Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/275 E. 2022/85 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/275 Esas
KARAR NO : 2022/85 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/04/2021
KARAR TARİHİ : 08/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil şirket, 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin ———- Hakkında Kanun çerçevesinde, ——- birleştiren —– devredileceğini, davalı adına kayıtlı araçlar ile ——– ücret ödemeksizin geçişler gerçekleştirildiğini, —— ve görevi müvekkil şirkette—– yapılan geçişlerin 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5 maddesi kapsamında ücretlendirilmekte ve aynı düzenleme kapsamında ücret ödemeksizin yapılan geçişlerde; geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza uygulandığını, bununla birlikte geçiş tarihini izleyen 15 günlük sürede geçiş ücretini ödeyenlere 6001 sayılı Kanun’un 30/7 maddesi uyarınca ceza uygulandığını,—– plakalı araçlar ile —– işletiminde——- —- ödemeksizin ihlalli geçiş gerçekleştirildiğini, davalının maliki bulunduğu araçların ücret ödemeksizin yaptığı geçişini gösteren ihlalli geçiş listesini sunduklarını, Söz konusu ihlalli geçişler nedeni ile doğan alacağı —- dosyasından icra takibine konu edildiğini, davalı tarafça,—— yasal süresi içinde, borcun bir kısmına itiraz edildiğini, Davalı tarafça süresinde yapılan itiraz nedeni ile icra takibinin durduğunu, Müvekkil şirket ve davalı tacir olduğundan, iş bu uyuşmazlık için 6102 sayılı Kanuna, 7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca ————- ekte sunulan —–son tutanağından da görüleceği üzere icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığını, bu nedenle haksız itirazlarının iptali için dava açıldığını, davalının icra takibine yaptığı itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı mülkiyetinde bulunan araçların yaptığı ihlalli geçişlerin ücret ve buna yasa gereği tahakkuk eden cezadan sorumlu olmadığı iddiasının kabul edilebilir nitelikte olduğunu, 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde—-veya erişme kontrolünün uygulandığı —- geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden,—— tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. “ şeklinde olduğunu, Yasanın düzenlemesinde de açıkça ifade edildiği üzere, geçiş ücret, ceza ve ferilerinin araç sahiplerinin sorumluluğunda olduğunu,—araç sahiplerinin 6100 sayılı kanun uyarınca geçiş ücreti ve cezadan sorumlu olduğunu, bu sorumluluğun yasadan kaynaklandığına hükmedildiğini, kaldı ki davalı da araç sahipliğini ve geçişlerin yapıldığını inkar etmemekte olup, ödeme savunması da olmadığı için davalı borçlunun itirazında haksız olduğu, diğer yandan alacak yasandan kaynaklı olmakla, likit olduğundan, müvekkil lehine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, bu nedenle müvekkili şirketin fazlaya ilişkin ve başkaca tüm yasal talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile davalı tarafın —-dosyasına yapmış olduğu kısmi itirazın iptaline ve takibin devamına; davalının, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkil şirkete ödenmesine, Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile müvekkil şirkete ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili adına kayıtlı olan aracın geçiş ücretini ödemesi için aracında —- bulunduğunu ve bu sistemin çalışır durumda olduğunu, Davacı tarafın —- kaynaklandığını düşündükleri bir sorun nedeniyle müvekkil adına kayıtlı olan aracın —- geçiş yaptığını ve davacının kusuru nedeniyle işbu durum için uyarı dahi yapılmaksızın icra takibi açıldığını, Müvekkilinin ise mezkur icra takibine geçiş için belirtilen “geçiş ücretini” icra dosyasına ödemiş geriye kalan yargılama giderleri ve avukatlık ücretini ise “bildirim yükümlülüğü” yerine getirilmediği ve davacı bir kamu görevi yapmış olmasına karşın kötü niyetli olarak bunu bir gelir kaynağı haline getirmiş olduğu için icra dosya giderlerinin ödenmediğini, Geçiş ücreti tam olarak ödendiği ve bildirim yükümlülüğü yerine getirilmediği için davanın usulden ve esastan reddinin gerektiğini, davacı bildirim yükümlülüğünü yerine getirmemiş ve hiçibr yazılı ya da sözlü uyarı yapmaksızın işbu icra takibi ve davayı usule aykırı olarak açtığını, Müvekkilin geçiş ücretinin ödenmesi için —- sistemi kullandığını ve bu cihazı kendi kredi kartına tanımlayarak tüketici olarak kendi sorumluluğunu yerine getirdiğini fakat Davacının kendi sistemlerinden kaynaklanan arıza nedeniyle bu konuda gerekli çekim işlemini gerçekleştirmediğini, davacının kendi sistemlerinden kaynaklanan işbu aksaklık nedeniyle oluşan icra takibinin ise kötü niyeli olarak ek gelir elde etmek amacıyla açıldığı düşüncesini akıllara getirdiğini, açılan icra takibine geçiş için istenilen asıl alacağın tam olarak ödendiğini kısmi itiraz yapıldığını, iş bu itirazda ise —-geçiş ücretinin tam olarak ödendiği ancak bildirim ve uyarı yapılmaksızın kötü niyetli olarak başlatılan —- itiraz edildiğini, yargı Kararlarıyla da bildirim/uyarı yükümlülüğünü yerine getirmeyen — işletmesinin bu sorumluluğunu yerine getirmemiş olması nedeniyle açılan davaların reddolduğunu, bu nedenle bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacının davasının reddinin gerektiğini, bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen ve bir kamu görevi hizmeti de veren davacının bildirim yapmadan açmış olduğu hukuka aykırı takip ve davalarla haksız kazanç elde etmiş olması nedeniyle işbu davaların ve icra takiplerinin kapatılmasına karar verildiğini, bildirimi yapmış olduğunun ispat yükünün Davacı tarafta olduğunu, bu nedenle delil listesinde dahi hiçbir delil göstermeyen ve uyarı yapmadığı sabit olan işbu davanın reddinin gerektiğini, davanın Bildirim Yapılmadan açılması nedeniyle usulden ve esastan reddini, %20 Kötü Niyet Tazminatına Hükmedilmesini, Yarılama giderleri ve vekalet ücretinin Davacı tarafa bırakılmasını talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Davacının davalıya ait aracın ihlalli geçişi sebebiyle davalı aleyhine başlattığı icra takibine, davalı tarafça asıl alacak—- kalemlere yaptığı itirazın iptali talebine yöneliktir.
— yazılan müzekkereye cevap verildiği, müzekkere yazı cevabının dosya arasına alındığı görüldü.
Dosyamız arasına alınan—– sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin—-tarihinde takip başlatıldığı davalının— tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan 20/02/2020 tarihli itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuştur. ——- tutanağında icra dosya borcunun ödenmesi hususunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı dosya arasına alınmıştır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve tüm dosya kapsamı ile birlikte yapılan değerlendirmede: Davacının, davalı şirket adına kayıtlı — aracın ihlalli geçişleri sebebiyle,—- icra takibi başlattığı, davalının ihlalli geçişlerle ilgili bir itirazının bulunmadığı ancak, davacının bildirim yükümlülüğünün yerine getirmediği iddiasında bulunduğu, ancak davacı şirketin icra takibinden önce bildirim yükümlülüğün olmadığı, bu sebeplerle davalının bu yöndeki savunmalarına itibar edilmediği, davalı tarafça —-tarihinde, asıl alacak miktarı olan 815,50 TL bedelin ödendiği, ödemenin yapıldığı— kapak hesabının —miktarının olduğu, dolayısıyla davalının kısmi itirazının haksız olduğu anlaşılmakla, davacının davasının kabulü ile ile, davalı borçlunun — sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin asıl alacak miktarı ödenmiş olduğundan, takibin ferileri yönünden devamına, alacak yargılama ile belirlendiğinden şartları oluşmayan icra inkar tazminatının reddine dair, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının DAVASININ KABULÜ İLE ile Davalı borçlunun—— asıl alacak miktarı ödenmiş olduğundan takibin ferileri yönünden devamına
Şartları oluşmadığından icra inkar tazminatının reddine ;
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 80,70-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 59,30-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 21,40-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden — hesaplanan 708,20-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 59,30-TL Peşin/nisbi Harcı, 32,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 150,60TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
5-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
6-Tarafların dava şartı olması sebebiyle başvurmuş oldukları—— görüşmeler neticesinde belirlenen 1.320,00TL ücretin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.