Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/334 E. 2022/962 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/334 Esas
KARAR NO : 2022/962

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/05/2021
KARAR TARİHİ:08/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı ile müvekkili arasında —- binasının dış cephe —– kaplaması malzeme ve işçilik işinin yapımı hususunda anlaşma sağlandığını, müvekkili şirket tarafından yüklenilen işin ayıpsız ve eksiksiz olarak bitirilerek davalıya teslim edildiğini, faturaların tanzim edilerek davalıya iletildiğini, davalı tarafından fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine ——Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirtmiş olup, davanın kabulüne, davalının icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına, icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden davalı aleyhine alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkili şirket arasında herhangi bir sözleşme veya davacının davasını dayandırdığı malzeme ve işçilik siparişlerine dair müvekkili şirketi temsile yetkili kişiler ile davacı arasında yapılmış herhangi bir sipariş formu, yazışma vs. bulunmadığını, bu nedenle müvekkili şirket yetkililerinin hiçbir beyanını içermeyen ve müvekkili şirket yetkililerince gönderilmeyen, alacağın varlığına veya kabulüne dair müvekkili şirketin herhangi bir beyanının yer almadığı bir durumda taraflar arasında bir ticari ilişkinin varlığından söz edilemeyeceğini, müvekkili şirket yetkilisince imzalanmış herhangi bir sözleşme, sipariş vs. herhangi bir belge bulunmadığından ortada müvekkili şirketi bağlayıcı, geçerli bir ticari, borç ilişkisinin bulunmadığını, buna dayalı olarak düzenlenen faturanın da hukuki sonuç doğurmayacağını ve faturaya itiraz edilmediği iddiası ile davacının alacak hakkının doğmayacağını belirtmiş olup, haksız davanın reddine, davacının icra takibinin ve huzurdaki davanın haksız ve iyiniyetten uzak taleplerle açılmış olması nedeniyle davacı aleyhine % 20’den az olmamak kaydı ile tazminata hükmedilmesine, mahkeme masrafları ve ücreti vekâletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Taraflar arasında yapıldığı iddia edilen anlaşma gereğince ——konsolosluk binasının dış cephe ——-kaplaması malzeme ve işçilik işinin yapımı işi kapsamında davacı tarafça kesilen faturalardan kaynaklı alacağının tahsili talebiyle yapılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali talebine yöneliktir——Dairesi müdürlüklerine yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.
Dosyamız arasına alınan—– Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin 05/04/2021 tarihinde başlatıldığı davalının süresinde 09/04/2021 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.Davacının; borçlu tarafından yapılan itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür. Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. arabuluculuk son tutanağında icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı dosya arasına alınmıştır.Dosya —– Bilirkişilere tevdi edilerek aldırılan bilirkişi raporunda özetle ; Defterlerin Usulüne Uygun Tutulup Tutulmadığı Yönünden; Tacir olan tarafların incelenen 2020 ve 2021 yılı ticari defterlerinin —— onaylı beratlarının süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, tarafların defterlerinin hesap yönünden incelenmesinde; Davacı şirketin takip konusu faturalar karşılığı olarak 07.04 2021 takip tarihi itibariyle, kendi defterlerinde 298.805,33 TL alacaklı gözükürken, davalı şirketin kendi defterlerinde 138.868,85 TL borçlu gözüktüğünün tespit edildiği, taraflar arasındaki ticari ilişki, hizmet ifasının ispatı ve davacı alacağı yönünden Davacı tarafından davalıya verilen hizmet/yapılan işe ilişkin olarak e-fatura sistemi üzerinden “Ticari Fatura” olarak düzenlendiği ve —-üzerinden davalı tarafa teslim edildiği, ilgili faturaların ticari fatura senaryosu olarak düzenlenmiş olduğu, dosya kapsamında davalı şirket tarafından süresinde düzenlenmiş herhangi bir RED işlemi, itiraz ya da düzenlenen iade faturasının bulunmadığı, Sayın Mahkemenin talebiyle dava dosyasına gönderilen davalı şirkete ait —– formlarının incelenmesinde, 2020 yılında davacı şirketten alınan mal/hizmet olarak takip konusu alacağı oluşturan 3 adet faturadan, 21.12.2020 tarihli —— no.lu KDV hariç 117.685,00 TL (KDV dahil 138.868,85 TL) tutarlı faturayı bildirmiş olduğu, hiç kimsenin başkasına ait faturayı sebepsiz yere defterlerine ve dayanak belgesi niteliğindeki vergi beyannameleriyle kendi borcu anlamına gelecek şekilde “alım” olarak aleyhine beyan etmeyeceği, aksi somut delillerle ispat edilebilmek mümkün olmakla birlikte, davalının takip konusu faturaları kendi vergi dairesine beyan etmekle, taraflar arasındaki ticari ilişkinin ve yapılan işin ifasına ilişkin karinelerin oluştuğu, yapılan teknik inceleme bölümünde dosyaya sunulan belgelerin incelenmesinde, takip konusu, e- fatura olarak düzenlenmiş diğer iki faturanın davacının iddiasını destekler mahiyette bulunduğu tespit edilmiş olduğundan, davacı şirketin 07.04.2021 takip tarihi itibariyle, 298.805,33 TL alacağını talep edebileceği, faiz: davacı/alacaklı takip öncesinde faiz talebinde bulunmadığı için taleple bağlılık kuralı gereği bu konuda değerlendirme yapılmayacağını, kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında hükmolunacak davacı alacağı için 3095 s.k m.2/2 kapsamında avans faiz talebinin yerinde olduğu, icra inkâar tazminatı ve sair hususların mahkemenin takdiri içinde kaldığı, kanaatine varıldığına ilişkin raporunu mahkememize sunmuşlardır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, —— formları, 08.04.2022 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamıyla birlikte yapılan değerlendirmede, davacı ile davalı arasında —— binasının dış cephe —–kaplaması, malzeme ve işçilik bedeli hususunda anlaşma yapıldığı, davacı şirket tarafından yüklenilen işin eksiksiz ve ayıpsız olarak bitirildiğinden bahisle, buna ilişkin düzenlenen faturaların ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine mahkememizde itirazın iptali davası açıldığı, davalı tarafın sözleşme ilişkisini reddettiği, düzenlenen faturaların tebliğ edilmediği gerekçesiyle davacı lehine alacak hakkının doğmadığı itirazında bulunduğu, davaya konu binanın yıkıldığı, yıkılmadan önceki fotoğraflarının dosyaya celp edildiği, binanın yıkılmış olmasından dolayı mahalde herhangi bir keşif icrasının yapılamadığı, tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen ve denetime elverişli olduğu için hükme esas alınan —— tarafından düzenlenen 08.04.2022 tarihli bilirkişi raporuna göre, davacı ve davalının 2020 ve 2021 yılı ticari defterlerinin TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, tarafların defterlerinin hesap yönünden incelenmesinde; Davacı şirketin takip konusu faturalar karşılığı olarak 07.04.2021 takip tarihi itibariyle, kendi defterlerinde 298.805,33 TL alacaklı gözükürken, davalı şirketin kendi defterlerinde 138.868,85 TL borçlu gözüktüğünün tespit edildiği, davacı tarafından davalıya verilen hizmet, yapılan işe ilişkin olarak e-fatura sistemi üzerinden Ticari Fatura olarak düzenlendiği ve—– portali (elektronik sistem) üzerinden davalı tarafa teslim edildiği, ilgili faturaların ticari fatura olarak düzenlenmiş olduğu, davalı şirkete ait ——- formlarının incelenmesinde, 2020 yılında davacı şirketten alınan mal/hizmet olarak takip konusu alacağı oluşturan 3 adet faturadan, 21.12.2020 tarihli —— no.lu KDV hariç 117.685,00 TL (KDV dahil 138.868,85 TL) tutarlı faturayı bildirmiş olduğu, hiç kimsenin başkasına ait faturayı sebepsiz yere defterlerine ve dayanak belgesi niteliğindeki vergi beyannameleriyle kendi borcu anlamına gelecek şekilde alım olarak aleyhine beyan etmeyeceği, davalının takip konusu faturaları kendi vergi dairesine beyan etmekle, taraflar arasındaki ticari ilişkinin ve yapılan işin ifasına ilişkin karinelerin oluştuğu, her ne kadar yapılan teknik inceleme bölümünde, takip konusu, e- fatura olarak düzenlenmiş diğer iki faturanın davacının iddiasını destekler mahiyette bulunduğu beyan edilmiş ise de davacının davaya konu tüm faturaları ifa ettiğine ilişkin ispat yükünü yerine getiremediği zira davaya konu yapının yıkılmış olduğu, buna ilişkin yapılmış herhangi bir delil tespiti ya da benzer nitelikli somut bir delilin sunulamadığı, bu sebeple davacının alacağı yönünden ticari defterlerle sınırlı olarak bir değerlendirme yapıldığı, davacı şirketin takip konusu faturalar karşılığı olarak 07.04.2021 takip tarihi itibariyle, kendi defterlerinde 298.805,33 TL alacaklı gözükürken, davalı şirketin kendi defterlerinde 138.868,85 TL borçlu gözüktüğünün tespit edildiği, taraf defterleri arasında uyumsuzluk olduğu, bu nedenle davalının alım olarak bildirdiği ve defterlerinde borçlu olarak gözüktüğü, 138.868,85 TL miktar yönünden davacı alacağının kabulünün gerektiği kanaatiyle davanın kısmen kabulüne, alacak likit olmadığından ve yargılamayla belirlendiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının DAVASININ KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile Davalının—— Esas sayılı dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, takibin 138.868,85 TL asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihi itibariyle avans faiz işletilmesine ;
Şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 9.486,13-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 5.102,85-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 4.383,28-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden —– (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan —– nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden—— göre red edilen kısım üzerinden hesaplanan ——nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 5.102,85-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 5.162,15TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
6-Davacı tarafından yapılan; 2.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 223,70-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.223,70-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.033,46-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
7- Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra yatıran taraflara iadesine,
8-Dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde —— Arabulucu Başvuru Nolu dosyada taktir olunan 1.320,00-TL ücretin kısmen kabul kısmen red oranı dikkate alınarak 613,47 TL’lik kısmın davalıdan, 706,53 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde—– Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.