Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/208 E. 2022/686 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/208 Esas
KARAR NO:2022/686

DAVA:Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ:05/03/2022
KARAR TARİHİ:20/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen), Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete —- numaralı ve — vade tarihli — tarihinde — plakalı araca çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazasında — kazanın ardından olay yerini terk etmiş olup bu husus hazırlanan Kaza Tespit Tutanağı ile sabit olduğunu, meydana gelen kaza nedeniyle müvekkili şirket tarafından, plakaları belirtilen araçların zararları için muhtelif tarihlerde ödenen toplam — sigorta tazminatının rücuen tazminine sigortalıya başvuruda bulunulduğunu, meydana gelen kazada müvekkili şirkete —sürücüsünün olay yerini terk etmesi nedeniyle —rücu hakkı doğduğunu, bu kapsamda, yapılan ödeme nedeniyle sigortalı karşı taraf ödenen toplam — tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi, vekalet ücreti ve — ücreti dahil tüm ferilerden sorumluluğu bulunduğunu, — kapsamında ödenen — gereği davalıdan tahsili amacıyla —başvuruda bulunulduğunu, dosyada uzlaşma sağlanamadığını, —Sayılı dosyası sehven —üzerinden harçlandırıldığını, bakiye alacak olan —yönünden harç yatırılmak suretiyle toplam alacağın davaya konu edilmesini,—-üzerinden harçlandırıldığını beyan etmiş, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile —-sigorta tazminatının, ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davanın— Sayılı dosyası ile birleştirilmesine, —ücreti dahil olmak üzere yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket tarafından davaya konu edilen— tarihinde — isimli şahsa kiralandığını, kazaya karışan aracın, uzun süreli olarak kiraya verilmiş ve kiracı tarafından kullanılırken kazanın meydana gelmiş olmasına göre, kiracının “işleten” olarak sorumlu tutulmasını, Yargıtay ilamları uyarınca davalıya yöneltilen huzurdaki davanın, aracın işleten sıfatına haiz olmamamaları nedeni ile husumet yokluğundan reddini talep ettiklerini, davanın kaza tarihi olan —- tarihinde aracın fiili işleteni sıfatına haiz olan —- ve var ise davalı şirkete haber verilmeksizin aracı kullanan başkaca şahıslara ihbar edilmesi gerektiğini, aracı kiralayan — hali hazırda hakkında başlatılan ceza dosyası sebebi ile tutuklu olduğunu, yine kiralanan araç, kazanın akabinde —- tarihinde kimliği tespit edilemeyen kişi/kişiler tarafından —- kasıtlı olarak denize atılmış olup davalı şirketin de zarara uğradığını, davanın husumet yokluğu sebebi ile reddini, huzurdaki davanın kaza tarihinde— plakalı araç kiracısı olan —- ihbar edilmesini, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Birleşen— Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete —- plakalı araca çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazasında— sürücüsü kazanın ardından olay yerini terk etmiş olup bu husus hazırlanan —ile sabit olduğunu, meydana gelen kaza nedeniyle müvekkili şirket tarafından, plakaları belirtilen araçların zararları için muhtelif tarihlerde ödenen toplam —sigorta tazminatının rücuen tazminine sigortalıya başvuruda bulunulduğunu, meydana gelen kazada müvekkili şirkete sigortalı —plakalı aracın sürücüsünün olay yerini terk etmesi nedeniyle—Genel Şartları B.4.f gereği sigortalıya rücu hakkı doğduğunu, bu kapsamda, yapılan ödeme nedeniyle sigortalı karşı taraf ödenen toplam — ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi, vekalet ücreti ve — dahil tüm ferilerden sorumluluğu bulunduğunı, —-kapsamında ödenen— gereği davalıdan tahsili amacıyla — Bürosuna başvuruda bulunulduğunu, dosyada uzlaşma sağlanamadığını, bu tutar yönünden— Sayılı dosyası kapsamında yargılama devam ettiğini, bu dosya, sehven — üzerinden harçlandırıldığını beyan etmiş, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile — sigorta tazminatının, ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davanın —–Sayılı dosyası ile birleştirilmesine, —ücreti dahil olmak üzere yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Dava ve birleşen dava hukuki niteliği itibari ile davacı — Kişilere ödemiş olduğu tazminat bedelini kendi sigortalısına rücusuna ilişkin alacak davasıdır.
Dosyanın yapılan incelemesinde; maliki davalı olan — tarihleri arasında —poliçesi ile sigortalandığı, davacı ve davalının — poliçesinin tarafları oldukları, —plakalı aracın, davalı tarafından— tarihinde dava dışı — tarihine kadar kiralandığı ve işbu aracın— tarihinde — plakalı, maliki dava dışı— olan araca arkadan çarpmak sureti ile kazaya sebebiyet verdiği, davacı—şirketince sigortalı aracın sürücüsünün olay yerinden firar ettiği, firar eden sürücünün—oranında kusurlu olduğu, bu hususların — tarihli kaza tespit tutanağı ile sabit olduğu, işbu kaza nedeniyle— plakalı araçta meydana gelen hasara ilişkin parça tedariki için davacı— tarafından — tarihinde — araçtaki değer kaybı ve işbu kaybın tazmini için başvurulan tahkim yolu masraflarını karşılamak üzere;—-tarafından ödendiği, toplam — ödemenin —mahkememizin — Sayılı dosyası ile — ise birleşen— sayılı dosyası ile talep edildiği görülmüştür.Davalı cevap dilekçesi ile dava konusu — plakalı aracın uzun süreli kiralanması nedeni ile müvekkilinin işleten sıfatının bulunmadığını davanın husumetten reddi gerektiğini iddia etmiş cevap dilekçesi ekinde—- plakalı aracın —- tarihleri arasında dava dışı—- kiralandığını gösterir kira sözleşmesi sunmuştur.
İşleten sıfatının belirlenmesinde araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması ve fiili hakimiyetin uzun süreli olması gerekir, sözleşme tarihi olan —- ile kaza tarihi —- nazara alındığında kiralamanın uzun süreli kabul edilemeyeceği, dosya kapsamında davalının iddiasını destekler şekilde bunun aksini gösterir başkaca bir bilgi ve belgenin de bulunmadığı, ileri sürülen hususun davalının araç işleten sıfatını ortadan kaldırmayacağı; davalının hem araç maliki hemde —poliçesinde akdin tarafı olduğu, davacı— şirketinin rücu davasını araç işleteni olan davalıya karşı açtığı anlaşılmakla, yasal düzenlemelere göre davalının pasif husumetinin bulunduğu, bu nedenle davalı vekilinin husumet itirazının yerinde bulunmadığı anlaşılmıştır. Kaldı ki; dava konusu araç uzun süreli kiralanmış olsa dahi KTK nın 94. maddesinde, “sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişi 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorundadır. Sigortacı sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihi itibariyle — gün içinde fesh edebilir. Sigorta poliçesinin fesih tarihinden — gün sonrasına kadar geçerli olacağı” hükümlerine yer verilmiştir. Dosya kapsamından sigortalı davalı tarafından işletenin değiştiğine dair bir bildirimde bulunulmadığı, bu nedenle de husumet itirazında bulunamayacağı sabitir.—kapsamında sigortacının ödemiş olduğu tazminatı, zarara neden olan sigorta ettirenden, halefiyet prensibi gereğince rücu hakkı, 2918 sayılı KTK’nin 95/2 maddesi ile kaza tarihinde ve poliçe tanzim tarihinde yürürlükte olan— tarihli —Genel Şartlarında düzenlemeye tabi tutulmuştur. Bu şartlar— Poliçe Genel Şartlarının 4. maddesinde; ağır kusur veya kastın var olması, oto yarışına katılma, ehliyetnamesiz —araç kullanılması, uyuşturucu veya alkollü olarak araç kullanılması, istiap haddinin aşılması, aracın çalınması veya gasp edilmesinde işletenin kusurunun bulunması, olay yerinin sürücü tarafından zorunluluk hali olmaksızın terk edilmesi vb. olarak düzenlenmiştir.Tüm bu açıklamalar kapsamında; maliki ve işleteni davalı olan — kusurla sebebiyet verdiği — tarihli kaza nedeniyle davacı —şirketinin dava dışı — Kişiye hasar ve değer kaybı ödemesi yaptığı işbu ödemelerin sigorta teminatı kapsamında olduğu, araç sürücüsünün olay yerini terk etmesi sebebi ile sigortanın Karayolları Trafik Kanunu — Genel Şartları md. B.4-f gereği sigortalıya rücu hakkı bulunduğu anlaşıldığından davalıya karşı açılan tazminat davasının kabulüne karar verilerek aşağıdaki şeklide hüküm kurulmuştur.Bununla birlikte kısa kararda birleşen dosyanın mahkeme bilgisinin — Mahkemesi iken sehven—olarak hatalı belirtildiği anlaşıldığından maddi hatanın HMK md. 304 gereğince tashihine karar verilmiş ve tashih şerhi gerekçe altına derc edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A1-Asıl davanın kabulü ile; — tarihinden, — tarihinden — tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken— karar harcına karşılık peşin alınan — mahsubu ile bakiye— davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarfolunan — yargılama gideri ve peşin alınan —karar harcı toplamı — davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan — vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Dava şartı olması nedeniyle başvurulan— arabuluculuk dosya nolu görüşme neticesinde taktir olunan —- davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
B1-Birleşen —Esas sayılı dosyası yönünden davanın kabulü ile; — tarihinden itibaren— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken —- karar harcına karşılık peşin alınan — mahsubu ile bakiye — davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Birleşen dosya yönünden sarfolunan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Dava şartı olması nedeniyle başvurulan — arabuluculuk dosya nolu görüşme neticesinde taktir olunan — ‘nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren— haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
TASHİH ŞERHİ
Her ne kadar hüküm kısmında; B1.maddesinde “Birleşen — Esas sayılı dosyası” olarak mahkeme ismi belirtilmiş ise de; dosyanın incelenmesi sonucunda “Birleşen —Esas sayılı dosyası” olarak HMK 304 çerçevesinde tashihine karar verilmiştir.