Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/190 E. 2021/986 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/190 Esas
KARAR NO : 2021/986

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 15/03/2021
KARAR TARİHİ : 08/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı —-, müvekkil şirkette 15/04/2019 tarihinde çalışmaya başladığını ve 15/05/2020 tarihinde istifa ettiğini, müvekkil şirkette ilk —— sıfatıyla çalışmış olan davalı — satın alma —— atandığını, davalının son brüt ücretinin 47.593,54 TL olduğunu, davalı müvekkil şirketteki görevinden istifa etmesinden sonra müvekkil şirket ile rakip konumunda bulunan — müvekkil şirket ile birebir aynı hizmeti vermekte olan—yine satın alma direktörü olarak işe başladığını ve davalı — istifası sonrası rakip şirkette çalışmaya başlayarak, Gizlilik ve Rekabet Etmeme Yükümlülüğüne İlişkin Taahhütname’yi ihlal ettiğini, davalının müvekkil şirketten istifası sonrası çalışmaya başladığı — yürüten müvekkil şirketin en büyük tek rakibi konumunda olduğunu, davalının satın alma direktörü olarak müvekkil şirketin tüm ticari ve teknik sırları ile gelecek —— olduğunu ve şirketin kurucuları ile birlikte gelecek —– belirleyen kişilerden olduğunu, davalının rakip firmada çalışmaya başlaması müvekkil şirketin önemli zararına neden olacağını, tüm bu nedenlerle 500.000 USD tutarlı cezai şartın arabuluculuk başvuru tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava tarihi itibariyle güncel kur esas alınarak harç ikmal etmesi gerektiğini, aksi takdirde huzurdaki davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının, davalı-müvekkil’in istifa ettiği yönündeki iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu, davacı, işçilik alacaklarını ödeyeceği vaadiyle ve kendi aleyhine cari olan işten çıkarma yasağını aşabilmek ve işe iade davasına engel olmak için davalı-müvekkil’i istifaya zorladığını, müvekkilinin istifa etmediğini, işveren tarafından iş akdi feshedildiğinden huzurdaki davaya konu sözde rekabet yasağının sona erdiğini ve huzurdaki davanın reddinin gerektiğini, gizlilik ve rekabet etmeme yükümlülüğüne ilişkin taahhütname Türk Borçlar Kanunu 20. ve devamı maddeleri gereği genel işlem koşulları niteliğinde olduğunu ve cezai şartın yazılmamış sayılması gerektiğini, gizlilik ve rekabet etmeme yükümlülüğüne ilişkin taahhütname “kelepçe sözleşme” niteliğinde olduğunu, TBK tahtında yer, zaman, cezai şart ve konu bakımından geçersiz olduğunu, rekabet yasağı sözleşmesinde, yer açısından hiçbir düzenleme yapılmadığı, yer sınırlamasının getirilmemesi halinde sözleşmenin geçersiz olduğunu davacı yan her ne kadar 2 (iki) yıllık bir rekabet yasağı öngörmüş olsa da belirlenmiş olan bu iki yıllık süre Yargıtay kararları ve oturmuş içtihat ışığında azami süre olarak kabul görmediğini, davacının davalı-müvekkil’in kendileri bünyesinde çalıştığı dönemde satın ——– olarak——- ile gelecek ————— olduğu yönündeki iddiaları gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin işi alanında piyasadaki tüm bilgilere vakıf olduğunu daha öncesinde bir——— birimlerinde yönetici olarak çalıştığını, iş süreci içinde——– kazandırdığını, müvekkili ile davacının iş ilişkisi—— olmasına karşın huzurdaki dava ——uzun bir süre sonra ikame edildiğini, davalı-müvekkil’in rakip firmada çalışmaya başladığını ve işlerin türü itibariyle de ——- olduğu yönüyle de iddiaları gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin —şirketi değil — şirketinde çalıştığını ve davacı şirketteki görevini yapmadığını, bu nedenlerle eksik harcın tamamlanması için davacı tarafa 1 hafta kesin süre verilmesini ve verilen sürede harç tamamlanmaması durumunda davanın usulden reddine karar verilmesini, yapılacak yargılama sonucunda haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile ——–karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen arabuluculuk tutanağı, davalının işe —- —– iş sözleşmesi, gizlilik ve rekabet etmemem yükümlülüğüne ilişkin taahhütname, davalının — —-celp ve ibraz edilmiştir.
Dava; davalının, davacı işyerinden ayrıldıktan sonra ———– çalışmaya başlayarak gizlilik ve rekabet etmeme yükümlülüğüne aykırı davranışı iddiası ile cezai şart talebine ilişkin olup, Uyuşmazlık; iş sözleşmesinin fesih sebebi ve şekli, haksız fesih olup olmadığı, haksız fesih var ise davacı yönünden cezai şart talebine engel teşkil edip etmeyeceği, davalının gizlilik ve rekabet etmeme ihlali olup olmadığı, cezai şart tutarının davalının çalıştığı süre ve gelir durumuna göre makul olup olmadığı, cezai şart taahhüdünün Anayasal ve Borçlar hukuku ilkelerine aykırı olup olmadığı, geçerli bir cezai şart hükmü olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
TTK.nun 5.maddesinde yapılan değişiklikle maddeye eklenen “aksine hüküm bulunmadıkça” ibaresi mevcuttur. İş kanuna göre işçi ve işveren arasındaki iş sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda iş mahkemelerinin görevli olduğu düzenlenmiştir. Buna göre işçi işveren arasında görülmekte olan ve iş sözleşmesine dayanan rekabet etmeme yasağından doğan cezai şart ve tazminat davalarında da iş mahkemeleri münhasır yetkili olup, Ticaret kanunundaki yeni düzenlemenin yorumu da bu şekildedir. Bu nedenle dava konusu nazara alındığında mahkememizin görevli olmadığı, iş mahkemesinin görevli olduğu kanaatine varıldığından davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin Görevsizliği nedeniyle davanın reddine, — İş Mahkemesinin görevli olduğuna,
2-HMK 20.madde uyarınca süresinde talep halinde dosyanın görevli — Nöbetçi İş mahkemesine gönderilmesine,
3-Müteakip işlemlerin görevli mahkemece nazara alınmasına,
4-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
5-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.