Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/388 E. 2021/962 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1437 Esas
KARAR NO: 2021/905
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 28/11/2018
KARAR TARİHİ : 18/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davacı şirketin, cari hesap alacağından dolayı davalı —- dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, davalı borçlu tarafından borca, faize ve yetkiye itirazda bulunduğu ve icra müdürlüğünce takip durdurulduğunu, davalı/borçlu tarafından yapılmış olan itirazlar haksız ve hukuka aykırı olup iptali gerektiğini, Davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkiye dayanan sözleşme gereği davacı şirketin, yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasına rağmen davalı taraf aralarındaki ticari ilişki gereği ödemelerini eksiksiz yapmamış olup sorumluluklarını ifa etmediğini ve davacı firma ile davalı arasında imza edilen sözleşmeye aykırı davrandığını, Davalı taraf kendisine tanınan —- üzerinde usulsüzlük yaparak kendine tanınan limitin çok üstünde olan — — yaptığı ve davacı — yolla zarara uğrattığını beyan ederek, davalı borçlu tarafından —- icra dosyasına yapılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptali ile takibin devamına, takibe kötü niyetle itirazda bulunan davalının %20’tan aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, davalı borçlu tarafın kötü niyetli olarak mal kaçırma teşebbüsü olduğundan, ve alacak miktarı büyük olduğundan dolayı, tüm menkul ve gayrimenkul malları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, dava masraf ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı taraf tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dilekçesinde özetle; davacı tarafa iddia edildiği miktarda herhangi bir borcun bulunmadığını, davacının iddia ettiği üzere takibe konu cari hesap ekstresi davalıya ait bir borçlanma olmadığı, Davacı taraf dava dilekçesinde davalının kendisine tanınan—- kartı üzerinde usulsüzlük yaparak kendi adına tanınan limitin çok üstünde olan —– alımı yaptığını ve şirketi zarara uğrattığını iddia ettiğini, böyle bir şeyin olmasının mümkün olmadığını, Kartın limitini tanımlama yetkisinin davalıya ait olmadığını, karta yapılan yüklemelerin davalı talebi doğrultusunda genişletilmediğini, buna rağmen davalı tarafın davalıdan—- gibi fahiş bir miktarda —- alındığını iddia ettiğini beyan ederek, İşbu davanın reddi ile ——İcra takibinin iptaline, davacının dava ve takip miktarının %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına çarptırılmasına, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile tacirler arası cari hesaptan kaynaklı başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
—- getirtilerek dosyamız içersisine alınmış olup yapılan incelemesinde ödeme emrinin davalı/borçluya — tarihinde tebliğ edildiği davalı borçlunun — tarihinde yetkiye ve borca itiraz ederek takibi durdurduğu duran takip üzerine —- tarihinde davanın açıldığı itirazın ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Usulüne uygun taraf teşkili sağlanmış taraf delilleri toplanarak tahkikat aşamasında değerlendirilmiştir.
Davalı tarafın yetki itirazı—nolu celsede taraflar arasında imzalanan dosyada mübrez —– — Maddesinde yetki sözleşmesi olduğu ve bu sözleşmede ——- mahkeme ve icra daireleri yetkili kılındığından yetki itirazı red edilmiştir.
Davadaki uyuşmazlık davacı tarafın davalı taraf ile taşıma hizmet sözleşmesi kapsamında davalı tarafa —-alabilmesi için tanımladığı —– belirlenen miktarın üstünde kullandığı bu haliyle davacının zarara uğrayıp uğramadığına ilişkindir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde limitin davacı tarafından belirlendiğini, limit üzeri —- alımının davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini savunmuştur.
Taraflar tacir olduklarından ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmış, ayrıca —- alım kartına ilişkin döküm getirtilmiştir.
—tarafından dosya sunulan — —- alınmış olduğu görülmüştür.
Davacı şirketin incelenen defterlerinde, davalının hesabına —- kaydı girmek suretiyle, davacı şirketin kendi defterlerinde —- hesabına virman yapılarak hesabın kapatılmış olduğu, davacının —-açıklamasıyla BORÇ kayıt edilen —– alacağının mahsubundan kaynaklanmış olduğu tespit edilmiştir.
Davalı defter incelemesi sonucunda verilen raporda —– aldığı tespit edilmiş ise de, tarih aralığı ve zaman dilimi dikkate alınırsa bu alışların pek de mümkün olmayacağı, aracın deposunun kapasitesinin bu kadar miktarda bir yakıtı alamayacağı ve aracında iki günlük süre içerisinde yakamayacağı kanaatine varılmış.” Olduğu bildirilmiştir.
Taraflar arasında taşıma sözleşmesi kurulduğu noktasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf, taşıma sözleşmesi sebebiyle taşıtanın, nakliye sırasında yakıt kullanımı için, taşıyana teslim ettiği yakıt kartının hukuka aykırı bir şekilde kullanıp kullanılmadığı noktasında toplanmaktadır.
Hukuka aykırılık, kişilerin mutlak hakları olan mal ve kişisel değerlerini doğrudan veya dolaylı koruma amacı güden emredici hukuk kurallarının ihlalidir. Bu kurallara mutlak haklar ile birlikte, özel koruma kurallarından, örf adetten ve genel ilkelerinden doğan temel davranış normları da dahil olup, ihlalleri de hukuka aykırılık teşkil etmektedir.” Bu ihlalleri icra eden fail, kast veya ihmal ile hareket etse dahi kusurlu addedilir.
—- içerisinde kullanması mümkün olmayan fahiş miktarda alım gerçekleştiği, davacının bu sebeple —– ödemek zorunda kladığı, davacının bu alıma ilişkin bir onayının olmadığı tespit edildiğinden davalının bu alımlarda kusurlu olduğu sonucuna varılmış ve davacı defterlerinde davacının —–alacaklı olduğu anlaşıldığından bu miktar üzerinden hüküm kurulmuş aşan kısım kabul edilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile; davalının —dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin —- üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20 ‘si oranındaki 65.084,26 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gereken 22.229,53-TL karar harcına karşılık peşin alınan 5.621,83-TL’nin mahsubu ile bakiye 16.607,70-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfolunan 4.568,50-TL yargılama giderinin davanın kabul kısmına isabet eden 4.516,13-TL’si ile, 35,90-TL başvurma harcı ve 5.621,83-TL tamamlama harcı toplamı 9.120,53-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yargılama gideri sarfolunmadığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
6-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 31.229,49-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/11/2021