Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/22 E. 2021/738 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET
ESAS NO: 2021/22 Esas
KARAR NO: 2021/738
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 12/01/2021
KARAR TARİHİ: 05/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile:Dava dışı sigortalı — tarihli —- kapsamına alındığını, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı — plakalı aracın çarpması neticesinde muhtelif yerlerinden hasarlanarak zarara uğradığını, toplam — zarar tespit edildiğini ve tespit edilen bu zararın bedelinin müvekkili şirketçe —-olmak üzere hak sahibi sigortalıya ödendiğini, müvekkili şirketçe yapılan bu zarar ödemesi davalı sigorta şirketinden talep edildiğini ancak davalı sigorta şirketi toplam zararın — olmasına rağmen kendilerine sadece —- ödemesi yaptığını, davalı borçlunun aleyhinde başlatılan ilamsız icra takibi konusu borca borcun ferilerine ve ödeme emrine yapılan itirazların tümünün haksız, mesnetsiz, usule ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek açılan davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı —– vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Sigorta şirketleri birbirine olan rücu taleplerinin hızlandırılması hakkındaki protokole göre halefiyet hakkını kullanan şirketin, —– formata uygun olarak taleplerini zarar sorumlularına yöneltmesi gerektiğini, ancak, davacı sigorta şirketi protokole taraf olmasına rağmen kazaya ilişkin hasar tutarını, kusur oranlarını ve kusura tekabül eden talep tutarının müvekkile bildirmediğini, ayrıca protokolde belirtilen süre beklenmeden dava açıldığını, bu nedenle hasara ilişkin ödeme yapılmadığını, bütün bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini, davacının dilekçesinde her ne kadar trafik kazasında davalı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğunu, davacı araç sürücüsünün ise kusurunun bulunmadığının belirtildiğini, dava dilekçesindeki beyanlara katılmanın mümkün olmadığını, sigortalının maddi araç başına sigorta limitinin —– olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin bu bu teminat limiti ile sorumlu olduğunu, kaza tespit tutanağının kesin delil niteliğinde olmadığı için kusur yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, müvekkilinin değer kaybı tazminatını ödediğini, bütün bu nedenlerle, davanın esası bakımından da, haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep ettiğini belirtmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde, hasar dosyasını, kaza tespit tutanağını, ödeme dekontlarını, ekspertiz raporunu, davalı nezdindeki hasar dosyasını, icra dosyasını, tanık ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, sigorta poliçesini, ekspertiz raporunu, yazışmaları, yemin tanık ve bilirkişi incelemesini delil olarak göstermiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, rücuen tazminat talebiyle başlatılmış ilamsız icra takibine vaki itiraz üzerine açılmış itirazın iptali davasıdır.
İİK 67/1.maddesine göre “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”
Davaya konu —- dosyasının incelenmesinde; davalı tarafından sigortalanan — plakalı aracın ,davacı tarafından —–sigortalanan —- verdiği zarar nedeniyle ödenmeyen bedelin tahsili talebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının yasal süresi içinde itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
— plakalı aracın ise davalı tarafından —- tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı, davacı —— sigortalısına yaptığı ödemeyi davalıdan talep etmesi üzerine, davalı tarafından davacıya —— rücu ödemesi yapıldığı ihtilafsız olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık ödemenin eksik yapıldığı noktasındadır. Davacı eksik ödeme iddiasıyla davaya konu icra takibini başlatmıştır.
Davaya konu kaza nedeniyle kazaya karışan araç sürücüleri tarafından hazırlanan — plakalı araç sürücüsünün duramayıp — plakalı araç sürücüsünün ise —- plakalı aracın kendi aracına arkadan çarptığını beyan ederek tutanağı imzaladıkları anlaşılmaktadır.
Deliller toplandıktan sonra kusur ve hasar kaybı yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, — tarihli bilirkişi raporunda; davaya konu trafik kazasının davalı tarafından sigortalanan ——– plakalı araç sürücüsünün %100 kusuru ile meydana geldiği, davacı tarafından sigortalanan — plakalı araçta meydana gelen hasar bedelinin — olduğu, davalının yaptığı ödeme sonrası bakiye — ödenmemiş hasar bedeli kaldığı belirtilmiştir.
Davacı vekilinin sigortalı aracın hem önden hem de arkadan hasarlandığını iddia etmesi üzerine aynı bilirkişi heyetinden alınan — tarihli ek raporda, kök rapordaki görüş ve tespitler tekrarlandıktan sonra, eğer davalı tarafından sigortalanan araç sürücüsü önünde başka bir —–çarpmış ise bu durumda davalının —- sorumlu olacağı belirtilmiştir.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacının sigortalısına yaptığı ödeme ile onun haklarına halef olarak davaya konu icra takibini başlattığı, davalı tarafından —- sigortalanan aracın, davacı tarafından—— sigortaladığı araca arkadan çarpması nedeniyle meydana gelen trafik kazasında, davalı tarafından sigortalanan araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, hasar bedelinden davalının sorumlu olduğu, davalı tarafından kaza nedeniyle hasar bedelinin— dışında kalan hasar bedelinin davacıya ödendiği, bunun dışında kalan uyuşmazlığın davacı sigortalısına ait aracın aynı kazada önündeki araca çarptığı iddiasıyla aracın önünde meydana gelen hasar bedeline yönelik olduğu, trafik kaza tutanağında üçüncü bir aracın kazaya karıştığına dair bir tespitin yer almadığı, davacı tarafından sigortalanan aracın aynı kazada önündeki araca çarptığına dair delilin dosyada yer almadığı, ileri sürülen 3.aracın plakasının dahi belirtilmediği, kazaya karışan iki araca ait kaza görüntülerinin bile dosyaya ibraz edilmediği, sadece davacı tarafından sigortalanan aracın tek başına yakın çekim fotoğraflarının ibraz edildiği, dolayısıyla davacı tarafından sigortalanan aracın aynı kazada önündeki başka araca çarptığı hususunun ispat edilemediği, söz konusu aracın ön kısmında meydana geldiği ileri sürülen hasar bedelinden davalının sorumlu olmadığı, davaya konu icra takibinde davalının — asıl alacak, —- faiz miktarına yapmış olduğu itirazın haksız olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü, kısmen reddine karar vermek gerekmiştir.
İİK 67/2.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için İİK 67.maddesindeki itirazın iptaline özgü dava şartlarının yanında, davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmetmek için reddedilen kısım bakımından davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğunun ispatı gerekir. Kısmen kabul edilen alacak bilirkişi incelemesi ile tespit edildiğinden likit olmadığı, reddine karar verilen alacak yönünden ise davacının takibi yapmakta kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından, davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin, davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
1—–dosyası üzerinden yapılan takipte, davalı-borçlunun —- alacak miktarına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin bu miktar alacak üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin itirazın iptali talebinin reddine,
2-Takip tarihinden itibaren asıl alacağa ticari avans faizi uygulanmasına
3-Şartları oluşmadığından davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-Şartları oluşmadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
5-Alınması gereken 0,73-TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 183,45TL harçtan mahsubu ile bakiye 182,72TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacığya iadesine,
6-Tarafların dava şartı olması sebebiyle başvurdukları —– nolu arabuluculuk görüşmeleri neticesinde ödenen —- davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan —– davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Kabul oranı dikkate alındığında davacı lehine AAÜT göre takdir olunan —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
10-Ret olunan miktar üzerinden davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 4.080,00 TL’nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kabul edilen miktar yönünden kesin, reddine karar verilen miktar yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde ——- Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/10/2021