Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/332 E. 2023/171 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/332 Esas
KARAR NO: 2023/171
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/05/2021
KARAR TARİHİ: 16/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin cari hesap alacağının tahsili için davalılar aleyhine—— dosyası ile başlattığı ilamsız icra takibinin davalıların itirazı üzerine durduğunu, itirazın haksız olduğunu, alacağın likit olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına alacvağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara TK.21/2 maddesi uyarınca tebligat yapılmış, davalılar cevap dilekçesi vermemiştir.

DELİLLER :
Davacı vekili dava dilekçesinde delil olarak; —- sayılı dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları, davanın—–dönemlerine ait —— formları, takibe konu cari hesap ekstresi, bilirkişi incelemesi, tanık ve yemine dayanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde delil olarak; 14/12/2020 tarihli tahsilat makbuzu,—– dosyası, davacı tarafça yapılan dosya kaydının düşürülmesi talebi, müvekkillere ait ticaret defter ve kayıtlar, tanık ve yemine dayanmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı ilamsız icra takibine vaki açılmış itirazın iptali davasıdır.
İİK 67/1.maddesine göre “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”
———sayılı dosyası celbedilmiş, incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine faturaya dayalı olarak, 14.739,99-TL asıl alacak, 512,07-TL işlemiş faiz olmak üzere 15.252,06-TL üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, davalıların vekili aracılığıyla borca itiraz ettiği görülmüştür.
Takibe konu alacak fatura alacağı olup, faturalar davalıların oluşturduğu adi ortaklığa kesilmiştir. Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle sözleşmesel ilişkinin kanıtlanması gerekir. Ancak davalılar vekili cevap dilekçesinde borcun ödendiğini savunarak, akdi ilişkiyi kabul etmiş, böylece ispat yükü davalılara geçmiştir.
Tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalı taraf defterlerini ibraz etmemiş, davacı taraf ise 2018 ve 2020 yılı defterlerini ibraz etmiş, 2019 yılı ticari efterlerini ibraz etmemiş, bu nedenle takip dayanağı cari hesaba konu 2019 yılı faturalarının davacı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı tespit edilememiştir.
Davacı tarafından 27/11/2020 tarihli hesap mutabakatı ibraz edilmiş, davacı vekili tarafından hesap mutabakatındaki imzanın davalı ——— ait olduğunun bildirilmesi üzerine, davalı —— isticvabına karar verilmiş, isticvap davetiyesi üzerine “belirlenen gün ve saatte ekte fotokopisi bulunan 27/11/2020 tarihli hesap mutabakatındaki imzanın adı geçen davalıya ait olup olmadığı ve içeriği konularında isticvap olunmak duruşmada bulunmanız, geçerli bir özrünüz olmaksızın gelmediğiz veya gelip de sorulara cevap vermediğiz takdirde, isticvap konusu vakıaları ikrar etmiş sayılarak, ekte fotokopisi bulunan 27.11.2020 tarihli hesap mutabakatındaki imzanın size ait olduğu ve belge içeriğini kabul etmiş sayılacağınız” şeklinde ihtaratın yazılmasına, isticvap davetiyesinin ilanen tebliğ edilmesine rağmen davalı duruşmaya katılmamıştır. Bu nedenle hesap mutabakatına konu 14.739,99-TL üzerinden , davalıların itirazlarının iptali ile takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Davaya konu icra takibinde takip öncesi işlemiş faiz talebinde bulunulmuştur. İcra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizine hükmedilmesi TBK’nın 117.maddesi koşullarına bağlı olup icra takip tarihinden önce davalıya temerrüt ihtarı gönderilmesi gerekir. Taraflar arasında ödeme günü kararlaştırılan bir sözleşme bulunmadığı, davalıyıa temerrüte düşürecek bir ihtarname de çekilmediği için davacı alacaklı icra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizi talebinde bulunamaz. Bu nedenle takip öncesi işlemiş faiz yönünden itirazın iptali talebi yerinde görülmemiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde icra inkar tazminatı, davalılar vekili cevap dilekçesinde kötü niyet tazminatı talep etmiştir. İİK’nın 67/2.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için İİK 67.maddesindeki itirazın iptaline özgü dava şartlarının yanında, davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmetmek için reddedilen kısım bakımından davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğunun ispatı gerekir. İtirazın iptaline karar verilen alacak likit olduğundan, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiştir. Davanın reddine karar verilen işlemiş faiz yönünden davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından, davalılar vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulü, kısmen reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
1——— sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte, davalı-borçluların; 14.739,99-TL alacak miktarına yaptığı itirazın iptali ile, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İtirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen alacak miktarı 14.739,99-TL’nin %20’si oranında (2.947,99-TL) icra inkâr tazminatının davalı-borçludan alınarak davacı alacaklıya verilmesine,
3-Şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gereken 1.006,89 TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 251,73 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 755,16 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 5.402,50 TL yargılama gideri ile 251,73 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı toplamı 5.713,53 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 5.521,70 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davanın kabul oranı dikkate alındığında davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davanın ret oranı dikkate alındığında davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 512,07 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
9-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurdukları —————görüşmeler neticesinde belirlenen 1.320,00 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 1.275,68 TL’nin davalıdan, bakiye 44,32 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
10-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.16/02/2023