nedeniyle başvurmuş oldukları — görüşmeler neticesinde belirlenen 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.