Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/291 E. 2022/324 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/291 Esas
KARAR NO: 2022/324
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/04/2021
KARAR TARİHİ: 14/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin ——- şirketlerine ait araçların hasar görmesi halinde hasarın gerçekleşmesinden, aracın hasar öncesi haline getirilip aracın kullanıcısına teslim edilmesine kadar tüm işleri planlama veya planlanmasına destek olma, organize etme, kendisine bağlı yedek parça—– bağlı ———— anlaşmalı yetkili —-vasıtasıyla tamir ve onarımlarının gerçekleşmesini sağlama, destek olma, her türlü —- aracın satış sonrası ihtiyaç duyacağı tüm ürün ve hizmetlerin——– gerçekleştirme konularında faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirket ile —– tüm müşteri araçlarının hasar, bakım ve onarım işlemlerinin yapıldığı hizmet noktası olan davalı ———imzalandığını, sözleşme ile davalıya yönlendirilmiş araçların tamir, onarım ve ——- bakımlarının davalı tarafından gerçekleştirilmesi, sonrasında araçların müşteriye teslim edilmesi süreci düzenlendiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşme ile müvekkili şirketin yazılım sistemi üzerinden servislerin yedek parça ihtiyaçlarının karşılanmasının yanı sıra, müvekkil şirketin sisteminin kullanılması nedeniyle ödenecek bir hizmet bedeli belirlendiğini, müvekkili şirket tarafından sözleşmeye uygun olarak davalı tarafa verilen hizmet karşılığında gerekli tahakkuk işlemleri gerçekleştirilmiş ve sözleşme gereğince davacının yükümlülüğünde olan bedeller davacıya fatura edildiğini, davalıya verilen hizmet karşılığında müvekkili şirket tarafından toptan satış faturaları kesildiğini, kesilen faturaların bir kısmı için müvekkili şirkete ödeme yapılmadığını, davalıya bakiye borcun ödenmesi talebinde bulunulduğunu ve söz konusu borcun ödenmemesi halinde yasal yollara başvurulacağı bildirildiğini, davalı şirket tarafından söz konusu borcun ödemesi gerçekleştirilmediğini , yapılan tüm ihtarlara rağmen söz konusu borcun ödenmemesi üzerine ——— sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, gönderilen ödeme emri borçluya tebliğ edildiğini ve davalı tarafından borcun tamamına ve tüm fer’ilerine ilişkin itirazda bulunulduğunu, yapılan itiraz nedeniyle de icra takibi durduğunu, davalının borca ilişkin itirazının tamamen haksız-yersiz ve borcun ödenmesini geciktirme amacına yönelik olduğunu ileri sürerek açılan davanın kabulüne karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalıya dava dilekçesi, tensip tutanağı tebliğ edilmiş olup, davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER :
Davacı vekili dava dilekçesinde; ——- sayılı takip dosyasını, tanık, üye işyeri sözleşmesi ve cari hesap dökümünü, delil olarak göstermiştir.
Davalı cevap dilekçesi vermemiş, dolayısıyla delil bildirmemiştir.
—–icra dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine ——- cari hesap alacağının tahsili talebiyle ilamsız takip yapıldığı, davalının yetkiye ve borca itiraz ettiği görülmüştür.
—- üzerinden yapılan sorgulamada davalının motorlu araçların bakım onarım hizmetlerinden mükellefiyet kaydının olduğu görülmüştür.
—-müzekkereye verilen —– tarihli cevabi yazıda, davalının—- tarihinde mükellefiyeti terk ettiği, işletme defteri tuttuğu bildirilmiş, müzekkere cevabı ekinde gönderilen beyannamelerin incelenmesinde, VUK’nun 177/2 maddesi uyarınca davalının faaliyetinin esnaf faaliyetinin üzerinde olduğu, dolayısıyla Mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Davacının ticari defterlerinin incelenmesi sonucu mali müşavir—- tarafından hazırlanan — tarihli raporda, davacının ticari defterlerine göre davacının—-alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Talimat mahkemesi aracılığıyla davalının ticari defterlerinin incelenmesi sonucu mali müşavir —- tarafından hazırlanan —- tarihli raporda, dosyadaki cari hesap ekstresinde davacı tarafından davalı hesabına borç olarak kayıtlı olan —-faturaların, davalı defterinde —- kayıtlı olduğu, davacının davalıya kestiği ——- ödemesi mahsup edildiğinde takip tarihi itibariyle, davalının davacıdan ——– alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından faturalara dayalı cari hesaba dayalı alacağın tahsili talebiyle davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine vaki açılmış itirazın iptali davasıdır.
İİK 67/1.maddesine göre “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”
Takibe konu alacak fatura alacağıdır. Faturanın TTK.da tanımına yer verilmemiştir. Vergi Usul Kanunu 229.maddesinde fatura, “Satılan emtia ve yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari bir vesika”olarak tanımlanmıştır.
TTK 21/1.maddesine göre, ‘Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir” TTK 21/2.maddesine göre ‘Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır’.
——–, ‘fatura sözleşmenin yapılmasıyla ilgili değil; taraflar arasında yapılmış bir satım, hizmet, istisna ve benzeri sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Öyle ki, taraflar arasında bu tür bir sözleşme ilişkisi yoksa düzenlenen belge fatura olmayıp, olsa olsa icap mahiyetinde kabul edilebilecek bir belgedir…” denilmiştir.
Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle sözleşmesel ilişkinin kanıtlanması gerekir. Davacı ile davalı arasında üye işyeri sözleşmesi mevcut olup, bu hususta bir ihtilaf yoktur. Taraflar arasındaki ihtilaf davacının davalıya düzenlediği faturalardan dolayı davalıdan bakiye alacağı olup olmadığı noktasındadır. Tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeye göre davalının davacıya kestiği—-fatura davacı defterlerine kaydedilmiş, davacı bu faturalara karşı davalıya —- adet bir kısmı satış bir kısmı iade faturası düzenlemiştir. Ancak—- satış ve iade faturalarından sadece —– faturanın davalı defterinde kayıtlı olduğu, her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olan —davalı ödemesi mahsup edildiğinde davalının defterlerine göre davacının davalıdan alacaklı olmayıp; bilakis davalının davacıdan ——- alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Davalı defterlerinde kayıtlı olmayan satış faturalarına konu malların teslim ediliğine, iade faturalarına konu iadelerin yapıldığına dair ispat yükü davacı tarafta olup, davacı ispat yükümlüğünü yerine getirememiştir. Bu nedenle ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-DAVANIN REDDİNE
2-Alınması gereken 80,70TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 69,57TL harçtan mahsubu ile bakiye 11,13TL harcın terkin sınırı altında kaldığından alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurmuş oldukları———- görüşmeler neticesinde belirlenen 1.320,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/04/2022