Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/218 E. 2021/856 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/218 Esas
KARAR NO : 2021/856

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/03/2021
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasında her ne kadar duruşma——- bırakılmış ise de; davacı vekilinin —— dilekçesi nedeniyle dosya ele alındı;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalı şirketin müvekkili —– borcu bulunduğunu, iyi niyetli görüşmelere rağmen alacağın ödenmemesi üzerine alacağı haciz yolu ile tahsil etmek için davalı aleyhine—– sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takip konusu borcun tümüne ve ferilerine itiraz edildiğini, akabinde taraflarınca—- başvurulduğunu, görüşme sonucu anlaşmaya varılamadığını, davalı şirketin takibe kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, takibe itirazın alacağı geciktirmeye yönelik olduğunu, alacağın faturaya dayalı ve likit olup davalının kötü niyeti nedeniyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davalı borçlunun haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına, müddeabihin %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı tarafından müvekkili aleyhine icra takibine başlandığını ve yasal süresinde itiraz edilmesi neticesinde icra takibinin durdurulduğunu, müvekkili şirkete karşı başlatılan icra takibinin cari hesap bakiyesinin tahsili amacıyla başlatıldığını, buna karşın ise alacağın varlığı alacak miktarı hususunda uyuşmazlık bulunduğunu, davacı tarafından—– başlatılmışsa da yine davacının —- tarihli beyan dilekçesinde müvekkilinin 96.816,37-TL borcu olduğunu iddia ettiğini, alacaklar arasında tutarsızlık olduğunu, müvekkili şirketin davacı tarafından temerrüde düşürülmediğini, müvekkili şirketten ticari temerrüt faizi veya başkaca meblağ talep edemeyeceğini, bu nedenlerle davanın reddine, davacı tarafın haksız çıkması halinde takip tutarının %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili —— özetle davalı şirket ile yapmış oldukları harici anlaşma nedeniyle davadan feragat ettiklerini, davalı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davalı —– tarihli dilekçesi ile özetle; davacı şirket ile yapmış oldukları anlaşma kapsamında davadan feragat ettiklerini, davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin —- bulunduğu görülmüştür.
Davalı vekilinin—— vekaletnamesinin incelenmesinde davadan sulh ve ibra yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
HMK’nun 307 – 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran, karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan taraf işlemi olmakla; davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Alınması gereken 39,53-TL karar harcının peşin alınan 1.453,73-TL ‘den mahsubu ile bakiye 1.414,20-TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarfolunan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca talep edilmediğinden vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
4-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.