Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/382 E. 2022/516 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/382 Esas
KARAR NO : 2022/516
DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ:03/06/2021
KARAR TARİHİ:09/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müflis davalı şirket nezdinde —-tarihinden şirketin iflas tarihine kadar —–olarak görev aldığını, —- tarihli olağanüstü genel kurul kararının– maddesi ile şirkete—–olarak hizmet ettiği süre boyunca aylık net —– ödenmesine karar verildiğini, tasfiye süresince kararlaştırılan ücretin —– tutarı ödenmiş olduğunu, tasfiye —- hizmeti dolayısıyla—alacağın ödenmediğini, müflis şirketin tasfiyesi için teşkil etmiş bulunan iflas masasına alacağı kaydettirmiş bulunulan kayıt esnasında banka hesap dökümü ibraz edilen şirkette —-olarak çalıştığını kanıtlar nitelikte şirketin —- tarihli mizan kayıtlarında —-başlığı altında tarafıma açıklaması ile ödeme yapıldığı tespit edilebileceği halde, haksız ve hukuka aykırı olarak, alacağı yargılamayı gerektirdiğinden bahis ile alacak kaydı hazırlanan sıra cetveli reddedildiğini, İcra İflas Kanunu’nun 248. Maddesi “İflas masrafları ve masanın borçları başlığıyla ,iflasın açılmasından ve tasfiyeden doğan masraflar önce çıkarılır.” hükmü ile masa borcu niteliğinde olan tasfiyeden doğan masrafların sıra cetveline girmeksizin öncelikle ödeneceğinin düzenlendiğini, dosyada mevcut somut delillerde varlığı açık olan alacağın sıra cetveline dahil edilmesi ve reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ——- dosyası ve tüm içeriği aldığını kanıtlayacağını, davanın kabulü ile, alacağın rüçhanlı alacak olarak ödenmesine, mahkeme aksi takdirde ise alacağımın sıra cetveline –Sıra alacağı olarak kabulünü, yargılama giderlerinin müflisi temsilen iflas idaresi üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
İflas idare memurları —— ve———dava dilekçesi ve tensip tutanağı tebliğ edilmiştir.
——-adına çıkartılan davetiyenin ise bila tebliğ mahkememize iade edildiği görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE:
DELİLLER:
Davacı dava dilekçesinde, —–sayılı iflas dosyasını, müflis şirketin ticari defterlerini, ticaret sicil kayıtlarını ve banka kayıtlarını delil olarak göstermiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi vermemiş; delil bildirmemiştir.
YARGILAMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kayıt kabul davasıdır. Davanın yasal dayanağı İİK’nun 235 maddesidir.Davacı dava dilekçesinde iflas tarihine kadar müflis şirketin—– yaptığını, kararlaştırılan ücretin kendisine ödenmediğini ileri sürmüştür.—–sayılı dosyasından, Tasfiye Halinde —— tarihinde iflasına karar verilmiştir.İflas tasfiye işlemlerinin yapıldığı —–dosyasında, davacı müflis masasına —– kayıt sıra numarası ile —– alacak kayıt talebinde bulunmuş, iflas idaresince tanzim olunan sıra cetvelinde talep edilen alacak bedelinin tamamı reddedilmiştir.İİK’ nın 234/1.maddesi, “iflas idaresi sıra cetvelini iflas dairesince verir ve alacaklıları 166.maddenin 2.fıkrasındaki usule göre ilan yoluyla haberdar eder.” hükmünü, İİK’ nın 235/1.maddesinin ilk iki cümlesi ” Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren —gün içinde iflasa karar verilen yerdeki—– dava açmaya mecburdurlar. 223.maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur.” hükmünü içermektedir. İİK’ nın 234/2.madde hükmü uyarınca yapılan tebligat bilgi verme mahiyetinde olup, dava açma süresi bu tebligat ile başlamaz. Bu madde hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, iflas sıra cetveline itiraz davaları süreye tabi olup, bu husus üzerinde mahkemece re’sen durulmalıdır. Bu süre kural olarak sıra cetvelinin İcra İflas Kanunu’nun 166. maddesinde gösterilen usulde ilanından itibaren işlemeye başlar, eğer davacı, aynı Kanun’un 223. maddesine göre, tebliğe elverişli adres gösterir ve gerekli masrafı avans olarak yatırırsa, süre kendisine yapılan tebliğden itibaren hesaplanır.
——-iflas dosyasından Mahkememize verilen —-tarihli cevabi yazıda, —- tanzim olunan ek sıra cetveli ilanı ——tarihli —–tarihli —– ayrı ayrı ilan edilmiştir.Mahkemeniz davacısı İ.İ.K’nun 223. Maddesi gereğince tebliğ gider avansı yatırmamış olup, sıra cetveli ilanı ve masa kararı —– tarihinde—— tebliğ edilmiştir.” şeklinde cevap verilmiştir.Davacının —– tarihli duruşmada “Ben —-alacağımı kayıt ederken —- avansı yatırdım” şeklindeki beyanı üzerine gider avansını yatırdığını belgelemek üzere kesin süre verilmiş, verilen kesin süre içinde herhangi bir belge ibraz edilmemiştir. Verilen bu ara karar uyarınca kesin sürenin dolmasından sonra Mahkememizce herhangi bir müzekkere yazılmadığı, tekrar sorulmadığı halde, ——-tarihli yazısı ile davacının tebliğ giderini —-posta pulu şeklinde verdiğini bildirilmiştir. Bunun üzerine —- yeniden müzekkere yazılarak, Mahkemizce sorulmadığı halde neden yeniden yazı gönderildiği, davacının sıra cetveline başvuru sırasında önceki yazıda yatırmadığı belirtilen giderin daha sonra yatırıldığının neye göre tespit edildiği hususları sorulmuş, —–tarihli cevabi yazıda, söz konusu yazının davacının sözlü isteği üzerine yazıldığı, davacının sözlü talebi sonrasında alacak kaydının incelenmesinde dilekçe üzerine zımbalanmış —– olmak üzere toplamda —- posta pulunun bulunduğunun tespit edildiği bildirilmiştir. Dosyamıza gönderilen davacının kayıt dilekçesinde başvuru sırasında pul eklendiğine dair herhangi bir ibare olmadığı,——tarihli yazısında, “Mahkemeniz davacısı İ.İ.K’nun 223. Maddesi gereğince tebliğ gider avansı yatırmamış” şeklinde cevap verildiği, üstelik davacının tebligat giderini —– yatırdığını beyan ettiği, davacıya tebligat çıkarıldığından pul eklense bile kullanılması gerektiği, bu nedenle dilekçe üzerinde halen pul bulunmasının mümkün olmadığı, pulun dilekçeye sonradan her zaman eklenmesinin mümkün olduğu, başvuru sırasında tebliğ gideri yatırıldığının ispatlanamadığı, dolayısıyla davacının kayıt başvurusu sırasında tebliğ gideri yatırmadığı anlaşılmıştır.Somut olayda iflas masasına yapılan başvuru sırasında davacı gider avansı yatırmadığından davanın son ilan tarihinin olan—– tarihi olduğu, — günlük dava açma süresinin —- tarihinde sona erdiği, davanın ise hak düşürücü süre geçtikten sonra —— tarihinde açıldığı, dava şartı olan hak düşürücü süresin re’sen dikkate alınması gerektiği anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- HMK’nın 114/2 ve İİK 235.maddesi uyarınca hak düşürücü süreye ilişkin dava şartı yoluğu nedeniyle HMK’nın 115/2 maddesi gereğince DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken——- karar harcının peşin alınan —- mahsubu ile bakiye —— harcın terkin sınırı alında kaldığından alınmasına yer olmadığına.
3-Davacı tarafından sarfolunan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri sarfolunmadığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren —- gün içerisinde içerisinde—–açık olmak üzere karar verildi.