Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/203 E. 2022/770 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/203 Esas
KARAR NO:2022/770

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:19/03/2021
KARAR TARİHİ:12/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı–müvekkili Banka ile imzaladığı iddia edilen —tarihli 254 sayılı ve— tarihli Genel Kredi Sözleşmeleri ile ilgili Taahhütnameler gereği, müvekkili tarafından dava dışı — tutarında — Kredisi kullandırıldığını ve davalı —– müteselsil kefil olduğunu, dava dışı şirket ile davalının borcun vadesi geldiğinde ödeme yapmadığını, borcun ödenmesine ilişkin davalı tarafa ihtarname gönderildiğini ve ihtarnameye rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını ve — Esas sayılı dosyası ile ilamsız takibe başlanıldığını ve davalının icra takibine itirazı üzerine takibin durduğunu bu nedenlerle, davanın kabulü ile davalı tarafından — Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, İİK.’nun 67. maddesinin 2. fıkrası uyarınca; haksız ve kötü niyetli itirazda bulunduğu iddia edilen davalının davaya konu icra takip tutarının —az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesine, yargılama masrafları ve avukatlık ücretlerinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile dava dışı —-Genel Kredi Sözleşmesi imzaladığını ve sözleşmeden doğan borcun dava dışı şirkete kefil olduğu iddia edilen —tarafınca ödendiğini bu nedenle davacının alacağının kalmadığını, davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile reddinin gerektiğini, davacı tarafın dava konusu icra takibinden ayrı olarak dava dışı şirket ve davacı aleyhine— Esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlattığını, davacı tarafın aynı borç için iki ayrı takip başlattığını ve mükerrer işlem yaptığını, huzurdaki davada itirazın iptali isteminin hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının dava dışı şirkete hesap kat ihtarnamesini usulüne uygun tebliğ etmediğini ve—Esas sayılı dosyasında şikayet yoluna başvurulduğunu, alacaklının kefili talep edebilmesi için asıl borçlunun ifade gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması şartlarının arandığını ve davacının kefili takip etme hakkının bulunmadığını ve davanın reddinin gerektiğini ayrıca dava konusu sözleşmede kredi borçlusunun borcunu ödememesi halinde kefilin hesap kat ihbarnamesi ile tüm kredi borcundan sorumlu tutulacağına ilişkin bir ibare bulunmadığını bu nedenlerle, davanın reddine, asıl alacağın—az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan alını davalıya verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin— tarihli dilekçesi ile davalının dava konusu icra takibindeki itirazından vazgeçtiğini, davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini ve davalıdan vekalet ücreti ve yargılama masrafı taleplerinin olmadığını beyan ettiği anlaşıldı.
Davalı vekili —- tarihli duruşmada davacı beyanlarına katıldığını ve karşılıklı sulh olunduğunu, davanın konusuz kaldığını ve herhangi bir vekalet ve yargılama masrafı taleplerinin olmadığını beyan ettiği anlaşıldı.Davaya konu icra takibindeki alacağın, dava açıldıktan sonra davalı tarafça kabul edildiği ve icra takibine olan itirazından vazgeçtiği, tarafların beyanı üzerine sulh olunduğu ve davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konusu kalmayan davanın esası hakkında karar vermeye yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken—harcının peşin alınan — harçtan mahsubu ile bakiye — davacı tarafa iadesine
3-Talep gibi taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendileri üstünde bırakılmasına,
4-Talep gibi tarafların lehine yada aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin— yöntemi ile davalı vekilinin mahkeme salonunda yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren —hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.