Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/231 E. 2023/277 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/231 Esas
KARAR NO: 2023/277
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 11/04//2014
BİRLEŞEN DAVADA: —Asliye Ticaret Mahkemesi -)
DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 26/02/2015
KARAR TARİHİ: 16/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23.01.2014 günü —- devrilmesi sonucu davacıların eşi ve babaları—- hayatını kaybettiğini, Kaza tespit tutanağına ve —– bilirkişi raporuna göre, tek yanlı kazanın sorumlusu olan davalı sigorta şirketinin sorumluluğunu üstlendiği araç sürücüsü %100 kusurlu olduğunu, olay sırasında araçta yolcu olan davacının bir kusuru söz olmadığını, kaza nedeniyle aracın trafik sigortasını düzenleyen sigorta şirketi aleyhine mahkememiz—- sayılı dosyasıyla davacılar adına maddi tazminat davası açıldığını, kaza yapan araç —– poliçesi ile manevi tazminat talepleri teminat altına alındığı için davalıya dava açıldığını, davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsünün % 100 kusurlu olmasından dolayı poliçe limiti olan 100.000 TL maktu teminatın davacılara verilmesi gerektiğini, ölüm nedeniyle, —- kapsamında düzenlenen —– sigortasında teminat altına alınan 100.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
—- vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkil sigorta şirketi nezdinde, —— plakalı araç için düzenlenen — bulunduğunu, kaza tarihi itibari ile ölüm ve sakatlanma teminat limitinin —- olduğunu, davacılara ödenmesi gereken destekten yoksun kalma tazminatı, müvekkili şirket tarafından yaptırılan aktüerya hesabı ile tespit edildiğini, aktüerya hesabı sonucunda davacı — için 109.079,65-TL,—için 1.999,22.-TL, —- 3.310,28.-TL, — 4.330,66-TL , —– için 7.222,70-TL, — için 10.500,36-TL, —- için 15.762,40-TL , destekten yoksun kalma zararının bulunduğu tespit edildiğini, buna göre toplam 152.205,27-TL, 26.03.2014 tarihinde ilgililerin hesabına ödendiğini, müvekkil şirketin yasa ve poliçe gereği, sorumluluğunu yerine getirmiş olduğunu, başkaca yükümlülüğünün kalmadığını, bakım gücü ve ihtiyacının davacılar tarafından ispatı gerektiğini, aksi halde destekten yoksun kalma tazminatından bahsedilemeyeceğini, davacının ticari faiz talebi hukuki dayanaktan yoksun olduğunu davanın reddinin gerektiğini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı—– vekilinin cevap dilekçesinde özetle; —- plakalı araç, müvekkili şirket tarafından tanzim edilen, —– vadeli ——– poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğunun sigorta poliçesindeki limitler ve sigortalıların kusuru ile sınırlı olduğunu,——–şartlarında açıkça “İşletenin veya aracı sevkedenin eşinin, usul ve füruunun (kendisi ile evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların) ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin uğrayacağı zararlar dolayısıyla ileri sürülen talepler” teminat kapsamı dışında bırakıldığını, söz konusu poliçenin teminat limitinin 100.000-TL olduğunu, davacı tarafından işbu dava açılmadan önce müvekkiline herhangi bir başvuru yapılmadığını, fahiş talep nedeniyle davanın reddine, Mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

BİRLEŞEN DAVADA:(—-Asliye Ticaret Mahkemesi ——)Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– plakalı —– devrilmesi neticesinde müvekkilin eşinin hayatını kaybettiğini, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunu üstlendiği araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu,— sigortasında teminat altına alınan 100.000,00 TL teminat bedelinin davacıya verilmesi gerektiğini, bu kaza nedeniyle sigorta şirketi aleyhine ——Esas sayılı dosyası ile maddi tazminat davası açtıklarını bildirerek, 100.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline, dosyanın ——sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, —– aleyhine açılmış maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu, davacının —–karşı açmış olduğu davanın konusuz kalmış olduğu anlaşıldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının davalı —- karşı açmış olduğu manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair karar, ——sayılı kararı ile;”Somut olayda; davacıların desteğinin yolcu olduğu aracın karıştığı tek taraflı trafik kazasında hayatını kaybettiği anlaşılmıştır. Davalı——- davacının yolcu olarak bulunduğu aracın —–sigorta şirketidir. Davacı vekili, toplam 100.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunmuş, davalı vekili yargılamada, dava konusu kazada başkalarının da zarar gördüğünü, hüküm verilmiş ve derdest manevi tazminat dosyaları olduğunu ve ilgili dosyaların numaralarını bildirerek poliçe limitinin dikkate alınması gerektiğini savunmuş, mahkemece; davacılar lehine 67.500,00-TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
Dosya kapsamından—- kapsamında kombine tek limit 100.000,00 TL poliçe limiti bulunduğu, manevi tazminat klozu içeren ve davalı —— poliçesi ile sigortalı aracın tek taraflı olarak karıştığı trafik kazasında bir kişinin öldüğü, birden fazla yaralanma olayı olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, olay çoklu hasar olup poliçe limiti itibariyle, başka başvurular olması halinde yukarıda açıklandığı üzere KTK.nun 96. maddesi uyarınca ——-hesabı yapılması gerektiği de açıktır.
Mahkemece; bu yöne ilişkin herhangi bir araştırma yapılmamış, davalı savunması değerlendirilmemiştir. O halde, Mahkemece yargılamada bildirilen dava dosyalarının sonuçlanıp sonuçlanmadıkları hususları araştırılarak, varsa ilgili hasar dosyaları ile ödeme dekont ve makbuzları, dava dosyaları vs getirtildikten sonra, yukarıda açıklanan hususlar hep birlikte tartışıldıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle kaldırılmıştır.
Asıl davada verilen karar kesinleşmiş olduğundan, yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.— Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda daval——vekiline, davaya konu poliçeden dolayı yapılan ödemelere ilişkin hasar dosyaları ve dekontların birer suretini sunmak üzere 3 hafta kesin süre verilmesine, verilen kesin süre içinde istenilen husus yerine getirilmediği takdirde, dosyadaki mevcut delillere göre karar verileceğinin ihtarına karar verilmiş, davalı vekili 26/05/2022 tarihli beyan dilekçesi ile bu hususta beyanda bulunmuş, bildirilen dava ve sigorta tahkim dosyaları celbedilmiştir. Bildirilen dosyalar celbedildikten sonra hesap bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi —— kök 2 ek rapor alınmıştır.Birleşen Davada Davalının—— Yönündeki Savunması Değerlendirildiğinde;
Bilirkişi raporlarında da görüldüğü üzere, davalı sigorta şirketi tarafından aynı kazanın mağdurlarına yapılan ödemeler ile, manevi tazminat klozu içeren—– kapsamında kombine tek limit 100.000-TL poliçe limitinin tüketildiği görülmektedir.
—– kararında; “davaya konu kazanın gerçekleştiği 21.12.2011 tarihinden sonraki iki yıl içinde limitini bu suretle tüketen davalı sigortacının, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 96/2. maddesi gereğince, davacılara karşı da sorumluluktan kurtulabilmesi için öngörülen “başka tazminat taleplerinin olduğunu bilmeme” ve “iyiniyetle ödeme yapma” şeklindeki şartları sağlayamadığı; basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü altında olduğu halde, gerek haricen gerekse mahkeme kararlarına dayalı olarak ödeme yaparken garameten paylaştırma ile ödeme yapma konusunda üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeyen davalının kusurlu eylemi nedeniyle, hak sahibi davacıların tazminat alacaklarının azaltılamayacağına” karar verilmiştir.Yine, ——- kararında; “Karayolları Trafik Kanunu’nun 96/2. maddesi gereğince, davacılara karşı da sorumluluktan kurtulabilmesi için öngörülen “başka tazminat taleplerinin olduğunu bilmeme” ve “iyiniyetle ödeme yapma” şeklindeki şartları sağlayamadığı; basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü altında olduğu halde mahkeme kararına dayalı olarak ödeme yaparken garameten paylaştırma ile ödeme yapma konusunda üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeyen davalının kusurlu eylemi nedeniyle, hak sahibi davacıların tazminat alacaklarının azaltamayacaktır.” şeklinde karar verilmiştir.
Davacı vekili, aynı trafik kazasında vefat eden —- mirascılarının aynı poliçe nedeniyle davalı —– ilamını, bu ilama karşı davalının temyiz dilekçesini ve ——sayılı onama kararını ibraz etmiştir. Söz konusu belgelerin incelenmesinde aynı trafik kazası nedeniyle, aynı——- dayalı olarak açılan dava sonucunda hükmedilen manevi tazminata ilişkin kararın, davalının poliçe limitinin tüketildiği yönündeki temyiz itirazı kabul edilmeyerek onandığı anlaşılmıştır.
Yukarıda bahsi geçen ——- ve poliçe limiti tükenmesine rağmen aynı kazada vefat eden mağdur yakınları lehine, aynı poliçeye dayalı olarak manevi tazminata hükmedilmesi ve verilen kararın onanması karşısında, davacılar yönünden ——–hesabı yapılması hakkaniyete aykırı olacaktır. Bu nedenle “başka tazminat taleplerinin olduğunu bilmeme” ve “iyiniyetle ödeme yapma” şeklindeki şartları sağlayamayan davalı vekilinin, poliçe limitinin tükendiği ———–hesabı yapılması yönündeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
Birleşen Davada Davacıların Manevi Tazminat Talebi Değerlendirildiğinde;
6098 Sayılı TBK’nun 56. maddesine göre; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”
6098 Sayılı TBK’nun 61. maddesine göre; “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.”Manevi tazminat, zarara uğrayanda huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekir. Takdir edilecek miktarın mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Olay sebebiyle duyulan acı ve elem kısmen de olsa giderilmelidir. Olay tarihindeki paranın alım gücü de gözetilerek hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir miktar manevi tazminat olarak belirlenmelidir. ——- göre de; manevi tazminat tutarını etkileyebilecek özel hâl ve şartları da gözetilmelidir. Hâkim bu konuda taktir hakkını kullanırken etkili olan nedenleri kararında açıkça göstermelidir. Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı eş için ——— manevi zarar miktarlarının hak ve nesafete ve dosyadaki delil durumuyla uyumlu olduğu anlaşılmakla manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizin kısa kararının —-bendind—- ismi mükerrer yazılmış, —–bentte —— ismi yerine de —- ismi yazılmıştır. Söz konusu açık maddi hata gerekçeli kararın yazımı sırasında düzeltilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
A/ASIL DAVADA;
1-Asıl davada verilen karar kesinleşmiş olduğundan, yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
B/BİRLEŞEN DAVADA;
1-Davacı —— açtığı davanın kısmen kabulü ile; 10.000-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —– alınarak adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacı —–açtığı davanın kısmen kabulü ile; 5.000-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —–alınarak adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Davacı —- açtığı davanın kısmen kabulü ile; 5.000-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —- alınarak adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Davacı —- açtığı davanın kısmen kabulü ile; 5.000-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —- alınarak adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Davacı —- açtığı davanın kısmen kabulü ile; 5.000-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —- alınarak adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
6-Davacı —- açtığı davanın kısmen kabulü ile; 5.000-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —- alınarak adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
7-Davacı —- Açtığı davanın kısmen kabulü ile; 5.000-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —– alınarak adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
8-Davacı —- açtığı davanın kısmen kabulü ile; 5.000-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —– alınarak adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
HARÇ, MASRAF, YARGILAMA GİDERİ VE VEKALET ÜCRETLERİ;
1-Birleşen davada alınması gereken 2.732,40 TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 5,54 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 2.726,86 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 1.636,12 TL’sinin birleşen dosya davacılarından, bakiye 1.090,74 TL’sinin birleşen dosya davalısı —- tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Birleşen davada davacı —-tarafından yapılan 1.298,23 TL yargılama gideri ile 5,54 TL peşin harç, 12,80 TL başvuru harcı toplamı 1.316,57 TL’nin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 526,63 TL’sinin davalı —– alınarak bu davacıya verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Birleşen davada davacılar ——tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Birleşen dosya davalısı —- yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 60,00 TL’nin davacılardan alınarak davalı —–verilmesine, arta kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Birleşen davada davanın kabul oranı dikkate alındığında davacı —– lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 9.200,00 TL veklet ücretinin davalı—– alınarak bu davacıya verilmesine,
6-Birleşen davada davanın kabul oranı dikkate alındığında davacı —- lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalı —— alınarak bu davacıya verilmesine,
7-Birleşen davada davanın kabul oranı dikkate alındığında davacı —- lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalı —- alınarak bu davacıya verilmesine,
8-Birleşen davada davanın kabul oranı dikkate alındığında davacı —– lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalı —–alınarak bu davacıya verilmesine,
9-Birleşen davada davanın kabul oranı dikkate alındığında davacı —— lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalı—–alınarak bu davacıya verilmesine,
10-Birleşen davada davanın kabul oranı dikkate alındığında davacı —lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalı —- alınarak bu davacıya verilmesine,
11-Birleşen davada davanın kabul oranı dikkate alındığında davacı —- lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalı —- alınarak bu davacıya verilmesine,
12-Birleşen davada davanın kabul oranı dikkate alındığında davacı ——lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalı —— alınarak bu davacıya verilmesine,
13-Birleşen davada davanın davacı — yönünden ret oranı dikkate alındığında birleşen dosya davalısı —–lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı — alınarak davalı —– verilmesine,
14-Birleşen davada davanın davacı —- yönünden ret oranı dikkate alındığında birleşen dosya davalısı —- lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacı —- alınarak davalı —- verilmesine,
15-Birleşen davada davanın davacı —yönünden ret oranı dikkate alındığında birleşen dosya davalısı —- lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacı —- alınarak davalı —– verilmesine,
16-Birleşen davada davanın davacı — yönünden ret oranı dikkate alındığında birleşen dosya davalısı —- lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacı — alınarak davalı —- verilmesine,
17-Birleşen davada davanın davacı —yönünden ret oranı dikkate alındığında birleşen dosya davalısı—- lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacı —alınarak davalı —- verilmesine,
18-Birleşen davada davanın davacı —-yönünden ret oranı dikkate alındığında birleşen dosya davalısı —-lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacı —- alınarak davalı —- verilmesine,
19-Birleşen davada davanın davacı —- yönünden ret oranı dikkate alındığında birleşen dosya davalısı —-. lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacı —- alınarak davalı —– verilmesine,
20-Birleşen davada davanın davacı — yönünden ret oranı dikkate alındığında birleşen dosya davalısı —-lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacı —-alınarak davalı —— verilmesine,
21-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda,, verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde ———- Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.16/03/2023