Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/389 E. 2023/466 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/389 Esas
KARAR NO: 2023/466
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/06/2021
KARAR TARİHİ: 25/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı tarafın personellerini taşıma hizmeti verdiğini, işbu hizmetlerine karşılık düzenli olarak davalı tarafa personel taşıma hizmet faturası kestiğini, ancak davalı tarafın bir kısım ödeme yapmış ise de müvekkilinin hizmetine karşılık keşide etmiş olduğu faturaları eksik ödeyince müvekkili şirketin hizmeti durdurduğunu, davalı taraftan faturaları ödemesini talep ettiğini, müvekkilinin tüm iyi niyetli girişimleri sonuçsuz kalınca—– Esas sayılı dosyası üzerinden ödenmeyen faturaların icra takibine konu edildiğini, ancak davalı tarafın icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, dava şartı olan arabulucuya başvurulmuşsa da anlaşılamadığını, müvekkilinin sözlü ödeme taleplerinin davalı şirketçe sürekli geçiştirildiğini ve ödemenin bir türlü gerçekleştirilmediğini, ekte sayın mahkemeye sunulan fatura suretleri ve cari hesap ekstresi incelendiğinde, davalı şirketin müvekkiline toplam 31.047,59 TL borçlu olduğunun ve taraflar arasında ticari ilişkinin var olduğunun açıkça anlaşılacağı gibi yine tarafların ticari defterleri üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile de müvekkili firmanın alacaklı olduğunun sübut bulacağını, açıklanan nedenlerle; davalı şirketin haksız ve kötüniyetli itirazının iptaline ve takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, davalı şirketin haksız ve kötüniyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini, basiretli tacir olması beklenen davalının müvekkiline ne miktarda borcu olacağını bilecek ve tespit edebilecek durumda olduğunu belirterek, borçlunun ——- sayılı icra takibine yaptığı haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, takibin devamına, alacak likit olduğundan davalı borçlunun takip konusu alacağın en az % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.Taraf defterleri üzerinde yapılan incelemede 15.03.2022 tarihli bilirkişi raporunda ;
“Davacının incelenen —— yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, Mahkemenizce 18.11.2021 tarihli duruşmada —— numaralı ara karar ile “Her iki tarafın yukarıda gösterilen yıllara ilişkin tüm yasal ticari defterlerini inceleme günü ve saatinde mahkememiz duruşma salonunda hazır bulundurmaları için kesin süre verilmesine, Kesin süre içinde defter ibraz etmeyen tarafın defterlerini ibrazdan kaçınmış sayılarak dosyadaki delillerin ve defterlerini ibraz eden tarafın kayıtlarının incelenmesi ile yetinileceğinin ihtarına, (davacı tarafa ihtarat yapıldı-davalı tarafa ihtar yerine geçmek üzere duruşma zaptının tebliğine,)” şeklinde karar verildiği, duruşma tutanağının davalıya tebliğ edildiği, davalı tarafından ticari defterlerin ibraz edilmediği, Davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmediğinden davalının ticari defterlerinin incelenemediği, davacının ticari defter kayıtları ile davalının ticari defter kayıtlarının karşılaştırılamadığı, davalının ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılıp yaptırılmadığı, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığı, defter kayıtlarının birbirini doğrulayıp doğrulamadığı, davalının ticari defterlerindeki kayıtların davacının ticari defter kayıtlarına aykırı olup olmadığı ile ilgili bir tespit yapılamadığı, ayrıca icra takibine konu alacağın dayanağı olan faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı ile ilgili de bir tespit yapılamadığı, Davacının ticari defterleri 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222/2. maddesinde belirtilen şartlara uygun olarak tutulduğundan, davacının ticari defterleri hakkında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222/3. maddesindeki “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, —– diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi —– gerekir.” hükmünün tatbik edilip edilmeyeceği ile ilgili hukuki değerlendirmenin Mahkemenin takdirinde olduğu, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan belgelerin davacı —– tarafından davalı —– adına düzenlenmiş aşağıdaki tabloda bilgileri yer alan 7 adet fatura ve —– olmak üzere;— tarih, fatura numarası —- tarih, fatura numarası —— bedelli,—-tarih, fatura numarası —- bedelli,—– tarih, fatura numarası —– bedelli——- bedelli——- tarih, fatura numarası —- bedelli—- tarih, fatura numarası — bedelli—- bedelli toplam —– adet fatura olduğu, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan —– adet faturanın fotokopilerinin dava dosyasında bulunduğu, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan — adet faturada yazılı olan hizmetlerin davalıya teslimine ilişkin dava dosyasında bir belge bulunmadığı, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan —-adet faturanın davalıya teslimine ilişkin dava dosyasında bir belge bulunmadığı, Davalıya ait — yılına ilişkin yıllık bazda —– görüntülerinin incelenmesinde; icra takibine konu alacağın dayanağı olan — adet faturanın bildirim sınırı (ilgili ayda katma değer vergisi hariç —– ve üzerinde mal ve/veya hizmet satışı/alışı) altında kaldığı, söz konusu faturaların davalı tarafından ilgili aylarda bağlı olduğu vergi dairesine —– bildirilmediği, ayrıca bu faturalar bildirim sınırı altında kaldığı için bildirim yapma yükümlülüğünün bulunmadığı, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan — adet faturanın davacının —yılına ait ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, Davacının— yıllarına ait ticari defterlerinin incelenmesinde; davacının davalıdan ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibarıyla 31.047,59 TL alacaklı olduğu, Davacı tarafın 31.047,59 TL asıl alacak ve 2.901,08 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 33.948,67 TL takip tutarı üzerinden başlatmış olduğu icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine açmış olduğu itirazın iptali davasında davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline karar verilmesini istediği, harca esas dava değerini 33.948,67 TL olarak gösterdiği, Mahkemenizce davacının davalıdan alacaklı olduğuna ve davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilir ise; icra takibinden önce davacı tarafından davalı taraf temerrüde düşürülmediğinden, davalı taraf davacı tarafın başlatmış olduğu icra takibi ile temerrüde düştüğünden takip tarihi öncesi için işlemiş faiz oranı belirlenemediği ve işlemiş faiz tutarı hesaplanamadığı, Mahkemenizce davacının davalıdan alacaklı olduğuna ve davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilir ise; davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren yıllık % 9 ve 3095 sayılı Kanun’un “Temerrüt faizi” başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen değişen faiz oranları üzerinden temerrüt faizi uygulanabileceği, faiz konusundaki hukuki değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu,”yönünde görüş bildirmiştir.Dava dilekçesi, 15.03.2022 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile yapılan değerlendirmede, davacı ile davalı arasında cari hesap ilişkisinin olduğu ,davacının ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede ,davacının usulüne uygun tutulmuş defterlerine göre, davalıdan 31.047,59 TL alacağının olduğu,davacının davalıyı takipten önce temerrüde düşürmediği görüldüğünden faiz talebinde bulunamayacağı,davalının verilen süreye rağmen defterlerini ibraz etmediği,HMK’nın 222/3. maddesinde şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiğinin belirtildiği,davalının defterlerini ibraz etmemesi karşısında davacının, usulüne uygun defter kayıtları ile alacağının ispatlandığı kanaatine varıldığından davanın kısmen kabulüne ,alacak likit olduğundan icra inkar tazminatı verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının DAVASININ KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE ile Davalının ——dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE 31.047,59 TL ,takibin asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren bu bedele avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit olduğundan hüküm altına alınan alacağın %20si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
3-Alınması gereken 2.120,86-TL harcın peşin alınan 410,02-TL’den mahsubu ile bakiye 1.710,84-TL’nin davalıdan alınarak alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarfolunan 1.115,50-TL yargılama gideri ile peşin alınan 410,02-TL harç toplamı 1.525,52-TL’nin davanın kabul ret oranına isabet eden 1.395,16-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından sarfolunan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde ———Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.25/05/2023