Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/344 E. 2022/875 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/344 Esas
KARAR NO : 2022/875

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/05/2021
KARAR TARİHİ : 10/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı —–vekili tarafından sunulan 26.04.2021 tarihli dava dilekçesinde; Davalı/borçlunun, —–adresinde 11.07.2018 tarihinde yapılan kontrolde —–nolu tesisatta kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilerek o tarihte yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin ilgili maddeleri ve 622 Sayılı—–Kurul karanı doğrultusunda —— seri nolu Kaçak/Usulsüz Elektrik Tüketimi Tespit Tutanağı düzenlenmiş (Ek-1) ve enerji kesilmiştir. Somut olayda, elektriğin kesilerek mühür altına alındığı ve kesilen elektriğin mühür fekki yapılarak açıldığı 30.03.2018- 11.07.2018 dönemi arasında tüketimi doğru kaydetmiş sayaç değeri ile yapılan hesaplamada 10.267,88-TL kaçak elektrik enerjisi faturası tahakkuk ettirilmiştir. Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit olunan davalı kendisine tahakkuk eden bedeli son ödeme gününe rağmen ödemediğini, Bunun üzerine davalı/borçlu hakkında, ilgili Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı’na istinaden tahakkuk eden bedellerin tahsili amacıyla ——-sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi yapılmış ve Örnek No:——- ödeme emri gönderilmiş, davalı/borçlu tarafından borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilere itiraz edilmiştir. Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit olunan gerçek veya tüzel kişiler, kendisine tahakkuk ettirilen bedeli ödeme bildiriminde yer alan son ödeme tarihine kadar ödemekle yükümlü olduğunu, Borçlu tarafından da tahakkuk eden tutarın ödemesi yapılmadığını, akabinde icra takibi başlatıldığını ve borca da itiraz edilmediğini, davalı/borçlunun mevzuata uygun olarak düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağına ilişkin tahakkuku ödemekle yükümlü olmasına karşın haksız ve kötü niyetle borca itirazda bulunması yerinde olmadığını, yargılama neticesinde ve müvekkil şirket kayıtları incelendiğinde alacağın varlığı ve miktarı sübut bulacak, davalı/borçlunun itirazının haksızlığının ortaya çıkacağını, Bu nedenle borçlunun itirazının iptali ile hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye hükmedilmesini talep ettiklerini talep ve beyan etmiştir.
CEVAP : Dava dilekçesi ve eklerinin usulüne uygun olarak davalı tarafa tebliğ edilmiş olduğu, davalı tarafın herhangi bir cevap dilekçesi sunmamış olduğu görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Davacı tarafça davalı aleyhine kaçak elektrik kullandığından bahisle aleyhe başlatılan icra takibine, davalı tarafça yapılan itirazın iptaline yöneliktir—— yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.Dosyamız arasına alınan——-Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin 20/09/2018 tarihinde başlatıldığı davalının süresinde 19/10/2018 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür. Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. arabuluculuk son tutanağında icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı dosya arasına alınmıştır.Dosya——bilirkişiye tevdi edilerek aldırılan bilirkişi raporunda : Yargıtay”ın emsal niteliğindeki kararları gereği aksi ispat edilmedikçe geçerli belgelerden olan 11.07.2018, 14.08.2018 ve 12.10.2018 tarihli kaçak elektrik kullanım tespit tutanaklarına göre, ödenmeyen fatura borçları sebebiyle elektriği kesilen ve sayacı mühürlenen tesisatta, mühür fekki yapılarak elektrik enerjisinin kaçak olarak kullanılmaya devam edildiği ve bu durumun da ilgili Yönetmelik hükümlerine göre kaçak elektrik kullanımı olarak nitelendirilmesi gerektiği kesin olarak anlaşılmış olduğunu, İlgili Yönetmelik hükümlerine göre, kaçak elektrik kullanımı tespiti halinde kullanım yerinin elektriğinin kesilerek, Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulması gerektiği halde dava dosyasında, kaçak elektrik tüketimi tespitlerinden sonra Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulduğu gösteren herhangi bir belgeye rastlanmadığını, Davalı tarafın davaya cevap dilekçesi sunmadığı, yalnızca davacı tarafından başlatılan icra takibine itiraz dilekçesi sunduğu anlaşılmakla, davalı ——kaçak elektrik kullanımlarından ve karşılığı olarak tahakkuk ettirilen tutarlardan sorumlu olduğu yönünde görüş ve kanaate varıldığını, Kaçak elektrik tüketimi miktarı hesabında Yönetmeliğin ilgili hükümleri doğrultusunda tüketimi doğru kaydetmiş sayaç endeks değerlerinin kullanılabileceği, keza davacı tarafından yapılan kaçak elektrik tüketim miktarı hesabında da tüketimi doğru kaydetmiş sayaç endeks değerlerinin doğru şekilde kullanıldığı, bu yöntemle yapılan hesaplama sonucunda, icra takibine konu 11.07.2018 tarihli tutanağa ilişkin kaçak elektrik tüketimi miktarı 11.342,651.-kW, 14.08.2018 tarihli tutanağa ilişkin kaçak elektrik tüketimi miktarı 4.118.-kW, 12.10.2018 tarihli tutanağa ilişkin kaçak elektrik tüketimi miktarı 2.785.-kW olarak hesaplandığını, 5.30.05.2018 – tarihli —— Yönetmeliğinin fatura hesabına ilişkin hükümleri doğrultusunda; 11.07.2018 tarihli tutanağa istinaden, normal tarifenin 2 katı üzerinden tespit tarihindeki birim fiyatlarla hesaplama yapılarak 710.267,88.-TL fatura bedeli hesaplandığı, ancak dosyada 11.07.2018 tarihli kaçak elektrik kullanım tespit tutanağının mükerrer olduğunu gösteren herhangi bir bilgi belge bulunmadığı için bu hesaplamanın hatalı olduğu, 11.07.2018 tarihli ilk kaçak elektrik kullanım tespit tutanağına istinaden hesaplanan 11.342,65.kW tüketim miktarına kaçak elektrik enerjisinin kullanıldığı dönem birim fiyatlarıyla, ilgili tüketicinin bağlı olduğu tarife grubundaki tek terimli tek zamanlı tarifenin kullanılarak normal tarifenin 1,5 katı üzerinden tahakkuk hesabı yapılması gerektiği, buna göre yapılan hesaplama ile fatura tutarının 26.07.2018 son ödeme tarihi itibariyle 7.766,00.-TL olduğu, 14.08.2018 ve 12.10.2018 tarihli kaçak elektrik kullanım tespit tutanaklarına istinaden hesaplanan tüketim miktarları ve tahakkuk edilen sırasıyla 4.247,02.-TL ve 3.866,14.-TL fatura tutarlarının doğru olduğu, sonuç olarak; Yargıtay kararları uyarınca aksi kanıtlanmadıkça resmi ve geçerli belgelerden olan kaçak elektrik kullanımı tespit tutanaklarına göre, borcu sebebiyle elektriği kesilerek sayacı mühürlenen tesisatta mühür fekki yapılarak elektrik enerjisinin kullanıldığı ve bunun da ilgili Yönetmelik hükümlerine göre kaçak elektrik kullanımı olarak nitelendirildiği açıkça anlaşılmakla, yalnızca 11.07.2018 tarihli tespite istinaden başlatılan icra takibinin, 20.09.2018 takip tarihi itibariyle 7.932,80.-TL olduğu ve davalı ——- dava konusu icra takibinin bu kısmından sorumlu olduğunu belirten raporunu mahkememize sunmuştur.
Dosya ——-bilirkişiye tevdi edilerek aldırılan ek bilirkişi raporunda özetle ; Yargıtay’ın emsal niteliğindeki kararları gereği aksi ispat edilmedikçe geçerli belgelerden olan dava konusu 11.07.2018 tarihli kaçak elektrik kullanımı tespit tutanağına göre, ödenmeyen fatura borçları sebebiyle 30.03.2018 tarihinde elektriği kesilen ve sayacı mühürlenen tesisatta, mühür fekki yapılarak elektrik enerjisinin kaçak olarak kullanılmaya devam edildiği, bu durumun da ilgili Yönetmelik hükümlerine göre kaçak elektrik kullanımı olduğu ve davalı —— kaçak elektrik kullanımlarından ve karşılığı olarak tahakkuk ettirilen tutarlardan sorumlu olduğu yönünde kök raporda verilen görüşte sapma veya değişim olmadığını, Kök raporda eksik olduğu zaten belirtilen belgenin sunulması ile, davalıya ait başka bir adreste 04.06.2018 tarihinde de kaçak elektrik kullanımı tespiti yapıldığı ve yeni durumda 11.07.2018 tarihli tutanağın davalı adına düzenlenmiş mükerrer tespit olarak değerlendirilmesinin şimdi doğru olacağı anlaşılmış, tahakkuk hesabında normal tarifenin 2 katı üzerinden tespit tarihindeki birim fiyatlarla yapılan hesaplama sonucunda 26.07.2018 son ödeme tarihli fatura tutarı 10.267,32.-TL olarak hesaplandığını, yeniden yapılan değerlendirme sonucunda, taraflar arasında ticari ilişki olduğu için kök rapordan farklı olarak takip öncesi ticari avans faizi işletilmesi gerektiği kanaatine varıldığını, 20.09.2018 takip tarihi itibariyle borç tutarı 10.611,20 TL olarak hesaplanmış ve davalı ——- dava konusu icra takibinin bu kısmından sorumlu olduğunu belirten ek raporunu mahkememize sunmuştur.Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, 01/04/2022 tarihli kök ve 13/06/2022 tarihli ek rapor ve tüm dosya kapsamıyla birlikte yapılan değerlendirmede; kaçak elektrik kullanımı sebebiyle davacı tarafça davalı aleyhine tutanak düzenlendiği, işbu tutanak sebebiyle davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine, mahkememizde itirazın iptali davası açıldığı, denetime elverişli kök ve ek bilirkişi raporlarına göre 11.07.2018 tarihli kaçak elektrik kullanımı tespit tutanağına göre, ödenmeyen fatura borçları sebebiyle 30.03.2018 tarihinde elektriği kesilen ve sayacı mühürlenen tesisatta, mühür fekki yapılarak elektrik enerjisinin kaçak olarak kullanılmaya devam edildiği, bu durumun da ilgili Yönetmelik hükümlerine göre kaçak elektrik kullanımı olduğu ve davalı ——-kaçak elektrik kullanımlarından ve karşılığı olarak tahakkuk ettirilen tutarlardan sorumlu olduğu, 11.07.2018 tarihli kaçak elektrik kullanım tespit tutanağının mükerrer olduğunu gösteren herhangi bir bilgi belge bulunmadığı için davacı tarafça yapılan hesaplamanın hatalı olduğu, 11.07.2018 tarihli ilk kaçak elektrik kullanım tespit tutanağına istinaden hesaplanan 11.342,65.kW tüketim miktarına kaçak elektrik enerjisinin kullanıldığı dönem birim fiyatlarıyla, ilgili tüketicinin bağlı olduğu tarife grubundaki tek terimli tek zamanlı tarifenin kullanılarak normal tarifenin 1,5 katı üzerinden tahakkuk hesabı yapılması gerektiği, buna göre yapılan hesaplama ile fatura tutarının 26.07.2018 son ödeme tarihi itibariyle 7.766,00.-TL olduğu, buna ilişkin 141,36 TL işlemiş faiz, 25,44 TL KDV olmak üzere davalının sorumlu olduğu miktarın 7.932,80 TL olduğu, her ne kadar davacı tarafça kök raporun düzenlenmesinden sonra mükerrer kaçak kullanımlara yönelik belge sunulmuşsa da yargılamanın bu aşamasında HMK madde-145 gereğince yeni delil sunulmasının mümkün olmadığı, sonradan ibraz edilen delilin yargılamaya esas alınamayacağı dolayısıyla dosyanın mevcut delil durumu itibariyle değerlendirilmesi gerektiği kanaatiyle, 13/06/2022 tarihli raporda tespit edilen rakamlara itibar edilmediği, davalının 01/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen toplam 7.932,80 TL ile sorumlu olduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne, alacak yargılamayla belirlendiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının DAVASININ KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE ile Davalı borçlunun——-Esas sayılı dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE , takibin 7.766,00 TL asıl alacak, 141,36-TL takip öncesi işlemiş faiz ,25,44 KDV olmak üzere toplam 7.932,80-TL alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa ticari avans faizi işletilmesine,
2-Şartları oluşmadığından davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 541,89-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 181,42-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 360,47-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden —– (Madde-13) göre hesaplanan —— vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden ——göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden ——- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 181,42-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 240,72TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
7-Davacı tarafından yapılan; 750,00-TL Bilirkişi ücreti, 181,42-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 931,42-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 695,53-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
8- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra yatıran taraflara iadesine,
9-Dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde ——- Arabulucu Başvuru Nolu dosyada taktir olunan 1.320,00-TL ücretin kısmen kabul kısmen red oranı dikkate alınarak 985,69 TL’lik kısmın davalıdan, 334,31 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde —— Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.