Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/166 E. 2022/127 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/166 Esas
KARAR NO : 2022/127 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2021
KARAR TARİHİ : 22/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin,—- davalı şirketin talebi üzerine— —- — üzerinde bazı ——– içerir işlemler yaptığını, müvekkili şirkete bağlı olarak sigortalı çalışanlar tarafından davalını——– davalının talebi doğrultusunda yapılan hizmete ilişkin fatura keşide ederek kendilerine iletilmesine rağmen fatura bedelinin ödenmediğini, müvekkili şirket tarafından — olup, her birinde yapılan işlemlere ilişkin görüntü — yine—müvekkili şirkete bağlı olarak sigortalı çalışan ve işlemlerin yapım aşamasında bizzat çalışan kişilerin– tarafından yapılan bu işlemler —davalı şirket adına KDV dahil 60.000,00 TL bedelli fatura düzenlenerek davalı şirkete iletildiğini, taraflarca takibe konu fatura işlenmesine rağmen davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine faturaya bağlı alacaklarının tahsili için davalı — ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarname de verilen sürenin dolmasının akabinde ödemenin yapılmaması nedeniyle davalı aleyhine—dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, davalının icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirtmiş olup, davanın kabulüne, 60.000,00 TL asıl alacak ve 1.017,12 TL ticari temerrüt faizi olmak üzere toplam 61.017,12 TL üzerinden yapılan takibe ilişkin itirazın iptaline, borçlunun takip konusu borcu belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkili şirketin talebi doğrultusunda tabela, — sunduğunu iddia etmişse de dava dilekçesinde belirtilen delillerin davasını ispatlar nitelikte olmadığını, dava dilekçesinde—müvekkili şirket ile olduğunun bile belli olmadığını, müvekkili şirketin görüntülerde geçen isimlerde yetkilisinin olmadığını, davacı tarafından dava konusu olay ile ilgili müvekkili şirkette kiminle irtibata geçtiğinin ispata muhtaç olduğu gibi taraflar arasındaki ticari ilişkinin de ispata muhtaç olduğunu, aynı şekilde ekran görüntüsünde davacının ——–iddia edilmişse de, müvekkilinin —- olmadığını,—— kolaylıkla tespit edilebileceğini, davacı ile müvekkili arasında herhangi bir sözleşme olmadığı gibi davacının müvekkili şirkete iş yapıp teslim ettiğine dair telim tesellüm belgesinin de bulunmadığını, davacının elinde yapılan işlemlerle ilgili görüntü ve video olduğunu iddia etmişse de dava dilekçesi ekinde böyle bir delile yer vermediğini, davacının iddialarını ispatlayamadığını belirtmiş olup, davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile davacı tarafça alacaklı sıfatı ile fatura alacağından kaynaklı icra takibine davalı tarafça yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasından ibaret olduğu görüldü.
—– Dairesi Müdürlüğü’ne yazılan müzekkerelere cevap verildiği, müzekkere cevaplarının dosyamız arasına alındığı görüldü.
Dosyamız arasına alınan — sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin 03/03/2020 tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya 03/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresinde 04/03/2020 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan 04/03/2020 tarihli itirazın davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; defter inceleme neticesinde dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup , bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: Defterlerin Usulüne Uygun Tutulup Tutulmadığı Yönünden: Verilen yetki ile esnaf olan davacının defterleri incelenmiş olup,— yıllarına ilişkin 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’ nun 176. Maddesi kapsamında—- Sistemine kaydedilen işletme defteri çıktılarının sunulduğu, raporun 4.a.2.bölümünde detaylı bir şekilde açıklandığı üzere, davalı şirket tarafından defter ve belge ibrazında bulunulmadığından, davalı şirket defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı, bu hususta takdirin mahkemeye ait olduğu, Taraflar Arasındaki Ticari İlişkinin ve Hizmet İfasının İspatı ile Davacı Alacağı Yönünden: Davacı tarafından davalıya teslim edilen mallara ilişkin olarak takip konusu faturanın düzenlendiği, faturanın davacının kendi defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı şirketin ticari defterleri incelenememiş olsa da Sayın Mahkemenin talebiyle — dava dosyasına gönderilen, davalı şirkete ait 2019 yılı — formlarının incelenmesinde, alınan — alım bildirimi yaptığı, bu tutarın takip konusu alacağı oluşturan fatura olduğu, faturanın iadesine ilişkin dosya kapsamında herhangi bir somut belgenin bulunmadığı, hiç kimsenin başkasına ait faturayı sebepsiz yere defterlerine ve dayanak belgesi niteliğindeki vergi beyan beyannameleriyle kendi borcu anlamına gelecek şekilde “– olarak aleyhine beyan etmeyeceği, aksi somut delillerle ispat edilebilmek mümkün olmakla birlikte, davalının takip konusu faturaları kendi — beyan etmekle, taraflar arasındaki ticari ilişkinin ispatlandığı ve mal teslimine ilişkin karinelerin oluştuğu, bu kez ispat yükünün yer değiştirerek davalı şirkete geçtiği, davalının hizmeti almadığını veya ödemenin yapılmış olduğunu ispat etmesi gerektiği, davalı şirkete ticari defterlerini ibraz etmesi için duruşma tutanağının gönderilmiş olmasına rağmen ticari defterlerin ibraz edilmediği ve takip konusu borcunu ödediğine ilişkin ödeme dekontu vs. somut bilgi ve belge sunamadığından, davacı şirketin 03.03.2020 takip tarihi itibariyle 60.000,00 TL alacağını talep edebileceği, Faiz: Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin bulunmadığı, ancak davacı tarafından, davalı şirkete takip konusu fatura alacağının tahsili amacıyla—- ihtarnamesinin gönderilerek alacağın ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 iş günü içerisinde ödenmesinin ihtar edildiği, ihtarnamenin muhataba— tebliğ edilmiş olduğundan alacağın 26.01.2020 tarihinde muaccel olduğu, bu kabule göre — tarafından belirlenen %13,75 işlemiş faiz oranına göre, takip öncesinde 836,30 TL işlemiş faiz hesaplandığı, Sayın Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında hükmolunacak davacı alacağı için 3095 s.k m.2/2 kapsamında ticari temerrüt faizi talebinin yerinde olduğu,—davacı alacağının ifası ispatlanan hizmetten kaynaklanması, belirli, sabit ve muayyen olması, davalı/borçlu tarafından da bilinmesi ve hesaplanması mümkün olması, davalı tarafından, davacıdan almış olduğu— takip konusu fatura karşılığı alım bildirimi yapması ve alacak tutarının yargılamayı gerektirmemesi sebepleriyle davacı alacağının likit olduğunun söylenebileceği, açıklanan sebeplerle, takdiri mahkemeye ait olmak üzere Davacının; Davalı tarafından— dosyasına yapmış olduğu itirazın 60.000,00 TL asıl alacak, 836,30 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 60.836,30 TL alacağı üzerinden iptalini isteyebileceği, icra inkâr tazminatı ve sair hususların yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı, kanaatlerine ulaşılmıştır.
06/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda davaya konu faturanın davalı tarafça vergi dairesine — bilirkişi raporunda — hariç tutar olarak bildirilen fatura bedelinin vergisel yönden denetime elverişli bir dökümün yapılmadığı, dava konusu fatura ile davalı tarafça —- bildirilen tutar arasındaki farkın, denetime elverişli bir şekilde açıklanması için dosyanın önceki bilirkişiye tevdiine, bu hususlarda ek rapor hazırlanmasının istenilmesine karar verilmiş olup, bilirkişi mahkememize hitaben hazırlamış olduğu ek raporunda özetle: Mahkemece bilirkişiye verilen görev ile sınırlı olarak mezkür surette tahakkuk eden değerlendirme neticesinde; —- tutarlı fatura içeriği malın/hizmetin ifasına ilişkin raporumuzun değerlendirme bölümünde detaylı bir şekilde açıklandığı üzere—– Genel Tebliği gereğince bilanço esasına göre defter tutan şirketlerin alım ve satımlarına ilişkin düzenlenen KDV hariç 5.000,00 TL sınırını aşan faturalar bakımından — bildiriminde bulunmalarının zorunlu olduğu, bu sebeple davalının davalıdan aldığı mal/hizmet alımına ilişkin faturanın — tutarını değil, 50.847 TL matrah kısmını beyan etmesinin— gereği olduğu, Davalı şirket tarafından, bağlı bulunduğu — dava konusu fatura içeriği malın/hizmetin davacı tarafından teslim/ifa edildiğine dair — olarak alım — bildiriminde bulunduğu tespit edilmiş olup, kök rapor değerlendirmesinde değiştirecek herhangi bir hususun bulunmadığı kanaatlerine ulaşılmıştır.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir.
Toplanan deliller, icra takip dosyası, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, ticari defterler, bilirkişi incelemesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davacının,—, davalı adına düzenlediği faturaya ilişkin icra takibine, davalı tarafça itiraz üzerine mahkememizde itirazın iptali davası açıldığı, davalının taraflar arasındaki ticari ilişkiyi inkar ettiği, denetime elverişli — tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davacının, davalı şirket adına düzenlenen (— açıklamalı faturayı kendi defterlerine kaydettiği, davalının, ——- cevabından da belirtildiği üzere, davaya konu faturayı —– bildirdiği, —kararlarınca da benimsendiği üzere, davalının takip konusu faturayı kendi vergi dairesine beyan etmekle, taraflar arasındaki ticari ilişkinin ispatlandığı ve davalının söz konusu hizmetinin aldığı ispatlanmış sayılacağı, dolayısıyla davacının davaya konu fatura sebebiyle, davalıdan 60.000,00 TL asıl alacak, 836,30 TL işlemiş faiz olmak üzere, toplam 60.836,30 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, alacak likit olduğundan, asıl alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının DAVASININ KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE ile Davalı borçlunun —— Esas sayılı dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE ,takibin 60.000 TL asıl alacak 836,30 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 60.836,30 TL üzerinden devamına takip tarihi itibariyle avans faiz işletilmesine ;
Asıl alacağın %20si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 4.155,72 TL nin davacı tarafından peşin yatırılan 722,95 TL den mahsubu ile 3.432,77 TL nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 700,00 TL bilirkişi gideri, 56,20 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 756,20 TL nin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 753,95 TL si ile 790,75 TL harç gideri toplamı olan 1.544,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan— vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Red edilen kısım yönünden ; Karar tarihinde yürürlükte bulunan — vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,,
6-Davacı tarafça yatırılan kullanılmayan bakiye kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
7-Tarafların dava şartı nedeniyle başvurmuş oldukları –görüşmeler neticesinde belirlenen — kabul eden kısmına isabet eden 1.316,08 TL’nin davalıdan, red edilen kısmına isabet eden 3,92 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı