Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/324 E. 2023/432 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/324 Esas
KARAR NO: 2023/432
DAVA: İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/05/2021
KARAR TARİHİ: 11/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı ile davalı arasında ———— tarihinde müvekkiline tebliği ile haksız yere feshedildiğini, söz konusu haksız feshe ilişkin talepleri içerir davanın,—–nezdinde açılmış olduğunu, —- Sayılı dosyası ile devam ettiğini, tarafların arasındaki bu ilişki doğrultusunda müvekkili tarafından —– kiralanan beş adet araçtan bir tanesinin davalı şirket çalışanı — tahsis edildiğini,——– plakalı aracın kiralama süresinin sonunda araç kiralama şirketine teslim edilmişse de kiralama şirketi tarafından kiralama bedeline ek olarak—- tarihinde “hasar rücu bedeli” olarak iki adet ek fatura kesildiğini, davalı şirket çalışanına tahsis edilen araca ait plaka bilgisini de içerir faturaların ekte yer aldığını, km aşım bedeli hesaplanırken havuz yönteminin kullanıldığını, diğer bir söyleyişle kiralanan beş adet aracın kilometre aşım bedellerinin toplandığını ve araç sayısına eşit bir biçimde bölünerek faturaya yansıtıldığını, bu durumun,——- iade servisi tarafından müvekkili şirkete gönderilen e-postada da belirtildiğini, e-posta yazışmasından da görüldüğü üzere davalı şirkete tahsis edilmiş ——–plakalı araca ait km aşım bedelinin, KDV hariç 9.978,27 TL olarak hesaplandığını, müvekkili şirketin söz konusu tutarı ——— ödemek durumunda kaldığının ticari defterler incelendiğinde ortaya çıkacağını, araç kiralama şirketi tarafından kesilen faturanın ardından müvekkilinin davalı şirkete tahsis edilen araç için olan ücret de dahil olmak üzere km aşım bedeli ve hasar rücu bedellerini ödediğini, bunun ardından km aşım bedeli olarak görülen 9.978,27 TL ve hasar rücu bedeli olarak görülen 4.028,02 TL tutarlarını davalı şirketten tahsil etmek adına 07.07.2020 tarihinde ———– faturayı kesdiğini, açıklama kısmına da araç plakası ile birlikte masraf kalemlerini yazdığını, Türk Ticaret Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca bir faturayı alan kişinin aldığı tarihten itibaren 8 gün içerisinde faturaya itiraz etmemesinin, faturanın içeriğini kabul anlamı taşıdığını ve bu yönde karine teşkil ettiğini, davalı şirketin de müvekkili tarafından düzenlenen söz konusu faturaya itiraz etmediğini, müvekkilinin bedellere ilişkin haklı talebini kabul ettiğini, ne var ki davalı tarafın 09.10.2020 tarihinde, yani müvekkilinin kestiği faturanın üzerinden üç aydan uzun bir süre geçtikten sonra müvekkili şirketin kendisine açacağı haksız fesih davasından haberdar olmasının ardından, km aşım bedeli ve hasar rücu bedeli iadesi için ———– numaralı iade faturasını düzenlediğini, bu tarihte kanuni 8 günlük sürenin dolduğu açık olduğundan iade faturasının kabulünün mümkün olmadığını, aktarılan hususlar dikkate alındığında, müvekkilinin km aşım bedeli ve hasar rücu bedeline ilişkin 16.527,42 TL’lik alacağının sabit olduğunu, tarafların ticari defter kayıtlarından da doğrulanabilecek bu hususa ilişkin olarak tarafların ticari defter kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, karşı tarafça söz konusu fatura bedelinin ödenmemiş olması sebebiyle taraflarınca 26.10.2020 tarihinde ———-numaralı dosyası nezdinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, takip tarihine kadar işlemiş faiz ile birlikte 16.857,97 TL’nin takip tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte tahsilinin talep edildiğini, borçlu tarafa ödeme emri gönderilmiş ise de davalı tarafın haksız ve kötü niyetli bir biçimde borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, takibin durduğunu, dosyaya ibraz edilen fatura ve yapılacak ticari defter incelemesi uyarınca müvekkilinin alacağının sabit olduğunun açık olmasının yanı sıra basiretli bir tacir olması beklenen davalının, 8 günlük fatura itiraz süresi ilişkin TTK’nın açık hükmünü bilmemesi mümkün olmadığından kötü niyetli olarak hareket etiğini ve icra inkar tazminatının şartlarının oluştuğunun izahtan vareste olduğunu belirterek, davalı tarafından ———– dosyasına sunulmuş olan haksız itirazların iptali ile takibin devamına, davalının kötü niyeti sabit olduğundan % 20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket tarafından davalı müvekkili şirket aleyhine ——- Esas sayılı dosyasından fatura alacağına dayalı ilamsız icra takibi başlatıldığını, takip alacaklısı tarafından ———– toplam alacağa dayalı olarak başlatılan icra takibi dolayısıyla müvekkili şirketin takip alacaklısına hiçbir borcu bulunmadığını, söz konusu faturanın müvekkili şirket tarafından —— bedelli iade faturası kesilerek takip alacaklısı şirkete iade gönderildiğini, bu nedenle ilgili fatura alacağına dayalı olarak müvekkili aleyhine icra takibi yapılmasının mümkün olmadığını, bu durumun müvekkili şirketin ticari defter ve belgeleri ile de sabit olduğunu, davacının dava dilekçesindeki beyanları ile ilgili öncelikle davacı şirketin ——— bir kiralama sözleşmesi akdetmiş olduğunu, müvekkili şirketin bu sözleşmenin tarafı olmadığını, bu nedenle davacı tarafın iş bu sözleşme dolayısıyla kiralama şirketi tarafından kendisine fatura edilen fatura tutarlarını sanki müvekkili şirkete bir mal satımında bulunmuş ya da bir hizmet sunmuş gibi tekrar fatura düzenleyerek ve tekrar ———- olarak müvekkiline fatura etmesinin yasal olarak mümkün olmadığını, davacı şirket müvekkili şirketten bir alacağı olduğu iddiasında ise bunun tahsil ve talep yolunun alacağın tekrar müvekkili şirkete fatura edilmesi olmadığını, davacı şirket bir alacağı olduğu iddiasında ise bunu ilgili yasal yollara başvurularak tahsili yoluna gidilmesi gerektiğini, bu nedenle söz konusu fatura alacağının gerçeği yansıtmadığını, bu nedenle müvekkiline fatura kesilmesinin yasal olmadığını, iş bu hukuka aykırı olarak düzenlenen fatura alacağına dayalı olarak müvekkilinden alacak talep edilmesinin de mümkün olmadığını, ayrıca kabul anlamına gelmemekle birlikte dosyaya sunulu—- —— tarafından düzenlenen— bedelli fatura içeriği incelendiğinde ——– aşım bedeli fatura ettiğini, ancak bu bedelin müvekkili şirkete ——- tahakkuk ettirilerek fatura edildiğini, —– tarafından kesilen faturada böyle bir bedelin söz konusu olmadığını, dolayısıyla da müvekkili şirketin bu miktarlarda borcu olduğunu gösteren bir bilginin ve belgenin dahi dosyada yer almadığını, davacı şirket ile —– arasında bir kiralama sözleşmesi imzalanmış olduğunu, iş bu kiralama sözleşmesi gereği —– plakalı araç kendisine teslim edildiğinde aracın tamponunun kırık ve km’sinin ise 40.000 olduğunu, bu hususların ——–tarihinde müvekkili şirket muhasebe servisince e-mail yoluyla bildirildiğini, ——aracı teslim aldığında aracın tamponunun kırık vaziyette teslim aldığını,—- plakalı aracın teslim tarihindeki fiziki durumu ve km bilgisinin teslim tesellüm tutanaklarında yer alması gerektiğini, bu nedenle ilgili araç kiralama firması ———-davacı şirket arasında yapılan kiralama sözleşmesi ile araçların teslimlerine ilişkin teslim tesellüm tutanakları ile hasar tespit tutanaklarının dosyaya celp edilmesi gerektiğini, zira dosyaya delil olarak sunulanların sadece kesilen faturalar olduğunu, faturaların içeriği km aşım ve hasar hususlarını yazılı olarak tespit ve ispat eden herhangi bir bilgi ve belgenin dosyada mevcut olmadığını, ——- teslim ettiğinde bu araca ait herhangi bir km aşımı söz konusu olmadığını, dolayısıyla tüm araçların bir havuz olarak hesap edildiğinden bahisle km aşımı olmayan———– kullandığı araçtan dolayı müvekkili şirketten bedel talep edilmesinin ve üstelik bu bedel dolayısıyla müvekkili şirkete fatura kesilmesinin yasal ve mümkün olmadığını, davacı şirketin kendi uhdesinde bulunan araçlarla ilgili km aşımı var ise bundan kendisinin sorumlu olduğunu, bu km aşımından dolayı müvekkili şirketi sorumlu tutmasının ve müvekkili şirkete bu bedelleri fatura ederek talep etmesinin mümkün olmadığını, eğer davacı şirketin kendi uhdelerinde olan araçlarla ilgili km aşımı da söz konusu değilse bu durumda haksız olarak kesildiği kuvvetle muhtemel olan faturaları iade etmek yerine kabul etme yoluna gitmesinin müvekkili şirketin bu faturalardan dolayı sorumlu olacağı ve müvekkili şirketten talep edilebileceği anlamına da gelmediğini, âyrıca müvekkili şirkete ait—— şirket çalışanı —– tarafından ——– konsinye olarak teslim edildiğini, teslim edilen———— konsinye katater balonunun bedeli olan ———fatura kestiğini, tahsil ettiği bu bedeli de ühdesinde tuttuğunu, dolayısıyla ——— bu tutarda bir alacağı mevcut olduğunu, bu nedenlerle taraflar arasında yapılan görüşmeler ve e-mail yazışmaları sonrası müvekkili şirkete kesilen ——— faturaya karşılık iade faturası kesilmesi hususunda taraflarca mutabık kalındığını, bu uzlaşmaya rağmen davacının —— hasar ve km aşım bedeli olarak kestiği fatura bedelinin iki katını yasal olmayan şekilde düzenleyerek bedelini dava yoluyla talep ettiğini, fatura ve defter kayıtları incelendiğinde bu hususun görüleceğini,——– düzenlediği faturaları doğrulayan bir hasar tespiti ve sözleşmeye dayalı km aşım raporu da bulunmadığını, bu nedenlerle müvekkili şirket tarafından ————- bedelli iade faturasının kesilerek davacı şirkete faturanın iade edildiğini, faturayı alan kişi 8 günlük süre içerisinde faturaya itiraz etmemiş olsa da bu durumun fatura içeriğinin mutlak kabul edildiği olarak adlandırılamayacağını, faturayı alan kişi süresi içerisinde faturaya itiraz etmemiş olsa da fatura içeriğinin doğru olmadığını yazılı delilerle, ticari defterler ve belgelerle de gerçekleştirebileceğini, müvekkili şirketin takip alacaklısına hiçbir borcu bulunmadığından aleyhine yapılan ilamsız icra takibine haklı olarak İtiraz edildiğini, yapılan icra takibinin hukuka aykırı ve kötü niyetli olduğunu, itirazları gereği takibin durdurulmasının yerinde ve gerekli olduğunu, tüm bu nedenlerle davacının haksız taleplerine konu itirazın iptali davasının ve tüm taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, davacı tarafından müvekkili şirket aleyhine haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan itirazın iptali davasının ve tüm taleplerinin reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklının % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile davacının davalı ———- ile arasında imzalanan taşıma sözleşmesi kapsamında taşınan televizyonların bir kısmının hasar görmesi sebebiyle televizyonların 7.880,00 TLolan taşıyıcıya teslim edildiği tarihteki faturalı satış bedelinin ve mahrum kalınan 6.330,00 TL nin dava açıldığı tarihteki piyasa satış bedelinden taşıyıcıya teslim edildiği tarihteki bedelin düşürülmesi sonucunda elde edilen mahrum kalınan kârın davalıdan tazmini talebine ilişkindir.———- yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere yazı cevaplarının dosya arasına alındığı görüldü.Dosyamız arasına alınan——–sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin 25/11/2020 tarihinde başlatıldığı davalının süresinde 10/11/2020 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.Davacının; borçlu tarafından yapılan itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. arabuluculuk son tutanağında icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı dosya arasına alınmıştır.Dosya Makine Mühendisi ve Mali Müşavir Bilirkişiye tevdi edilerek aldırılan bilirkişi raporunda özetle ; Mali yönden yapılan inceleme, tespit ve değerlendirmeler neticesinde; Davacının incelenen ——- yılına ait yevmiye defteri ve defteri kebirinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, bu defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, envanter in davacı tarafından ibraz edilmediği için incelenemediği, açılış onayının yasal süre: içerisinde yaptırılıp yaptırılmadığının, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığının, diğer defter kayıtları ile birbirini doğrulayıp doğrulamadığının tespit edilemediği, davalının incelenen——– ait ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kanuna göre eksiksiz ve ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirin doğruladığı, icra takibine konu alacağın dayanağı olan belgenin davacı——- tarafından davalı ———–fatura ile ilgili olarak düzenlenmiş olduğu, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 1 adet faturanın ve bu faturaların dayanağı olan dava dışı üçüncü şahıs tarafından davacı adına düzenlenmiş 2 adet faturanın fotokopilerinin dava dosyasında bulunduğu, Dava Dışı Üçüncü ——- Tarafından Davacı Adına Düzenlenmiş Faturalar” başlıklı bölümünde dökümü yapılmış olan dava dışı ———— tarafından davacı adına düzenlenmiş 2 adet faturanın davacı tarafın yevmiye defterinde ve defteri kebirinde bu firma adına açılmış olan hesapta kayıtlı olduğu, ayrıca bu faturaların tamamının davacı tarafından ödenmiş olduğu ve ödemelere ilişkin kayıtların yevmiye defterinde ve defteri kebirde mevcut olduğu, icra takibine konu alacağın dayanağı olan 1 adet yansıtma faturasının dayanağı olan dava dışı ncü şahıs tarafından davacı adına düzenlenmiş 2 adet faturanın dayanağı olarak dava dosyasında bir kısım belgeler bulunduğu, söz konusu belgelerin incelenmesinin uzmanlık alanım dışında kaldığı, bu konunun bilirkişi raporunun ————- başlıklı bölümünde makine mühendisi bilirkişi tarafından değerlendirildiği, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan 1 adet e-Arşiv Faturanın davalıya teslimine işkin dava dosyasında bir belge bulunmadığı davacı tarafından düzenlenen e-Arşiv Faturanın alt kısmında “e-Arşiv izni kapsamında elektronik – ortamda / iletilmiştir.” itadesinin yazılı olduğu, ancak faturanın müşterinin bilgilerinin bulunduğu bölümünde müşterinin e-posta adresinin yazılı olmadığı, ayrıca icra takibine konu alacağın dayanağı olan 1 adet e-Arşiv Faturanın davalıya elektronik ortamda iletildiğine dair dava dosyasında bir kayıt bulunmadığı, ancak icra takibine konu alacağın dayanağı olan 1 adet faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ayrıca icra takibine konu alacağın dayanağı olan 1 adet faturanın davalı tarafından ilgili ayda bağlı olduğu vergi dairesine——— formu ile bildirilmiş olduğu, bu durumun dayanak faturanın davalı tarafından teslim alındığını gösterdiği, icra takibine konu alacağın dayanağı olan 1 adet faturanın davalı tarafından ilgili ayda bağlı olduğu vergi dairesine ———-ile bildirildiği, icra takibine konu alacağın dayanağı olan—- yılına ait 1 adet faturanın davacının —–yılına ait yevmiye defteri ile defteri kebirinde ve davalının—- yılına ait ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, icra takibine konu alacağın dayanağı olan —–yılına ait 1 adet fatura ile ilgili davacının —- yılına ait yevmiye defteri ile defteri kebirinde ve davalının —— yılına ait ticari defterlerinde ödeme kaydı bulunmadığı, davacı —– tarafından davalı—————-adet yansıtma faturasına dayanılmış olduğu, tarafların ticari defter kayıtları arasında farklar bulunduğu, ancak davacı tarafın icra takibinde icra takibinin dayanağı olarak cari hesaba dayanmadığı 1 adet yansıtma faturasına dayandığı, bu nedenle tarafların ticari defter kayıtları arasındaki farkların incelenmediği, takiple sıkı sıkıya bağlılık ilkesi gereğince icra takibine konu alacağın dayanağı olan yansıtma faturasının dayanağı olan belgelerin bilirkişi raporunun ———– bölümünde makine mühendisi bilirkişi tarafından incelenmiş ve değerlendirilmiş olduğu, İcra takibine konu alacağın dayanağı olan yansıtma faturasının dayanağı olan dava dışı üçüncü şahıs tarafından davacı adına düzenlenmiş ———— olup, söz konusu işlemler katma değer vergisine tabi olduğundan faturaların—— olarak düzenlenmiş olduğu, Bu nedenle icra takibine konu alacağı dayanağı olan yansıtma faturasının da—— olarak düzenlenmiş olduğu, bu konudaki hukuki değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu, davacı tarafın 16.527,42 TL asıl alacak ve 330,55 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.857,97 TL takip tutarı üzerinden başlatmış olduğu icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine açmış olduğu itirazın iptali davasında davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline karar verilmesini istediği, harca esas dava değerini 16.527,42 TL olarak gösterdiği, Dava konusu aracın dava dışı ———-teslimi aşamasında araçta bulunan hasarların giderilmesi için fatura edilen 4.028,02 TLtkdv onarım maliyetinin piyasa şartlarına uygun olduğu, bu hasarların kira sözleşmesinde belirtilen ———- kapsamında onarılması mümkün iken teslim sürecine kadar onarılmadığı, aynı sözleşmenin teslim aşamasında bulunan hasarlar kiralayana rücu edilir maddesi uyarınca davacı şirkete rücu edildiği anlaşılmakta olup, davacı ile davalı arasında bir sözleşme dosya içeriğinde bulunmaması nedeniyle bu hasarların davalıya rücu edilip edilemeyeceği konusundaki hukuki değerlendirmenin mahkemenin takdirine bırakıldığını, dava konusu aracın teslimi itibariyle hesaplanan 9.978,27 TL kilometre aşım ücretinin davacı ile dava dışı kiraya veren ————–arasında düzenlenen sözleşmeye göre doğru hesaplandığı, davalının ise aracı 40.000 kilometrede teslim aldığını beyan etmesi ve davacı ile davalı arasında düzenlenmiş bir sözleşme dosya içeriğinde bulunmaması nedeniyle kilometre aşım ücretinin davalıya rücu edilip edilemeyeceği konusunda hukuki değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğunu belirten raporunu mahkememize sunmuştur.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, 14.12.2022 tarihli bilirkişi, raporu ve tüm dosya kapsamıyla birlikte yapılan değerlendirmede; Davacı ile davalı arasında tek satıcılık sözleşmesinin imzalandığı ancak taraflar arasındaki sözleşmenin feshedildiği, bu sözleşme doğrultusunda davacı tarafın dava dışı kiralama şirketinden kiraladığı —— plakalı aracın davalı şirket çalışanı ———– tahsis edildiği, kiralama süresinin sonunda davaya konu aracın davacı şirkete teslim edildiği, ancak dava dışı kiralama şirketi tarafından davacı şirkete kiralama bedeli dışında, —— ve ” hasar rücu bedeli” olarak iki adet fatura kesildiği, işbu iki adet faturanın toplamı olan 16.527,42 TL’nin tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi yapıldığı, davaya konu aracın kiralama süresince davalı şirket çalışanının uhdesinde olduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmadığı, davalının itirazın üzerine mahkememizde itirazın iptali davası açıldığı, davaya konu bir adet yansıtma faturasının davalı tarafça,—– bildirildiği, işbu yansıtma faturasının dayanağı olan faturaların birden fazla araç için düzenlendiği, fatura açıklamalarında davaya konu aracın gerek km aşım bedeli gerekse hasar rücu bedelinin detaylandırıldığı, her ne kadar davalı tarafça davaya konu yansıtma faturasına ilişkin iade faturası düzenlenmiş ise de işbu faturanın——- olarak bildirilmesinin, faturaya ilişkin hizmetin ifa edilmesine karine teşkil ettiği, dolayısıyla sonradan kesilen iade faturasının ticari teamülde bir anlam ifade etmediği, kaldı ki, dava dışı davalı şirket çalışanı —— tarafından davaya konu aracın dava dışı ———–geri iadesine ilişkin araç teslim formu incelendiğinde, birtakım hasarların tespit edildiği ve fatura edilen hasar bedelinin kadri marufunda olduğu, davacının işbu bedeli talep edebileceği, öte yandan dava konusu aracın —– şartı ile kiralandığı, —– kira süresi dikkate alındığında, —- limitinin bulunduğu, kullanılan gün sayısı dikkate alındığında bu limitin 68.321 km olduğu, aracın 120.444 km’nin iade edilmiş olduğu, kira süresince kullanılan ikame aracın km’si olan 3.312 de eklenince km’nin 123.756 km olduğu, dolayısıyla davaya konu aracın 55.435 km limitini aştığı, limit aşım ücretiyle çarpıldığında —— aşım ücretinin oluştuğu, dolayısıyla hasar rücu bedeli ve km aşım bedeli olarak ——— tutarlı bir adet fatura sebebiyle davacının alacak talebinde bulunabileceği anlaşılmakla, davacının davasının kabulüne, alacak likit olduğundan hüküm altına alınan alacağın %20si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının DAVASININ KABULÜ İLE ile Davalının ————takibin asıl alacak üzerinden devamına ,takip tarihinden itibaren bu bedele avans faizi uygulanmasına,
Alacak likit olduğundan hüküm altına alınan alacağın %20si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 1.128,99-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 197,96-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 931,03-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 197,96-TL Peşin/nisbi Harcı, 2.400,00-TL Bilirkişi ücreti, 53,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.710,26TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
5-Fazla yatan gider avansı ile delil avansı var ise karar kesinleştikten sonra istek halinde yatıran taraflara iadesine,
6-Dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde ————– dosyada taktir olunan 1.320,00-TL ücretin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/05/2023