Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/422 E. 2022/16 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/422 Esas
KARAR NO: 2022/16
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/06/2021
KARAR TARİHİ: 13/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkilinden ilaç aldığını, karşılığında — ödendiğini, bakiyesinin ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine—- dosyası ile başlatılan takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, —- satılamayan ilaçların iade edilmesinin —– uygulama olduğunu, satılamayan ilaçlar için —- iade faturası düzenlenerek ilaçların —- gönderildiğini, davacının faturayı da ilaçları da kabul etmediğini savunarak, davanın reddi ile davalc aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Davacı vekili dava dilekçesinde;—–sayılı takip dosyasını, faturayı, cari ekstreyi, şirket yetkilileri arasındaki yazışmaları yemin ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ilaç satımına ilişkin taraflar arasındaki anlaşma ve anlaşmaya ilişkin belgeleri, faturayı, iade faturasını, ilaçların iadesine ilişkin kargo şirketi kayıtlarını, banka kayıtlarını ve icra dosyasını delil olarak göstermiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından faturaya dayanarak davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafın süresinde itirazı üzerine İİK 67.maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içinde açılmış itirazın iptali davasıdır.
İİK 67/1.maddesine göre “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”
—- sayılı dosyasının —- üzerinden incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine
— tarihli bedelli fatura alacağının tahsili talebiyle ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin —tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin süresi içinde —-tarihinde itiraz dilekçesi verdiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından ibraz edilen fatura ve cari hesabın incelenmesinde, davacının — — tutarlı fatura ile davalıya —– uyuşmalık konusu olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu faturaya ilişkin ürünlerin davalıya satılarak teslim edildiği hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık yoktur. Ancak davalı vekili cevap dilekçesinde satılan ilaçlar için davalıya ödeme yapılacağını, satılamayan ilaçların davacıya iade edileceğini, —- bu durumun olağan bir uygulama olduğunu, davacının iade edilen ilaçları kabul etmediğini ileri sürmüştür.
Davalı vekilinin fotokopisini ibraz ettiği iade faturası olarak nitelendirdiği ancak satış faturası olarak düzenlenen —- bedelli faturanın üzerinde el yazısı ile iptal yazısı yer almaktadır. Ön inceleme duruşmasında davalı vekiline ön inceleme duruşmasında —- bedelli faturanın iptal edilip edilmediği, faturaya konu ilaçların şu anda kimde-nerede olduğunu bildirmesi için HMK’nun 31.maddesi uyarınca kesin süre verilmiş, —- tarihli beyan dilekçesinde davalı vekili davacı firmanın beyanları doğrultusunda iade faturasının iptal edildiğini, kargo firması vasıtasıyla gönderilen ilaçların davacı firma tarafından teslim alınmaması nedeniyle ilaçların halen müvekkili şirkette olduğunu beyan etmiştir. Takip dayanağı fatura ile fatura konusu ilaçların davalıya satıldığı, davalının davacıya kestiği iade faturasının iptal edildiğinin anlaşıldığı ve uyuşmazlığın çözümüne bir katkı sağlamayacağından, usul ekonomisi de dikkate alınarak tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek görülmemiştir.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, takip dayanağı faturaya konu ürünlerin davacı tarafından davalıya satışı yapılarak ürünlerin teslim edildiği, faturadan dolayı davacının —- alacağının bulunduğu, davalının davacıya kestiği iade faturasını iptal ettiği, satışı yapılan ürünlere ilişkin, ürünlerin iadesini gerektirecek ayıp vs.bir iddia ileri sürülmediği, davalı tarafca satılamayan ürünlerin davacıya iade edileceği konusunda taraflar arasında anlaşma olduğuna veya ilaç sektöründe satılamayan ilaçların satıcıya iade edildiğine dair bir teamül bulunduğuna dair dosyaya herhangi bir delil ibraz etmediği anlaşılmakla, itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde itirazın iptali ile birlikte icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur. İİK 67/2.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için İİK 67.maddesindeki itirazın iptaline özgü dava şartlarının yanında, davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Takibe konu alacak likit olup, davalının itirazı haksız olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
1——sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte davalı-borçlunun itirazının iptali ile takibin; asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte kaldığı yerden devamına,
2-İtirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen 2.490,00-TL’nin %20’si oranında (498-TL) icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 170,09 TL karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 59,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 110,79 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından 35,50 TL yargılama gideri, 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı toplamı 154,10 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 2.490,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Tarafların dava şartı nedeniyle başvurmuş oldukları ——- görüşmeler neticesinde belirlenen 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.13/01/2022