Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/178 E. 2022/257 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/178 Esas
KARAR NO : 2022/257

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 09/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinde kayıtlı …——mükellefi ————sayılı dosyasında ——- tarihinde ——-itibaren iflasına karar verildiğini ve müflis şirketin …—–tarihi itibariyle ———– vergi aslı ve ——-gecikme zammı olmak üzere vadesi geçmiş toplam ——ve ayrıca vadesi gelmemiş toplam —— vergi borcu olduğunu ve ——- alacak kaydı yapılmasının talep edildiğini, aynı zamanda ——— yazı ile ilgili borç hakkında bilgi verildiğini, …—– tarihli yazı ile——- olduğunun tespit edildiğini, —- vergi aslı,—– gecikme zammı olmak üzere toplam ———- söz konusu borçlardan sorumlu olması nedeniyle—– alacak kaydının yapılmasının talep edildiğini,——- düzenlenen sıra cetvelinde; ….—–yazısı dikkate alınarak —— numarasına …—– yazısı doğrultusunda ———— tarafından ibraz edilen ——- havale tarihli alacak kayıt dilekçesi dikkate alınarak —- numarasına —– alacak kaydı yapıldığını,——– hakkında düzenlenen sıra cetvelinde … alacağının mükerrer kaydedildiği iddiasıyla —— Esas sayılı dosyasında sıra cetveline itiraz davası açıldığını, …—– yazılarında ——vergi borçlarına karşılık,—— parsellerdeki —— 6183 Sayılı Kanunun 10. maddesinin 5. fıkrası gereğince teminat olarak göstermesi üzerine——— muvafakatnamesine istinaden —–üzerine …’—– haciz konulduğunu, ——borçlarını ödemediğinden söz konusu borçlardan—–olması nedeniyle —- itibariyle —–zammı olmak üzere toplam —— borcun da —–kayıt ve kabulü için —–tarihli alacak kayıt dilekçesi sunulduğunu, ——– numarada kayıtlı —— tutarlı taleplerinin ——.numaralı kayıtlarla mükerrerlik teşkil ettiği ve işlemiş faize ilişkin olduğu gerekçesiyle reddine karar verildiğini, alacağın esasına ve miktarına dair itiraz ve şikayetlerin 15 gün içerisinde ——– karar verilen ticaret mahkemesinde dava açılması gerektiğinin belirtildiğini, bu sıra cetvelindeki ret kararının hukuka aykırı olduğunun düşünüldüğünü, ——numaralı kayıtta yer alan ——— teminat borcundan kaynaklı alacak ——-numaralı kayıtlarda yer alan tutarlarla hiçbir ilgisinin bulunmadığını, bu nedenle mükerrerlikten bahsedilemeyeceğini beyan ederek sıra cetveline karşı yaptıkları itirazın kabulü ile ..——- ——– —-kayıt ve kabulü ile —-bu alacağı ödemeye mahkum edilmesine ve sıra cetvelinin buna göre düzeltilmesine karar verilmesine, yargılama gideri ve vekalel ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı müflis ——– vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde her ne kadar davaya konu edilen alacak kayıt talebi —-sırada kaydedilen——- — farklı bir alacak olduğu beyan edilmişse de —- kaydedilen alacak kayıt dilekçesi incelendiğinde, davacı kurumun, talebe konu vergi alacağının —– kararı ile verilen haciz yetkisine istinaden yapılmış alacak kayıt talebi olduğuna dair açıklama yapmadığının görüleceğini, davacı tarafça alacak kayıt talebinin ekinde iddia ettiği alacağını kanıtlayan dayanak belgelerin sunulmadığını, iddia konusu alacağı kanıtlamak yönünde ispat yükü altında olmasına rağmen bu yükümlülüğünü olması gerektiği gibi yerine getiremediğini, —–borçlarına kefil olmadığını ve bu borçlar için rehin vermediğini, sadece ——– kadar doğmuş vergi borçlarının teminatını teşkil etmesi için, bir kısım taşınmazlarına haciz konulmasına muvafakat ettiğini,—–, davacı —————rehin alacaklısı da yapamayacağını, bu halde davacı —– —- bir alacak kaydettirebilecek alacaklılardan olmadığını, —–kısım taşınmazlarına haciz konulmasına muvafakat etmişse de bu hacizler iflasın kesinleşmesiyle düştüğünü, davacı — düşmüş bu hacizlere dayanarak bir talepte bulunamayacağını, bu muvafakatın, —– halde muvafakat tarihinden yani —– sonra doğmuş vergi borçlarından —-kılmayacağını, ———- kararlarıyla verilmiş muvafakatinin, teminat altına alınmasına muvafakat edilen vergi alacağının hangi dönemle ilişkili olduğuna, alacağın tutarına dair açıklama içermediğinden geçerli bir muvafakat olmadığını, hem teminat istemenin şartlarının oluşmadığını, hem de teminat usulüne uygun olarak gösterilmediğini, usulüne uygun olmayan bu teminata dayanarak alacak kaydı yapılmasının mümkün olmadığını beyan ederek davanın reddine, sebebiyet ilkesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, bu taleplerin reddedilmesi halinde teminatın ve hacizlerin kapsamını aşan fazlaya dair talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
—– yazılan müzekkereye —–tarihli yazı cevabında; —- tasfiyesinin İİK’nun 219.maddesi gereğince—- olarak yapılmasına karar verildiğinin ve atanan——isim ve adreslerinin bildirildiği, ——-. Alacak kayıt talebinde bulunulduğunun bildirildiği anlaşılmış ancak bu davaya konu kayıt kabul başvurusunun —–tekrar yazı yazılmış ve —- tarihli cevabi yazılarında; —- tasfiyesinin İİK’nun 219.maddesi gereğince —–olarak yapılmasına karar verildiğinin ve —— adreslerinin bildirildiği, yazı ekinde davacının alacak kayıt başvuru dilekçesi ve eklerinin, masa red kararının bir örneği ile kararın tebliğine ve sıra cetvelinin ilanına ilişkin belgelerin gönderildiği, müdürlüklerince tanzim olunan sıra cetvelinde talep edilen alacağın mükerrerlik teşkil ettiği ve işlenmiş faize ilişkin olduğu gerekçesi ile reddine karar verildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
——dava dilekçesi ve tensip tutanağı tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlandığı,——— vekilinin vekaletnamesini sunarak davaya cevap verdiği anlaşılmıştır.
——- red kararının tebliğ ve ilan tarihlerine göre davanın 15 günlük yasal sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı —– hakkında —-kararının verildiği ve kararın ——- tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından sunulan ——–başvuru belgeleri ve —– red kararı, —-bir kısım —– tarafından haczedilmesine ilişkin olarak vergi borcundan dolayı teminat olarak gösterildiğine dair yönetim kurulu kararları, muvaffakatnameler, haciz bildirimleri celp ve biraz edilmiş, bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Davacının, —–kayıtlı taşınmazlarının üzerine, dava dışı ——– borçları sebebiyle (6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 10. maddesine göre) haciz koyulmasına muvafakat göstermesine bağlı olarak talepte bulunduğu, bu alacak kayıt talebinin—— sıradan işlem gördüğü anlaşılmıştır. Davacı tarafından sıra —– borçlarından kaynaklandığı anlaşılmış olup bu yönüyle sıra cetvelinin —- numarasına kaydettirilen vergi alacakları ile derdest davanın konusunu teşkil eden vergi alacaklarının birbirinden farklı olduğu anlaşılmaktadır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 9. maddesinin birinci fıkrasına göre, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 344. maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren haller ile 359. maddesinde sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanmış olduğu takdirde vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairelerince teminat istenir. Aynı maddenin 2. fıkrasında ise, —– bulunmayan amme borçlusunun durumu amme alacağının tahsilinin tehlikede olduğunu gösteriyorsa, tahsil dairesinin kendisinden teminat isteyebileceği düzenlenmiştir.
Teminat gösterilmesi gereken hallerde nelerin teminat olarak gösterilebileceği ise 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 10. vd. maddelerinde düzenlenmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 193. maddesinin birinci fıkrasına göre, iflasın açılması, borçlu aleyhinde haciz yoluyla yapılan takiplerle teminat gösterilmesine ilişkin takipleri durdurur. Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise, iflas kararının kesinleşmesiyle birlikte bu takiplerin düşeceği hüküm altına alınmıştır. İİK m.193, f.1 ve İİK m.193, f.2 hükümleri birlikte ele alındığında, iflasın açılmasından önce başlatılan takiplerde konulan hacizler, iflas kararının kesinleşmesiyle birlikte düşecektir. Fakat derdest davanın konusu oluşturan hacizler, başlatılan bir takibe istinaden değil, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 10. maddesinde öngörülen özel düzenlemeye bağlı olarak, gayrimenkulün sahibi müflis şirketin muvafakatiyle teminat amacıyla konulan hacizlerdir. Dolayısıyla, iflas kararının kesinleşmesi, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 10. maddesinde öngörülen özel düzenlemeye göre teminat amacıyla konulan hacizlerin düşmesi sonucunu doğurmayacaktır.
Vergi sorumlusu lehine üçüncü kişi tarafından 6183 sayılı Kanun’un 10. maddesine göre kendisine ait menkul veya gayrimenkulün haczedilmesine muvafakat edilmesi, hacze muvafakat gösterenin, hacze konu edilen vergi alacağından bizzat sorumlu olması sonucunu doğurmamaktadır. Kendisine ait mal üzerine haciz konulmasına muvafakat gösterenin sorumluluğu yalnızca, haciz konulan mal varlığı değerleriyle ve haciz konusu borçla sınırlıdır. Nitekim derdest davanın konusunu oluşturan hacizlerin konulmasının sebebini teşkil eden ——— vergi borçlarından şahsen sorumlu tutacak bir ifade bulunmamaktadır. Esasında olayımızda, müflisin üçüncü kişinin borcu için kendi taşınmazı üzerinde ipotek tesis ettirdiği duruma benzer bir durum mevcuttur. Müflisin üçüncü kişinin borcu için kendi taşınmazının üzerinde ipotek tesis ettirdiği durumlarda alacaklı, ipotekli malın satışından elde edilecek tutarla ve ipotek kapsamıyla sınırlı olmak üzere iflas masasına dahil olur. Somut olayda da davacı—– dairesinin alacağının, 6183 sayılı Kanun’un 10. maddesinde özel olarak öngörülen düzenlemeye göre, üzerine teminat amaçlı haciz ——–satışından elde edilecek bedelle ve haczin kapsamıyla sınırlı olmak üzere —— kayıt ve kabulüne karar verilmesi mümkündür. Bu çerçevede—— teminat haczi bulunan taşınmazların satışından elde edilecek tutardan varsa ilk olarak davacının hacizlerinden önce konulmuş ipotek alacaklılarının alacaklarını ödemesi, kalan tutardan davacı …—– haciz kapsamındaki alacağını ödemesi, kalan tutarı ise dağıtıma tutması gerekmektedir.
Her ne kadar —– tarafından davacı …—- kaydettirmek istediği alacağın tutarına ilişkin olarak itirazlarda bulunulmuşsa da bu itirazların adli yargı içerisinde değerlendirilmesi mümkün değildir. —- alacağın miktarına ilişkin itirazlarını ancak vergi mahkemeleri nezdinde ileri sürebilir. Bu nedenle, davacı … dairesinin bildirdiği —–tarafından dikkate alınması zorunlu olduğundan davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kabulü ile, davacı ….—- alacağının, 6183 sayılı kanunun 10.maddesindeki düzenlemeye göre, üzerine teminat amaçlı—— ———— satışından elde edilecek bedelle ve haczin kapsamı ile sınırlı olmak üzere ———- kayıt ve kabulüne,
2-Alınması gereken 80,70 TL peşin harç ve 80,70 TL. Başvurma harcı toplamı 161,40 TL. harcın davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan; 7.500,00 TL bilirkişi gideri, 175,50 TL posta ve tebligat gideri ile 161,40 TL harç gideri toplamı —– yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı lehine —- uyarınca taktir edilen —- maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı ————– müdahil vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.