Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/306 E. 2021/893 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/306 Esas
KARAR NO : 2021/893 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2012
KARAR TARİHİ : 11/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacının eşi müteveffa——- nedeniyle davacılardan …——manevi tazminatın——– maddi tazminat olmak üzere toplam ——- maddi tazminat ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 270.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı ….—– vekili cevap dilekçesinde;—— sorumluluklarının poliçe limiti ile sınırlı olduğunu destekten yoksunluk tazminatının hesaplanması gerektiğini bu amaçla aktüer raporu ile davacılar için —-maddi tazminat hesaplanarak davacılar vekiline ödendiğini —- temerrüdünün başvuru tarihinden itibaren söz konusu olabileceğini, böyle bir başvuru olmadığı takdirde faizden sorumlu olmadıklarını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı …—–usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır. HMK’nun 128. Maddesi uyarınca; Süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olan davalı, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılır.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile Dava haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasına ilişkindir.
Mahkememizden ——— sayılı ilamıyla ” Davanın—- yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nun 123 üncü maddesinde(eski 1086 sayılı HMUK’nın 185/1maddesi) düzenlenmiştir. Davacının davasını geri alabilmesi için davalının rızası şarttır. Davanın geri alınması durumunda dava hiç açılmamış sayılır ve mahkemece “karar verilmesine yer olmadığına” dair karar verilir. Davanın geri alınması durumunda, geri alma anına kadar edinilen izlenime göre, haksız olduğuna kanaat getirilen tarafa vekalet ücreti ve yargılama giderleri yüklenir. Davanın geri alınması durumunda geri alınan dava ileride tekrar açılabilir. Davacının davasını geri almasına davalı rıza göstermemişse, davaya devam edilmeli ve talep hakkında esastan bir karar verilmelidir. Davacının davasını geri alabilmesi için davalının açık rızasına ihtiyaç vardır. —- muvafakat yeterli değildir. Bu nedenle, davacının davasını geri almasına rıza gösterip göstermediği davalıya sorulmalı, davalı açıkça geri almaya rıza gösterir (muvafakat verirse) ise ona göre işlem yapılmalıdır.
Yukarıda da belirtildiği üzere, uygulamada davanın geri alınması yerine davanın atiye bırakılması tabiri kullanılmakta olup, bu tabirin hukuki açıdan hiçbir hükmü yoktur.
Somut uyuşmazlıkta; davacılar vekili 30/03/2015 tarihli davalı … vekilinin de katıldığı duruşmada maddi tazminat yönünden açtıkları davayı atiye bıraktıkları, manevi tazminat yönünden davalarının kabulüne karar verilmesini beyan etmesine rağmen davalının geri almaya muvafakatı olup olmadığı açıkça sorulmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş, davanın geri alınmasına davalının (davalıların) rıza gösterip göstermediği (muvafakat verip vermediği) davalılardan ya da vekillerinden sorularak sonucuna göre söz konusu talepler hakkında bir karar verilmelidir.Ayrıca ,—- talebi karşı tarafa tebliğ edilmeden tavzih yoluyla hüküm değiştirilip yeni bir hüküm verilemeyeceği gibi, hükümde unutulmuş olan talepler hakkında karar verilip hükme ekleme veya hükmü değiştirecek şekilde çıkarma da yapılamayacağından, usul ve yasaya aykırı kararın bozulması gerekmiştir.” şeklinde sebeplerle bozulmakla, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapıldığı görüldü.
Bozma sonrası yapılan yargılamada ;davacı vekilinin maddi tazminat yönünden taleplerini atiye bıraktığını beyan etmiş ise de 6100 sayılı HMK uygulamasında davanın atiye bırakılmaası şeklinde bir kavram ve müessesenin bulunmadığı,bu deyimin davanın geri alınması anlamına geldiği,davanın geri alınması durumunda davanın davanın geri alınacağı ve mahkemece karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği ,mahkememizce davalılar vekillerine ayrı ayrı davacının davayı geri almasına muvafakat edip etmediği hususunda tebligatın çıkarıldığı,ancak geri almanın geçerli olabilmesi için karşı tarafın açık muvafakatının bulunması gerektiği,çıkarılan tebligata karşı tarafça cevap verilmediğinden davacının geri almaya yönelik irade beyanının hüküm doğurmayacağı kanaatine varıldığı,(Hüküm kısmında ‘davacının davasını geri almış bulunduğundan’ ibaresi sehven kullanılmıştır.)kullanılmışsa da davacının 21.12.2012 tarihinde taraflarına yapılan ödeme sebebiyle maddi tazminat talepleriyle davanın konusuz kaldığı,bu sebeple karar verilmesine yer olmadğına ilişkin karar verilmesi gerektiği,toplanan delillere ve yapılan yargılamaya — günü davalı …——- yolunda ——— aracın ön sağ lastiğinin patlaması sonucu savrularak diğer araç sahibi dava dışı —– emniyet şeridine park ettiği kamyona çarparak takla attığı , araç takla atarken yol kenarında bulunan davacıların murisi olan yaya maktule çarparak ölümüne neden olduğu,—-denetime elverişli bilirkişi raporuna göre—- %100 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği,kararın kesinkesinleştiğidavacıların ödeme sebebiyle maddi tazminat taleplerine ilişkin davanın haklılık durumu göz önüne alındığında davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmetmek gerektiğine ,Manevi tazminat yönünden de kısmen kabul ret durumuna göre taraflara vekalet ücretne hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacıların maddi tazminat yönünden açtığı davayı geri almış bulunduğundan KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA
2-Davacının manevi tazminat yönünden açtığı davasının kısmen kabul kısmen reddi ile davacı … yönünden 50.000,00 TL nin, davacılar ———- yönünden ayrı ayrı 20.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …—- alınarak davacılara verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 8.880,30 TL nin davacı tarafından yatırılan 21,15 TL peşin harç, 24,30 başvuru harcı, 922,00 TL tamamlama harcından mahsubu ile 7.912,85 TL nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.200,00 TL bilirkişi gideri, 436,30 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.636,30 TL nin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 966,90 TL si ile 970,75 TL harç gideri toplamı olan 1.937,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Manevi tazminat yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan — vekalet ücretinin davalı …– alınarak davacıya verilmesine,
6-Manevi tazminatta red edilen kısım yönünden; Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, Karar tarihinde yürürlükte bulunan——– ücretinin davacıdan alınarak davalı .—– verilmesine,
7-Maddi tazminat yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan—— vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacılar .——– verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan kullanılmayan bakiye kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.