Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/375 E. 2021/880 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/375 Esas
KARAR NO: 2021/880 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/06/2021
KARAR TARİHİ: 09/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Dava dışı—- müvekkil ile irtibata geçerek müvekkil ile davalı şirketi tanıştırarak ticaret yapmalarını sağladığını, —–isimli bir şirkette görev yapmakta olduğunu davalı şirket ile aralarında herhangi bir işçi-işveren ilişkisi bulunmadığını, Ancak kendisi, müvekkil ile davalı şirket arasındaki ilişkide davalı şirketin temsilcisi gibi hareket ettiğini, müvekkili ile davalı şirket arasındaki irtibatı sağladığını, müvekkil ile davalı şirket arasındaki ilişkinin —- sözleşmesine ilişkin olduğunu, Bu hususta müvekkil ile davalı şirket arasında herhangi bir yazılı sözleşme ilişkisi kurulmadığını, şifahen anlaştıklarını, Müvekkilinin kendi yurtdışı ilişkilerini kullanarak davalı şirketin yurtdışına ihracat yapabilmesi ve bu bağlamda yurtdışından şirketlerle bağlantı kurabilmesine aracılık etmesi için davalı şirket ile sözlü olarak anlaştıklarını, kendi irtibatları sonucu tanıdığı dava dışı aracı kişi ile davalı şirketin ticaret yaptığı ——şirketi bulduğu ve davalı şirket ile bu şirketin iletişime geçmesini sağladığını, Müvekkili ile davalı şirket arasında müvekkilin —– irtibatları sayesinde bulunan dava dışı —– kişiye ihraç edilmek üzere ameliyat önlüğü gönderilmesi hususunda anlaşma sağlandığını, Bu anlaşmaya istinaden davalı şirket tarafından ——- düzenlenmesi akabinde dava dışı —- kişi tarafından davalı şirkete ödeme yapıldığı, Bu hususta düzenlenmiş —– dava dışı alıcı——- kişinin yapmış olduğu ödemeye dair dekontu ekte sunduklarını, Yapılacak olan ticarete aracılık etmiş olması sebebiyle müvekkiline ücret ödenmesi hususunda müvekkil ile davalı şirket arasında da anlaşma sağlandığını, Davalı şirketin müvekkilden herhangi bir alacağı olduğunu kabul anlamına gelmemek kaydıyla; davalı şirket tarafından —- müvekkiline gönderilmiş olan —- tutarındaki bedel; dilekçenin üst kısmında bahsi geçen —– yapılan ameliyat önlüklerine ilişkin ihracat hususunda müvekkil şirket ile davalı şirket arasında yapılmış sözleşme gereği müvekkile ödenmesi gereken simsarlık ücretine ilişkin olduğunu, davalı şirket tarafından müvekkile ödenmiş bu bedelin tamamının müvekkile ait olmadığı, ödenen bedelin —- müvekkil ile —— isimli kişi arasındaki irtibatı kuran ve müvekkilin —– arasında ithalat ihracat yapabilmek için anlamış olduğu dava dışı aracıya müvekkil tarafından nakit olarak ödendiğini, Dava dışı —– kişi tarafından davalı şirketten ameliyat önlüklerinin sipariş edilmesinin ve bedelinin ödenmesinin üzerinden uzun bir süre geçmesine rağmen davalı şirketin, siparişlerin ihracatını sağlamadığını, Dava dışı —– isimli kişi tarafından davalı şirkete siparişlerin durumu sorulduğunda siparişlerin teslimat için —-gönderildiğinin belirtildiği, Buna karşın uzun süre siparişlerin gönderilmemesi üzerine davalı şirket ile müteaddit defa iletişime geçilmiş, buna karşın davalı şirket tarafından her defasında dava dışı —– isimli kişiye bu şekilde net olmayan cevaplar verildiğini, tüm ısrarlara karşın davalı şirket tarafından konşimento numarası verilmediğini, Bunun üzerine dava dışı —- isimli kişinin davalı şirket ile kendisi arasında yapılan ticari ilişkiye aracılık etmiş olan müvekkile ulaşarak siparişlerin durumunu sorduğunu, Müvekkil tarafından siparişlerin durumu hakkında bilgi alınması amacıyla davalı şirket temsilcisi gibi hareket eden dava dışı—- iletişime geçilmeye çalışıldığı, Ancak müvekkilinin ısrarlı taleplerine rağmen davalı şirket temsilcisi tarafından tatmin edici cevap verilmediğini, Müvekkilinin sürekli olarak geçiştirilerek uzun süre yanıtsız bırakıldığını, davalı şirket tarafından müvekkile siparişlerin gönderildiği hatta siparişlerin davalı şirkete ulaşmak üzere olduğunun iddia edildiğini, Davalı şirket tarafından dava dışı —– kişiye gönderilen siparişlerin —- ulaşmış olduğu ve ertesi gün siparişlerin eline ulaşacağına dair taraflar arasında yapılan—— konuşmalarının da ekte sunulduğunu, Ancak davalı şirket tarafından dava dışı şirkete bu şekilde söylemesine rağmen siparişlerin dava dışı alıcının eline ulaşmamasından dolayı taraflar arasında uyuşmazlık çıktığını, aralarındaki ticari anlaşmanın bozulduğunu,——- isimli kişi tarafından, davalı şirkete yapılan ödemenin kendisine geri gönderilmesini talep ettiğini, Davalı şirketin kendi kusuru ile bozulan ticari ilişki neticesinde müvekkile yaptığı simsarlık ücretinin de iadesini talep ettiğini müvekkil tarafından davalı şirketin kendi kusuru sonucu bozulan ticari ilişki nedeniyle kendisine kusur atfedilemeyeceğinden dolayı ücretin iade edilmeyeceğini bildirdiğini, Davalı şirketin ise müvekkilinin kendisine borcu olduğu iddiasıyla—— takip dosyasıyla müvekkil aleyhine icra takibi başlattığını, Davalı şirketin, haksız ve hukuka aykırı olarak icra takibi başlatması sebebiyle müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu olmadığının tespitini talep ettiklerini, Davalı şirket tarafından ürünlerle ilgili olarak — faturası ve —–sevk irsaliyesi düzenlendiğini, söz konusu —— ve sevk irsaliyeleri düzenlenmiş ve davalı şirket tarafından ürünlerin —-ulaştığı söylenmiş olsa da dava dışı alıcı tarafından müvekkile ürünlerin kendisine ulaştırılmadığı bilgisinin verildiğini, Davalı şirket tarafından ürünlerin —- isimli kişiye ulaştığının da ispat edilemediğini, Davalı şirketin alıcıya karşı edimini yerine getirmemesi neticesinde taraflar arasındaki ticari ilişkinin bozulduğu, alıcı tarafından siparişlerin iptal edilmesi ve yapılan ödemenin iade edilmesinin talep edildiği, Müvekkil tarafından üzerine düşen edim gereği gibi ifa edildiği halde davalı şirket tarafından kendi üzerine düşen edimin yerine getirilmemesi neticesinde müvekkilden hak ettiği bedelin iadesinin talep edilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, Müvekkili ile davalı şirket arasındaki ilişki ile davalı şirket ve dava dışı —–isimli kişi arasındaki ilişkinin muhtevasının farklı olduğu, sonuçlarının birbirini bağlamadığını, Müvekkilinin davalı şirkete ihracat yapabilmesi için üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini, davalı şirketin basiretli bir tacir olarak davranmayıp edimini yerine getirmeyerek kurmuş olduğu ticari ilişkinin bozulmasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin üzerine düşen edimi gereği gibi yerine getirdiğini, davalı şirkete karşı herhangi bir ifa yükümlülüğü kalmadığını, Bu sebeple müvekkilin davalı şirkete karşı herhangi bir borcu bulunmadığını, ancak davalı şirket tarafından bu hususun göz ardı edilerek müvekkilden kendisine yapılan ödemenin iadesinin talep edilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğu, müvekkilin davalı şirkete karşı herhangi bir hukuki ilişkiden doğan borcu bulunmaması sebebiyle davayı açtıklarını, Müvekkilinin davalı şirkete herhangi bir borcu olmaması sebebiyle davalı şirketin müvekkil aleyhine başlatmış olduğu—– dosyasında herhangi bir borç ilişkisine dayanmayan mesnetsiz bir icra takibi durumunda olduğunu, Davalı şirket tarafından müvekkil aleyhine haksız ve hukuka aykırı olarak başlatılan icra takibi kapsamında —- tarihinde müvekkilinin iş yerine hacze gidilerek müvekkilin mesleğini icra ederken kullandığı eşyalar üzerinde haksız ve hukuka aykırı olarak haciz işlemi uygulandığını, bu hususla ilgili olarak da —- tarihinde haczedilemezlik şikayetinde bulunulduğunu, —– kapsamında muhafaza ve satış işlemlerinin tedbiren durdurulmasına karar verildiğini, bu hususla ilgili olarak yargılamanın devam ettiğini, söz konusu icra takibinin işbu sebeplerle dava sonuçlanana kadar durdurulmasını talep etme zorunluluğunun hasıl olduğunu, dava konusu haksız durum sebebiyle müvekkillerimizin telafisi imkansız maddi zararlara uğrayacağı açık olduğundan açılmış olan icra takiplerini durdurur mahiyette teminatsız olarak tedbir kararı verilmesinin gerektiğini, —— gereğince haksız ve kötüniyetle müvekkil aleyhine icra takibi başlatan davalı şirket aleyhine alacak miktarının %20’sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, sayın— ikame etmiş olduklarını dosyanın her ne kadar ticari uyuşmazlık niteliği taşımakta ise de gerek yasal mevzuatta gerek —– menfi tespit davalarında arabulucu kurumuna başvurma zorunluluğu getirilmediğini, açıklanan ve re’sen nazara alınacak sebeplerle; faiz ve masraflar hariç olmak üzere fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; Müvekkili aleyhine başlatılan —–takibinin öncelikle teminatsız olarak; mahkeme aksi kanaatte olması halinde ise takdir edilecek uygun bir teminat karşılığında iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılamanın kesinleşmesine kadar durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesine, —- sayılı icra takip dosyasının iptaline, —– davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle davalı şirket aleyhine alacak miktarının yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve yasal vekâlet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine, karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Davacı ile davalı arasında imzalanan simsarlık sözleşmesi kapsamında yükümlülüklerini yerine getirildiği iddiası ile davalının davacı aleyhine başlattığı —- dosyası sebebi ile davacının davalıya borçlu olmadığı talebi uyuşmazlık konusunu oluşturmaktadır.
—- dosyasının dosya arasına alınmış olduğu görüldü.
Tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerledirmede, davacının, davalı ile arasında imzalanan — uyarınca—– dosyasında borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, —— maddesinde her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın—- temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcılarının için öngörülmüş … hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır” düzenlemesi yapıldığı, uyuşmazlığın tellallık —– sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacının tacir olmadığı, sözleşmenin niteliği gereği, mutlak ticari işlerden olmadığı, uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşıldığından, mahkememizin görevsizliği ile, dosyanın ——– Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine dair, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- H.M.K.114/1 (c),H.M.K. 115/2 maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı caiz olmadığından DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin ——— Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-Karar kesinleştiğinde ve HMK.20/1 maddesi gereğince taraflardan biri tarafından iki haftalık süre içinde talep edildiğinde dosyanın görevli —–Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
4-Yargılama harç ve masraflarının gönderilen mahkemede dikkate alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde ——– Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2021